SOVYET TARİH
YAZIMI VE
26
diyerek mektup yazdı.
1945’te “Bolşevik” dergisinde Kazak tarihine hiç alakası olmayan
M. Morozov isimli parti görevlisinin KP (Komünist Partisi) Merkez
Komitenin toplantısında “Kazak SSR Tarihi” hakkında söylediği olum-
suz görüşlerinin temelinde yazdığı makalesi yayınlandı. “Bolşevik”
dergisi ise KP Merkez Komitenin yayın organı olunca da KP Merkez
Komitesinin sekreterleri Şerbakov, Andreyev ve Malenkov seslerini
çıkarmadılar. Bu görüş de KP Merkez Komitesinin
fikri olarak kabul
edildi. “Başkahramanların” Yakovlev ve Morozov değil, onlardan da
nüfüzlu insanlar olduğu ortaya çıktı. Daha sonra anlaşıldığına göre,
meğer 1944’de Andreev, Malenkov ve Şerbakovların adına mektup
gelmiş. Bu mektupta “Bazı Sovyet tarihçilerinin eserlerinde önemli
eksiklikler ve Lenin karşıtı hatalar olduğu hakkında” yazılmış, onu KP
Merkez Komitenin Propaganda Bölümü’nün Müdürü G. F. Aleksandrov,
onun yardımcısı P. N. Fedoseyev, “Pravda” gazetesinin editörü P. N.
Pospelov’un imzaladığı daha sonra belli oldu.
41
Bu mektubun “milliyetçilik” hataları konu aldığı bölümünde “Kazak
SSR Tarihinin” yazarları millet meselesi hakkındaki Stalin’in öğretile-
rini anlamamış, çünkü Stalin’e göre, başka milletlerin Rusya’ya dâhil
olmasının, hatta zorla dâhil olmasının “zararı az” olmuştur. Ancak
bu halkları örneğin, Gürcistan’ı İran, Ukrayna’yı
Polonya işgal edecek
olsaydı, bunun “zararı büyük” olurdu. Böyle bakıldığında eskiden
sömürgeciliği “büyük zarar” dememiz hata olmuş” delinmiştir. Bu Rus
işgalinin zararlarını yumuşatma değil, açıkça onu kollamak idi.
Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesinin 14 Ağustos 1945’teki
toplantısında Morozov’un makalesinden ortaya çıkan bu resmi görüşe
dayanarak “Kazak SSR Tarihi”nin ikinci basımını hazırlama kararını aldı.
Bu kararın zararı az olmadı. En önemlisi de Kazak halkının milli şuurunu
uyandıran kahramanların umumen eleştirilmesine yol açtı. Bu karardan
bir sene önce Kazakistan KP sekreteri J. Şayahmetov (Stalin’e özenerek)
savaşa giden Kazak askerlerine ataları: Abılay, Sırım, İsatay, Mahambet,
Kenesarı ve Navrızbay gibi kahramanların ruhlarıyla
cesaret vermeye
çalışmıştı.
42
Ancak sonra I. Sekreter, bu sözlerinden vazgeçmek zorun-
da kaldı. 1945’deki bu kararın halkımızın savaş döneminde uyanmaya
başlayan milli, tarihi şuuruna noksan verdiğini sonraki olaylar ispat
etti. “Milliyetçilikle mücadele” ateşine düşen bir şahsiyet yetenekli
tarihçi E. Bekmakhanov oldu. (A. Takenov)
Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesinin 1947’deki oturu-
munda “Kazak SSR İlimler Akademisi Dil ve Edebiyat Enstitüsünün
41 Voprosy İstorii, 1991, No 1, s. 188 – 205, 48.
42 Qazaq Halkının Javıngerlik Dastürü, “
Sosyalistik Qazaqstan”, 1944, 18.VIII.
KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
27
Çalışmalarındaki Önemli Siyasi Hatalar Hakkında” isimli kararı yayın-
landı.
Hayret edilecek şey, aynı sene bu karardan sonra, yani 14 Eylül
1947’de “Sosyalist Kazakistan” gazetesinde “Han Kene’nin Ölümünün
100. Yıldönümüyle İlgili “Kenesarı Kasımov” isimli hacimli bir makale
yayınlandı. Makalenin yazarı da Ermukhan Bekmakhanov idi. Bu cesur
makalesi
için yazar, KP Merkez Komitesi tarafından sert uyarı aldı.
Bundan sonra aydın zümre için zor günler başladı. 31 Ocak 1948’de “Le-
ninşil Jas” (Leninci Genç) gazetesinde M. Akınjanov ve T. Şoyınbayev’in
“Siyasi Hata, Bilimsel Değeri Olmayan Kitap” isimli eleştiri makalesi
yayımlandı. Bundan dolayı J. Şayahmetov, M. Suslov’a dilekçe verdi ve
bu talep doğrultusunda Kazak SSR İlimler Akademisi Tarih Enstitüsünde
28 Şubatta Bekmakhanov’un eseri tartışıldı. N. Drujinin “Kazakistan’ın
kültürel durumu Rusya’dan geride olduğunu ileri sürerek, Kazak isyan-
larını ilerici olarak nitelendirmekten mahrum bırakmak yersizdir”- dedi.
16 Aralık 1948’deki Kazak SSR Yazarlar Birliği’ndeki konuşmasında
Birlik
Başkanı B. Gorbatov, beklenmedik bir şekilde, siyasi olaylar hakkında
konuşarak “Kenesarı isyanı, “Rusları Kazak steplerinden kovmayı mak-
sat edindi, Bekmakhanov ise Kenesarı’yı oldukça methetdiyor”- diye
eleştirdi. Bundan tedirgin olan Kenesbayev, Pokrovskiy ve Bayişev,
“Kazak SSR Tarihi”nin hazırlanmakta olan ikinci baskısında Kenesarı
isyanının nasıl nitelendirilmesi gerektiği hakkında J. Şayahmetov’den
“resmi görüş” bildirmesini isteyen mektup yazdılar. İ. Omarov’un araya
girmesiyle J. Şayahmetov, Kenesarı isyanı, XIX. yüzyıldaki Kazak hal-
kının en büyük milli kurtuluş mücadelesidir” - diye nitelendirdirdi. A.
Pankratova, 11 Ekim 1949’da İ. Omarov’a yazdığı mektubunda “
Tarihçiler
arasında yer alan tarihi gerçeğe zıt olarak, Kazak halkının tarihi yanlış
nitelendirilmeye çalışılıyor. Neden Gürcü hükümdarları ve Özbek hanları
benzer durumda ilerici şahsiyetler olarak kabul ediliyor da, Kazaklar,
Abılay veya Kenesarı Kasımov’u karalaması lazım olduğunu hiç anla-
mıyorum
.”- diye yazmıştır.
43
21 Şubat 1950’deki Kazakistan Komünist
Partisi Merkez Komitesinin “Kazakistan’daki Tarih Biliminin Durumu
ve Sorumlulukları Hakkında” isimli kararında
da bu mesele konusun-
da eleştiriler bildirildi ve konu kapandı. Ancak merkezden ideolojik
uyarılar gelmeye başladı. (A. Takenov) Ve bu merkeze telefon açan
kimse hakkında İlyas Omarov’un Jumabay Şayahmetov ile olan özel
konuşması hakkında defterine: “
Bana bugün bir arkadaşım kendisini
Kazak aydını olarak gören bir insanın kendisine gizli bir şekilde: “Ben
isimsiz
şikâyet mektubu yazmadığım gün uyuyamıyorum” - dediğini
söyledi. Profesyonel şikâyetçinin alışkanlığı ne kadar korkunç! İnsanın
açgözlülüğü ne kadar sınırsız. Maalesef bizim
onlarla mücadele edecek
43 Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Merkez Arşivi, İ. Omarov Bölümü.