bölgesi üzerinden uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra İtil
Bulgar ülkesine
geldiler. Elçilik heyetini Bulgar İlteberi Almuş’un idaresi altındaki dört boyun
beyleri, kardeşleri ve çocukları karşıladı. 12 Mayıs 922 Pazar günü Bulgar İlteberi
bizzat onları karşıladı. Bundan sonra törenle Halife’nin mektubu okunarak Bulgar
İlteberi Almuş ve hatununa hilat giydirildi
56
. Böylece Halifeliğin de onayıyla İtil
Bulgar Devleti ilk Müslüman-Türk Devleti haline geldi
57
. Burada, A-A. Rorlich’in
de ifade ettiği üzere şunu
belirtmek gerekir ki, 922 yılı İslamın İtil Bulgar devletinin
resmi dini olduğu yıldır, oysa İbn Fadlan’ın buraya varmasından önce de İslam, İtil
ve Kama kıyıları boyunca yaşayan halkın dini olmuştu
58
.
İtil Bulgarları ile Abbasi Halifeliği arasındaki münasebetler elçilik heyetinin
gelip-gitmesinden sonra da devam etmiştir. İslamın vecibelerinden biri olan Hac
ibadetini yerine getirmek üzere Mekke’ye giden Bulgar hacıları Bağdat’a da
uğramaktaydılar. Bu konuda Mesudi’nin kaydı ilgi çekicidir:
“İçinde bulunduğumuz şu 332 (943-944) yılında Bulgar hükümdarı Müslümandır.
Üç yüz on (922) yılından sonra gördüğü bir rüya sebebiyle Muktedir Billah zamanında
Müslüman olmuştur. Oğlu hacca gitmiş ve Bağdat’a uğramıştır. Halife Muktedir, tarafından
ona
siyah bir sancak, siyah hilat ve mal verildi. Bulgarların camileri vardır…”
59
.
Ş. Mercani’nin ifadesine göre 943 yılında Hacca giden kişi daha sonra
Bulgar Hükümdarı olan Almuş’un oğlu Emir Ahmed’tir
60
.
İtil Bulgarlarının hac ibadeti vasıtasıyla Abbasi Halifeliği ile ilişkilerinin XI.
yüzyılda da devam ettiğini Sıbt el-Cevzi’nin kaydettiği hicri 433 (1031) yılı
olaylarıyla alakalı şu ifadelerden anlamaktayız:
56
Seyahatin detayları İbn Fadlan tarafından anlatılmıştır, Kovalevskiy,
Kniga Ahmeda İbn-Fadlana,
s.121-131; İbn Fazlan,
Seyahatnâme, s.25-47.
57
Akdes Nimet Kurat,
IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve
Devletleri, Ankara, A.Ü. DTCF Yayınları, 1972, s.115; Osman Turan,
Türk Cihan Hakimiyeti
Mefkuresi Tarihi Türk Dünya Nizamının Milli İslami ve İnsani Esasları, C.1, 10. bs., İstanbul,
Boğaziçi Yayınları, 1997, s.152; İtil Bulgar Devleti Orta Asya’da İslamiyeti kabul eden Karahanlı
Devleti’nden 22 yıl önce resmi olarak bir Türk İslam devleti haline gelmiştir. Karahanlı Devleti ise
943-944 yılında tahta oturan Müslüman hükümdar Abdülkerim Satuk Buğra Han’dan itibaren bir
Müslüman
Türk devleti haline gelmiştir, Bkz.:Ekber N. Necef,
Karahanlılar, İstanbul, Selenge
Yayınları, 2005, s.199.
58
Azade-Ayşe Rorlich,
Volga Tatarları Yüzyılları Aşan Milli Kimlik, Çev. Mehmet Süreyya Er,
İstanbul, İletişim Yayınları, 2000, s.43.
59
Mesudi,
Murûc Ez-Zeheb, s.73; Şeşen,
İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler, s.48.
60
Mercani,
Müstefâdü’l Ahbâr, s.115.
99
“İşte bu sene, Bulgar uluslarından bir kimsenin başkanlığında
elli kişilik bir kafile
Hac için Bağdat’a geldi. Yanlarında birçok kıymetli hediyeler vardı. Onlara saray
çevrelerinde büyük ilgi gösterildi. Sarayın arz odasında ona;
“-Bulgarlar kimlerdir, hangi kavimdir?” diye soruldu. O da onların Türk ve Sakalibe
arasından çıktıklarını söyledi. Onların ülkeleri Türk yurtlarının en sonunda idi. Daha önce
kâfir idiler. Sonra Müslüman oldular. İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin
mezhebi üzerine amel
ederler”
61
.
1041-1042 olaylarını nakleden İbnü-‘l Esir de Bulgar hacılarının Mekke’ye
giderken Bağdat’a uğradıklarını belirtmektedir
62
.
2.1.4. İslamiyetin Resmi Olarak Kabulünün Sonuçları
922 yılında İslamiyetin resmi olarak kabulü İtil Bulgarlarının büyük bir
bölümünün kültürel hayatında oldukça önemli bir hadise olmuştur. İtil Bulgarları
İslamiyetin kabulüyle birlikte Arap yazısıyla ve kendi dönemine göre oldukça
zengin olan Müslüman kültürü ile tanışıyorlardı
63
.
Sonuç olarak Bulgar İlteberi’ne vaat edilen para getirilemedi ve Halifeliğin
Oğuzları Müslümanlaştırarak Bulgarlarla birleştirme girişimi bir süreliğine de olsa
başarıya ulaşmadı
64
. Fakat İtil Bulgar ülkesi artık İslam âleminin bir parçası ve en
kuzeydeki temsilcisi olarak çağdaşlarının daha çok ilgi alanına
girmeye başlayacak
ve İslamiyet resmi devlet dini olarak kurumsallaşacaktı. 922 yılından önce
İslamlaşan İtil Bulgar Devleti elçiliğin gelmesiyle resmi olarak da Müslüman bir
ülke haline geldi ve Baltık Denizi ile Orta Doğu ve Orta Asya hattındaki dünya
çapında ticaret yollarını kontrolü altına alma muvaffakiyetini göstererek İslam
âlemiyle münasebetlerini daha fazla geliştirdi
65
. A. H. Halikov’un belirttiğine göre
ticaret, tarım ve zanaatın gelişmesine paralel olarak resmi şekilde kabul edilen
evrensel bir din olan İslamın teşvikleriyle başlıca
büyük yerleşim merkezlerinde
61
Zekeriya Kitapçı,
İlk Müslüman Türk Hükümdar ve Hakanları, Konya, 1996, s.222.
62
Yazıcı,
İdil (Volga) Bulgar Hanlığı’nda İslamiyet, s.74.
63
Ş. F. Muhamedyarov,
Osnovnıe Etapı Proishojdeniya i Etniçeskoy İstorii Tatarskoy
Narodnosti, Moskova, 1968, s.9.
64
İlginçtir ki, bu başarısız girişimden yaklaşık yüzyıl sonra Oğuzlar Müslüman olacaklar ve daha
sonra Büyük Selçuklu Devleti’ni kuracaklardı. Etrak’ın soyundan olduğu tahmin edilen Büyük
Selçuklu Devleti’nin kudretli hükümdarı Tuğrul Bey 1055 yılında Bağdat’a
girerek Abbasi
Halifeliği’ni Şii Büveyhoğulları tehlikesinden kurtaracaktı, S. G. Agacanov,
Selçuklular, Çev. Ekber
N. Necef / Ahmet R. Annaberdiyev, İstanbul, Ötüken Neşriyat, 2006, s.114-115.
65
İslamic Historiography and ‘Bulghar’ İdentity Among The Tatars and Baskırsh of Russia, By
Allen J. Frank, Brill-Leiden-Boston-Köln, 1998, s.6-7.
100