atanırken, XVII-XVÜ. yüzyılda vilayet
merkezlerindeki
serbest m im arlar veya neccarlıkta usta kişilerden
atandıkları b e lirtilm ek te d ir. M erkez teşk ilatın ın
yaptıracağı işlerde k endilerine ihtiyaç duyulursa
İstanbul’a çağırılabildikleri ve bir kısmının ulufeli, bir
kısmının tımarlı oldukları ve bazı vergilerden muaf
tutuldukları kaydedilmektedir.
Şehir M im arlarının ilk olarak nerede ve nasıl
ortaya çıktıklarının kesin olarak tespit edilemediği
ifade ed ile re k , X V I.y ü zy ılın o rta la rın d a ortaya
çıkm asının m uhtem el olduğu belirtilir. 1839 yılına
kadar devam eden “şehir m imarlığı" kurumunun bir
şehirde tesis edilebilm esi için, şehir halkından talep
o lm a sı, bu ta leb in neden k ay n a k la n d ığ ın ın da
belirtilmesi gerektiği ileri sürülerek, bazen halkın isim
vererek şehir m im arı olm asını istedikleri kişilerin
merkezin onayıyla bu m akam a atanabildikleri ifade
edilmektedir. Şehir Mimarlarının görevleri, bulundukları
şehirde düzenli yapılaşmayı sağlamak, inşaat esnafını
kontrol etm ek, inşaat izin ve ruhsat belgesi vermek,
in ş a a t e s n a fın ın v e rg ile rin i to p la m a k , in şa a t
malzemelerindeki standdartları korumak, zaman zaman
su yolu keşiflerine katılmak ve inşaat esnafının günlük
ücretlerini belirlem ek şeklindedir. Şehir halkının ve
inşaat esnafının k endisinden m em nun olm am ası
durum unda k ad ıy a m ü ra caa tla yeni bir m im ar
atanmasını isteyebildikleri ileri sürülmektedir. Esnaf
teşkilatlarından ve şehrin gelirlerinin bir bölümünden
gelir olarak para aldıkları, ancak Edirne, Bursa gibi
büyük şehirlerde neccar esnafından “keseriye” adıyla
40 akçe tahsil ettikleri ve bunun bir teamül haline
geldiği kaydedilmektedir.
Hassa M im arlar Ocağı dışındaki mimarlardan
biri olarak d e ğ erle n d irilen V a k ıf M im arların ın ,
S elçukluda da varolduğu ö rn e k lerle b elirtilerek
görevlerinin vakıf eserini tam ir etm ek, korumak ve
m eydana gelen hasarları k eşfetm ek olduğu ileri
sürülm ektedir. A tanm alarının ise vakıf m ütevellisi
tarafından kadıya teklif edilmesi ve kadının merkezden
talep etm esiyle gerçekleştiği belgelerden hareketle
ifade edilmektedir.
Serbest M im arların bulundukları bölgelerde
Hassa M imarlar O cağı’na bağlı olmadan çalıştıkları,
işlerinde yetenekli oldukları anlaşıldığında Hassa
M im arlığına katıld ık ların d an b ah sedilerek, arşiv
belgelerinde örneklerin azlığına işaret edilir. Ayrıca
H assa M im arlar O cağı’na bağlı olm adan Cem âati
Çavuşân-i Dergah-ı Â li, Cemaâ-i Cebeciyan-ı Hassa
gibi, saray teşkilatları içinde de mimarların çalıştığı
örnekler verilerek ileri sürülmektedir.
“Osmanlı İm ar Sisteminin İşleyişindeki Diğer
Görevliler" başlığı altında, teknik elamanlar ve yardımcı
/idari elemanlar adlı iki gruplama yapılmaktadır. Teknik
elemanların ustalar, su yolcuları, bezemeciler olduğu
vurgulanmaktadır. Yardımcı ve idari elamanların ise
bina nazırları, bina eminleri, mübaşirler, şehreminiler,
kadılar, d efterd arlar, b o stan cıb aşılar, katipler ve
mutemetlerden oluştuğu ifade edilerek, nasıl atandıkları,
görevlerinin neler olduğu ve ücretleri hakkında arşiv
b e lg e le rin e d ay alı a ç ık la m a la r y a p ılm a k ta d ır.
Eserin ikinci bölüm ü, O sm anlı A rşivleri ve
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde yapılan araştırmalar
sonucunda 115 cami, 7 m escid, 13 türbe, 3 mezarlık,
2 m evlevihane, 29 dergâh, 2 zaviye, 1 hangâh, 23
medrese, 31 mektep, 2 kütüphane, 2 imaret. 7 hamam,
19 han, 1 muvakkıthane, 27 çeşme, 11 su yolu, 7 köprü.
58 kale, 6 tabya, 1 cephanelik, 7 kışla, 5 saray, 10
köşk, 23 konak, 2 yalı, 12 sahilhane, 146 ev, 43 şehir
plânı, 1 hükümet konağı, 2 postahane. 6 hastane, 16
liman ve rıhtım , 2 hapishane, 24 yol ve 17 tane de
bunların dışında plân ve krokiden m eydana gelen
kataloğu içermektedir (s.96-142).
A. Dündar’ın eserinin üçüncü bölümü, “ Osmanlı
Arşivi ile Topkapı Sarayı M üzesi Arşivindeki Canıi-
M e sc it P lâ n , P ro je ve K ro k ile rin T a n ıtım ve
Değerlendirilmesi” başlığını taşımaktadır. Yazar daha
önce katalog bölümünde bahsettiği tüm projeleri bu
bölümde değerlendirmeye dahil etmemiştir. Bu bölümde
çoğunluğu İstanbul’da olan 71 cam i, 6 m escit ve 5
minarenin çizimleri incelenmiştir. Projelerin genellikle
1 / 100 ölçekte çizildiği, m etre’nin yanı sıra zira ile
ölçüm lerin de yapıldığı belirtilm ektedir. İncelenen
çizimlerden 7 tanesi Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinden,
geri kalanlar ise Osmanlı Arşivindedir.
Ç iz im le rin ta n ım ları y a p ılm a k ta , ilav eten
değerlendirm e başlığı altında ise, “yeni inşa" veya
“ta m ir" p ro jelerin in u ygulanıp u y gulanm adığı,
uygulam alarda projelere ne kadar bağlı kalındığı
tartışılmaktadır (s. 143-231).
Eserin 232-235.sayfaları, incelenen plân, proje
ve krokilerin genel bir değerlendirmesine ayırılmıştır.
Bu bölümde Osmanlı mimari çizimlerine yönelik olarak
en sağlıklı bilgilere ulaşılm ası için Topkapı Sarayı
K ütüphanesi, V akıflar G enel M üdürlüğü A rşivi,
Genelkurmay Başkanlığı Askerlik Tarihi ve Stratejik
Araştırmalar Enstitüsü Kütüphanesi ve yur dışındaki
bazı albümlerin incelenmesi gerektiği vurgulanarak,
özellikle cami çizimleri, plân, son cemaat yeri, cephe,
örtü, kapı-pencere, m inareler, mahfiller ve mihraplar
başlığı altında değerlendirilmektedir.
2001
/
Güz 30
Bilge 59