BEDRİ RUHSELMAN
89
Demek ki insanlar bir, varlıklarından gelen bu tesirlerle, bir
de çevrelerinden aldıkları tesirlerle daima karşı karşıya bulun-
maktadırlar. İşte insan; öz varlığından gelen tesirlerle dünyadaki
çevresinden aldığı tesirlerin muvazenesi içinde yaşar.
*
* *
Beden ölünce ne olur? İnsanların gene yanlış olarak dezenkar-
nasyon dedikleri ölüm vâkı olunca beyin hüceyrelerinin varlık-
ları bedenlerini, yâni enkarne oldukları beyin hüceyrelerini terk
ederler. Fakat dağılmazlar. Zira artık bedeni terk etmesi icap
eden varlık onlar üzerindeki tesirini bedenini bıraktıktan sonra
dahi kaldırmaz. O varlıkların manyetik alanlarına göndermek-
te devam ettiği tesirleriyle onları spatyomda da daima bir ara-
da tutar ve tesiri altında bulundurur. Bittabî onlardan da tesir
alır. Spatyomun ilk zamanlarında ileride izah edeceğimiz gibi,
bir varlığın kendi ruhundan gelen tesirler müstesna, yukarıdan,
aşağıdan ve civardan gelen bütün tesirler ve irtibatlar kesilir. O
yalnız kendi varlığı ve şuuraltının bilhassa son hayatına ait inti-
baları içinde mahsur kalır. Ve bu sırada beyin hüceyrelerinin var-
lıklarıyla daimî surette münasebette bulunduğundan o varlıklar-
da da mevcut olan dünyaya ait intibaları toplayarak onlardan
kompozisyonlar yapabilir. Bu faaliyet de ekseriya çok ıstıraplı
olmasına rağmen kendisine lüzumu olan murakabeyi yapmak
imkânını verir. Bu murakabe ile lüzumlu olan neticeleri elde et-
tikten sonra tekrar kendisine yukarılardan ve civarlardan tesir-
ler gelerek uyandırılması ve idrakinin arttırılması temin edilir.
O zaman hakikî varlığını anlayabilecek duruma girer. Bu sırada
bittabî beyin hüceyrelerinin varlıkları da kendilerine göre tekâ-
müllerini yapmış olurlar. Bu suretle uzun birtakım ameliyelere
ve vetirelere tâbi tutulup yeniden dünyaya girmek hazırlığını ik-
mal ettikten sonra kendisine, dünyadaki tekâmülüne en elverişli
olan geniş bir imkân sahası içinde hayatının şekillerini ve şartla-
rını intihap hakkı verilir. Bu sahanın, yâni kendisine arz edilen
intihap sahasının genişliği onun idrakine göre kazanmış bulun-
duğu hürriyeti derecesine bağlıdır. Eğer idraki çok dar ise bu
saha da onun için çok dar olur ve bâzı ahvâlde
de hemen hemen