Nizami Tağısoy
Qaraqalpaq ədəbiyyatı
410
411
aldığı “Balıkçı Kızı” romanında Aral balıkçılarının zor hayatı
yansıtılır. Roman hadiselerin
derinliğine inebilmesine,
halk yaşamını geniş planda yansıtmasına, milli motiflere
yer vermesine, tarif edilen dönemin sosyal manzarasını
başarı ile aksettirilmesine göre Karakalpak nesrinin önemli
numunelerinden kabul edilir.
Karakalpak edebiyatında T.Kaipbergenov yaratıcılığı son
derece yeni bir gelişmedir. Onun eserlerine Karakalpaklar’ın
tarihi mücadelesinin önemli aşamaları yansımıştır.
Kaipbergenov’un “Sekreter”, “Sağ Ol, Öğretmen”, “Buz
Damla”, “Son Savaş”, “Karakalpak Kızı”, “Uykusuz Geceler”,
“Ma manbiy”, “Karakalpakname”, “Göz Bebeği” “Karakal-
pak lar Hakkında Destan”gibi roman ve uzun hikâyeleri
birçok okuyucunun beğenisini kazanmış,değişik dillere de
tercüme edilmiştir.Yazar her bir eserinde atılan düğümleri
çözmek için çeşitli ve farklı tahkiye
tekniklerinden istifade
etmiştir.
T.Kaipbergenov’un eserlerinin tamamı ilgi çekicidir. Fakat
onun yaratıcılığının en önemli eseri “Karakalpaklar Hakkında
Destan”üçlemesidir. Yazar, Karakalpak edebiyatında ilk
destançı roman yazarı olarak tanınmaktadır.Bu romanın
başlıca maksadı millî birlik fikrini işlemektir. Üçlemede tarihle
edebiyat birbiriyle doğal şekilde birleşmiş, tarihîşahsiyetlerin
halkın kaderindeki yeri ve rolü incelenmiştir. Yazar eserin
başından
itibaren folklorik, etnografik malzemelerle ve
tarihi kaynaklarla çatışmış, onları sorgulamıştır.Üçlemede
devlet adamı ve halk arasındaki sorunlara dikkat çekilmiştir.
Eserin baş kahramanları Mamanbiy, Aydos Biy, Yernezer
Biy, Yernezer-Alagöz ve diğerlerinin şahsında devlet
adamlarının karakterinde olması gereken hoşgörü, öngörü,
hedefe yönelme, halkı yönlendirme
kabiliyeti gibi özellikler
işlenmiştir. Eserde halkın psikolojisi sürekli tahlil edilmiştir.
Yazarın tahkiyede kullandığı en önemli edebi yöntemlerden
biri “susma poetikası”dır. Eserde destan ve romanın başlangıcı
birbirini doğal şekilde tamamlar. Yazar eserin bazı yerlerinde
halkın çeşitli tarihîsüreçlerini kendi edebi hayal gücünün
gücünden istifade ederek kendine göre şekillendirmeye
çalışmıştır.
T.Kaipbergenov yaratıcılığında “Karakalpaklar Hakkında
Destan”üçlemesi ile birlikte “Karakalpakname” romanı da
önemli yer tutmaktadır.Bu romanın konu ve anlatımında
rivayet ve efsanelerden geniş surette istifade edilmiştir.Bu
eserde de yazar yine de halkın tarihî
geçmişine bir göz atar,
Karakalpakların diğer Türk halklarının etnografyası, kültürü
ve dili ile ilgili genel özelliklerinden bahseder.
T.Kaipbergenov “Karakalpakname”de milli meselelerle
birlikte doğa ve çevre problemleri, ahlak, maneviyat, felsefe,
psikoloji gibi mevzulara da değinmiştir.
***
Karakalpak edebiyatında tiyatro yazarlığı 1930’lu yıllarda
oluşmaya başlar. Milli drama yazarlığının
gelişiminde
S.Məcidov, A.Ötepov, Y.Aymirzeyev, N.Davkarayev gibi
isimlerin önemli rolü olmuştur. 1930’ların tiyatro eserlerinde
Alpamıs, Gülayim, Yernezer-Alagöz gibi halk ideallerini
tecessüm ettiren destan karakterlerine müracaat edilmiştir.
1940 ve 1960’lı yılların Karakalpak tiyatro eserlerinde bir
taraftan savaşın yıkıcılığı ve dehşeti
işlenirken diğer taraftan
kişisel ve toplumsal çatışma ve çelişkiler de işlenmiştir.
Y.Aymirzeyev’in “Teğmen Yelmuradov”, S.Hocaniyazov’un
“Bizim Bahadır”, A.Begimov’un ve T. Allahnezerov’un
“Garip Âşık”, P.Tlegenov’un “Birinci Fit” piyesleri bu türden
tiyatro eserleridir. Ayrıca bu dönemde N.Yeşmanov’un
ve R.Yeşimbetov’un “Otlakta Düğün”, T.Seyidcanov’un
“Karagözlü Güzel”, A.Şahmuradov’un ve İ.Yusupov’un “Kırk
Kız”, T.Abdulov’un ve T.Bayandiyev’in “Karaqalpaq Kızı”
Nizami Tağısoy
Qaraqalpaq ədəbiyyatı
412
413
gibi bazı Karakalpak piyeslerinde ve müzikal komedilerinde
manevî, ahlakî, sosyal ve psikolojik sorunlar ele alınmıştır.
1970 ve 1980’li yıllarda Karakalpak tiyatro yazarları
yeniden tarihi konulara yönelmişler “Berdağ”, “Ebu Reyhan
Biruni”, “Yeni Arzu Yollarında” gibi
piyesler yazmakla tarihin
önemli sayfaları dikkat merkezine çekilmiştir.
1990 sonrasında Karakalpak yazarları diğer Özbek,
Türkmen, Kazak, Rus ve diğer milletlerin sahne tecrübesin-
den yararlanmakla millîtiyatroya yeni bir yön ve yeni bir
hareket getirmeye çalışmaktadırlar. Karakalpak tiyatrosu,
daha geniş manada Karakalpak edebiyatı bugün
de sanat
arayışlarını sürdürmektedir.
КАРАКАЛПАКСКАЯ ЛИТЕРАТУРА
РЕЗЮМЕ
Каракалпакская литература как и любая самобытная
система худо жественного слова своими корнями уходит
вглубь веков. Ее истоками были фольклорные образцы и
эпические произведения, воспевающие длительный путь
борьбы каракалпаков за сохранение своей целостности
и независи мости. Входя в разные исторические
периоды в состав Хорезма, Бухары, Ферганы, Среднего
и Старшего Джузов, каракалпаки вели ожесточенные
войны с джунгарами-калмыками, с войском Надиршаха,
соседними ханствами. В то же время каракалпаков долгое
время раздирали междоусобные и межплеменные распри.
В результате длительной борьбы и кочевого образа жизни
число народа значительно уменьшилось. Каракалпаки
с трудом уцелели перед натиском иноземных завоева-
телей. Борьба за сохранение целостности продолжалась
вплоть до ХХ в. В 20-ые годы ХХ века каракалпаки
сперва добились права создания Автономной области,
затем Автономной республики, а в конце ХХ века была
образована Каракалпакстанская Республика в составе
Республики Узбекистан. Каракалпаки сегодня компактно
живут как в Каракалпакстане, так и за его пределами,
в частности, в Узбекистане, Казахстане, Туркменистане,
Турции, Афга нистане, Ираке, Рос сии и т.д.
На протяжении веков каракалпаки развивали
богатое устное творчество. Наряду с многочисленными
лирическими образцами «хейжар», «беташар», «хайя»,
«кошласу», «жоклау», «хайтар», «бадик», «гулапсан»,
«рамазан», народными и историческими песнями,
пословицами и поговорками у них имеются эпические