S e t a 1 y ı l l ı ğ ı



Yüklə 5,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə234/256
tarix18.06.2018
ölçüsü5,84 Mb.
#49335
1   ...   230   231   232   233   234   235   236   237   ...   256

559

a b d ’ n i n   ı r a k ’ t a n   ç e k i l m e s i

ni konuşuyoruz. 8-9 yıl önce Irak’tan bahseder-

ken en dikkatsiz olanımız bile etnik okumasını 

Araplar veya Kürtlerden öteye götüremezken

bugün Şii Türkmen, Sünni Türkmen, Feyli 

Kürt, Şii Arap, Sünni Arap, Sünni Üçgeni, Şii

Hilali gibi ifsat edici bir dil kullanılıyor. İşgal 

marifetiyle ne kadar ayrılıkçı kimliğimiz varsa 

su üstüne çıkarıldı, sonra da mezkûr kimlikler 

birbirlerine karşı bilenmeye başladılar. Daha da 

ileri giderek, bütün jeopolitik derinliğini bu hat 

üzerine kuran bölgesel güçler de ortaya çıktı. 

Bu çerçevede, Irak işgal sürecini neticelerinden

ayıramayan her okuma bölgemizin geleceği açı-

sından sıkıntılıdır. Önemli olan işgalin bölge-

mizde oluşturduğu yeni pozisyonları ve sorun-

ları idrak etmemizdir. 

ABD’nin askerlerini çekmesinden sonra Irak’ta

işgalin bitirilmesi sorumluluğu büyük ölçüde 

bölgesel güçlerin nasıl bir siyaset izleyecekle-

riyle alakalıdır. İşgalin hareketlendirdiği et-

nik-mezhepçi fay hattı bölgesel güç dengeleri 

açısından bir fırsat değil aksine büyük bir tuzak 

konumundadır. Etnik-mezhepçi fay hattı üze-

rine inşa edilen her türlü jeostratejik yaklaşım 

sadece kısa vadeli değil aynı zamanda yıkıcı 

olacaktır. Tıpkı Genişletilmiş Kuzey Afrika ve 

Ortadoğu Projesi nasıl iflas ettiyse, Yeni Ame-

rikan  Yüzyılı  Projesi  Irak’ta  batağa  nasıl  sap-

landıysa; bu projelerin yan etkisi olarak ortaya 

çıkan jeopolitik boşluk üzerinden siyasal bir 

strateji geliştirmeye çalışmak da benzer bir akı-

bete mahkûm olacaktır. Öyle ki, Irak üzerinden

oluşan siyasal boşlukta vekâlet savaşlarıyla et-

nik- sekteryen derinlik kazanma çabalarının, 

son tahlilde ABD işgalinin, Irak’ta ve bölgemiz-

de sebep olduğu maliyetlerden farklı bir fatura 

çıkarması imkânsızdır. Aksine, siyasalı öldüren 

etnik-mezhepçi çizgi aşılabildiği oranda Irak’ta

ve bölgemizde barış tesis edilebilecektir. 

Amerika’dan geriye kalan işgal faturasının bir 

kalemi olan bugünkü Irak yönetimi ve aktörleri

sancılı bir imtihandan geçmekteler. Ne Irak’ın

bütünlüğü ne de iç barışı açısından sorumlu 

bir siyasi çizgi izlediklerini söylemek mümkün 

değildir. Uzun yıllar katliamlarına maruz kal-

dıkları Baas rejiminin amca çocuğu olan Suriye 

Baas rejiminin az sayıdaki destekçilerinden biri 

olmayı tercih ederek daha fazla endişelenme-

mize yol açmış durumdalar. Zaten, seçimleri 

anlamsız kılan etnik-mezhepçi siyasal şablonu 

dayatarak iktidara gelen bugünkü yönetim, 

Irak’ın  ve  bölgenin  geleceği  için  yönetmesi

imkânsız olan bir denklemi ayakta tutmaya ça-

lışmaktadır. 

15 Aralık 2011, ABD için askeri olarak bir çe-

kilme siyasi olarak ise neo-con fanatizmin uy-

gulamaya koyduğu bir projenin iflası anlamına 

geliyor.  Lakin  Yeni  Amerikan  Yüzyılı  Projesi-

nin, Irak üzerinden yaşadığı hüsranın maliyeti,

yine Irak üzerinden etnik-mezhepçi bir siyasal

damar  tarafından  uzun  yıllar  Irak’a  ve  bölge

halklarına fatura olarak çıkmaya devam ede-

bilir. Soğuk Savaş’ın vekâlet savaşlarının sonu-

cunda bölünen Kore’den, Eisenhower yönetimi 

1953’te çekilmesine rağmen, 35 yıl sonra, 1987 

seçimleriyle ancak Kore’nin bir parçası istikrara 

kavuşabilmişti. Irak’ın benzer bir kaderi yaşa-

maması, Iraklı aktörlerin olduğu kadar, bölge-

sel güçlerin de sorumluluğudur.

Sabah, 17.12.2011

15  Aralık  2011  itibariyle  ABD 



Irak’taki  askeri  varlığını  SOFA  anlaş-

ması  gereğince  askerlerini  çekerek 

sonlandırmış oldu.



560

a r a l ı k   1 1

ABD’nin  2003’te  gerçekleştirdiği  Irak  işgali,

sadece Irak’ta değil tüm bölgede etkileri uzun

yıllar sürecek etkiler bıraktı. Dokuz seneye yak-

laşan işgal süreci boyunca hem Iraklı gruplar ve

işgal güçleri arasında hem de farklı Iraklı grup-

ların kendi aralarında girdikleri silahlı çatışma-

lar ve güç mücadelesi, bir yandan unutması zor 

insani trajedi yaratırken diğer yandan ise ülkeyi 

etnik ve mezhepsel düzlemde siyasi kampla-

ra böldü. İşgal aynı zamanda Irak topraklarını

küresel ve bölgesel rekabet ve çatışma alanına 

çevirdi. 2008’de imzalanan SOFA anlaşması 

gereği ABD güçlerinin Irak’tan geri çekilmesi,

hem Irak için hem de bölge için yeni bir döne-

min başlangıcı oldu.

Bu yeni dönemde ABD muharip güçlerini 

Irak’tan  çekerken  kendisine  hem  Irak’ta  hem

de Irak’a mücavir ülkelerde yeni hareket alan-

ları yarattı. Bağdat’ta dünyanın en büyük büyü-

kelçiliğine sahip olan ABD, bu büyükelçiliğini 

sayısı 15 bini bulan bir dışişleri ordusu ile dol-

dururken, büyükelçiliğin ve diğer diplomatik 

misyonların  korunması  amacıyla  da  Irak’ta

önemli bir askeri güç bırakacak. Aynı zamanda 

CIA’nin de ülkede artan varlığı, çekilme sonrası

ABD’nin Irak içi ve bölgedeki istihbari faaliyet-

lerine güç katacak. Bütün bunlarla birlikte çeki-

len askerlerin bir kısmını Kuveyt, Ürdün, Bah-

reyn ve Katar gibi ülkelere kaydırması, ABD’yi 

gelecekte  de  Irak’ta  operasyonel  kılabilecek.

Diğer bir deyişle ABD para ve itibar yatırdığı 

Irak’tan kolay vazgeçmeyecek.



Irak egemen mi? 

Madalyonun Irak yüzünde ise sayısız problem

varlığını sürdürmektedir. İşgalci “çekilme tö-

renleri” düzenlese de Irak’ın ulusal egemenliği-

ne ilişkin soru işaretleri henüz ortadan kalkmış 

değil. ABD’nin Irak’ın kalbinde kale kurması-

nın yanında Irak’ın ulusal egemenliğini kısıtla-

yan BM’nin 7. Maddesinin kapsamından henüz

çıkarılmaması da bu soru işaretlerini canlı tut-

maktadır. Yeni dönemde Irak’ın egemenlik so-

rununa diplomatik atılımlarla cevap vermesi ve 

“bölge barışına tehdit” olmadığını başta Kuveyt 

olmak üzere uluslararası camiaya kabul ettir-

mesi gerekecek.

Irak  aynı  zamanda  işgalin  mirasıyla  da  yüz-

leşmek zorunda kalacak. Irak’ta ABD vesayeti

istikrarlı ve kapsayıcı bir düzenin kurulmasını 

sağlayamadı, aksine etniksekter fay hatlarını 

harekete geçirip hala devam eden bir çatışma 

zemini yarattı. Alelacele hazırlanan anayasa, 

SETA YORUM

ABD Nasıl Bir Irak Bıraktı?

Irak’ta ABD vesayeti istikrarlı bir düzenin kurulmasını sağlayamadı, aksine etnik-sek-

ter fay hatlarını harekete geçirip hala devam eden bir çatışma zemini yarattı.

UFUK ULUTAŞ



Yüklə 5,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   230   231   232   233   234   235   236   237   ...   256




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə