T. C. Kara harp okulu savunma bġLĠmlerġ enstġTÜSÜ GÜvenlġk bġLĠmlerġ anabġLĠm dali

 
29 
 
 
Sert  güç  tarafından  “zorlama  ve  tehdit”  ile  elde  edilmesi  hedeflenen 
kabiliyet, yumuĢak güç tarafından “ikna” ve “kendi gibi düĢünmeye yöneltme” 
yöntemleriyle  sağlanılmaktadır.  Sert  gücün  temel  aracı  olan  askeri  güç, 
gerektiği  durumlarda  yumuĢak  güç  aracı  olarak  kullanılabilmiĢtir
 
(Yılmaz,
 
2008:42).  Örneğin;  Afganistan‟da  NATO  ve  Koalisyon  Güçlerine  ait  askeri 
unsurlar, bir yandan Taliban ve El Kaide‟ye karĢı sert güç uygularken,  diğer 
taraftan  insani  yardım  maksatlı  kullanılmıĢtır
.  Koalisyon  güçlerinin  eski 
komutanı  General  Stanley  McChrystal
, 
Afganistan  savaĢında  dikkate 
alınması gereken hususun, "kaç insan öldürüldüğü, kaç bina ve köprü imha 
edildiği  değil
, 
algıların  kazanılması
  ve  yönetilmesi
"  olduğunu  belirtmiĢ,  bu 
savaĢta  verilmesi  gereken  en  önemli  mücadelenin  Afgan  halkının  ikna 
edilmesi olduğunu ileri sürmüĢtür (Nye, 2011:43).
  
 
Y
umuĢak  gücün  en  birincil  hedefi,  insanları  dinlemeye,  anlamaya  ve 
desteklemeye  yönelik  ikna  kabiliyetidir  (Saydam, 
2007:15).  YumuĢak  güç 
kullanımında,  ne  yapıldığından  ziyade  yapılanın  “nasıl”  algılandığı  önemlidir 
(Saydam, 2007:39). YumuĢak gücün nihai hedefinin algıları yönetmek olduğu 
söylenebilir. 
Nathan  Gardels‟in  ABD  özelinde  söylediği  sözler,
 
yumuĢak 
gücün  anlaĢılması  adına  oldukça  dikkat  çekicidir. 
Gardels  (1998:1-3) 
Ģöyle 
demektedir:  
“Amerika‟nın  dünya  çapında  varlığını  bir  zamanlar,  esas  olarak  komünizmin 
kuĢatılması tanımlardı; Ģimdi ise eğlendirme tanımlıyor. MTV, CIA‟in asla nüfuz 
edeme
yeceği  yerlere  ulaĢtı.  Bir  zamanların  yeĢil  berelileri  ile  çirkin 
Amerikalıların  yerini, Ģimdi  bir Dreamworks  yapımı olan küçük askerler ve  göz 
alıcı  yıldızlar aldı. Jeopolitiğin çetin cevizi Henry Kissinger bile  yumuĢak süper 
güç Disney için çalıĢıyor.
"
 
 
 
MeĢruluk  ve  inanılır  olmanın  Ģart  görüldüğü  yumuĢak  güç  (Oğuzlu, 
2007:83), sadece devletler tarafından değil aynı zamanda kurumlar, 
hükümet 
dıĢı  organizasyonlar  ve  bireyler  tarafından  da  kullanılabilmektedir.  2007 
yılında,  Çin  Pekin  Olimpiyatları  esnasında,  ABD‟li  film  yönetmeni  Steven 
Spielberg‟in  Çin  Devlet  BaĢkanı  Hu  Jintao‟ya  göndermiĢ  olduğu  mektup, 
yumuĢak  gücün  etkisinin  belirgin  bir  örneği
  olarak  gösterilebilir.  Spielberg 
tarafından gönderilen mektupta; BM BarıĢı Koruma gücünün Darfur‟a kabulü 
yönü
nde  Çin  tarafından  Sudan‟a  baskı  yapılması  talep  edilmiĢtir.  Uzun 

---

 
30 
 
süredir diplomasi yoluyla çözülemeyen konu, Spielberg‟in gönderdiği mektup 
sayesinde, 
Çin  hükümetinin  harekete  geçmesiyle  çözüme  ulaĢmıĢtır  (Nye,
 
2011:83). Çözümün gerçekleĢmesinde
, Spielber
g‟in ün
ü sayesinde e
lde ettiği 
yumuĢak gücünün rolünün büyük olduğunu söylemek mümkündür.
  
 
Soğuk  savaĢ  esnasında  uluslararası  iliĢkilerde  en  etkin  güç  kaynağı 
olarak  askeri  ve  ekonomik  güç  görülürken,  günümüzde  iletiĢim  ve  bilgi 
teknolojilerindeki  geliĢme
lere  paralel  olarak  bu  etkinlik;  kamuoyunu 
yönlendirme, kalpleri ve zihinleri kazanma, ikna ve pazarlık yeteneğine doğru 
yön  bulmuĢtur.  Bunun  sonucunda  zorbalığı  reddeden  ve  yerine  iĢbirliğini 
öneren  yumuĢak  güç ön plana  çıkmıĢtır  (Aydoğan  ve  Aydın  [web],
  2011:6). 
Günümüzde yumuĢak gücün hayatın her aĢamasında yer aldığını söylemek 
mümkündür  (Kearn, 
2011:65). ABD Savunma eski Bakanı Robert M.  Gates 
tarafından 2007 yılında ABD hükümetine yapılan
; 
“Amerikan çıkarlarının tek 
baĢına ordu tarafından korunmasının
 
mümkün olmadığı, diplomasi, ekonomik 
yardım  ve iletiĢim gibi yumuĢak güç araçlarına daha fazla  kaynak ayrılması 
gerektiği”  yönündeki  çağrı,  yumuĢak  gücün  önemini  açıkça  ortaya 
koymaktadır (Nye ve Welch,
 2011:411). 
 
Zbigniew Brzezinski (2005:64), ulusal za
yıflığın gücü olarak tanımladığı 
asimetrik  savaĢ  ile  bir  nevi  yumuĢak  gücün  önemine  dikkati  çekmektedir. 
Brzezinski‟ye  göre  11  Eylül  2001  saldırıları,  Amerikan  dıĢ  politikasını 
askerileĢtirirken,  fiziki  olarak  güçsüz  ancak  motive  olmuĢ  düĢmana  karĢı 
ABD‟nin  nasıl  mücadele  edeceğine  yönelik  karĢılaĢtığı  ikileme  dikkat 
çekmiĢtir. Brzezinski, saldırıları gerçekleĢtirenleri harekete geçiren güdülerin 
ortadan  kaldırılmadığı  sürece  bu  tür  saldırıların  engellenemeyeceği  ve  yok 
edilmeyeceğini,  nefretin  her  zaman  yeni  saldırıları  beraberinde  getireceğini 
ileri sürmüĢtür. Ona göre; ayakta durma gücünü inanç ve fikirlerinden alan bu 
tür düĢmanlara karĢı mücadele edebilmek için ABD, hegemonyasını sadece 
askeri  güç  ile  devam  ettirmemelidir;  zira  zor  kullanma  politikası  d
aha  çok 
düĢman  yaratabilecektir.  Bu  kapsamda,  ülke  dıĢındaki  etkinliğinin 
meĢruluğunu korumak zorundadır; bu ise müttefiklerle samimi bir iĢbirliği ile 
mümkün 
olabilmektedir 
(Brzezinski, 
2005:65-
69).  Brzezinski‟nin
-ABD 
perspektifinden- 
bu  yaklaĢımının, 
kür
esel  güvenliğin  sağlanmasında  sadece 

---

 
31 
 
askeri  gücün  değil  aynı  zamanda  yumuĢak  gücün
 
de  gerekliliğini  ortaya 
koy
duğu söylenebilir.
 
 
Brzezinski  (2005:218-
221),  ABD‟yi  dünyanın  kültürel  baĢtan  çıkarıcısı 
olarak  nitelerken,  küresel  kültürel  devrim  kapsamında  dü
nyadaki  genç 
nesillerin  neredeyse  tamamının  törelerini,  kültürel  değerlerini,  cinsel 
yaĢamlarını,  kiĢisel  zevklerini  ve  beklentilerini  yeniden  tanımladığını  ifade 
etmiĢ, ABD‟yi bir kültürel ayartma aracı olarak tanımlamıĢtır. 
Ona göre, s
oğuk 
savaĢ  sırasında  Sovyet  Ġstihbarat  TeĢkilatı  KGB,  Sovyet  entellektüellerini 
yabancı  doktrinlerin  etkisinden  korumaya  çalıĢsa  da  Kom
ünist  Gençlik 
Örgütü‟nün  üyelerini  kot  pantolon  giymekten  ve  gizli
ce  caz  müzik 
dinlemekten alıkoyamamıĢtır. Sovyet kontrolünün gevĢemesiyle 
birlikte ABD 
taklitçiliği ve yasak olan herĢey içselleĢtirilmiĢtir. Brzezinski
 (2005), 
ABD‟nin; 
film,  müzik,  internet,  markaların  bilinirliliği,  dil  ve  mutfak  vb.  konularda 
dünyanın  her  yerinde  egemen  olduğunu  ileri  sürmüĢ  ve  buna  “ABD‟nin 
acıtmayan  gücü”  olarak  nitelemiĢtir.  Brzezinski‟nin  bu  tanımını,  yumuĢak 
gücün bir baĢka Ģekilde ifadesi olarak görmek mümkündür.
 
 
Nye  ve  Welch‟e  göre  (2011:58)  yumuĢak  güç,  sert  güçten  daha  etkin 
veya daha etik değildir. Cazibe yaratarak akıl çelmek
, zor kullanmaktan daha 
iyidir önermesi doğru bir yaklaĢım olarak görülmeyebilir.
 
Zaman içerisinde dıĢ 
politika  tartıĢmalarının  merkezine  oturan  yumuĢak  güç,  her  ülkeye  aynı 
Ģekilde  uygulanamayacağı  açısından  eleĢtiriye  açık  bir  kavram  olarak 
görülmektedir (Wilson, 2008:114). 
 
YumuĢak  güç,  avantajlara  sahip  olduğu  kadar  dezavantajları  da 
bünyesinde  barındırmaktadır.  YumuĢak  güç  ile  elde  edilecek  baĢarı,  daha 
çok  karĢı  tarafın  bir  baĢka  ifade
yle 
hedefin  kontrolündedir.  Ġkinci  olarak, 
yumuĢak  güçte  baĢarı  uzun  zaman  alabilmektedir.  Sonuçları,  sert  güç  gibi 
kısa  vadede  anlık  olarak  görülmeyebilir.  Bu  durum  özellikle  politikacılar  ve 
karar  vericiler  açısından  sancılı  bir  süreç  yaratmaktadır.  Üçüncü  olarak, 
yumuĢak güç araçları, tam anlamıyla hükümetin kontrolü altında olmayabilir. 
Hü
kümetler  her  ne  kadar  politikayı  kontrol  edebilse  de,  kültür  ve  değerler, 
toplumlar tarafından kontrol edilmektedir. Dördüncü olarak ise, yumuĢak güç 
her ne kadar ekonomik ve askeri güç kadar risk içermese de, kullanımı daha 

---