Paranormal fenomen



Yüklə 222,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/83
tarix13.11.2017
ölçüsü222,56 Kb.
#10171
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   83

PARANORMAL FENOMEN
reddedilir.  Bunun  sebebi,  ruhsal  varlığın,  ince/enerjik 
bedenin,  psi'nin  standart  bilimsel  metotlarla  gözlemlenebilir 
ve  ölçülebilir  olmamasıdır.  Ve  büyük  olasılıkla  da  bu  hep 
böyle kalacaktır.
Materyal  beden,  fiziki  aktivitelerin  devamı  için  gerekli 
olan  enerjiyi  dışarıdan  aldığı  besinler  aracılığı  ile  sağlarken, 
enerjik  beden  de  hayat  enerjisini  temin  eder,  ölüm   zamanı 
gelip  çattığında,  materyal  beden  enerjik  bedenden  ayrılarak 
tabiat  kanunlarının  gereği  olarak  çürümeye  başlar.  Zamanını 
doldurmuş  olan  fiziki  beden  son  bir  görev/katkı  olarak 
toprağa  karışırken,  yoğunlaşmış,  konsantre  hale  gelmiş 
kozmik  enerjiden  oluşan  enerjik  beden,  kozmik  bilincin  bir 
parçası olarak varlığını sürdürmeye devam eder.
Embriyo ilk oluşum  aşamasında, o zamanki  kozmik duru­
ma, gezegen konum ve etkilerine göre yapısal karakter kazan­
maktadır.  Başka  bir  deyişle  enerjik  bedenin  strüktürünü 
belirleyen olay, embriyo oluşumu ile eş zamanlı kozmik etken­
lerdir.  Daha  ilk etapta  kozmik bilinç ile bağlantı halinde olan 
enerjik beden önceki  varoluşlarının da etkisi  ile yeni materyal 
bedenin  "inşa edilmesini"  yönlendirir.  Enerjik beden,  kozmik 
enerjiyi  bedenin  farklı  bölümlerinde  bulunan  7  adet  çakra 
(buna kanal da diyebiliriz) aracılığı  ile çeker.
Kozmostan bedene enerjik beden  (doğu  öğretilerine göre 
ruhsal  sinir  sistemi)  vasıtasıyla  aktarılan  yaşam  enerjisi  ile 
ilgili  mekanizmayı  iyi  ifade  ettiğini  düşündüğümüz  doğu 
felsefesinde olduğu şekliyle özetlemeye çalışalım.
Yoga  anatomisinin  eski  rehberleri,  binlerce  "nadi"den 
(kanaldan) oluşan  bir ağdan bahsederler.  Prana,  yani  kozmik 
enerji,  yaşam  enerjisi,  bu  ağın  içinde  akarak,  bedenin  her 
bölümünü  enerjiyle  besler.  Nadi,  kanal  ve  araç  kelimeleri, 
prana gücü adı verilen tek bir gücü açıklamak üzere kullanılır. 
Yoga  rehberlerinde nadi sayısıyla  ilgili  farklı  sayılar belirtilir. 
Bazı  kaynaklarda  nadilerin  72  bin  dolayında,  bazılarında  ise 
350 bin  civarında  olduğu  öne  sürülür.  Bunların  içerisinde  en
30


KOZMİK  VARLIK OLARAK  İNSAN
önemlileri üç adet nadidin sağ burun deliğinden akan pingala 
(sıırya), sol burun deliğinden akan ida (chandara) ve enerjinin 
lier  iki  burun  deliğinden  akarak  gerçekleşen  sushumnadır. 
Meditasyon  için  sushumnanın  işlevselliği  son  derece  önem­
lidir.  Zira  sushumna  kanalının  aktive  olmasıyla  kişi  dış 
dünyadan ve bilinçaltından gelen uyarılara karşı  kendini  kap­
atarak,  odaklanma  imkanını  arttırır.  Bu  üç  ana  nadi  omurga 
kökünde  bulunur  ve  yukarı  doğru  ilerler.  Sushumna, 
merkezde  yer  alır  ve  belkemiği  boyunca  dolaşır.  İda  ve  pin- 
>>,.ıla nadileri  ise  omurga  boyunca  yukarı  tırmanırken,  sarmal 
bir hareketle birbirlerinin ve sushumnanın üzerinden geçerler. 
( >murga boyunca sıralanan ida,  pingala ve sushumna bağlan- 
lı  noktalarına  çakra  adı  verilir.  Çakralardan  diğer  nadiler  de 
oklar  misali  bedenin  diğer  kısımlarına  doğru  yayılırlar. 
(,'akralar,  diğer  nadilerin  üç  ana  nadi  olan  sushumna,  ida  ve 
pingala ile birleşimidir.
Batı  bilimi  tarafından  takdir  edilen  olağanüstü  bir 
düzeneğin  beşiği  olan  omuriliğin  merkezinde  sushumna 
olarak  adlandırılan  görünmez  bir  kanal  bulunduğu  kabul 
edilir. Sushumna'nm her iki tarafından akan bir hayat enerjisi 
(prana)  akımı  vardır.  Her  iki  akım  omurilik  maddesinden 
geçmektedir.  Sushumna'nm  alt  ucunda,  yani  omurilik  biti­
minde  "Kundalini'nin  Lotus  Bölmesi"  olarak  adlandırılan  ve 
bayat  enerjisinin  kundalini  adı  verilen  çok  güçlü  bir  formun 
depolandığı merkez bulunur. Kundalini denen bu enerji, özel­
likle  méditatif  tekniklerde  kullanılır  ve  bedenin  içinde  bulu­
narak kasıtlı olarak yönlendirilir.
Ruhsal  sinir  sisteminin  diğer  önemli  unsuru  olan  7  adet 
çakra  da  sushumna  (omurilik  boyunca)  kanalı  boyunca  yer 
alırlar.  Tekerlek,  disk,  kendi  etrafında  dönen  nesne  anlamına 
gelen çakralar şöyle sıralanır:
1. 
Muladhara,  en  alttaki  çakra,  omurganın  biti­
minde  yer  alır.  Kök  çakrası  olarak  bilinen  bu  merkez, 
insan doğasının "kaç ya da savaş"  tepkisi ile ilintili olan
31


PARANORMAL  FENOMEN
böbrek  üstü  bezlerine  bağlıdır.  Bu  bezler  yaşamsal 
önemde olan adrenalin ve kortizon hormonlarını üretir. 
Kalabalık  şehir  hayatının  hepimizi  yüz  yüze  bıraktığı 
stres ve gerilim bu çakramn enerjisini tüketir. Akabinde 
vurdumduymazlık,  umursamazlık  ve  genel  bir  kayıtsı­
zlık baş  gösterirken,  kişi  yaşam  sevincini  yitirir  ve anti 
sosyal eğilimlere kapılır.
2. Svadhisthana, omurganın üzerinde, cinsel organ­
ların  bulunduğu  bölgede  yer  alır.  Dalak  çakrası  veya 
Cinsel  çakra  da  denilen  bu  merkez,  kadınlarda  yumur­
talıklara, erkeklerde testislere bağlıdır ve cinsel faaliyet­
lerin  düzenlenmesiyle  meşguldür.  Üreme  organlarının 
tam üzerinde bulunduğundan, çoğu insanın başına dert 
olan  aşağı  doğanın  dürtüleri  ve  arzuları  ile;  kontrol 
edilemeyen  şehvet  duyguları  ile  bağlantılıdır.  Aynı 
zamanda, yaratıcılık ile ilişkilendirilir.
3.  Manipure,  omurganın  üzerinde,  güneş  sinir  ağı 
(solar  plexus)  bölgesinde  bulunur.  Bu  merkez,  daha 
aşağı  arzuların,  isteklerin  ve  egonun  yeridir.  Bu  arzu­
ların  emirlerine  uyma  eğilimimiz  o  denli  güçlüdür  ki, 
Güneş  Sinirağı  Çakrayı  temizlemek  ve  dengelemek 
hayli  güç bir  işmiş gibi  görünmektedir.  Bu  çakra,  daha 
aşağı  doğamızın  yeri  olan  Kök  çakrası  ile  yakından 
bağlantılıdır.  Bu  iki  merkezden  birinin  düzensizliği 
daima  diğerine  yansımaktadır.  Ne  zaman  ki,  üst  bil­
incimizi  geliştirmek üzere harekete geçeriz,  ego,  alt bil­
inç  ve  aşağı  arzular  depreşerek,  ruhsal  gelişmenin 
önünü  kesmeye  çalışırlar.  Bu  zamanlarda  bu  çakra 
merkezinde  büyük  bir  gerilim  olur.  Aşağı  arzular  ile 
yüksek  arzular  arasında  kıran  kırana  bir  çatışma  olur. 
Tüm  bu  gerilimler,  çatışmalar,  araştırmalar  özfarkın- 
dalık  yolunda,  kendimizi  bulma  yolunda  geçilmesi 
zorunlu olan aşamalardır.
4.  Anahata,  kalbin  bulunduğu  yerdedir.  Lenf  sis­
32


Yüklə 222,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə