XəZƏr universiteti erciyes universiteti



Yüklə 4,61 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə20/187
tarix12.10.2018
ölçüsü4,61 Mb.
#73678
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   187

42 

 

sının fonksiyonları şöyle sıralamıştır: Tüm baskılara ve biçimsel bozulmalara rağ-



men yirminci yüzyılın başına kadar geleneksel yaşam tarzının muhafaza edilmesi, 

Kazakların diğer halklarla yığınsal olarak karışmamasıdır. Ayrıca, bağımsızlık son-

rası süreçte kültür ve kimliğin korunmasında genç demografik nüfusa sahip olmasıy-

la güçlü hale geldiğidir ( 23-24). Nazarbayev’in ifade ettiği gibi, Kazakların millî 

kimliği,  toplumdaki  insanların  kültürlerini  korumaya  çalışması,  kimliklerine  duy-

dukları  hassasiyet,  toplumun  ayrışmaması  ve  korunmacı-aktarmacı  tavır  gösteren 

genç nüfus tarafından desteklenmiştir. 

1.

 

Tarihî Dönemeçler: Kazak Hanlığı ve Sovyet Dönemi 

Kazak kimliğinin oluşumunda ve gelişiminde tarihî dönemler önemli bir yere 

sahiptir.  Kazak  Hanlığı,  Sovyet  döneminde  kurulan  Kazakistan  Sovyet  Sosyalist 

Cumhuriyeti  ve  Bağımsız  Kazakistan  Cumhuriyeti  gibi  devletleşme  dönemleri 

Kazakların kimliğinin oluşmasında ve gelişmesinde belirleyici durumdadır.

  

Kazak  Hanlığı  (XV.  yy.ın  sonları-XVI.  yy.ın  başları)  Doğu  Deşt-i  Kıpçak 



topraklarında kurulan ilk Kazak devletidir. Doğu Deşt-i Kıpçak toprakları Kazak-

ların hâkimiyetine geçmesiyle Kazakistan olarak anılmaya başlamıştır. Bu devlet-

leşme dönemlerinde Kazaklar; Ulu, Orta, Küçük (kişi) Cüzden oluşmaktadır. Kazak 

Hanlığı, günümüze kadar olan tarihî bağları ve kültürel miraslarını ifade etmektedir. 

Ancak 1730’lu yıllardan itibaren Rus hâkimiyetine giren Kazaklar, yeni bir düzen 

ve siyaset uygulamasıyla karşı karşıya kalmışlardır (Yorulmaz 12).   

Orta  Asya’nın  Sovyet  Birliği  hâkimiyetine  girmesiyle  başlayan  bu  siyasî 

süreçte, kimliklerinde önemli iki unsur bulunmaktadır. Bunlardan biri Türk kimlik-

leri;  diğeri  ise,  inançlarıdır.  Sovyetler  Birliği  döneminde,  problem  olarak  görülen 

inançları ile uzaktan veya yakından alakalı durumlar ortadan kaldırılmaya çalışılmış; 

Türk kimliği yerine boy isimlerine öncelik verilmiştir. Diğer değişime gidilen önem-

li nokta ise, Sovyet Birliği içerisindeki halklara ve Kazaklara uygulanan dil politika-

sıdır. Birlik içerisindeki halklar, Rusça öğrenmeye ve konuşmaya mecbur bırakıl-

mışlardır. Ayrıca doğum günleri, evlilik yıldönümleri gibi yeni gelenek- görenek-

lerle empoze edilen bir kültür oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu durum, görüşme for-

muna bağlı 50-96 yaş aralığındaki Kazak insanlarıyla yapılan derinlemesine görüş-

melerde/ mülakatta şöyle ifade edilmiştir:  

Ben de Rusça öğrendim, okudum ve Rusça konuştum. Almatı’da çok 

Rusça konuşulur. Bize Kazak Türkçesi öğretmediler. Evlilik yıldönümleri 

geçmişte  Kazaklarda  yoktu,  Sovyet  zamanında  ortaya  çıkmıştır.  Doğum 

günleri de yapılmazdı, ama şimdi kutlanır oldu. Sovyet geleneğidir. Böyle 

bir şey yoktur. Avrupa ve Sovyetlerden gelme gelenektir (Cemile Zekimkızı, 

Almatı- Merkez, 14.11.2010 tarihli görüşme). 

Kazaklar önceden Rusça konuşurlardı, şimdi Kazak Türkçesi konuşur 

olduk  Sovyet  zamanında  Kur’an’ı  gizli  gizli  okur,  namazımızı  gizli  gizli 

kılardık (Kantkül Hanım, Almatı- Merkez,16.11. 2010 tarihli görüşme). 

Dinî  bayramları  az  kutlardık,  sadece  bizden  büyük  kişiler  Kur’an 

okurdu. Çok az namaz kılan vardı. Oruç tutan da olmadı. Kazaklarda evlilik 

yıldönümleri, altın toy (düğün, kutlama), gümüş toy diye bir şey yoktu, Sov-

yet zamanından beri yapılmaya başlandı. Bunlar Kazak’ın geleneği değildir. 




43 

 

Kendim  de  yapmadım  (Yercemal  Akimsıdıkbayeva,  Almatı-  Merkez, 



14.11.2010 tarihli görüşme). 

Sovyet  zamanında  kültürümüzde  farklılıklar  olmaya  başladı.  Dinî 

bayramlarımızı  yapmamaya  başladık.  İbadetlerimizi  yerine  getiremedik. 

Zikir yapamadık, oruçlarımızı tutamadık. İslâm öksüz kaldı  (Kaldıkız Ha-

nım, Türkistan- Bekzat Avdanı/Bölgesi, 28.09.2010 tarihli görüşme). 

Sovyet  zamanında  geleneklerimizi  koruduk;  ama  dinî  yönden  çok 

baskı gördük, onlar ‘Allah yok!’ diye öğretiyorlardı, namaz kılmamıza izin 

vermiyorlardı  (Karlığaş  Hanım,  Türkistan-  Bekzat  Avdanı/Bölgesi, 

24.09.2010 tarihli görüşme). 

Görüldüğü üzere, Sovyetler Birliği döneminde Kazak insanlarının şikâyetçi 

oldukları konu, dini anlamda baskıya uğramaları ve kültürel değişimlerdir. Kazaklar, 

bu dönem ile günümüz bağımsızlık sonrası dönemi karşılaştırırken ‘Kazak olduktan 

sonra’ ifadesini kullanmışlardır. Kazakistan bağımsızlıktan sonra, diğer toplumlarda 

da görüleceği üzere, milliyetçilik ile tarihsel, kültürel köklere dönerek Kazak kimliği 

yaratma misyonu üstlendiği söylenebilir: 

Kazak geçmişte, kendi gelenek göreneklerini korudu. Sovyet zama-

nında herkes kendi geleneğini korudu. Ruslar kendi geleneklerini, Kazaklar 

kendi geleneklerini yaptılar. Ancak, Sovyet zamanında Ruslar, şehir gele-

neklerini çağdaş, medenî diyerek, değiştirmeye başladı; Dilini, dinîni değiş-

tirmeye  çalıştı.  Kazaklar  bunlara  karşı  direndi.  Kendimiz  Kazak  olduktan 

(bağımsızlıktan sonra) sonra yeniden gelenek göreneklerimize sahip çıktık, 

önem  vermeye  başladık.  Geleneklerimize  çok  önem  veriyoruz.  Unutulan 

gelenekler  yoktur,  kendimiz  Kazak  olduktan  sonra  daha  iyi  uygulamaya 

başladık  (Rosa  İmanaliyevi  Osmanalikızı,  Almatı-  Merkez,  14.11.2010 

tarihli görüşme). 

Sovyet döneminde Kazak tarihçilerin ve bilim insanlarının, Kazak kimliğinin 

ve kültürünün korunmasında önemli etkileri olmuştur. Ayrıca, Rus kültürü ve Rus 

anlayışını  benimsetmek  adına  toplumda  önemli  baskılarla  karşılaşılmıştır.  Bayan 

Hanım, bu konuda şunları söylemektedir:  

Sovyet  zamanında,  tarihçiler  Rus  âdetlerini  almamalı  ve  uygulan-

mamalı,  diye  düşündüler.  Ayrıca  bizim  toplumuzda  aksakallar  ve  büyük 

aileler vardır, onların sözü geçerli oldu. Ama yine de etkileşimler oldu. Me-

sela, Sovyet zamanında gelenekçi yapımızdan dolayı ve çok çocuk doğur-

duğum için arkadaşlarım beni ayıpladı (Bayan Ergöbek, Türkistan- Merkez, 

23.09.2010 tarihli görüşme).  

Kazak toplumunun önemli bir dönemini kapsayan Sovyetler Birliği dönemin-

de, Marksizm’in ve  anti-materyalist anlayışı yeniden  düzenleyerek yapılandırması 

ile Kazak toplumunda yeni ve kendine özgü bir kültürün temellerinin atılmasına se-

bep olmuştur. Yapılan derinlemesine görüşmelerde kullanılan ifadeler; uzun yıllar 

Sovyet/ Rus hâkimiyeti altında yaşamış ve varlıklarını bugüne kadar korumuş olan 

Kazak insanının, kendilerini anlatan gelenek ve göreneklerine bakış açılarını gözler 

önüne sermektedir. Varoluşlarını ve bağımsızlık sonrası toplumun yükselmesini sağ-




Yüklə 4,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   187




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə