S e t a 1 y ı l l ı ğ ı



Yüklə 5,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə238/256
tarix18.06.2018
ölçüsü5,84 Mb.
#49335
1   ...   234   235   236   237   238   239   240   241   ...   256

568

a r a l ı k   1 1

Arap  Baharı’nda  Mübarek’in  devlet  başkanı

olarak, Kaddafi’nin de hayatta iken tek söyleşi-

yi Christian Amanpour’la yapmasından sonra

Suriye devlet başkanı da uzun süren medya am-

bargosunu ABC News’ten Barbara Walters için

bozdu. Esed’in daveti ile gerçekleşen röportajda 

Esed, söyledikleriyle bundan tam 20 sene önce 

Avrupa’da yaşanan halk hareketleri sırasında 

Diane Sawyer’a mülakat veren baba Esed’i ha-

tırlattı.

1980’li yılların son günlerinde tüm dünya 

Doğu Bloku’nda yaşanan gelişmelere odaklan-

mış, yaklaşık 50 senedir demir bir perdenin 

arkasında yaşayan bölge halklarının birbiri 

ardına başlattıkları halk hareketlerini izliyor-

du. Bölge halklarının kendilerini 20. yüzyılın 

ikinci yarısında yöneten otoriter rejimleri yık-

mak için başlattıkları hareket, Moskova’nın da

müdahale etmeme kararı ile başarıya ulaşmış 

ve yeni bir demokratikleşme dalgası başlamış-

tı. Polonya’da başlayan ve sonrasında bölgenin

diğer ülkelerine de yayılan bu dalga, Romanya

gibi birkaç istisna dışında birçok ülkede barış-

çıl bir şekilde sonuçlanmıştı. Gelişmeleri bütün 

dünya heyecanla izlerken, yaşananlar Ortado-

ğu’daki bazı liderleri ise fazla telaşlandırmıştı. 

Özellikle Çavuşesku’nun, karısıyla birlikte ka-

meralar karşısında idam edilişinin görüntüleri 

başta Saddam Hüseyin ve Hafız Esed olmak 

üzere birçok diktatörün uykusunu kaçırma-

ya başlamıştı. Özellikle Saddam Hüseyin için 

Romanya’da  yaşayanlar  son  derece  sarsıcı  ve

travmatikti. Daha sonra yazılan kitaplarda 

Saddam’ın güvenlik güçlerine Çavuşesku’yu bu 

sona hazırlayan gelişmelerin tüm detaylarıyla 

incelenmesi talimatı verdiğini ve hatta kendisi-

nin infaz ve öncesindeki görüntüleri defalarca 

izleyerek böyle bir olayın Irak’ta tekrarlanma-

ması için neler yapılabileceğini düşünmeye 

başladığını yazıyordu. 

O günlerde Çavuşes-ku’nun travmaya se-

bep olduğu bir başka lider de Hafız Esed’di. 

SETA YORUM

Baba ve Oğul Esed’in 

Röportajları ve Farklılıklar

Suriye devlet başkanı uzun süren medya ambargosunu ABC News’ten Barbara Wal-

ters için bozdu. Esed, söyledikleriyle bundan tam 20 sene önce Avrupa’da yaşanan 

halk hareketleri sırasında Diane Sawyer’a mülakat veren baba Esed’i hatırlattı.

KILIÇ BUĞRA KANAT



569

s u r i y e ’ d e   y ü k s e l e n   ş i d d e t

Çavuşesku’nun idamı ve totaliter rejimlerin bir-

biri ardına yıkılışının etkilerini Esed, Saddam’a 

oranla daha şiddetli bir şekilde hissediyordu. 

Alınan tüm tedbirlere rağmen Suriye halkının 

bir kısmı Orta ve Doğu Avrupa’daki halk hare-

ketlerinden haberdar olmuş ve Şam’da duvarla-

ra “Esedesku” ve “Suriye’nin Çavuşesku’sunun 

da sonu gelecek” gibi yazılar yazılmaya başla-

mıştı. Bunun üzerine baba Esed rejimi, sansür 

uygulamasını sıkılaştırmış ve netice itibarıyla 

halkının büyük bir kısmının olaylardan haber 

almasını ve devrimlerden ilham alarak mobi-

lize olmasını engellemeye çalışmıştı. Esed ve 

diğer otoriter liderlere bu dönemde rahat bir 

nefes aldıran olay Körfez’de gerçekleşmiş ve 

Saddam’ın Kuveyt’i işgali ile tüm bölge halkla-

rının ve dünya kamuoyunun dikkati bir süreli-

ğine demokratikleşme dalgasından bu yeni so-

runa yönelmişti. Körfez krizi, Esed rejimi için 

işlerin yaver gittiği bir dönemdi. Esed, izlediği 

pragmatik dış politikanın sonuçlarını iç politi-

kada önemli bir sermaye haline dönüştürmüş-

tü. Silahlı gruplara verdiği destek ve otoriter 

yönetimi sebebiyle Batı dünyasından, İran-Irak

Savaşı’nda İran’a verdiği destek ve Hama’da yap-

tığı katliam ile de Arap dünyasından tecrit olan 

Hafız Esed, bir sene içinde bölgenin en gözde 

devlet adamlarından biri haline gelmişti. Şam 

arka arkaya Batılı delegasyon ve devlet adamla-

rını ağırlarken, Körfez Krizi sırasındaki desteği 

sebebiyle başta Suudi Arabistan olmak üzere 

Körfez ülkeleri de Suriye’ye milyarlarca dolarlık 

hibelerde bulunmuştu. 

Ancak bu son derece olumlu uluslararası ve 

bölgesel atmosfer dahi Avrupa’daki gelişme-

lerin etkisini tamamen yok etmemişti. Hafız 

Esed, bir yandan dış politikadaki popülerli-

ğinin tadını çıkarırken öte yandan da halkını 

bu dış gelişmelerle oyalamaya çalışmış ancak 

siyasi olarak hiçbir reform girişiminde bulun-

mamıştı. Toplumda olası bir hareketlenmenin 

sonuçlarının ağır olacağından şüphesi yoktu. 

Tüm bunlar yaşanırken Batı medyasının kapı-

sında randevu beklediği bir sırada bundan tam 

20 yıl önce Diane Sawyer’a röportaj vermeyi ka-

bul eden baba Esed, söyleşide Suriye’nin fark-

lılığından, mevcut rejimin oldukça özgürlükçü 

olduğundan dem vurmuştu. Esed, aynı zaman-

da yabancıların Suriye içindeki gelişmelerden 

fazla haberi olmadığını ve gelişmeleri son de-

rece yanlı bir şekilde değerlendirdiklerini de 

sözlerine eklemişti. Söyleşi sırasında Sawyer’ın 

ısrarlı soruları karşısında kendisinin tek adam 

olmadığını, ülkenin devlet başkanı olmasının 

istediği her şeyi yapabileceği anlamına gelme-

diğini ve hükümet içinde son derece sofistike 

bir karar alma mekanizması olduğunu ifade 

etmişti. Esed, totaliter rejimlerin yıkılmasının 

Suriye’yi etkilemeyeceğini, çünkü Suriye’nin 

kimseyi taklit etmeyeceğini ve zaten ülkenin 

senelerdir çok partili ve karma ekonomik bir 

sistemle yönetile geldiğini sözlerine eklemişti. 

Esed’e göre Suriye’de demokratikleşme ve re-

formlar, ihtiyaç duyuldukça kademeli olarak 

hayata geçirilecekti. 

Bu devrim dalgasının üzerinden 20 yılı aşkın 

bir zaman geçtikten sonra ve dünyanın gözü 

Arap dünyası ve Ortadoğu’nun ve bu günler-

de özellikle de Suriye üzerindeyken bu sefer 

oğul Esed yine bir Amerikalı kadın gazeteci-

nin karşısına çıktı. Esed’in söyleşi sırasında 

anlattıkları, iddiaları ve kendine güveni sık sık 

izleyicilere 20 sene önce babasıyla yapılan söy-

leşiyi hatırlattı. Tıpkı babası gibi Beşar Esed de 

Suriye’nin farklı bir ülke olduğunu ve Amerika 

ve Batı medyasının Suriye’deki gelişmelerden 

haberdar olmadığını, dahası kamuoyunun yan-

lış bilgilendirildiğini ve yönlendirildiğini be-

lirterek başladı sözlerine. Esed’e bağlı güçlerin 

giriştiği kanlı müdahaleler sorulunca kendisine 

ait silahlı güçler olmadığını, bunların hüküme-

tin askerleri olduğunu ve dahası böyle bir em-

rin kendisi tarafından verilmediğini söyleyerek 

topu baba Esed’in yaptığı gibi taca attı. Yine 

tıpkı baba Esed gibi demokratikleşmenin ve re-

formların kademeli olarak yapılacağını söyledi. 

Hatta başta başkanlık seçimi olmak üzere yerel 

ve parlamento seçimleri için de takvim verdi. 

Walters’ın Suriye halkının talepleri konusunda 

sorduğu sorulara “Hangi Suriyeliler, hangi ka-

labalıklar, kim kimi dövmüş?” gibi sorularla ce-

vap vermesi, Saddam Hüseyin’in Enformasyon 

Bakanı  Muhammed  Sahhaf’ı;  “göstericilerin

Devrim  dalgasının  üzerinden 



20 yılı aşkın bir zaman geçtikten son-

ra  ve  dünyanın  gözü  Arap  dünyası  ve 

Ortadoğu’nun bu günlerde özellikle de 

Suriye üzerindeyken bu sefer oğul Esed 

yine  bir  Amerikalı  kadın  gazetecinin 

karşısına çıktı.




Yüklə 5,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   234   235   236   237   238   239   240   241   ...   256




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə