KOZMİK VARLIK OLARAK İNSAN
ve bir elektrondan oluşan hidrojen atomudur. Hidrojen oluşan
ilk kimyasal elementtir ve bugün evrenin %90'mı oluşturmak
tadır. Geri kalan %9 helyum, %1 ağır kimyasal elementlerdir.
Bu toplam 92 temel yapı elementi çok çeşitli moleküllerde bir-
leşip doğadaki eşsiz madde varyasyonlarını meydana getirir.
Hem canlı hem de cansız madde hep bu aynı temel yapı ele
mentlerinden türemiştir. Bir taş, bir avuç toprak veya bir kitap,
bir böcek, çiçek veya insan; hepsi temelde aynı maddenin
varyasyonlarıdır...
Bu kitapta, maddenin konumuz için hayati önem arz eden
bir özelliği ele alınacaktır, o da maddenin belli koşullar altın
da enerji üretme potansiyelidir.
Doğada enerjinin çeşitli biçimleri bulunmaktadır; ısı ener
jisi, hareket enerjisi, radyasyon... Alman bilim adamı Robert
von Mayer (1814-1878) 100 yıl kadar önce enerjinin çok önem
li bir özelliğini keşfetmişti: Enerji öyle bir şeydi ki, ne yoktan
üretilebilirdi ne de yok olabilirdi. Sadece bir formdan başka bir
forma geçiş yapabilirdi. Aynı yasa madde için de geçerlilik arz
ediyordu. Bu iki temel fizik yasasını büyük alman bilim
adamı, 20.yüzyılın en büyük kuramsal fizikçisi Albert Einstein
(1879-1955), madde ve enerjinin aynı oluşumun iki farklı
varyasyonu olduğu iddiasıyla birleştirmişti.
Einstein'ın görecelik (rölativite) teorisine göre belli şartlar
altında
madde enerjiye, enerji de maddeye dönüşebilmektedir.
Görecelik kuramının bize ulaştırdığı çok basitçe sonuca göre
rnerji, bir kütlenin ışık hızının karesiyle çarpımına eşittir. Dahi
bilim adamı bilim dünyasına çok şık bir formül kazandırmıştı:
E = mc2 (E= enerji, m = kütle, c2 = ışık hızının karesi) Bu for
müle göre belli bir kütleyi ışık hızının karesiyle çarptığımızda,
o kütlenin barındırdığı enerjiyi hesaplamış oluyoruz.
Görecelik kuramı bizi çok önemli bir sonuca ulaştırmak
tadır. Işık hızının karesi o denli büyük bir sayıdır ki (ışık hızı,
299792458
metre/saniyedir, yani kabaca saniyede 300 bin kilo
21