T. C. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi



Yüklə 0,71 Mb.
səhifə3/5
tarix14.06.2018
ölçüsü0,71 Mb.
#48498
1   2   3   4   5

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Hem en sonda başladım diyorsunuz. E başlama itirazlara başlamayı söylüyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “2 yılın ortasında mı diyorsun, ortasında mı diyorsun başında mı diyorsun, sonunda mı diyorsun başından başlayıp ayı sonuna kadar tarih atacak kadar halim yok herhalde.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Teşekkür ediyorum bu kısım için tekrar devam ediyorum sorularıma. Pizvan köyü kavşağına ne zaman geldiniz? Gündüz müydü, gece miydi?”

Gizli Tanık Munzur: “Gündüzdü.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Gündüzdü.”

Gizli Tanık Munzur: “3, 3 buçuk vakitleriydi.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Onun bir onun zamanını hatırlamıyordunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Tarihini hatırlamıyorum ama saati şeyini biliyordum yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki oradan çıktıktan sonra kel kafalı komutan dediğiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Dursun Çiçek mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet kendisi. O da yani öyle şahsi ismini bilmiyordum. Yalnız şu fotoğrafından teşhis ettim ben kendisini.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Ama bir şey peki bir de siyah saçlı dediğiniz bir komutan var. O farklı birisi mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır ben komutandan bahsetmedim belki orda bir yanlış anlaşılma olmuş olabilir. Oranın düzeltilmesini istiyorum bende komutanın zaten saçları kısaydı yani ön tarafı açık.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki kafeye geldikten sonra çay içtiğinizi söylediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Ama bir ifadenizde de masaya içki koyduğunuzu ve her zamanki içkiden getirdim.”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim o çay muhabbeti öğlen muhabbetidir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Hah.”

Gizli Tanık Munzur: “İçki muhabbeti akşam muhabbetidir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Akşam geldiniz ve içkiyi koydunuz her zamanki içkinizden getirdim dediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Onu İlyas getirdi ben değil.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Efendim.”

Gizli Tanık Munzur: “Onu İlyas getirdi artı Şenol komutan mı aradı...”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Ama her zamanki içkiden diyen kim?”

Gizli Tanık Munzur: “İlyas.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “İlyas dedi.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Siz o içkinin markasını biliyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Sarı üzerinde çiçek resmi olan bir rakıydı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Sarı üzerinde.”

Gizli Tanık Munzur: “Şişenin kendi rengi bile sarıydı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Tekirdağ Rakısı.”

Gizli Tanık Munzur: “Üstünde rakı yazıyordu. Tekirdağ değil yazı yazıyordu.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Rakı yazıyordu yalnız üstünde.”

Gizli Tanık Munzur: “Hı, hı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki. 4 nolu fotoğrafı sana nerede gösterdiler?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl yani 4 nolu fotoğraf?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Şimdi bakın 4 nolu fotoğraf, 6 nolu fotoğraf, 2 nolu fotoğraf, 1 nolu fotoğraf var.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet hı, hı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Bu fotoğrafları sana ne zaman gösterdiler?”

Gizli Tanık Munzur: “Bunu ben ifade verdiğim zaman gösterdiler.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Nerede?”

Gizli Tanık Munzur: “Erzurum’da kendim gittim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı mı emniyet mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır Cumhuriyet Başsavcılığına gittim ben.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Başsavcılığında gösterdiler.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Dursun Çiçek’i hiç televizyonda gördünüz mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Bugüne kadar hiç görmediniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hiç görmedim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Televizyon izlemiyor musunuz hiç?”

Gizli Tanık Munzur: “Vaktim olmadı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Gazete okudunuz mu? Gazeteleri okuyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Dursun Çiçek’i gazetelerde fotoğrafını gördünüz mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim yani şimdi medyada şimdi gazete filan yani gazete illa ki cayır cayır okunuyor yani. Ona bakarsanız 40000 tane isim var yani ben her kişinin ismini ezbere bilmek zorunda değilim. Benim teşhis ettiğim bir isim vardır. Kendisi gördüğüm zaman Dursun Çiçek’tir. Gazetelerde çıkıyor adamın başka fotoğrafını getirip oraya yapıştırıp da Dursun Çiçek diye söyleyebilirler. Ben o kadar algılamam bu işle ben gördüğüm şeyi anlatırım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “E bende onu soruyorum yani.”

Gizli Tanık Munzur: “Yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Gazetelerde ya da televizyonlarda gördün mü diye soruyorum. Ben aslında Erzurum Cumhuriyet Savcılığı, savcılığındaki teşhisinizle ilgili bu soruyu sormuyorum. Bu soruyu, bu soruyu burada görüntü ile Dursun Çiçek’i gösterince evet bu Dursun Çiçek’tir dediniz siz buraya gelmeden önce Dursun Çiçek’i televizyonlarda hiç görmediniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Buraya gelmeden önce mi?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Evet.”

Gizli Tanık Munzur: “Çok gördüm ifade verdikten sonra.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Teşekkür ediyorum bunu sormak istiyorum. Devam ediyoruz efendim çok az kaldı. Evet, daha öncede söylemiştim öğrenci evlerini tuttuğun dönem var. O dönem mi önce yoksa Dursun Çiçek’in Erzincan’a geldiği dönem mi?””

Gizli Tanık Munzur: “Dursun Çiçek Erzincan’a gelip gittikten sonra bu olaylar başladı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “O güne kadar bu olaylar yok muydu?”

Gizli Tanık Munzur: “E olaylara henüz daha yeni başlamamış söylemiştiler ev falan bulun falan demiştiler.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Bu 2 yıllık dönemin neresine rast gelir başı mı sonu mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim tarih olarak hatırlamıyorum tarih olarak bana sormayın.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Bende tarih olarak sormadım başı mı sonu mu 2 yıllık dönemin?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlayamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki. İsa’nın çarmıha gerildiğini temsil eden pirinç heykeli size nasıl verdiler?”

Gizli Tanık Munzur: “Onu Şenol komutan ben akşam kafemi kapattığım zaman eve giderken saat 11 civarı zaten biliyordu çıkış saatlerimi falan (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Kış mıydı yaz mıydı o zaman?”

Gizli Tanık Munzur: “O dönemde yok kış falan değildi. Böyle normal yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Yani.”

Gizli Tanık Munzur: “Aşırı sıcaktan yani 6, 5. veya 6. aylar olması lazım yanlış hatırlamıyorsam.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Tamam peki elinde eldiven var mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Benim mi efendim?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Hayır.”

Gizli Tanık Munzur: “Şenol komutanın mı?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Evet.”

Gizli Tanık Munzur: “Zaten onu bir jelatin kağıda sarıp getirmişti bana.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Jelatin kağıda.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Siz açtınız mı paketi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hiç açmadım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Paketi açmadan mı verdiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki jelatin kağıda sarılmış olsa bile.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Satmadan önce jelatin kağıda da dokunulmuş olsa jelatin kağıtta parmak izi kalır. Hem de içindeki parmak izini de jelatin kağıt korur. Bu konuda sizin hiç parmak izinizi aldılar mı ya da bu heykel üzerinde parmak izi incelemesi yaptılar mı? Şenol komutanın parmak izinin çıkmak üzere böyle bir soruşturma oldu mu bilginiz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hiç bilgim yok.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki, siz bir milletvekili ile görüştüğünüzü belirttiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Ama Erzurum cumhuriyet savcılığında verdiğiniz ifadede ben milletvekili ile filan görüşmedim dediniz hangisi doğru bunun?”

Gizli Tanık Munzur: “Milletvekil… milletvekili ile görüşmedim dediğim zaman orada Erdal Erdoğan’ın bana gel kahvaltı yapalım dediği olayları ben burada anlattım. Ben bunları milletvekili olduğunu falan hepsini gazeteden sonradan öğrendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Ama o zaman soruyu soran Erzurum cumhuriyet savcısı nereden biliyordu onların milletvekili olduğunu ki sana milletvekili ile görüştün mü diyordu? Her sanığa cumhuriyet savcılığına ya da emniyet milletvekili ile görüştün mü diye soru mu sorar?”

Gizli Tanık Munzur: “Bunu. Zaten, zaten beni orada deşifre etmişler yani bunu bilmeyen yok.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Ama bu söylediklerinle çelişiyorsun da neyse onu.”

Gizli Tanık Munzur: “Çelişen bir durum yok. Erdal Erdoğan’ın oynadığı bana tezgah milletvekillerinin getirdiği bana para. Ben zaten gereken yerlere bilgilerimi aktardım yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki Erzurum’da cumhuriyet savcılığında ifadeniz kaç saat sürdü?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum saati.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “İfadenizde ses ve görüntülü kayıt yapıldı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet yapıldı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Görüntülü ve sesli kayıt.”

Gizli Tanık Munzur: “İlk verdiğim şeyler ilk verdim şeyler görüntülü değil. Taner savcıya verdiğim hepsi görüntülüdür.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Erzurum savcılığında, bir dakika, bir dakika gününü söyleyeceğim size 23 Şubat 2010’da verdiğiniz ifadede kayıt sona erdirildikten sonra ki burada kayıt alındığı zaten belirtiliyor ifade tutanağında. Kayıt sona erdirildikten sonra ifade vermeye devam ettiniz mi yani kaydı kestik biraz daha ifade alalım dediler mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır ifademi verdim çıktım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Kayıt kesildikten sonra her şey bitti mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Bitti.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Peki bu tutanakta kaydın 17:50 sıralarında sona erdiril… erdirildiği söyleniyor.”

Gizli Tanık Munzur: “Saatine bakmadım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “İmza atmışsınız altına evet 17:50 sıralarında sona erdirildiği söyleniyor.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Ama 2. sayfasında ise imza altına alındı denirken 18:55 deniyor yani 1 saat fark var. 17:50 ile 18:50 arasında. Sana tekrar soru sormadılar mı orada?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır kimse bir şey sormadı bana.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. Celal Ülgen: “Teşekkür ediyorum sorularım bu kadar efendim.”

Gizli Tanık Munzur: “Teşekkürler.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek söz istedi verildi: “Öncelikle şunu belirtmek istiyorum Sayın heyet size dilekçe ile sundum. Ancak Gizli Tanık Munzur’un gerek Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar ile görüşme talepleri Yılmaz Özdil’in 9.03.2010 tarihinde gizli tanık tutanağı başlıklı yazısına konu olmuştur. Kendisi defalarca ve 45, 50 kez görüşme talebinde bulunmuştur.”

Mahkeme Başkanı: "Avukat hanım, Avukat hanım o konudaki dilekçenizi okuduk değerlendirdik. Ara kararı verdik.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ben evet kısaca bunu vereceğim.”

Mahkeme Başkanı: "Tanığa sorunuz varsa onlara geçelim lütfen.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki, peki. Aynı zamanda kısaca bunu tutanağa geçmek için söylüyorum. Aynı zamanda resimde resimlerde ve ismi de kendi ağzıyla tutanakta deşifre edilmiştir. Dolayısıyla bence bu gizli bir tanık değildir.”

Mahkeme Başkanı: "Biraz önceki ara kararımızı duydunuz yani açık kimliğinin deşifre edilmesi konusundaki.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: "Yasayı hatırlatmak isterim.”

Gizli Tanık Munzur: “İnsanları para karşılığında nasıl satın alacağınızı biliyorsunuz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Diğer bir konuya geçecek olursak cümlelerinizde hatırlamıyorum kelimesini çok kullanıyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Olabilir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Fakat öncelikle şunu ifade etmek isterim sorduğum soruya bilmiyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “4000 tane bir insan, (2, 3 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bir saniye beyefendi ben bir konuşmamı bitirebilirsem. Sorduğumuz sorulara bilmiyorum, hatırlamıyorum şeklinde verdiğiniz cevaplar Türk Ceza Kanununun madde 272’de düzenlenen yalancı tanıklık ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu oluşturur dolayısıyla hakkınızda suç duyurusunda bulunma imkanını da verir bunu belirtmek isteyip sorularıma başlamak istiyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “O zaman milletvekillerinizde ortalıkta gezmesin o zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım, avukat hanım o görüşünüze katılmak mümkün değil, tanığa zorlayıcı şeyler sorulamaz hatırladığını hatırlar hatırlamadığını hatırlamıyorum diye cevap verir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Doğru efendim fakat bu zaten eski ifade…”

Mahkeme Başkanı: “Bu yalancı tanıklığı göstermez efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yok yalancı tanıklığı gösterir eski ifadelerinde de zaten tarih veriyor bu ifadelerde onun altında da imzası var dolayısıyla demek ki hatırlıyor diye düşünüyorum peki devam ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun yani yönlendirme amaçlı soruları sor…. net sorularınızı alalım buyurun.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi dediğim gibi birtakım kişilerle görüşme girişiminiz olmuş. Bunlar işte Uğur Dündar, Yılmaz Özdil ve milletvekilleri. Burada hep birlikte toplandık şayet anlatacağınız bir şey varsa burada savcılar, hakimler ve hep birlikte birlikteyiz anlatırsanız doğruları var mı, onlara anlatacağınız şeyler neydi bize anlatmak ister misiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Benim anlatacağım hiçbir şey yoktu bunu Erzincan’da Parazit Pastanesi kendi Davut Kanik denilen gazinocular kralı mı artık ne diyorlarsa bilmiyorum kendisine. Bizi benim işyerimden çıktığım zaman beni aldılar Ankara’ya götürdüler bizi 3 kişi. Orada bir otele kayıtsız yerleştirdiler size Uğur Dündar’ı falan getireceğiz Hasan Gerçeker’i getireceğiz artı bir savcı daha gelecek artı bir avukat daha gelecek dediler orda bize. Ben dedim ki; ben bir şey bilmiyorum falan dedi ki siz çok şey biliyorsunuz falan dedi bu işi biteceksiniz yoksa biz bitiririz. Bak milletvekillerimiz size istediğiniz parayı getiriyor şeyini yapıyor siz elinizden geleni yapın biz hepimiz arkadayız. Ben oradan zor kaçtım bunu bilin yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Ankara’ya geldiniz zaman.”

Gizli Tanık Munzur: “Oradan çıktığınız zaman şunu da söyleyeyim; oradan çıktığım zaman ben Yargıtay’ın kapısını bile çaldım. Bana kimse sahip çıkmadı kusura bakmayın.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Neden Yargıtay’ın kapısını çaldınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Tehdit altındayım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Kim tehdit etti?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu kadar ifade ver…. insanın kaç tane düşmanı olur sizce.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki isim olarak söyler misiniz size kim?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır söyleyemem.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tehdit ettiğini söylüyorsunuz isim olarak belirtir misiniz kim tehdit etti?”

Gizli Tanık Munzur: “İsmim söylemek istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Radikal Gazetesi Mesut Hasan Benli ile görüştünüz mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır görüşmedim onunla Davut Bey kendisi görüştü.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Dolayısıyla resimlerdekilerde siz değilsiniz o zaman?”

Gizli Tanık Munzur: “Olabilir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki verdiğiniz ve daha demin Celal Beyin, Avukat Celal Beyin söylediği bir tutanak var. Orada da diyorsunuz ki; ben kesinlikle otelde ve başka bir yerde bir milletvekiliyle görüşmedim. Fakat daha deminde dediniz ki; ben milletvekilleriyle görüştüm ve aynı zamanda bu beyanı.”

Gizli Tanık Munzur: “Milletvekilleriyle görüştüğüm yeri orada yanlış bir anlaşılma var herhalde ben milletvekilleriyle Erzincan’da görüştüm bunu bilin yalnız. Ankara’da hiç kimseyle görüşmedim ben sadece telefon üzerine bir şeyler oldu Davut’un telefonla Erdoğan’ın telefonu araştırılırsa her şey çıkar o saatte piyasaya. Kim kimle görüştü kimlerin geleceğini daha rahat bir şekilde ulaşılır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır hakkınızda gazetelerde çıkan haberlerden sonra savcılıkça ifadeniz alınmış Taner Aksakal Mehmet Ali Kurt ve Ender Karadeniz tarafından.”

Gizli Tanık Munzur: “Tamam.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bu gazetelerdeki haberin sebebi de milletvekilleriyle görüştüğünüz üzere çıkan haberler bunlar üzerine söylemişsiniz. Ben herhangi bir milletvekiliyle görüşmedim diye.”

Gizli Tanık Munzur: “Ankara’da görüşmedim, ama Erzincan’da görüştüğü filan ben oraya iletmiştim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki bize bir anlatır mısınız Dursun Çiçek’in Erzincan’a geliş havaalanına gidiş ve kafenizde ne yaptınız? Çünkü burada Mahkeme Başkanı tutanaklardan okudu doğru mu doğru dedi. Fakat ben sizden bunu bir kez dinlemek istiyorum doğru mu değil mi bunu tespit edebilmek için bir kere anlatır mısınız süreci?”

Gizli Tanık Munzur: “Ben bu konuyu anlattım bir daha anlatmak istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz anlatmadınız beyefendi?”

Gizli Tanık Munzur: “O konuya girişim yaptım ben aynı konuya bir daha girmenin anlamı yok. 50 kere (1 kelime anlaşılamadı) anlatacak halim yok anlattım ben bu olayı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz daha önce ifade vermeye Erzincan savcılığına hiç gittiniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Erzincan savcılığına gidip ifademi değiştirmek istiyorum şeklinde bir beyanınız olmadı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “O da jandarmanın Erdal Erdoğan’ın güzel bir tezgahıydı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Nasıl bir tezgah anlatır mısınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Tabi, Çayırlı mevkiine tepeye gittiğimiz zaman Erdal Erdoğan arkadan geliyor önce bir Ford beyaz (bir kelime anlaşılamadı) ondan sonra arkasında jandarma arabası oradan bizi apar topar benim kendi telefonumla 155’i aramamı hayati tehlikem var beni koruma altına alın diye. Ben orada kendi telefonumu hiç kez kapattım aramadım dedim verin kendi telefonunuzdan arayayım, onların kendi telefonundan aradım kendimi ihbar ettiğim gibi halbuki adamlar yanımda ben arabadan giderken ihbar ediyorum nasıl oluyorsa bu iş. Neyse götürdüler beni jandarmaya jandarmayla komutanlar ondan sonra dışarıdan 2 tane Erdal Erdoğan telefon açtı avukat getirtti jandarmaya oradan ifade almaya çalıştılar. Dedim ben burada ifade vermiyorum biz ifadeni alırız dediler ben vermiyorum dedim Ankara’dan ben buraya dedim müfettiş istiyorum dedim, (1 kelime anlaşılamadı) savunma hakkım o benim dedim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani savcılığa herhangi bir ifade vermediniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Bir dakika efendim oraya da geleceğim. Oradan ifade almadılar oradan çıktık direk savcılığa götürdüler bizi savcılıkta 5 kişi bir odaya geldiler 2 tane avukat çağrıldı Erdal Erdoğan içerde ayak ayak üzerinde dakika başı bana soruyorlar ifadenizi değiştireceksiniz ifade vereceksiniz buna ben dedim ki Sayın savcım ben burada ifade vermek istemiyorum Ankara'dan müfettiş çağırın gereken ifademi vereyim ben kimseye güvenmiyorum dedim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Savcılar kimlerdi?”

Gizli Tanık Munzur: “Bir Hasan savcıyı tanıyorum orada diğer savcılarda (1 kelime anlaşılamadı) gitsem yine görürüm hepsini de tanıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet iki…”

Gizli Tanık Munzur: “Ondan sonra, ondan sonra işte ifademi almadılar hatta orada özellikle üstüne basa basa söyledim yani ifade zorluyorlar beni ifade almaya. Dedim ki; burada Erdal Erdoğan’ın bu odada sizin makamınızda yetkisini ben öğrenebilir miyim dedim. Orada zaten bir şok geçirdiler hepsi ne demek istiyorsun sen dedim bunların hepsini takip edeceğim gereken yerlere.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz 2 kez Erzincan savcılığına gidip Hasan Can’ın da aralarında bulunduğu 2 savcıya benim beyanımı zorla aldılar size ifade vermek istiyorum şeklinde bir beyanda bulunmuşsunuz ve bu bir tutanağa geçmiş. Tutanağın akıbetini Savcı Hasan Can’dan ve aynı zamanda Adalet Bakanlığından sorulmasını talep ediyorum ve ayrıca tanığın beyanlarında bahsettiği Tınaztepe ve Ersin’in de konuyla ilgili dinlenmesini mahkemeden talep ediyorum. Bugüne kadar herhangi bir suça karıştınız mı hakkınızda herhangi bir soruşturma var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Şuana kadar karışmadım, ama sayenizde aç kalınca suçlanınca.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki sahte paradan soruşturma geçirmediniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sahte paradan soruşturma geçirmediniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Kesinlikle hayatta bu yaşa kadar şeyim olmadı. Ama sizin bu olaylardan Dursun Çiçek olsun komutanlardan dahil olsun kaçıp gittim buralardan param bitti pulum bitti sizin sayenizde hırsızlığa başladım.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım bunları ne amaçla soruyorsunuz, açıklar mısınız?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bunları şu amaçla soruyorum Sayın Başkan tanığa ne dereceye kadar güvenileceği konusundaki sorular. Ceza Muhakemesi Kanununun madde 58 kapsamında sorulabilir. Ceza Muhakemesi Kanununun madde 58 ve 201 ile birlikte değerlendirildiğinde Mahkeme Başkanı dışında bizlerinde bu soruları sorma hakkı bulunmaktadır. Bu sorular tanığın nasıl biri olduğunu tespit ve beyanlarına güvenmek açısından önemlidir. Dolayısıyla sorularımızın engellenmeden bu açıdan kişiyi tanımak açısından sorulmamıza izin verilmesini talep ediyorum. Tutuklu ya da hükümlü kalmadınız öyle mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Kesinlikle anlattığım gibi artık son dönemlere gelince.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki eğitim düzeyiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Aç kalınca hırsızlık yaptım yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hırsızlık yaptınız.”

Gizli Tanık Munzur: “E tabi bu sayenizde.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Biz ne yaptık beyefendi bizim sayemizde olsun sizin sayenizdedir. Eğitim düzeyiniz nedir?”

Gizli Tanık Munzur: “İlkokul efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İlkokul.”

Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım şunu da hatırlatmak istiyorum bu dediğiniz tanığın açık kimliğini ortaya çıkaracak bir durum oluşturursa bunu sormamanız gerekir. O şekilde bir sıralama var yani bir istisnası var bu durumun.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İsim olarak tanığın ismini bilmeme rağmen vermiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim gizli tanığın açık kimliğini açıklamak suçtur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Zaten açıklamıyorum, açıklamıyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Buna da meydan vermemek için birtakım soruları sormamak lazım yani bu nedenle sormamak lazım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Zaten sor… Sayın Başkan zaten tanığın ismimi bilmeme rağmen vermiyorum bu da kimliğini saklı tutmamdan ötürü fakat eğitim düzeyi.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim olayları sorabilirsiniz doğru söyleyip söylemediğini test edebilirsiniz mesela hakkınızda daha önceden yalancı tanıktan dolayı açılmış bir dava var mıdır şeklinde bir soru sorabilirsiniz yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet onu soruyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Doğru söyle…. onu test edebilirsiniz ancak kimliğini açıklığa kavuşturur şekilde soru soramazsınız, arada fark var.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Erzincan Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen 2010/112 nolu soruşturmadan haberiniz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl ya…”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Erzincan Cumhuriyet Savcılığı tarafından yani İlhan Cihaner tarafından.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sayın Başkan bu soruya da ben itiraz ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika Avukat Hanım.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Kimin hakkında soruşturma yürütülüyormuş?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İlhan Cihaner tarafından yürütülen Savcı Bayram Bozkurt hakkında 2010/112 numaralı soruşturma Sayın savcı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Hayır sizin hakkınızda dediniz gizli tanık hak…”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır sizin hakkınızda demedim Erzincan Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen 2010/112 nolu soruşturma hakkında bilginiz var mı dedim.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun cevap verin.”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum, hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bahse konu soruşturmada İlhan Cihaner’in İliç Savcısı Bayram Bozkurt’la ilgili yürüttüğü bir soruşturma var soruşturma o soruşturma. Sizin Bayram Bozkurt hakkında verdiğiniz beyanlar bu soruşturmadan sonra verilmiş. Bayram Bozkurt ya da İlyas Meral sizi yalan bilgilerle tanıklık yapmanız için herhangi bir zorlamada bulundu mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Kesinlikle.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Bayram Bozkurt hakkında açılan soruşturmadan sonra Bayram Bozkurt’la hiç görüştünüz mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Savcı İlhan Cihaner’in Bayram Bozkurt hakkında yaptığı soruşturmada Erdal Zirek’in ifadesi alınmış ayrıca ifade sırasında görevli polislerde varmış iddia edildiği gibi Bayram Bozkurt’a bir komplo düzenlenecekse neden polisler bu soruşturmada görev alsın? Bununla ilgili bir tespitiniz ve bir görüşünüz var mı?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu görüş ve düşünce sorulamaz başka sorunuzu alalım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Sayın Başkan. Erdal Zirek ile Savcı Bayram Bozkurt tanışır mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilmiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bir kere daha soruyorum bir bilginiz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilmiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ancak İlhan Cihaner ve Savcı Hasan Can tarafından Ömer Baydaş’ın ve Erdal Zirek’in ifadeleri alındığında Erdal Zirek ifadesinde; cezaevinden çıkar çıkmaz sizin Savcı Efe ile Erdal Zirek’in yanına gittiğinizi söylediği bilinmekte bu doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu tür sorular kimliğini açıklayıcı mahiyette sorular bu olaylarla, sanıklarla ilgili sorular varsa onları alalım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Efendim var.”

Mahkeme Başkanı: “O ifadelerin alınması alınma şekli alındıktan sonra kimin kimin yanına gelmiş, onlarla ilgili. Sanıkların iddianamedeki olaylarla ilgisi olup olmadığı konusundaki olaylara dayalı olarak beyanını alalım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Anladım şu yüzden soruyorum bu soruları; Savcı Efe’nin birtakım açıklamaları oldu aynı şeyi Munzur’a da sormalıyım ki ikisinin arasındaki doğru ve yanlış bilgileri ayırt edebileyim sorumun temel sebebi bu. Örneğin Savcı Efe ben tanımıyorum dedi o yüzden soruyorum tanıyor derse ikisini kıyaslayabilmek için. Devam ediyorum sorulara; İlyas Meral nasıl biridir?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilmem.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tanımıyor musunuz İlyas Meral’i?”

Gizli Tanık Munzur: “Tanıyorum ama kişiliğini şeyini bilemem karakterini.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Arkadaşınız olduğunu söylemiştiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Arkadaşım dediğim zaman Şenol Komutangillen Dursun Çiçek’gillen (bir kelime anlaşılamadı) sonra bağlantılara geldik.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şenol Başçavuşu nereden tanırsınız, ilk ne zaman tanıştınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Şenol Komutan bayan arkadaşlarıyla kafeye gelmişti orada hizmet ediyordum hizmetimden memnun kalmıştı ondan sonra benimle muhabbetlere girmeye başladı. Ondan sonra olaylar böyle farklı yönlere yönlendi oradan tanıştık.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi verdiğiniz ifadelerde Şenol Başçavuşun İliç Savcısına planlar hazırladığını ve sizinde buna katkı sağladığınız söylemişsiniz doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim ben gereken ifademi verdim orada gereken açıklamalarımı da yapmıştım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İfadelerinizde 10.12.2009 tarihli ifade Şenol Başçavuş birtakım çalışmalar ve planlar yapıyor ve sizi kullanıyor sizde destek veriyorsunuz. Fakat bir türlü olmuyor şeklinde siz sözde terör örgütünün faaliyetlerinin içinde bulunmanıza rağmen.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ne hikmetse birden pişmanlık duyarak sözde örgütten kendinizi soyutlayıp akabinde örnek bir vatandaş olarak kendinizin de aynı suçtan yargılanacağınızı bile bile tanık oluyorsunuz sizinde sanık olma durumunuz karşısında neden tanıklık yapıyorsunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Ben gerçekleri ortaya koydum insanlar ben en azından en ufak bir örnek veriyorum şurada. Ahmet Ersin’in getirip bana para teklif etmesi bu bence Şenol Komutanın olsun, Dursun Çiçek’in olsun diğer arkadaşların olsun hepsinin yani ne kişilikte insanları satın alacağını piyasaya çıkarmıştır bence.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Öncelikle şunu belirtmek istiyorum Sayın heyet Gizli Tanık Efe’nin özür diliyorum Gizli Tanık Munzur’un durumu tanıklığa girmez. Çünkü kendisi de iddia ettiği suç oluşumu içerisinde yer aldığını beyan ediyor objektif tanıklık yapamaz yargılamaya sanık olarak gelip bu durumda ancak Türk Ceza Kanununun 222. maddesi hükmünce etkin pişmanlıktan yararlanabilir. Dolayısıyla aslında tanıklığa da uygun olmadığını bu aşamada belirtmek istiyorum. Bayram Bozkurt ile Şenol Başçavuşun arası nasıldır?”

Gizli Tanık Munzur: “İlk zamanlar iyiydi tanıştıkları zaman.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi Tanık Efenin beyanlarına göre Şenol Başçavuş ile araları gayet iyiymiş. Hatta yan yana yatarken çekilmiş fotoğrafları bile varmış bu durumda Şenol Başçavuş savcıya komplo kurmak için neden sizi kullansın? Örneğin ifadenizde bahsettiğiniz heykeli savcının arabasına kendi koyabilecekken neden sizi kullanmış olsun?”

Gizli Tanık Munzur: “Kendisi operasyon yapacak kendisi nasıl koysun onu?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şenol Başçavuşta operasyonda yer alacağı için yani başka kimseyi bulamadılar operasyonda yer alacağı için mi dışında kalmak istedi?”

Gizli Tanık Munzur: “Söylüyorum nasıl söyleniyorsa ona göre hareket ediyoruz biz. O zaman başkasını bulup başkasını götürüp koyarlar beni niye seçtiler?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Neden sizi seçmiş olabilirler?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilmem, orasını kendiniz düşünün.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim düşünce, düşünce sorulamaz. Bu konuda bilgisi var somut bilgisi varsa onu sorabilirsiniz, düşüncesini soramazsınız.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Verdiğiniz, verdiğiniz ifadede Şenol Başçavuşun talimatıyla 3 tane ev kiraladığınızı her eve 4 öğrenci yerleştirdiğinizi iddia etmektesiniz. Daha demin bu öğrencilerle ben hiç görüşmedim dediniz fakat daha önce verdiğiniz ifadede öğrencilerle konuştum demiştiniz. Bu çelişki için ne söyleyeceksiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Öğrencileri orada belki bir yanlış anlaşılma olabilir şunu söyleyeyim ben. Bunları Şenol Komutan evleri tamam evleri ben 1 tanesini ayarladım 2 tanesini Şenol Komutan ayarladı. Yalnız bayanlar falan gelen giden öğrenciler benim orada hiçbir zaman bir tane öğrenci alamadı. Ama kendi çevresinde eşi dostu olarak getirip benim mekanımda evlere götürme, anahtarları benden alıp gitme gelmeler, ev kiralarını karşılama, bunların yeme içmeler bunları ben hep söylüyorum. Ama bayanların hiçbir tanesi bana doğru bir ismini kendi bayanlar arkadaşları hariç erkek arkadaşları bile asıl ismini hiçbir zaman bana söylemezlerdi hep kanka derdiler, arkadaşım derdiler, canım derdiler isim yok isim söylemiyorlardı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sorum şu öğrencilerle görüşmediğinizi ifade etmenize rağmen şuan daha önce verdiğiniz ifadelerde öğrencilerle görüştüğünüzü öğrencileri de sizin yerleştirdiğinizi söylediniz, bu çelişkiyi nasıl açıklıyorsunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Öğrencileri yerleştirdin zaman, öğrencileri yerleştirdin dediğiniz zaman şimdi.”

Mahkeme Başkanı: “Bu soruya cevap vermeyebilirsiniz kendi aleyhinize olan sorulara cevap vermeyebilirsiniz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Nasıl Sayın Başkan?”

Mahkeme Başkanı: "Efendim tanıkların, tanığın her soruya cevap verme durumu yok. Kendisini sıkıntıya sokacak yani ilerde ceza kovuşturmasına sebep olacak sorulara cevap vermek zorunda değildir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sayın Başkan tanığın ifadelerinden yola çıkarak yani zaten kendinin ifade ettiği fakat çeliştiği şeyleri soruyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim ben hatırlatıyorum ona cevap verip vermeyeceği kendisinin takdirine ait, kendi takdirine ait yani verebilir, vermeyebilir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ancak o zaman çelişkilerini ortaya koymamızı engellemiş oluyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: "Hayır ben başlangıçta tanık dinlenmeden önce hatırlattım kendi aleyhinize olan sorulara cevap vermeyebilirsiniz diye şeklinde hatırlattım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tamam.”

Mahkeme Başkanı: “(1 kelime anlaşılamadı) ceza kanununun, usul kanununun bir maddesi buyurun.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani çelişkili olan tüm beyanlarını ben burada soracağım ve o hangisi ilk söylediğimi yalan ikincisi mi yalan onu anlatacak Sayın Başkan ki böyle gerçeği bulabilelim.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim sorunun cevabı kendi aleyhine bir husus teşkil ediyorsa buna cevap vermeyebilir onu hatırlatıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bu yeni bir soru değil bu zaten daha önce beyan verdiği bir soru öğrencilerle ilgili kendi açıklaması var. Devam ediyorum; her ne kadar siz öğrencilere 3 ev kiraladık şeklinde beyanlarda bulunmuş olsanız da, polis incelemesinde gösterdiğiniz evlerden 2 tanesinin sizinle ilgisinin olmadığı.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sizin tarafınızdan kiralanmadığı.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Diğer evin ise 1 Temmuz 2009’da yani okulların tatil olduğu ve hiçbir öğrencinin Erzincan'da bulunmadığı bir tarihte kardeşiniz tarafından kiralandığı.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ayrıca bu evlerde öğrenci yaşamadığı tespit edilmiştir.”

Gizli Tanık Munzur: “Yazın öğrenci mi kalıyor?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet doğru dolayısıyla kalmadığı için sizin beyanınız çelişiyor. Siz diyorsunuz ki öğrenciler oradaydı fakat polis tutanağı.”

Gizli Tanık Munzur: “Yazın, yazın, yazın mı orada öğrenciler diye ifade yazmışım ben oraya?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Efendim ifadenizi okuyayım bir saniye; bakın diyorsunuz ki öğrencilere Şenol Komutanın istediği nitelikte 3 ev tutmuştum.”

Gizli Tanık Munzur: “Tamam.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bunlara dörder tane öğrenci yerleştirdim bu evlerin 1 tanesinde 2 kız, 2 erkek öğrenci yerleştirdim.”

Gizli Tanık Munzur: “(3, 4 kelime anlaşılamadı)

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bu bayan öğrencilerin masraflarını Şenol Komutan karşılıyordu, karşılığında da onlarla birlikte oluyordu. Yerleştirdiğimiz evlerdeki öğrenciler bir gün bana kendilerine yapmış olduğum harcamaların ve fedakarlıkların sebebini sordu şeklinde devam ediyorsunuz yani o tarihte öğrenci olduğunu söylüyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Bu yazın ortasında mı, bu yazın ortasında mı ama tarihini siz mi biliyorsunuz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet polis incelemesi sonucunda tespit edilen Erzincan dosyasına konan şeyden bahsediyorum size.”

Gizli Tanık Munzur: “Araştırma geç yapılmışsa benim mi suçum var bunda?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yoktur doğru, Şenol Başçavuşun sizden Bayram Bozkurt aleyhine ifade vermenizi istediğinizi söylüyorsunuz doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şenol Başçavuşun sizden Bayram Bozkurt aleyhine ifade vermesini, vermenizi istediğinizi söylüyorsunuz doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Böyle bir ifade vermenizi istemedi mi yani Bayram Bozkurt aleyhine ifade ver?”

Gizli Tanık Munzur: “Hiçbir şey hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Fakat ifade tutanaklarınızda tamamen bundan bahsediyorsunuz benim Bayram Bozkurt aleyhine ifade vermem istendi diyorsunuz, hatırlamıyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Şuan bir şey hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki, Savcı Bayram Bozkurt hakkında rüşvet suçu gibi çok ağır suçlamalarla soruşturma açılmış ve adli idari tahkikat yapılmışken bu savcının bütün bu başına gelenlerin sebebinin Ergenekon olduğunu söylemesi sizce mantıklı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Ergenekon mergenekon olayını bilmiyorum ben yani işin daha doğrusu detayının ne olduğunu biliyorum sadece o adama bu kadar yüklenmeleri yani suç tesir edecek maddeleri bana getirmeleri benim kafamı kurcalamıştı. Yazık günah dedim yani sonuçta herkesin çoluk çocuğu var yani bu adama niye bu kadar üstü…. bende bunu kabullenemedim. Hep bekledim hep bekledim dedim bakalım ne çıkacak bu işin içinden ve ondan sonra baktım iş iyice işin başka yerlere gitmeye başladı ben bu işin içinden sıyrılıp kaçmaya başladım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “2009 yılının Nisan, Mayıs aylarında Şenol Başçavuş ile birlikte bazı askerleri karşılamak için havaalanına gittim dediniz doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu sorulara 50 kere cevap verdim ben burada.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Vermediğiniz için tekrar ediyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz kimseyi karşılamaya gitmediniz mi havaalanına? Sayın Munzur cevap verir misiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz kimseyi karşılamaya Dursun Çiçek’i karşılamaya havaalanına gitmediniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Bunu arkadaşınız sordu zaten bunu ben cevapladım havaalanına gittik havaalanından aldık geldik öğlen çayını da içtik oradan otele geçtik otele bıraktık akşam (1 kelime anlaşılamadı) bunu defalarca söylemenin bir anlamı yok ki yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tamam sadece havaalanını soruyorum şuan, şuan sadece havaalanını soruyorum lütfen sorduğum soruları cevap verin. Peki, birinde Nisan, Mayıs ayı diyorsunuz öbür beyanınızda Ocak, Şubat diyorsunuz Ocak, Şubat ayında.”

Gizli Tanık Munzur: “Tarihleri hatırlamıyorum bunu ben defalarca üstünü basa basa söylüyorum yani tarihlerini hatırlamıyorum yani ben tarihçi değilim yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Ocak, Şubat ayında karın yağmaması Erzincan'a mümkün mü var mı öyle bir yıl?”

Gizli Tanık Munzur: “Neden olmasın.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Araştıralım.”

Gizli Tanık Munzur: “Allah’ın işine de karışacak halimiz yok herhalde.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “10.12.2009 tarihli ifadenizde Nisan, Mayıs aylarını 2 kez dile getirmişsiniz. Bir insan bir kez hata yapar ama 2 kez üst üste mi hata yaptınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl anlayamadım konuyu?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “10.12.2009 tarihli ifadenizde Dursun Çiçek’i Nisan Mayıs aylarında aldım beyanını 2 kez dile getirmişsiniz bir insan bir kez hata yapar hadi şimdi hatırlamıyorsunuz. Ama o zaman 2 kez üst üste mi hata yaptınız? Çünkü daha sonra Ocak, Şubat olarak değiştirdiniz beyanınızı.”

Gizli Tanık Munzur: “Ben tarihlerini hatırlamıyorum diyorum dikkat ederseniz hala üstüne basa basa tarihlere giriyorsunuz ve aylara giriyorsunuz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Fakat daha demin bir ifade verdiniz Şenol Başçavuş ile ilgili tarihini de söylediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl tarih dedim ben?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Gündüz verdiğiniz ifadede.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım, Avukat Hanım şimdi hatırlamadığını söylüyor.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz Şenol Başçavuşun arabasıyla mı gittiniz havaalanına kendi aracınızla mı? İfadenizde kendi aracımla gittim demişiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Kendi aracımızla yanlış yazılmıştır oraya kendi aracımızla kendi arabam yok benim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani Şenol Başçavuşun aracıyla mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Şenol Komutanın arabasıyla evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Araçta sizden başka kim vardı?”

Gizli Tanık Munzur: “Bir askeri araç vardı bizde.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır araçta sizin aracınızda sizden başka kim vardı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hiç kimse yoktu benimle Şenol Komutan vardı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sizin aracınızdan başka kaç araç vardı?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl efendim?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sizin aracınızdan başka kaç araç vardı?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilmiyorum havaalanının orası biliyorsun araba bekleyende oluyor araba gidende oluyor. Ben sadece askeri arabanın önünden hiç inmedim bile aşağıya yani kendisi geldi arkaya bindi gitti zaten tanıştığınız yerde kafe oldu yani karşılamadım bile.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır şimdi daha ilk sabah verdiğiniz ifadede de birtakım araçlar ile birlikte. Yani tek Şenol Komutanın aracı değil birden fazla araçla gittiğinizi söylediniz onu soruyorum sizden başka kaç tane daha araç vardı?”

Gizli Tanık Munzur: “Ben sadece Şenol Komutanın arabasıyla gittim arkadan da askeri arabası peşinden geliyordu ama arkasında araba var mıydı yok muydu onu görmedim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sabah verdiğiniz ifadede bir askeri araç Şenol Komutanın aracı bir de sivil araç vardı dedim demiştiniz şimdi hatırlamıyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Sivil araç kimin olabilir sivil araç bizim aracımız bir de komutanın arabası jandarma arabası var yani sivil diyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır sabah verdiğiniz ifadede Şenol Komutanın aracı yani sizin içinde bulunduğunuz sivil araç artı bir askeri araç artı bir sivil araç vardı dediniz tutanaklara geçti.”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum:”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şuan hatırlamıyorum diyorsunuz fakat verdiğiniz ifadede de yani 10.12.2009 tarihli ifadenizde de 3 tane sivil araç bir de resmi araç vardı demiştiniz yani birbirinden ayrı 3 beyan var bunların hangisi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Ben şunu anlatamıyorum herhalde; ben diyorum ki önde bizim kendi aracımız gidiyordu arkamızda jandarma arabası var ben ne bileyim Şenol Komutanın arkasında 10 tane daha araba düzdüğünü (2, 3 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyefendi sizin verdiğiniz beyanları okuyorum ben kendi kendime bunları söylemiyorum sabah verdiğiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Bende gördüklerimi söylüyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İfadede söylediğiniz beyanları önceden verdiğiniz 10.12.2009 tarihli ifadenizdeki beyanınızı okuyarak soruyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Ben bu soruya cevap verdim efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Birbiriyle çelişiyor.”

Gizli Tanık Munzur: “Ben bu soruya cevap verdim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki vermeyin, havaalanından aldığınız kişiler askeri kıyafet mi giymişti siviller miydi?”

Gizli Tanık Munzur: “Sivil.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hangisi en üst rütbeliydi?”

Gizli Tanık Munzur: “O an kimin rütbeli olduğunu bilmiyordum ama akşam rütbeli belli etti kendini.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Fakat 10.12.2009 tarihli ifadenizde işlerinden bir tanesi çok üst rütbeli biriydi şeklinde bir beyanınız olmuş.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Doğru mudur?”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “O zaman biliyorsunuz hangisinin en üst rütbeli olduğunu.”

Gizli Tanık Munzur: “Bunu şöyle söyleyeyim o da masada onu da masada öğrendim yani onu da İlyas bana söylemişti. Yani bu dedim en büyük rütbeli çünkü neden diye sorarsanız bu oturmadan hiçbir asker oraya oturmadı veya asker miydi komutan var mıydı neydiyse.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hangisiydi peki en üst rütbeli olan?”

Gizli Tanık Munzur: “İşte en sonda giren normalde benim bildiğim ya…”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Teşhis ettiğiniz kişilerden hangisi?”

Gizli Tanık Munzur: “Dursun Çiçek’ti.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Ergin Saygun’un olduğu bir ortamdan bahsediyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ve Ergin Saygun’la Dursun Çiçek birlikte geldi diyorsunuz. Ergin Saygun’un olduğu bir ortamda Dursun Çiçek üst rütbeli bir insan olamaz.”

Gizli Tanık Munzur: “O bilemem o onların işleri benim işlerim değil yani normal bir kıyafette değil ki rütbesine de bakayım yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Askeri üniformalı olmayan birini nasıl asker bunlar kesin askerdir diyebildiniz bakın üniforması da yok diyorsunuz nereden anladınız müneccim misiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Şimdi Şenol Komutanım komutan derse ben ne demek zorunda kalırım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır Şenol Komutanınız size şey mi dedi; 3 kişi geliyor çok üst rütbeli askerler böyle bir konuşma mı geçti aranızda?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır üst rütbeli değil komutanlarımız falan gelecek demişti ama şeyde kafede yani üstü rüt… şeyi olduğunu çözdüm yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Kim nasıl çözdünüz?”

Gizli Tanık Munzur: “Mesela orada komutanlar mesela herkes (1 kelime anlaşılamadı) o oturdu ondan sonra herkes oturdu. En son Yaşar Baş geldi herkes kalktı o kalkmadı böyle bir ortam siz ortamdan ne çıkarırsınız?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Kim o dediniz kim?”

Gizli Tanık Munzur: “Yaşar Baş.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır Yaşar Baş gelince kim kalkmadı o kalkmadığı dediğiniz kim?”

Gizli Tanık Munzur: “Dursun Çiçek.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki havaalanından kaç kişi geldi?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu konuya da artık cevap vermek istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Burada bir beyanınız yine 2 ayrı ifadede çelişmiş 1 tanesinde 10.12.2009 tarihinde 3 kişilerdi diyorsunuz. Ancak teşhis tutanaklarında 4 kişi olarak teşhis ediyorsunuz bunlardan hangisi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Şimdi bizim sivil aracımıza tamam 3 kişi bindi ama askeri araçtan sonra kim geldi kimler gitti akşam mesela orada 4 kişi akşam oldular 12 kişi.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır siz 4 kişiyi teşhis ederken demişsiniz ki bu kişiler havaalanından aldım işte kafeye gittiğim kişiler dolayısıyla 4 kişi olarak teşhis etmişsiniz fakat ifadenizde 3 kişi olarak belirtiyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlayamıyorum pek fazla.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Havaalanından gelenler sizin aracınıza mı bindi?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu konuya artık cevap vermek istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyefendi cevap hiç vermediniz Sayın Başkan okudu.”

Gizli Tanık Munzur: “Çok cevap verdim ben hep aynı yere geldik farkındaysanız.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz onun okuduklarına doğrudur dediniz ben sizden duymak istiyorum sizsiniz çünkü tanık.”

Gizli Tanık Munzur: “Aynı soruyu 50 kere sordunuz havaalanından helikopteri indirdik kaldırdık aynı yere geliyoruz kaldırdık aynı yere geliyoruz farkındaysanız.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Çünkü Dursun Çiçek’le ilgili tek beyanınız bu bende Dursun Çiçek’in avukatım.”

Gizli Tanık Munzur: “Artık cevap vermek istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şenol Başçavuş beni burada ilgilendirmediği için Dursun Çiçek ilgili olan ifadenizi size soruyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Bende Dursun Çiçek’in olan şeylerini söyledim ben (4, 5 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “O yüzden de sorularıma lütfen cevap veriniz. Havaalanından gelenler sizin aracınıza mı bindi?”

Gizli Tanık Munzur: “Benim aracıma binen Dursun Çiçek’ti.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Burada da yine ifadeleriniz birbiriyle çelişmiş.”

Gizli Tanık Munzur: “Olabilir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “10.12.2009 günü 2 ayrı ifadeniz olmuş. Birisinde Dursun Çiçek dahil ismini verdiğiniz 4 askerinde sizin arabanıza binmediğini başka arabalara bindiğinizi söylüyorsunuz. Aynı gün.”

Gizli Tanık Munzur: “Orası orası orasını düzelteyim orası öyle değil.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Verdiğiniz diğer ifadede ise.”

Gizli Tanık Munzur: “Burada yanlış bilgi var, orada yanlış farklı arabaya bindikleri dediğim yer Konak Mazlum’a bıraktıktan sonra farklı araçlara geçildi onu da ileteyim yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz Dursun Çiçek’i Mazlum Otel’e mi bıraktınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim oraya gittik Konak Mazlum’da herkes indi aşağıya ben oradan zaten ayrıldım. Zaten Şenol Komutanda dedi ki; hepsini farklı farklı arabalarla gönderin dedi akşam hep burada toplanacağız.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki verdiğiniz ifadede Dursun Çiçek’i havaalanından aldıktan sonra 3. Ordu Komutanlığa bıraktık diğer 3 kişiyi de Mazlum Otel’e bıraktık diyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Akşam.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İlk söylediğiniz mi doğru ikincisi mi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Akşam gece saatleri bu dikkat ederseniz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır şimdi dediniz ki verdiğiniz beyanınızda.”

Gizli Tanık Munzur: “Bu gündüzden bahsediyorum ama akşam ki olaydan tamam gündüz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet bende gündüzden bahsediyorum şimdi dediniz ki Dursun Çiçek Mazlum Otel’e gittikten sonra arabalar ayrıldı dediniz. Fakat verdiğiniz ifadelerde 10.12’de verdiğiniz ifadede Dursun Çiçek’i 3. Ordu Komutanlığına bıraktık diğer subayları Mazlum Otel’e bıraktık şeklinde vermişsiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “O akşamki saat ama dikkat edin.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyefendi akşamki saat değil uçaktan aldıktan sonra havaalanından aldıktan sonraki vakti konuşuyoruz şuan.”

Gizli Tanık Munzur: “Benim verdiğim ifadeyi ben size okuyayım isterseniz. Ben diyorum ki havaalanında aldık, Erzincan şey Konak Mazlum’a geldik oradan ben ayrıldım komutanım dedi ki herkes istirahata çekildi hepsini zaten gereken yerlere ben bıraktım akşam geldi benim orada toplandılar. Ondan sonra biz Dursun Çiçek’i 3 tane daha yanında şahıslar vardı kim olduklarını pek hatırlamıyorum, onları biz oraya bıraktık diğerlerini de zaten Konak Mazlum’a götürdüler bu olayı neden artık anlamıyorsunuz ben onu anlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Dursun Çiçek’le kafede çay içtiniz mi?”

Gizli Tanık Munzur: “(1, 2 kelime anlaşılamadı) uğraşıyoruz burada. Nasıl efendim?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Dursun Çiçek’i havaalanından alıp şimdi kafeye mi gittiniz önce yoksa Mazlum Otel’e mi bıraktınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Önce kafeye geçtik komutanım mekanı gösterdi kendisine.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani hep birlikte önce sizin kafenize mi geçtiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet hep birlikte değil.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Kim geçti?”

Gizli Tanık Munzur: “Biz komutanım Şenol Komutanım falan arkadaşlarıyla geçtiler.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Arkadaşlar kim Dursun Çiçek orada mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Kafede Dursun Çiçek’te mi vardı?”

Gizli Tanık Munzur: “Zaten oturup bir çay içtik yani 5 dakika bile sürmedi hemen kalktık döndük yani mekanı gördüler.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Güzel ilk sabah verdiğiniz ifadede Dursun Çiçek’le ben çay falan içmedim demiştiniz, hangisi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Soruyu dönderip dönderip aynı yere geliyoruz farkında mısınız?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İlk verdiğiniz sabah verdiğiniz ifade de ben Dursun Çiçek’le kafemde çay falan içmedim dediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Dursun Çiçek’i çay içmedim dediğim zaman şöyle diyeyim ben size efendim; sabah şimdi oturduğum şahsın ben ismini adını soyadını mı biliyordum?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyefendi sabahta bilmiyordunuz şimdi de bilmiyorsunuz. Şimdi ifadenizi değiştiriyorsanız burada bir sıkıntı var demektir.”

Gizli Tanık Munzur: “Sıkıntı yok ben zaten akşam öğrendim ben bunları, Dursun Çiçek olduğunu, olduğunu şey olduğunu.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tamam ben onu sormuyorum sabah dediniz ki Dursun Çiçek’le.”

Gizli Tanık Munzur: “Sabah ben nereden bileyim Dursun Çiçek olduğunu üst rütbesini adam gelip bana rütbesini mi okuyacak orada?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Okumayacaksınız tabi ki.”

Gizli Tanık Munzur: “Ee.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ama okumuşsunuzda okuyamazsınız da neyse sabah geldiğinizde dediniz ki; Dursun Çiçek’i ben havaalanından aldıktan sonra çay falan içmedim onunla o beyanımı düzeltiyorum dediniz. Tutanağa da geçti bu şimdi de diyorsunuz ki oturduk çay içtik önce burada bir sıkıntı var hangisi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu soruya cevap vermiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Vermeyin. Şimdi ben sizin ifadenizi okuyorum Erzincan'a geldikleri gün benim kafemde birlikte zaman geçirdik çay falan içtik daha sonra 4 nolu fotoğrafta bulunan Albay Dursun Çiçek’i 3. ordu komutanlığındaki nizamiyeye bıraktık. Zaten nizamiyede kendisini bekliyorlardı. Hemen alıp içeriye götürdüler. 1 nolu, 2 nolu ve 3 nolu fotoğraflardaki Ergin Saygun, Ufuk Tuncer ve İhsan Sarı’yı ise Erzincan merkezde bulunan Konak Mazlum Oteline bıraktık yani siz Dursun Çiçek’le Konak Mazlum Otele gitmediğinizi onu 3. Ordu Komutanlığına bıraktığınızı söylemişsiniz. Fakat şimdi diyorsunuz ki önce Mazlum Otele gittik. Dursun Çiçek’te ordaydı, sonradan o gitti. Hangisi doğru, çelişkili?”

Gizli Tanık Munzur: “Çelişkili olan burada bir şey yok aslında. Siz çelişki yönlere çekmeye çalışıyorsunuz farkındaysanız ben bunu defalarca söyledim yani akşamüzeri biz bunu onların ortamı bittikten sonra Dursun Çiçek’in olduğunu zaten söylediler kafede. Onları biz aldığımız zaman orduevinin önüne götürdük zaten ordan aldılar yani bunun neyini anlamıyorsunuz ben onu anlayamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şunu anlayamıyorum o zaman açıklık getirin anlayalım siz Dursun Çiçek’i.”

Gizli Tanık Munzur: “Ben bu konuya cevap vermiyorum artık.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Buyurun.”

Mahkeme Başkanı: “Tanık cevabını tamamlasın daha sonra sorarsınız.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki.”

Mahkeme Başkanı: “Yani tanığın beyanını kesmeden tam cevabını alalım sonra sorunuzu sorarsınız daha anlaşılır olur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Sayın Başkan. Dursun Çiçek olduğunu söylediğiniz kişi ve ismini verdiğiniz diğer subaylar saat kaç gibi havaalanı inip arabanıza bindiler?”

Gizli Tanık Munzur: “2 buçuk, 3 civarlarıydı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki siz Pizvan yolu kavşağında araba içerisinde bekliyorduk, Dursun Çiçek ve işte yanındaki diğer kişiler aracıma bindi demiştiniz, demişsiniz 10.12 tarihli beyanınızda. Fakat bugün sabah dediniz ki sivil helikopterle geldiler. Aracınız içerisinde otururken hangi helikopterle geldiklerini nasıl gördünüz?”

Gizli Tanık Munzur: “Arabanın içinde bir helikopter görünmeyecek kadar bir sıkıntı yok bence.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani oturduğunuz yerden Pizvan yol kavşağı üzerinden havaalanın içi görünüyor mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Havalanın için görünüyor hava görünüyor herhalde.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Efendim.”

Gizli Tanık Munzur: “O çevrede görüntü güzel yani bakabilirsiniz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyefendi görünüyor mu, görünmüyor mu benim soruma sorduğum şekilde cevap veriniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Görünüyor, görünüyor.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki inen helikopterin sivil olduğunu nerden anladınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Belli askeri helikopter olsa herhalde askeri helikopter olur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ne farkı vardır, askeri helikopter nasıldır?”

Gizli Tanık Munzur: “Sivil beyazdır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet.”

Gizli Tanık Munzur: “Ee normal askeri araçları da biliyorsunuz zaten?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Size soruyorum siz biliyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Renkleri siyaha çalılı bir şey. Renk ayrımı fazla yapamıyorum yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi havaalanından Dursun Çiçek’i karşıladığınız gün aynı zamanda akşam kafeyi kapatarak komutanlarınızla eğlendiğiniz gün mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl efendim?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani Dursun Çiçek havaalanından indikten sonra ve askerler işte o gün Mazlum Otele gitmişler. Ordu komutanlığına gitmişler değişiyor beyanlarınız daha sonrasında akşam kafeye mi gittiniz? Kafenizi kapattığınız günle aynı gün mü bunlar?”

Gizli Tanık Munzur: “Aynı gün.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Aslında bir beyanınızda yine 10.12.2009 tarihli beyanınızda şöyle vermişsiniz. Teşhis ettiğim bu kişilerin aralarında bulunduğu 8 kişilik komutanlar grubu ertesi gün benim kafemi kapatmak suretiyle hep birlikte eğlendik. Demişsiniz buradaki çelişkiyi ifade etmek istiyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “8 kişilik olayı anlatayım ben size.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yok yani aynı gün olduğunuzu söylüyorsunuz? Şuan onu sormuyorum daha sorulara geçeceğim. Şuan aynı gündü diyorsunuz fakat ifadenizin ertesi günde olarak vermişsiniz hangisi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi aynı gün saat 3’te, saat 3’te Dursun Çiçek ve diğer askerler havaalanından iniyor beyanı bu şekilde. Siz aynı gün Ankara’ya gidip şimdi Ankara’ya gitmedim diyorsunuz yoldan geri döndük Sivas’tan dediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Doğrudur. Aynı gün değil mi bunlar?”

Gizli Tanık Munzur: “Aynı gün mü? Aynı gün mü demişim?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Efendim.”

Gizli Tanık Munzur: “Aynı tarih mi atılmış oraya?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi şöyle söyleyeyim sizin Dursun Çiçek’i karşıladığınız günle Şenol Bozkurt’la, İlyas Meral’in yanına Ankara’ya gittiğiniz gün aynı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hangi gün?”

Gizli Tanık Munzur: “Gününü hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “O zaman hayırsa cevabınız yine cümleleriniz çelişti çünkü verdiğiniz ifade de şöyle söylemişsiniz tarihi söylüyorum 10.12.2009 diyorsunuz ki benim Erzincan’da beden eğitimi öğretmeni İlyas isimli bir arkadaşım vardı şeklinde başlayan cümle 38 plakalı araçla Şenol Bozkurt’la gittik. Görüştük onu yaptık, bunu yaptık. Ankara’dan gelen kişiler Erzincan’daki konak Mazlum Otelinde misafir oldular. Şenol komutan resepsiyondaki görevliye bunlar benim misafir hiçbirinin kimlik kayıtlarını verme dedi. Biz Ankara’dan dönerken, biz Ankara’dan dönerken yolda ben ortağıma telefon açarak akşam için kafeyi komple kapatmasını, kesinlikle müşteri almamasını ve 8 kişilik masa hazırlamasını söyledim diyorsunuz. Bakın aynı gün olduğunu söylemişsiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hangisi doğru. Aynı gün mü gittiniz İlyas Meral’in yanına?”

Gizli Tanık Munzur: “Burada bir yanlış anlaşılma var ben öyle bir bilgi vermemiştim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İfade tutanağınız bu yönde.”

Gizli Tanık Munzur: “(1 kelime anlaşılmadı) hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Aynı ifade tutanağınızı okudum. İfade tutanağınızın.”

Gizli Tanık Munzur: “O ifadelerin, ifadelerin tarihlerini kesinlikle ben hiçbir zaman tarih koymadım. Bunu da söyleyeyim ben size. Tarihlerin benim bir bağlantım yok. Hatırlamıyorum hatırlasam burada ben zaten tarihlerini sana tek tek anlatırım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi aynı gün olarak vermedim diyorsunuz peki. Şimdi kafeyi kapattığınız gün ile hadi bu aynı gün değil şimdi değiştirdim diyorsunuz beyanım yanlış geçmiş diyorsunuz hadi bunu tamam kabul ettik. Kafeyi kapattığınız günle Dursun Çiçek ve diğer askerleri havaalanından karşıladığınız gün aynı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Artık bu sorulara cevap vermek istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tamam vermiştiniz daha önce aynı olduğunu yüzlerce defa belirttiniz. Peki Gizli Tanık Efe diyor ki Gizli Tanık Efe ben bir kez bu kadar kişi sizin ve onun ismini saydığınız kişiler topluluğu sizin kafenizde garson olarak çalıştığınız kafenizde bir kez bir araya geldik dedi. Fakat bir araya geldikleri günün gündüzünde Efe dedi ki Dursun Çiçek ve diğer kişiler özellikle Dursun Çiçek’in ismini vermedi ama mesela Şenol Başçavuş, Nedim, tüm alay komutanları yani sizin akşam kafede olduğunu söylediğiniz tüm alay komutanları o gün ve Ankara’dan gelenler seminere katıldı dedi sizde diyorsunuz ki havaalanından geldiler. Burada ikinizin beyanları birbiriyle çelişmiş olmadı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Onun verdiği ifadenin benim ifademle alakası yok. Ben gördüğüm kendi ifademi verdim başkasının adına ifade vermiyorum yani. Başkasının ağzından da ifade vermedim yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Zaten sizin burada verdiğiniz beyan aynı gün olarak geçmiş fakat aynı gün olması mantıken mümkün değildir. Çünkü aynı gün saat 3’te birilerini havaalanından alıp Ankara’ya gidip dönmek ve akşam eğlenmek mümkün değildir Sayın Heyet. Erzincan, Ankara arası mesafe 684 kilometredir. Ortalama 90 kilometre.”

Gizli Tanık Munzur: “Peki bunun.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hızla yaklaşık 7 buçuk saat eder. Özür diliyorum beyanımı kesmeyin lütfen. Gidiş ve dönüşü toplam 15 saat eder. Yani Ankara’da hiç durmasalar bile ki ifadelerinde diyor ki şimdi ben Sivas’a kadar gittim dedi. Fakat.”

Gizli Tanık Munzur: “Orda yanlış bir anlaşılma var. Bunu söyleyeyim biz Ankara’ya gitmedik bunu ben defalarca söyledim. Ben Ankara yazan yazmışsa benim suçum değil bu.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sivas’a.”

Mahkeme Başkanı: “Tanık Munzur soruyu tamamlasın Avukat Hanım soruyu tam olarak alın ondan sonra cevaplayın.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ancak şöyle beyanınız şöyle 10.12.2009’da yine diyorsunuz ki biz Ankara’ya gittiğimizde şuradan başlayayım özür diliyorum İlyas bana telefonda tamam gelin ancak siz Ankara’ya gelince ben bir sebep uydurup yanınızdan kaçarım demişti. Biz Ankara’ya gittiğimizde İlyas aynen dediğini yaparak bir sebep uydurdu ve yanımızdan ayrıldı. Bir daha da telefonuyla bize ulaşamadık. Yani telefona ulaşamadık. Tekrar Erzincan’a döndük yani bu Ankara’ya gittik beyanı sizin beyanınız.”

Gizli Tanık Munzur: “Tamam. Orda bir yanlış bir yazan artık kim yazdıysa orda bunu yanlış yazmış biz Ankara’ya gitmedik yola çıktık Ankara’ya giderken yola çıktık. Bunu yazan katip arkadaşlar artık kimse yanlış yazılmış bu olay.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki farz edelim Sivas’a gittiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sivas’a gitseniz bile Ankara, Sivas arası nerden baksanız Erzincan, Sivas arası 400 kilometre vardır.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sayın Munzur.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Saat 3’te havaalanından aldığınızı iddia ettiğiniz bu kişiler saat 4’te yola çıkmış olsanız hadi 3’te çıkan bir 6 saat kadar sürer sadece gidişiniz. Dönüşünüzde toplam 12 saat dolayısıyla siz saat 3’te yola çıkıp ancak gece 1’de Erzincan’a dönebilirsiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Ama şunu şunu söyleyeyim biz gece 1’de mi gittik?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Efendim.”

Gizli Tanık Munzur: “Biz saat kaçta gittik dediniz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Saat 3’te havaalanından aldım dediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Havaalanından kimi aldık efendim biz gece gittik gece dikkat edin yalnız olaya.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Gece saat 3’te mi aldınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Biz gece 3’te yola çıktık. Bu olaylar bittikten sonra gece 3’te yola .biz çıktık İlyas’ı almak için. Ama Sivas’tan döndük.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyanınızda saat vermemişsiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Burada da saat diyemiyorum ben yine saat 3’te ben diyorum yani herkes dağıldıktan sonra saat 11 gibi falan ne 11’i, 12 gibi vardı zaten. Herkes dağıldıktan sonra biz Şenol komutanla baş başa baş kaldık İlyas’ı aradık böyle böyle saat zaten 2 mi, 2 buçuk gibi zaten kafeden çıktık biz beraber komutanla İlyas’ı almaya gidecektik telefon açtı tamam bekliyorum gittik aradık. Ondan sonra sürekli aramaya başladık telefon kapandı. Dedim abi bu gelmez. Ondan sonra zaten geri döndük yani Sivas’ı, Sivas’ı çıkmıştık iyi hatırlıyorum yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Gizli Tanık Efe beyanında dedi ki siz şimdi şey diyorsunuz Şenol başçavuş işte kayıtları yapılmasın dedi demiştiniz doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Otele girdiğiniz sırada resepsiyonda Şenol başçavuş demiş ki gelen misafirlerin kayıtları yapılmasın doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Gizli Tanık Efe dedi ki o gün yanlışlıkla kayıt yapıldığını duydum daha sonrada bir Dursun Çiçek bulup.”

Gizli Tanık Munzur: “Ondan haberim yok.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Onun kaydını oraya iliştirdiler bu konuda bir bilginiz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok bundan bilgim yok.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki sabah verdiğiniz beyanınızda ben Dursun Çiçek’in Konak Mazlum Otelde kalıp kalmadığını bilmiyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beni zaten Mazlum Otele götürmedi ben orda bekliyordum beni de kafeye bıraktı dediniz bu tutanağa geçti. Daha sonrada ben otele gittim resepsiyonda da durdum resepsiyonla ilgili bir konuşma geçti Sayın Heyetle ve aynı zamanda Şenol komutanın beyanına kadar söylemişsiniz bunların hangisi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim biz Konak Mazlum’a gittik ordan resepsiyonda Şenol komutanın resepsiyondaki arkadaşa gelen kişilerin yanımızdaki arkadaşların hiçbir tanesinin kesinlikle kaydı yapılmayacak dedi. Zaten ordan ben çıktım yani dışarı çıktım. İçeride ne konuştular, ne konuştular bilmiyorum ondan sonra komutan sağ olsun beni bıraktı benim işim vardı çünkü dükkanı bırakmıştım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki diyorsunuz ki önce Dursun Çiçek’i ve diğerlerini Mazlum Otele bıraktık sonra mı Dursun Çiçek’i yine 3. Ordu Komutanlığına götürdünüz?”

Gizli Tanık Munzur: “Oraya otele bırakıp, bırakılmadığından benim haberim yok diyorum ama akşam saatlerinde o muhabbetten sonra Dursun Çiçek’i biz orduevinin oraya bıraktık ve döndük. Orda zaten karşıladılar yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Nereye bıraktınız Dursun Çiçek’i akşam saatlerinde?”

Gizli Tanık Munzur: “Orduevi midir, şey miydi? Gene askeriyenin bir yerine, bir şeyine bıraktım yanı kapısına. Pek hatırlamıyorum orayı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Dursun Çiçek o arada ne yapıyordu yani akşam saatlerinde bıraktım diyorsunuz havaalanından aldım nereye götürdünüz Dursun Çiçek’i?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu soruya cevap vermiyorum efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Erzincan orduevi varken ordu komutanı seviyesinde biri neden otelde kalsın?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu benim sorunum değil.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bununla ilgili bir fikriniz yok?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “4 nolu fotoğrafı bize anlatır mısınız, nasıldı çünkü bazı buyurun siz anlatın nasıl bir fotoğraftı 4 nolu fotoğraf? Hatırlıyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Renkli miydi?”

Gizli Tanık Munzur: “Renkliydi. Rengini hatırlıyorum ama kişinin kim olduğunu hatırlamıyorum şuan.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır gördüğünüz fotoğraf siyah bir fotoğraf mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır normal.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Normal.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Normal bir renkli fotoğraf mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Aynen.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Nasıl bir fotoğraf olduğunu hatırlamıyorsunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Renkli bir fotoğraftı diyorum zaten.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır yani nasıl Dursun Çiçek’in nasıl bir resmiydi onu hatırlıyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Fotoğrafı mı diyorsunuz?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet fotoğrafı diyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Dursun Çiçek’in zaten onu dikkat ederseniz yani gazetelerde de basıldı o?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır ben 4 nolu fotoğrafta yani teşhis tutanağınızdan bahsediyorum gazete de basıldığını biliyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum onu, (1 kelime anlaşılmadı) hiçbir şey hatırlamıyorum şu anda.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hatırlamıyorsunuz. Şimdi kafenizi kapatarak subaylarla birlikte eğlendiğinizi söylüyorsunuz ve 8 kişi olduklarını söylüyorsunuz doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyefendi hatırlamazsanız nasıl tanıklık ediyorsunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Sabahtan beri aynı soruları sordunuz farkındaysanız 50 kere cevap verdim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İlk defa size soru soruluyor bunlarla ilgili.”

Gizli Tanık Munzur: “Bir 8 kişi dediniz, bir 12 kişi dediniz, bir 8 kişi dediniz, bir 12 kişi dediniz?”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sayın Başkan bende bu tür sorulara itiraz ediyorum çünkü 10’a yaklaştı aynı tür soru yani aynı soru sorulması. Bu tür sorular sorularak tanık yoruluyor bu soruların, tekrar soruların sorulmamasını Sayın Mahkemenizden talep ediyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sayın Başkan kamu tanığı sorulara cevap vermek zorundadır. İkincisi Dursun Çiçek’le ilgili olarak burada doğru düzgün hiçbir soru sorulmadı. Sadece gizli tanığın beyanları okundu doğru mu? Doğru. Doğru mu? Doğru şeklinde bitirildi. İlk defa soru soruyoruz Dursun Çiçek’le ilgili olarak.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Orada kaç kişi olduğu sorusu nerdeyse 10 defa soruldu Sayın Başkan yani aynı sorular tekrar edilerek tanık.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat hanım Savcı Beyin söylediği o değil yani savcılık ifadesinde okundu işte evet doğrudur şeklinde beyanı değil de tekrar tekrar sorulması şeklinde bu.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır ilk defa kafe sorularına kaç kişi vardı sorum ilk sorum.”

Mahkeme Başkanı: “Bu biraz yönlendirmeye giriyor yani daha önce cevap vermişse tekrar sorulmaması zaman tasarrufu açısından da faydalı olur. Tanığı yanıltma amacı da taşıyabilir. O nedenle tekrar tekrar sorulmaması alınan cevabın getirilmesi.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi tanık beyanında ifade tutanağında 8 kişi demiş ve bu soru ilk defa soruldu tutanaklara bakılabilir kafede kaç kişiydiniz sorusu ilk defa soruldu. Hatırlamıyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İliç Savcısı Bayram Bozkurt’ta orada mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hiç gelmedi mi kafeye?”

Gizli Tanık Munzur: “Kapının önünden geri döndü.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Fakat Gizli Tanık Efe beyanında öyle anlatmadı.”

Gizli Tanık Munzur: “O onun ifadesidir:”

Mahkeme Başkanı: “Efendim gizli tanık Efe’yle, başka birinin irtibatı kurulamaz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Başka biri olsaydı kuramazdım ama.”

Mahkeme Başkanı: “Bu konulara dikkat edin efendim sadece bu gizli tanığın değil daha önce dinlenen savcılıkta veya mahkemede dinlenen gizli tanıklarında kimliğinin açıklığa kavuşmaması gerekiyor. Bu konudaki sorulara dikkat edelim. Buyurun.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş söz istedi verildi: “Ceza yargılamasının amacının somut gerçeği ortaya çıkarmak olduğuna şüphe yoktur. Elbette gizli tanığın kimliği de korunmalıdır. Ancak gizli tanığın kimliğinin korunması konusunda gösteren hassasiyeti aynı şekilde savunmanın sorularına tanığın cevap vermesi konusunda gösteremediğini görüyoruz şöyle ki tanık ifade alındığı sırada savcılıkta ifadesi alındığı sırada tehdit edildiğini belirtti haklı olarak savunma avukatı seni tehdit edenler kim diye sordu. Tanıkta ben buna cevap veremeyeceğim diye söyledi sizde buna müdahale etmediniz.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim tanığı zorlayamayız tanık ne şekilde cevap vermek istiyorsa o şekilde cevap verir. Tanığı yönlendiremeyiz, zorlayamayız.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Efendim tanık (1 kelime anlaşılmadı) bildiğini söylemek zorundadır.”

Sanık Serdar Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Oturun yerinize, söz vermiyorum oturun yerinize, söz vermeden konuşmayın, söz vermeden oturun, oturun. Size söz vermiyorum konuşmayın. Buyurun Avukat Bey devam edin.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Efendim sürekli savunma avukatını uyarıyorsunuz gizli tanığın kimliğinin açığa çıkmaması konusunda.”

Mahkeme Başkanı: “Suç efendim suç, gizli tanığın kimliğini açıklamak suç.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Efendim doğrudur savunma avukatının (1 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Serdar Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Oturduğunuz yerden konuşmayın Serdar Bey.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Kimliğinin ortaya çıkmasına yönelik bir sorusu yok ama tanık ilerde kararınıza gerekçe olabilecek olgular konusunda ben bu konuda cevap vermeyeceğim deyip bütün bir yargılamayı atlatırken araya girip sen bu konuya cevap vermek zorundasın diye tanığı uyarmıyorsunuz. Nasıl adil bir yargılama olacak?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim zorlayamayız, tanık ne şekilde, ne şekilde istiyorsa o şekilde cevap verir.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Kamu tanığı bildiği konuları anlatmak zorundadır.”

Sanık Serdar Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Serdar Bey, Serdar Bey çıkartmak zorunda kalacağım. Çıkartmak zorunda kalacağım lütfen oturduğunuz yerden konuşmayın.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun Avukat Bey devam edin.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Efendim kamu tanığı görgüsünde ve bilgisinde olan hususları anlatmak zorundadır. Ben bu konuda ben bu soruya cevap vermiyorum diyerek yargılamayı yanlış yönlere yönlendiremez.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim onu.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Öyle bir hakkı yoktur.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey başlangıçta hatırlattık, hatırlarsanız yani maddi gerçeği bulmak için onu dinliyoruz, tanığı dinliyoruz. Bu konuda ne biliyorsa, bu konuda ne biliyorsa açıklaması gerekir. Ama tanığı da zorlayamayız.”

Sanık Serdar Öztürk müdafii Av. Cahit Karadaş: “Efendim savunma avukatlarını uyardığınız kadar, efendim savun…. Efendim savunma avukatlarını ikaz ettiğiniz kadar, uyardığınız kadar, hiç olmasa yüzde onu kadar tanığı uyarırsanız maddi gerçeği ulaşabiliriz.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun oturun konu anlaşıldı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sayın Başkan hatırlamadığı şeyler üzerine insanlar tutuklu dolayısıyla bu kadar delil sunduk. Biz 2 tane gizli tanığın beyanıyla Erzincan dosyasını yürütüyoruz ve bunu sizde biliyorsunuz dolayısıyla hatırlamaları bu yönde önemli. Hatırlamıyorum diyerek soruların tamamının üzeri kapatılıyor. Fakat bu adil bir yargılama olmuyor bunu defalarca dile getirmeye çalıyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim demek istediğim tanık açık bir şekilde cevap vermek zorunda. Ama yönlendirme, hile ile yanıltma yönü ile bu tanığa soru sorulamaz ve ne şekilde istiyorsa o şekilde cevap verir.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hile ile ve yönlendirmeyle soru sormuyoruz zaten. Kendi beyanlarını soruyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Ben tekrar hatırlatıyorum Tanık Munzur. Maddi gerçeği bulmak açısından bütün bildiklerini anlatmak zorundasınız? Ona göre cevap verin. Buyurun Avukat Hanım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İliç Savcısının olduğu bir ortamda kafede olduğunu iddia ettiğiniz askerler ile sizin ve İlyas Meral’in arasında savcıya komplo kurma girişimleri mi yapıldı? Yani o savcı ordayken bu mümkün olabilir mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sayın Munzur sesimi duyuyor musunuz?”

Mahkeme Başkanı: “Soruyu tekrarlar mısınız Avukat Hanım?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İliç Savcısının olduğu bir ortamda kafede olduğunu iddia ettiğiniz askerler ile sizin ve İlyas Meral’in arasında savcıya komplo konuşmaları olduğunu söylüyorsunuz. Bir savcının olduğu ortamda ona karşı komplo kurulması mümkün olabilir mi?”

Mahkeme Başkanı: “Böyle bir şeye şahit oldunuz mu Tanık Munzur?”

Gizli Tanık Munzur: “Yani komplo falan olayı benim yanımda herhangi bir şey konuşulmadı. Yani komplo olduğunu da bilmiyorum ben onun sadece ben şunu demek istiyorum yani bana söylenen sadece Şenol komutan ne diyorsa ben onu yapıyorum ama ne yapıyorlardı, ne ediyorlardı, neler yapıyorlar, ben bilmem onları.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki siz beyanınızda kafede Dursun Çiçek’i size ne istiyorsun, işte ne silah mı, mühimmat mı, uyuşturucu mu her neyse.”

Gizli Tanık Munzur: “Tamam doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hepsini verelim dediğini söylüyorsunuz, yani ben bilmiyorum diyorsunuz ama aynı zamanda kafede bunların konuşulduğunu da söylüyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Tamam konuşulduğunu biliyorum ama komplo momplo ben ne bileyim yani şimdi bir savcıyı öldürmek vardır. Bir komplo kurmak vardır yani. Komplo ben ne bileyim nedir yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Dursun Çiçek ile İliç Savcısı tanıştı mı hiç bilginiz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İliç Savcısıyla Dursun Çiçek birbirini tanır mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hiç hatırlamıyorum uzun zaman oldu çünkü hala (1, 2 kelime anlaşılmadı) bilmiyorum ya….”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Beyefendi işin temelini biz bunun üzerine kuruyoruz yani ortada bir savcıya yapılan komploları üzerine kuruyorsunuz. Bunu nasıl hatırlanmıyor yani size Dursun Çiçek bir şey söyledi diyorsunuz ve söylediği şeylerin İliç Savcısı üzerine olduğunu iddia ediyorsunuz fakat hatırlamadığınızı söylüyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Orda söylenen, sadece orda masada söylenen çünkü ben bunu bir daha söyledim hala bir daha söylettiriyorsunuz bana bunu farkındaysanız. Ben bunu masada Dursun Çiçek olduğunu isimli olduğunu bilmiyordum yalnız sadece Şenol komutanım orda çağırdı o da yanımda size neden bir görev verildiği zaman niye yapmıyorsun falan dedi bende orda sert bir çıkış yaptım. Ben dedim kimsenin köpeği değilim dedim. Ordan arkamı döndüm ve gittim ocağa.

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi Dursun Çiçek olduğunu bilmiyordum diyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “O zaman bilmiyorum evet.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Fakat eğlencede benim gerek benim gerekse İlyas Meral’in yanına oturduğumuz kişi Dursun Çiçek’ti.”

Gizli Tanık Munzur: “Fotoğrafta tespit ettim ben.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Efendim.”

Gizli Tanık Munzur: “Fotoğrafta teşhis ettim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz Dursun Çiçek’i tanır mısınız daha önceden?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok tanımam.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki İlyas Meral tanır mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Onu bilemem.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İlyas Meral’in Dursun Çiçek’i tanıyıp, tanımadığını bilmiyor musunuz? Ya hiç konuşmadınız mı bir araya gelip ya İlyas Dursun’la konuştuk ama ya hiç mi tanımıyor bunlar birbirlerini daha önceden hiç mi bilmiyorsunuz bunu aynı ortamdasınız sizin arkadaşınız Dursun Çiçek’in size bir şey söylediğini iddia ediyorsunuz fakat İlyas Meral, Dursun Çiçek’i tanıyor mu? Bilmiyorum bu mümkün olabilir mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Valla her kişinin ben ismini ezberleyecek şeyde değilim eğer (1 kelime anlaşılmadı)

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır İlyas Meral sizin arkadaşınız beyefendi İlyas Meral’i tanımıyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “İlyas Meral’i tanıyorum ama çevresindeki adamları tanımak zorunda değilim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tamam Dursun Çiçek’i de orda gördüm diyorsunuz benim ve İlyas Meral’in yanına oturan kişi Dursun Çiçek’ti diyorsunuz doğru değil mi? Söyleyin doğru değil mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Benim verdiğim ifadeler aynen geçerlidir. Araştırılsın (2, 3 kelime anlaşılmadı)

Mahkeme Başkanı: “İlyas Meral’in Dursun Çiçek’i tanıyıp tanımadığını biliyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Hatırlamıyorum efendim orayı.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun Avukat Hanım.”

Gizli Tanık Munzur: “(1 kelime anlaşılmadı) verdiği ifade farklı benim ki farklı ben ne bileyim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Gizli Tanık Munzur hiç bir şey hatırlamadığı sürece biz hiçbir gerçeği ortaya çıkaramayız bunu bir kere daha burada söylemek istiyorum. O zaman keşke tanık olmasaydınız hiçbir şey hatırlamıyorsanız.”

Gizli Tanık Munzur: “O kadar, o kadar 2 yıl içinde yıpranan bir insandan ne bekliyorsunuz ki yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Psikolojik sorununuz yerinde değilse lütfen psikologa gidiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “50 tane, 50 tane, 50 tane (1, 2 kelime anlaşılmadı) düşmanız ne yaparsınız.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım bunlara gerek yok sorularınızı sorun.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Savcı kafeye geldiği sırada Yaşar Baş kafede miydi?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Savcı Bayram Bozkurt kafeye geldiği sırada Yaşar Baş kafede miydi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hangi ortamda ama.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet Yaşar Baş kafede miydi, savcı kafeye geldiği sırada?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu orta zamanda mı, normal bir günde mi, normal 1 günde görüşüyorlar yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır kafeyi kapattığınız günden bahsediyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Kafeye kapatınca Yaşar Baş ordaydı. Ama savcım gelmedi. Yani savcım geldi, kapıdan ben dönderdim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi bunu burada belirtmek istiyorum savcı Efe verdiği ifade de Yaşar Baş’ın daha sonradan geldiğini de gördüm diyor. Devam ediyorum. Bu geceyi kim organize etti? Akşam kafeyi kapattığınız geceyi kim organize etti?”

Gizli Tanık Munzur: “Şenol komutan.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Gizli Tanık Savcı Efe ben organize ettim dedi. Savcı saat kaça kadar orada kaldı biliyor musunuz? Hiç gelmedi diyorsunuz. Bu soruyu geçiyorum. Şimdi tanık beyanlarında isimlerini saydığınız kişiler Şenol, Halit, Ersin, Yaşar Baş, Muş, Bitlis, Ağrı, Tunceli alay komutanları fotoğraflarından teşhis ettiğiniz Dursun Çiçek ve Ergin Saygun ile 3.Ordu Komutanlığından gelen 4 albay ve 3. Ordudan Nedim ile Kemal albayın olduğunu söylediniz. Bunlar sizin ifadelerinizde vardı. Yani dediniz ki bunlar ordaydı tüm ifadelerinizde bu tek tek isimleri vermişsiniz iddianamenin sayfa 81’ine de bunlar yansıdı Sayın Heyet..”

Gizli Tanık Munzur: “(2, 3 kelime anlaşılmadı) dikkat edersiniz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sayın Heyet fakat kendi başka bir ifadenizde de 8 kişi olduklarını söylüyorsunuz. Yani 8 kişiydik diyorsunuz, 8 kişi nerede?”

Gizli Tanık Munzur: “8 kişi dışarıdan gelenler zaten 4 kişi zaten jandarmanın kendi adamları yani Şenol komutan ondan sonra isimlerini hatırlamıyorum onların.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tamam 8, 4 daha 12 eder toplamda 16 kişiden bahsediyoruz.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır 16 kişi değil (1, 2 kelime anlaşılmadı) demedim.

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “İsimlerini verdiğiniz kişilerin toplamı 16 ediyor. Tekrar sayıyorum verdiklerinizi Şenol, Halit, Ersin, Yaşar Baş, Muş, Bitlis, Ağrı.”

Gizli Tanık Munzur: “Onları ben şunu şöyle söyleyeyim. Ben şunu söyle söyleyeyim orda toplu olarak 16 kişiyi ne olaraktan yazılmış ben onu anlamadım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi sizin verdiğiniz beyanlarda isimlerini verdiğiniz ve orda olduğunu yani kafede onlarda vardı dediğiniz kişilerin toplamı 16 kişi ediyor.”

Gizli Tanık Munzur: “Orda bir yanlışlık var efendim 12 kişi ediyor.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bunlarda tek tek sizin beyanlarınıza söylüyorum kimler bir kere daha. Şenol, Halit, Ersin, Yaşar Baş, Muş, Bitlis, Ağrı, Tunceli alay komutanları fotoğraftan teşhis ettiğiniz Dursun Çiçek ve Ergin Saygun ile 3. Ordu Komutanlığından gelen 4 albay ve 3. Ordudan Nedim ile Kemal albay olduğunu söylüyorsunuz fakat başka bir ifadenizde de 8 kişilerdi diyorsunuz dolayısıyla bu çelişkiyi soruyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim burada bir yanlışlık var yalnız onu söyleyeyim ben çünkü gelenler 12 kişi servisini ben yaptım yani masaları ben kurdum yani 8 kişilik olay ne, 8 kişi onlardır. 4 kişide bizim kendi adamlarımız 12 kişi eder yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi yine verdiğiniz ifade de işte İlyas Meral’in yanına Sivas’a gittik.”

Gizli Tanık Munzur: “Ama adamları da sayarsak yani içerdeki garsonları falanda sayarsak o zaman 20 kişiye çıkar yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yok garsonlardan bahsetmiyorum rütbeli subaylardan resmini verdiğiniz kişilerden bahsediyorum dolayısıyla çoğu da sanık olmuş kişilerden ve tutuklu kişilerden bahsediyorum. Geliyorum diğer soruya hatırlamıyorsunuz çünkü net Ankara’dan gelen şimdi gündüz Sivas’a İlyas Meral’in yanına gittiğinizi söylüyorsunuz, akşamda ifadenizde böyle beyan etmişsiniz bende ifadenize bağlı kalarak soru sormak zorundayım biz Ankara’dan işte dönerken ortağım yolda aradı kafeyi açmasını söyledim akşam yemek düzenleyeceğimi söyledim diyorsunuz. Şimdi masada da İlyas isimli birinden bahsediyorsunuz bu bahsettiğiniz kişi İlyas Meral değil mi yani o gün kafede olan İlyas Meral.”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim bu günleri siz herhalde birbirine karıştırdınız yani hepsini getirdiniz bir güne soktunuz farkındaysanız.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ben tamamen sizin beyanınızdan okudum o zaman siz ifadelerinizi yanlış verdiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Ben yanlış vermedim ifadelerimi.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Çünkü aynı gün olarak vermişsiniz Sayın Munzur.”

Gizli Tanık Munzur: “Ben şu olayı şöyle düzelteyim bu olayı size yani farklı yönlere çekmeye çalışıyorsunuz ben düzelteyim en güzeli bu işi.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Buyurun.”

Gizli Tanık Munzur: “Zaten İlyas Meral komutanların geldiği gün ordaydılar orda benim şeyimde tartışmada yani Dursun Çiçek’in bana söylediği kelimeden sonra 2. gün zaten İlyas kaçtı gitti ordan. Ondan sonra komutanım Şenol komutanım öğle yemeğine geldi. İlyas falan nerde dedim abi Ankara gideceğim falan diyordu, onla bir işimiz falan dedi dedim o zaman ara abi. Aradı ondan sonra 2. gün geceydi yani saat 2 buçuk 3 civarları falandı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “O zaman ifadeniz yanlış verilmiş.”

Gizli Tanık Munzur: “Orda yanlış yazılmışsa benim suçum ne yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sizin ifadeniz altına da sizin imzanız var.”

Gizli Tanık Munzur: “Onu yazan kişi o zaman dinleyip yazmadıysa benim suçum yok yani onda. Ben kabul etmiyorum orasını.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi İlyas Meral kafede bahsettiği İlyas Meral’in bir çekim yaptığı gizli çekim yaptığından bahsediliyor kafede böyle bir gizli çekimden haberiniz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Kendi ağzından duymuştum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Fakat Gizli Tanık Efe ifadesinde dedi ki İlyas Meral kamerayla geldi. Herkesi çekti, herkes el salladı yani siz görmediniz mi öyle bir kamerayı?”

Gizli Tanık Munzur: “İçerde servis yapıyordum görmemiş olabilirim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sayın Heyet şu gizli tanıkların bir kamera çekimi varsa ya da böyle bir bilgileri varsa bu kamera çekimlerinin mahkemeye bir an önce getirilmesini böylece Dursun Çiçek orda mı değil mi hani bunu en azından görüntülü olarak net teşhis etmemize, talep ediyorum.”

Zabıt Katibi Süleyman Karaca: “Başkanım kısa bir ara verebilir miyiz acaba?”




Yüklə 0,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə