paraları Samani dirhemlerinin
taklidi şeklinde olmuştur
13
. Samani Emirliği’nin
idaresindeki Buhara, Semerkant, Nişabur, Urgenç, Herat v.d. şehirleri bu dönemde
Ortaçağ doğusunun kültür ve bilim merkezleri haline dönüşmüştür. Buralarda çok
sayıda medreseler, kütüphaneler yapılmıştır. Doğal
olarak Horasan, Harezm,
Maveraünnehir gelişmiş kültürleri ve bilimleriyle ticari menfaatlerin çekim
merkezleri olmalarının yanı sıra Orta İtil’de biçimlenen devletin kültürel taleplerinin
kaynağı da olmuştur
14
. Elbette ki, buna İtil bölgesi Türk-Bulgarların Orta Asyalı
Türklerle olan etnik yakınlıkları da yardımcı olmuştur.
Ülkenin üretim gücü geliştikçe ve dış dünya ile münasebetlerin
genişlemesine paralel olarak maddi ve manevi kültür de gelişmiştir.
Göçebe
hayattan yerleşik düzene geçişin yaşandığı devlet öncesinden devlet düzenine geçiş
süreci eski Bulgar kültürünün biçimlenmesinde oldukça kritik bir zaman dilimi
olmuştur. Üstelik bu süreç çok tanrılı pagan inancından tek ilahlı İslamiyete geçişle
aynı anda yaşanmıştır. Arkeologlar bu dönemin başlangıcını X. yüzyılın ilk çeyreği
olarak ifade
etmektedirler
15
. Eserini X. yüzyıl başında yazan İbn Rüsteh tam da bu
dönem itibariyle İtil Bulgarlarının Müslüman Orta Asya ile olan sıkı ticari ve
kültürel bağlarına ve İslamiyetin İtil Bulgarları arasında ağır bastığına dikkat çeker.
İbn Rüsteh, Bağdat elçiliği gelmeden önce de Bulgarların büyük bir kısmının
Müslüman olduklarını ayrıca cami ve medreselerinin yanı sıra müezzin ve
imamlarının da bulunduğunu söyler
16
. İbn Rüsteh’in nüfusun büyük çoğunluğunun
Müslüman olduğuna dair sözleri belli bir oranda İslamın
bu uzak kuzey ülkesindeki
tesirini göstermek amacıyla abartılı bulunabilir fakat İtil Bulgar topraklarında yeni
dinin varlığı geçerlilikte kalmıştır
17
. Zira X. yüzyıl yazarı Mesudi de henüz 913
yılında Rusların Hazar Denizi sahillerine yaptıkları seferlerinden sonra onların geri
dönüş yollarında Hazarlar, Bulgarlar ve Burtaslar tarafından katledildiklerinden
13
A. e., s.134.
14
R. M. Amirhanov,
Tatarskaya Sotsialno-Filosofskaya Mısl Srednevekovya (XIII – Seredina
XVI vv.), Kazan, 1993, s.62.
15
E. P. Kazakov, “Ob Arheologiçeskom İzuçenii Rannebulgarskogo Perioda”,
Novoe v Arheologii i
Etnografii Tatarii, Kazan, İzd. KFAN SSSR, 1983, s.33.
16
Hvolson,
İzvestiya, s.23;
Müslüman Coğrafyacıların Gözüyle Ortaçağ’da Türkler, Der. ve Çev.
Prof Dr.
Yusuf Ziya Yörükhan, İstanbul, Gelenek Yayınları, 2004, s.294.
17
R. G. Fahrutdinov,
Oçerki Po İstorii Voljskoy Bulgari, Moskova, İzd. Nauka, 1984, s.81.
89
bahsederken Bulgarları Müslümanlar olarak adlandırmıştır
18
. İşte İslam dini Orta İtil
boyuna henüz Arap elçiliği gelmeden önce Orta Asya ile yapılan ticaret aracılığıyla
sızmıştı. İbn Fadlan’ın eserini Rusçaya çeviren ve onun önde gelen yorumcusu olan
A. P. Kovalevskiy de İtil Bulgarlarının Orta Asya ile olan sıkı ticari
münasebetlerinden dolayı İslamiyet ile tanıştıkları kanısındadır
19
. İslamiyetin
Bulgarlar arasında Orta Asya kökenli olarak yayıldığına Tatar arkeolog ve tarihçisi
R. G. Fahrutdinov da katılmaktadır
20
.
İtil Bulgarlarının Orta Asya kaynaklı olarak Müslüman tüccarlar aracılığıyla
İslamiyete girdiklerinin bir delili de Hanefi mezhebine itikat etmeleridir. İtil
Bulgarlarının Hanefi mezhebinde bulunduklarını Ortaçağ Arap tarihçisi İbnü’l Esir
Hicri 433 yılı olaylarına dair haberinde şöyle ifade etmektedir:
“Bulgar kavmi Türkler ve Saklebler arasında doğan bir kavimdir. Onların şehirleri
Türklerin en uzak şehridir. Onlar (önceleri) kâfirdiler… (Daha sonra) İslam dinini kabul
ettiler. Onlar Ebu Hanife mezhebindedirler”
21
.
Bazı araştırmacılara göre dört mezhep arasında
toplumsal hayatta en serbest
olanı Hanefi mezhebidir. Ayrıca bu mezhep yabancılarla iş münasebetini serbest
bırakmaktadır
22
. Bu görüşün kaynağı İtil Bulgarlarının ticarete çok önem vermeleri
olsa gerektir.
Arkeolojik ve arkeografik veriler tam da Sünni İslamiyetin 922 yılından çok
daha uzun bir süre önce Orta Asya’dan İtil Bulgar ülkesine girdiği görüşünü
desteklemektedir
23
. Sünni İslam’ın Orta Asya’dan Orta İtil’e girdiğine dair
nümizmatik veriler de bulunmaktadır. İlk İtil Bulgar paralarının,
üzerlerine tarih ve
basım yerleri yazılana kadar, Samani basımı paraların taklitleri olması bu görüşü
desteklemektedir
24
. Her ne kadar İslamiyetin en yaygın mezhepleri olan Hanefi ve
18
Mesudi,
Murûc ez-Zeheb, Çev. D.
Ahsen Batur, İstanbul, Selenge Yayınları, 2004. s.77; Garkavi,
Skazaniya Musulmanskih Pisateley, s.133.
19
A. P. Kovalevskiy,
Kniga Ahmeda İbn-Fadlana O Ego Puteşestvii Na Volgu v 921-922 gg.,
Harkov, İzd. Harkov Gos. Universiteta, s.28, 34.
20
Fahrutdinov,
Oçerki, s.81.
21
Rızaettin Fahreddinev,
Bolğar Wa Qazan Töreklare, Kazan, Tatar Kitap Neşriyatı, 1997, s.51.
22
T. K. İbragim, F. M. Sultanov, A. N. Yuzeev,
Tatarskaya Religiozno-Filosofskaya Mısl v Obşçe
Musulmanskom Kontekste, Kazan, Tatknigoizdat, 2002, s.73.
23
E. A. Halikova,
Musulmanskie Nekropoli Voljskoy Bulgari X – Naçala XIII vv., Kazan, İzd.
Kazan. Universiteta, 1986, s.138, 141-144.
24
A. G. Muhamadiev
, Drevnie Monetı Povoljya, Kazan, Tatknigoizdat, 1990, s.104-117.
90