4
Diğer bağımlılık yapıcı maddelerle karşılaştırıldığında ekstazi kullanımının
bu derece hızlı artmasına ve kullanım yaşının ilköğretim düzeyine kadar düşmesine
sebep olan etkenleri şöyle sıralayabiliriz;
- Kullanım kolaylığı; ekstazi kullanmak için eroinin damar içine enjeksiyonu
uygulamasındaki gibi ne enjektöre ne kaşığa ihtiyaç vardır, az bir sıvı ile
yutulur.
- Taşıma kolaylığı; ağrı kesici, antibiyotik gibi diğer ilaçlarla birlikte rahatça
taşınabilir.
- Kullanıcı dış görünümünde herhangi bir değişiklik olmadığından (oral
yoldan alındığından) dolayı toplum içinde dikkat çekmez.
- Değişik logo, renk ve şekillerle daha masum ve sevimli bir imaj çizilmiştir.
- Zindelik, canlılık, uyku önleyici ve iştah kesici etkilerinin bulunmasıdır.
- Kullanıcıların ekstazinin bağımlılık yapmadığına dair yanlış bir düşünceye
sahip olmasıdır.
2003 yılında Ögel ve arkadaşları tarafından yapılan istatistiki bir araştırmada
“Türkiye’de Ortaöğretim Gençliği Arasında Ekstazi Kullanımı” konusu incelenmiş,
araştırmaya Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinden seçilen 9 büyük il alınmıştır.
Araştırmada 11.991 lise ikinci sınıf öğrencisine anket uygulanmıştır. Ankete yanıt
verenlerin %2.5’i yaşam boyu en az bir kez ekstazi kullandığını belirtmiştir. Đlk
olarak ekstazi deneme yaşı ortalaması 13.4±1.9 yıldır. En sık kullanma 20 yaş civarı
ve üzerinde rastlanmıştır. Ekstazi kullananların yarısından fazlasının diğer maddeleri
de kullandıkları ve çevrelerinde madde kullanan kişilerin olduğu saptanmıştır.
En sık kullanımına özel okullardaki gençler arasında rastlanmıştır. Yaşamı
boyunca en az bir kez ekstazi kullananların %49.5’i düzenli esrar içmenin, %55.6’sı
hayatta bir kez eroin denemenin zararı olmadığını veya az zararlı olduğunu
düşündüklerini belirtmiştir. Yapılan bu araştırmada, gençler arasında ekstazi
kullanım sıklığının Avrupa ülkelerine oranla daha düşük olmakla birlikte ülkenin
5
daha yüksek sosyoekonomik düzeye sahip ve batı toplumlarına benzeşen
kesimlerinde daha yaygın olduğu gözlenmiştir (Ögel ve ark., 2003).
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire
Başkanlığının 2006 Yılı Raporuna göre yakalanan ekstazinin illere göre dağılımı
aşağıdaki gibidir.
Çizelge 1.1. 2006 yılında yakalanan ekstazinin yıllara göre dağılımı (KOM Raporu, 2006) .
SIRA NO
Đ
LLER
MADDE MĐ
KTARI (ADET)
YÜZDE (%)
1
Đ
STANBUL
1177159
80,8
2
Đ
ZMĐR
77172
5,3
3
ANTALYA
28650
2,0
4
ANKARA
21514
1,5
5
MERSĐN
21334
1,5
6
DÜZCE
15826
1,1
7
BURSA
14521
1,0
8
GAZĐANTEP
13509
0,9
9
KĐLĐS
12981
0,9
10
DĐYARBAKIR
9998
0,7
11
DĐĞER ĐLLER
65034
4,5
Çizelge 1.1.’e göre ekstazinin en çok yakalandığı yerler nüfus yoğunluğunun
fazla olduğu büyük illerle, turizmin yoğun olduğu illerdir (KOM Raporu, 2006).
Bağımlılık yapıcı maddeler sorunu karşısında, ulusal ve uluslararası
kuruluşların, bu tür maddelerin kullanılmalarını durdurmak veya en azından
kısıtlayarak önleyebilmek için çalışmalar yapması gereğini ortaya çıkarmıştır.
Uluslararası düzeydeki çalışmalar günümüzde daha da yoğunluk kazanarak
devam etmektedir. Ülkemizde, tıbbi amaçla kullanılan bağımlılık yapıcı
maddelerin suiistimalinin önlenmesine yönelik kırmızı ve yeşil reçeteler
6
kullanılmaktadır. Uygulanan bu sistem Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol
edilmektedir.
Bağımlılık yapıcı maddeler sorunuyla mücadelede önemli etkinliği olan
kurumlardan birisi de, bu maddelerin analizini yapmakla yükümlü olan
laboratuvarlardır. Laboratuvarda bağımlılık yapıcı maddelerin saptanması ve
tanımlanmasının yapıldığı gibi madde suiistimalinin de aynı şekilde saptanması ve
tanımlanmasının yapılması gerekir. Son yıllarda bölgesel laboratuvarlara çok değişik
maddeler gelmekte, bunlar üzerine değişik analiz yöntemleri uygulanmaktadır.
Analizlenen maddeler arasında benzer yapıda olanlar belirlenerek kaynak belirleme
çalışmaları yapılmalıdır. Bu şekilde olaylar arasında bağlantı kurarak maddelerin
çıkış noktalarının (kaynaklarının) belirlenmesi bağımlılık yapıcı maddeler ile
mücadelede gerekmektedir.
Bağımlılık yapıcı maddelerin nitel ve nicel analizlerinin gelişmiş analiz
teknikleriyle yapılması maddeler arasında bağlantı kurma ve menşei tayinini sağlar
ki bu çalışmalar bağımlılık yapıcı maddelerle mücadelede çok önemlidir.
Bu çalışmada; bağımlılık yapıcı maddelerden yasadışı üretilen ve çeşitli
operasyonlarda ele geçirilen amfetamin türevi madde içeren ekstazi tabletler
kullanılacağından bu tür maddelerin çeşitli yöntemlerle nitel ve nicel analizlerine
yönelik literatür çalışmaları yapılmıştır.
Yasadışı üretimlerde üretimden kaynaklı safsızlıklar menşei tayini için çok
önemlidir. 1993 yılında Renton ve arkadaşları MDMA ve adli ilaç analizleri
uygulamalarında ön maddeler, yardımcı ara maddeler, sentez ortamı ve reaksiyon
ürünlerine yönelik bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmaya göre ön ve ara maddelerin
saflığı içerdikleri safsızlıklar, sentezleme ortamının ürüne katkısını tespit etmişlerdir
(Renton ve ark., 1993).
Yine 1997 yılında Lock tarafından yapılan bir çalışma da yasadışı olarak
üretilen ve aramalarda ele geçirilen MDMA ve MDEA’da bulunan safsızlıkların
sentezlenmesi, tanımlanması yapılmıştır.