Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə90/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   ...   86   87   88   89   90   91   92   93   ...   120

Radyo ve Televizyonda Röportajın Sistematiği (184-195)
185
gelmesi, ikinci olarak konuşmaların kamuya
duyurulacak bölümü ve üçüncü olarak bu bö-
lümden basılıp yayınlanmış kısımlar demektir.
Konuşma, canlı yayında mikrofon önünde
sürdürülüyorsa tüm televizyon izleyicileri ve
radyo dinleyicileri röportaja katılan kişinin
söylediği sözcükten, dil sürçmelerinden ya da
başladığı halde vazgeçip yarım bıraktığı her
tümceden haberdar olurlar (Schneider ve Raue
2000: 55).
Röportaj, bir yazarın herhangi bir ülkeyi, böl-
geyi, kurumu, fabrika gibi iş yerini, gezerek
gördüklerini kendi görüşleriyle birleştirerek
gazete veya dergisine yazmasıdır. Tanınmış
şahısların çeşitli konular hakkındaki görüşlerini
öğrenmek için yapılan konuşmaya da röportaj
denir. Bu tür röportaj ya şahsa doğrudan doğ-
ruya sorular yöneltilerek ya da önceden hazır-
lanmış soruların cevapları yazılı alınarak yapı-
lır (Korkmaz ve ark. 2001: 363). Bu tanımdan,
röportajın öncelikle bir yazınsal tür olarak
değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Röportaj, herhangi bir konuda bir kimse ile
karşılıklı yapılan konuşmadır. Röportaj genel
olarak fikir, sanat ve siyaset adamları ile yapı-
lır. Fakat bu kişiler toplumun ilgi duyduğu
veya ilgi odağı haline gelmiş kimseler olmalı-
dır. Bazen de bir kimse röportajla ilgi odağı
haline gelebilir. Röportajda, kendisi ile konuşu-
lan kadar konuşan da önemlidir. Çünkü bu
türde, konuşturmak veya soru sormak röportaja
ilgiyi artırır ve konuya canlılık getirir (Yavuz
ve ark. 2001: 273).
Radyo ve televizyonculukta röportaj, habercili-
ğin bölünmez bir parçasıdır, haber bültenlerini
tekdüzelikten, monotonluktan kurtaran bir
çalışma biçimidir. Röportajcı ve muhabirler
radyo-televizyon kuruluşlarının haber program-
larında sunuş açısından en az spikerler kadar
önemli ve etkindirler. Çünkü haberlerin olay
yerinden anında ve süratle aktarılması ancak bu
biçimde gerçekleşebilmektedir (Kaptan 1999:
84).
"Bir gazetecinin soru sormak için kişiye resmi
olarak yaklaşması" şeklinde de tanımlanabilen
röportaja, gazetecilikte her an rastlamak olası-
dır. Röportaj için verilen bu tanım ise, hemen
hemen yerleşmiş bir tanımdır (Tokgöz 2006:
251).
Genellikle gazete ve dergilerde yayımlanan
daha sonra radyo, televizyonda da yaygın bir
uygulama alanı olan röportaj, günlük olaylar-
dan edebiyat eserlerine kadar çeşitli konularda
bilgi vermek maksadıyla ele alınan konuyu en
ilgi çekici biçimde sunan yazı biçimidir
(Beyreli ve ark. 2005: 110).
Röportajcı, yalnız gördükleriyle, izlenimleriyle
yetinmez. Konuyla ilgili derinlemesine araş-
tırma ve inceleme yapar, ilgililerin bilgisine
başvurur. Röportajcının amacı, konuyu çarpıt-
madan belgesel olarak okuyucuya/izleyiciye
sunmak, onları konunun içinde yaşatmak, ka-
muoyunu aydınlatmaktır (Hatiboğlu 2000:
279).
Röportaj, haber ya da bilgi verici nitelik taşı-
malıdır (Erdamar 2006: 115). Yalnız haberle
tatmin edilmeyen durumlarda merak ve ilgi
çekici konuları yerinde yapılacak inceleme ile
önceden hazırlıklı olarak tanıtan, okurun aynı
zamanda haber, görgü ve kültür gereksinimi
gidermeye yönelik yazı türüne röportaj denir
(Bülbül 2001: 162).
Röportajın tanımını, türlerine uygun olarak
farklı biçimlerde vermek daha uygun olmakla
birlikte, çok genel olarak tanımlamak gerekir-
se, bir konu hakkında ilgili kişiden ya da konu-
nun uzmanı, yönetici, teknisyen niteliğindeki
kişilerden sesli olarak programda kullanmak
üzere, bilgi almaktır. Bu tanıma bakarak röpor-
tajın (röportajın) pek çok türü olduğu kolayca
anlaşılır. “Hangi konuda?, kimlerle? Soruları
röportajın farklı türlerini ilk bakışta ortaya
koymaktadır (Aziz 2002: 149).
Radyo ve televizyon için yapılan röportajlar ile
yazılı basın için yapılan röportajlar arasında
birtakım teknik farklılıklar bulunmaktadır:
Bunlardan ilki, radyo ve televizyonda süre
sınırlandırması söz konusudur, ancak gazete
için yapılan röportajlarda genellikle süre sınır-
landırması yoktur. Buna karşılık sayfa-sütun
sınırlandırması olabilir. İkincisi radyo ve tele-
vizyon için yapılan röportajlarda dinleyicinin
rahat anlayabilmesi için mikrofonların ve ka-
meraların iyi yerleştirilmesi, kaliteli bir ses ve
görüntü kaydının veya yayınının bulunması
gerekirken, gazete için yapılan röportajlarda
yapılan kaydın ne dediğinin anlaşılması yeter-
lidir. Yazılı ve görsel basında ortak olan uygu-
lama ise röportajın gerçek uzunluğu ne olursa


Selçuk İletişim, 5, 3, 2008
186
olsun görsel basında bu röportaj için ne kadar
zaman ayrılmış ise o kadarlık süre
montajlanarak verildiği gibi, gazeteler için de
ne kadar sütun-satır ayrılmış ise o kadarı veri-
lebilir.
Yazılı basında fotoğraf, radyo gazeteciliğinde
ses, televizyon gazeteciliğinde ses ve görüntü
röportajı zenginleştiren görsel ve işitsel mal-
zemelerdir (Bülbül 2001: 162). Radyoculukta
röportaj, programcılığın ve haberciliğin bö-
lünmez bir parçasıdır. Röportaj ve röportajcı
(sunan), sunuş açısından çok önemlidir. Bir
haberin yerinden aktarılmasında, ya da bir
programın sunulmasında, röportaj, monoton-
luktan kurtaran bir çalışmadır (Erdamar 2006:
114).
Vikipedi Sözlüğe göre, röportaj, başlangıçta
"sorular" ve "yanıtlar"dan oluşan "mülakat"tan
farklı değilken, gazeteciliğin gelişmesi ve ünlü
edebiyatçıların röportaj türünde de yapıtlar
ortaya koymaya başlamasıyla, daha çok, araş-
tırmaya, incelemeye, soruşturmaya dayanan ve
bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı
olan bir dal haline gelmiştir (tr.wikipedia.org).
Röportajlar genellikle soru-cevap tarzında olur.
Ancak bazı yazarlar röportajı hikâye kurgusu
ve üslûbu içinde vermeyi tercih ederler. Metin
içerisinde kendi duygu, düşünce ve izlenimle-
rini de aktarırlar. Çoğu röportaj, gezi yazısıyla
iç içe sunulmaktadır. Gazeteciler, ülke içinde
başka şehir ya da bulundukları ülke dışında
başka ülkelere gazetecilik çalışması için gittik-
lerinde oralarda yaptıkları röportajları ve gezi
izlenimlerini birlikte, aynı kurgu içinde kaleme
almaktadırlar (www.bilgicik.com). Bu tanımda
da röportajın yazılı basın içinde yazınsal bir tür
olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Türk basınında röportaj türü, başlangıçta müla-
kat niteliğinde gelişmiş, özellikle 1960'tan
sonra, Türk toplumunun çeşitli sorunları kamu-
oyuna duyurulurken, edebiyatçılarımızın röpor-
taj türünden oldukça başarılı bir biçimde yarar-
lanmaları, aynı zamanda da röportaj tekniğinin
gelişmesi, röportajın gazetelerin vazgeçilmezi
haline gelmesini sağlamıştır (www.Forum_
Net.html).
Yukarıdaki tanımlardan anlaşılacağı üzere
röportaj, mülakat, söyleşi sözcükleri Türkçe’de
çoğu kez aynı anlamda ve birbirlerinin yerine
kullanılmaktadır. Bu çalışmada da bu üç söz-
cük (röportaj, mülakat, söyleşi) aynı anlamda
kullanılmaktadır. Burada belirtilmesinde fayda
görülen bir husus var ki, yazılı basında röportaj
aynı zamanda bir yazınsal tür olarak kullanıl-
maktadır. Bu türün kendine has farklılıkları söz
konusudur. Burada ise röportajın sadece radyo
ve televizyon yayıncılığında kullanımından
bahsedilmektedir.
2. RÖPORTAJ TÜRLERİ
Röportajı yapıldığı alana göre ve konusuna
göre olmak üzere iki ana kategoriye ayırdıktan
sonra alt başlıklarla incelemek uygun olacaktır.
2.1. Yapıldığı Alana Göre Röportajlar
Bu tür röportajları da 3 gurupta incelemek
mümkündür:
2.1.1. Olayın Geçtiği Alanda Yapılan Röpor-
tajlar
Bir röportaj asla yazı işlerinin dört duvarı ara-
sında kurulan bağlantılarla araştırılamaz. Ka-
leme alınan olay bizzat yaşanmış olmalıdır
(Schlapp 2000: 36). Bu nedenle özellikle her-
hangi bir olayın olduğu yere gidilerek görüşme
yapılmasında fayda bulunmaktadır.
Alanda yapılan röportajlar, olayın geçtiği veya
o konunun uzmanının bulunduğu yerde yapılan
görüşmelerdir. Röportajı yapan kişi, konu ile
ilgili yere giderek görüşmeyi orada bulunan
uzman, yönetici gibi ilgili kişilerle ya da hem
uzman yönetici, hem de olayla ilgili kişilerle
birlikte aynı yerde yapar. Bu tür röportajlar
daha çok yangın, sel, deprem gibi doğal afetler
ile kaza yerlerinde, anma törenlerinde, ödül
verilen yerlerde, spor ile ilgili gösterilerde,
seçim zamanı seçmenin bulunduğu yerlerde
yapılabilir. Genel olarak bu tür röportajlarda
görüşülen kişi sayısı fazla olabilir (Aziz 2002:
151).
2.1.2. Röportaj Yapılacak Kişinin Bulundu-
ğu Yerde Yapılan Röportajlar
Röportaj yapılacak kişinin bulunduğu yerde
yapılan röportaj da yine alanda yapılmakla
birlikte, alan kavramı çok geniş değildir. Alan,


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   86   87   88   89   90   91   92   93   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə