Taksonomi



Yüklə 223,93 Kb.
səhifə2/5
tarix17.01.2018
ölçüsü223,93 Kb.
#21321
1   2   3   4   5

Gram (+) ve Gram (-)

Gram, Danimarkalı fiziçikci. Bakteriler zayıf alkali çözeltide hazırlanmış crystal violet ile boyanmakta ve sabitleştirici olarak iyot çözeltisi ilavesinden sonra alkolle yıkanmakta. Alkol ile rengi giden bakteriler gram (-), boyayı alıkoyanlar ise gram (+) olarak tanımlanmaktadır. Bakterilerin Gram boyama reaksiyonları, onların bazı morfolojik ve fizyolojik özellikleriyle uyum göstermektedir. Örneğin; topraktaki kokların çoğu, spor oluşturan çubuklar ve aktinomisetlerin hepsi gram (+)’dır. Buna karşılık sprillum, polar kamçılı spor oluşturmayan çubuklar gram (-)’dir.



3. Myxobacteriales

Bazı myxobakteriler diğer bakterileri çözme (lyses) ve özümleme özelliği gösterirken, diğerleri saprofitiktir. Cytophaga cinsi özellikle selülozun aerob ayrışımında aktif rol oynar. Bu cins içerisinde ayrıca kitin ayrıştıran türlerde vardır. Myxobakteriler toprakta çok yaygın olup, özellikle vejetasyon, gübre, kompost ve çürümekte olan odunsu dokunun ayrışmasında etkilidirler. Bu bakteriler esnek yapılı çubuklar şeklinde olup, kayıcı hareket gösterirler. Chondrococcus, Archamgium ve Polyoungium bu grubun en yaygın örnekleridir. Nemli topraklarda büyük populasyonlar oluştururlar.



Toprak Bakterileri

Toprakta çok sayıda bulunan ve bakteri populasyonunun %90’nını oluşturan cinsler; Pseudomonas, Arthrobacter, Clostridium, Achromabacter, Bacillus, Micrococcus ve Flavobacterium’dur. Bakteriler toprakta genellikle yüzeyde ya da yüzeye çok yakın kısımlarda ve organik dokular (humus) üzerinde kolonize olurlar. Toprak bakterilerinin gerek yoğunluğu ve gerekse bileşimini etkileyen en önemli faktörler;



  1. Çevre ve toprak sıcaklığı

  2. Organik maddeler

  3. İnorganik besin elementleri

  4. pH

  5. Mevsimler

  6. Toprak işleme ve kültürel işlemler

Toprakta mikroorganizmaların faaliyeti için belirli bir nem oranının bulunması gerekir. Her mikrorganizmanın nem oranına tepkisi farklıdır. Toprak suyunun da fazla bulunması toprak havası ve O2 düzeyini etkileyeceğinden aynen su noksanlığında olduğu gibi olumsuz etki yaratır. Bakterilerin optimal su gereksinimleri toprağın su tutma kapasitesinin %50-70’i kadardır. Toprakta su fazlalığı (drenaj bozukluğu, aşırı yağış veya sel) bakteri dağılımında azalmaya neden olur. Bu gibi durumlarda ortamda oksijen azalması aerobik mikroorganizmaların faaliyetlerini etkiler, anaerob bakteri faaliyeti artar ve topraktaki metabolik olaylar yön değiştirir.

Sıcaklık, bütün biyolojik olayları etkiler. Her organizma, optimum sıcaklık isteği farklı olduğundan toprak bakterilerinde bu istekler bakımından 3 farklı grup ayırtedilebilir;

  • Psikrofil bakteriler: Gelişme optimumları 0-20 0C

  • Mezofil bakteriler: Gelişme optimumları 20-45 0C

  • Termofil bakteriler: Gelişme optimumları 45-65 0C

Toprak ortamında organik maddeler bakterilerin gelişiminde rol oynayan en önemli faktörlerden biridir. Hem hayvansal hem de bitkisel kalıntılar heterotrof organizmalar için besin ve enerji kaynağıdır. Topraklardaki bakterinin populasyonlarının büyüklüğü içerdiği organik madde miktarıyla ilgilidir. Yeşil gübre ya da ürün kalıntılarının toprağa gömülmesi derhal mikrobiyal tepkiye neden olur. Bu tepki zaman içmerisinde azalır.

pH, topraktaki H iyonu konsantrasyonu ne kadar artarsa topraktaki bakteriyel komunite büyüklüğü o kadar azalır. Asitli topraklarda yapılan kireçleme bakteri gelişimini uyarır. Genel olarak asit koşullarda mantarlar dominant florayı oluştururken alkali koşullarda bakteriyel formlar daha çok aktivite gösterir.

Toprak işleme, toprağın havalanmasına, organik maddenin üst profilde dağılımına ve nem kapasitesine etki yaptığından toprak mikroorganizmalarının tip ve sayısı üzerine etki yapar.

Mevsimlerin mikroflora üzerine olan etkisi iklime bağlı olarak sıcaklık ve organik madde ile ilgilidir.

Toprağın dominant florası; bakteriler çeşitli şekillerde (taksonomik, morfolojik, fizyolojik) sınıflandırıldığı gibi beslenme ortamına yani maksimum gelişmeleri için gereksinimlerine göre de sınıflandırılabilir;

  1. Gelişim faktörü istemeyenler

  2. Bir ya da daha fazla aminoasiti gereksinenler

  3. B vitaminini gereksinenler

  4. Hem aminoasit hem de B vitamini isteyenler

  5. Kompleks gelişim faktörüne ihtiyaç duyanlar

Bakterilerin yaklaşık 9/10’u maksimum gelişim için gelişim faktörlerine gereksinim duyarlar. Bakterilerin %10’u aminoasit ve bir seri B vitaminlerine, %30’u gelişim faktörlerinin kompleks karışımına gereksinim duyarlar.

Bir organizma gelişmesi için özel bir madde gereksiniyor ve bu madde ortamda bulunmadığı zaman gelişemiyorsa bu tür organizmalara oksotrof organizmalar denir.

Bakteriler enerji ve karbon kaynaklarına göre de sınıflandırılabilir;


  • Heterotrofik veya kemoorganotrofik mikroorganizmalar: Bunlar organik besin maddelerini enerji ve karbon kaynağı olarak kullanırlar

  • Ototrofik veya litotrofik mikroorganizmalar: Bunlar enerjilerini güneşten (fotoototrof) ya da inorganik bileşiklerin oksidasyonundan, karbonu da CO2 özümlemesinden sağlarlar (kemoototrof, kemolitotrof).

Ototrof bakteriler iki genel tip gösterirler;

  • Fotoototroflar (fotolitotrof): Güneş ışığından enerji sağlanır.

  • Kemoototroflar (kemolitotrof): Enerji inorganik maddelerin oksidasyonundan sağlanır.

Bazı bakteri cinsleri fotoototrofik özellikler gösterirler. Kemoototrofi ise tarımsal ve ekonomik önemi olan sınırlı bakteri türlerince kullanılan bir beslenme şeklidir. Bazı bakteri türleri zorunlu kemoototrofik özellik gösterirken bazıları fakültatif niteliktedir ve organik karbonu da kullanabilirler. Obligat (zorunlu) kemoototroflar enerji kaynakları oldukça özel olup, sadece bir veya birkaç bileşiği kullanabilirler. Örneğin; nitrit Nitrobacter için amonyum, Nitrosomonas için bazı inorganik kükürt bileşikleri, Thiobacillus türleri için geçerli bileşiklerdir.

  • Nitrobacter nitriti nitrata oksitler

  • Nitrosomonas amonyomu nitrite oksitler

  • Thiobacillus inorganik kükürtlü bileşikleri sülfatlara

  • Thiobacillus ferrooxidans ferro demiri (+2 değerli) ferrik (+3 değerli) duruma çevirir.

Heterotrof bakterilerin çoğu basit şekerleri ana karbon ve enerji kaynağı olarak kullanırlar. Heterotrof organizmaların bir grubu C gereksinimini glukoz (dekstroz) ve yağ asitleri gibi küçük organik moleküllerden sağlarken diğer bazıları kompleks besin maddeleri kullanırlar. Mikroorganizmalar arasında en çok ve en hızlı kullanılan karbon kaynağı karbonhidratlardır. Monosakkaritler özellikle heksozlar geniş ölçüde kullanılan bileşiklerdir. Mannitol ve gliserol gibi polihidrik alkollerde aktinomisetler için uygun karbon kaynaklarıdır. Aminoasitlerde mikroorganizmalar tarafından süratle kullanılan karbon kaynaklarıdır. Hidrokarbonlar Corynebacterium, Mycobacterium ve Pseudomonas gibi çeşitli bakteri gruplarınca C kaynağı olarak kullanılır.

Pseudomonas ve aktinomisetler lignin gibi ayrışması zor karmaşık ve aromatik yapı içeren bileşikleri substrat olarak kullanabilirler. Ancak ligninin ayrışmasında en çok Basidiomycetesler baskın rol oynarlar.

Toprakta doğal olarak kullanılmayan ve ancak insanlar tarafından ortama aktarılan peptisit ve deterjan gibi kirleticiler toprakta çeşitli bakteri ve mantar türleri tarafından bir C ve enerji kaynağı olmak üzere ayrıştırılırlar.



Aktinomiset’ler

Prokaryot bakteriler olup, bakterilerle mantar arasında geçiş teşkil ederler. Sistematik olarak bakterilerin Eubacteriales takımında yer alan bu organizmalar hücre yapıları bakımından bakteri özelliği göstermekle birlikte dallanmış miselli bir yapı oluştururlar. Bu prokaryotik organizmaların hücreleri gram (+) olup, 0,5-20 µm çapındadır. Çeşitli tipte spor üretirler. Toprak aktinomisetlerinin çoğu misel oluşturarak (Actinomyces cinsi hariç) gelişirler. Hiflerinin üzerinde konidia denen tek, çift veya zincirler şeklinde eşeysiz sporlar oluştururlar. Toprakta yaşayan bazı türlerinde sporlar sporangiumlar içinde üretilir. Bakteri ordosu içinde bulunmalarına rağmen bazı özellikleri bakımından mantarlara benzerler.



1. Yüksek aktinomisetlerin miselleri mantarlarda olduğu gibi yaygın bir dallanma gösterir.

2. Mantarlar gibi aktinomisetlerde hava miseli ve konidia oluştururlar.

3. Aktinomisetlerin sıvı kültürde gelişmesi, tek hücreli bakterilerin oluşturduğu gibi bulanıklılıkla sonuçlanmaz. Organizma pelley (topak) veya yumaklar meydana getirir. Buna karşılık bazı aktinomisetler hava miselleri oluşturmaz ve Mycobacterium ve Coryneform bakterilerin genel morfolojisini gösterirler.

Aktinomisetlerin çoğunlukla saprofit olarak yaşarlar. Bazı türleri ise hayvan ve bitkilerde hastalık oluşturur. Bu organizmaların kolonileri bakteri kolonilerine benzerse de daha kuru, üzerleri tozlu görünümlü ve opak olmayışlarıyla ayrılır. Koloni dokusu sıkı bir küme oluşturur ve öze ile alınması zordur.

Toprak aktinomisetleri beslenme bakımından geniş adaptasyonlar gösterirler. Bakterilerin ürediği ortamlarda gelişmekle birlikte daha çok alkali ortamlarda iyi gelişme gösterir. Toprak mikroorganizmalarının %10-50’sini oluşturur. Konidiosporlar kurumaya ve diğer çevre koşullarına dayanıklıdır.

Aktinomisetler heterotrofik organizmalar olup, yaşamları topraktaki organik maddelere bağlıdır. C kaynağı olarak organik asit ve şekerleri (polisakkarit), lipid, protein ve alifatik hidrokarbonları kullanırlar. Birçok türü amonyum, nitrat, aminoasitler, pepton ve proteinleri azot kaynağı olarak kullanırlar.

Yine birçok türü, antibiyotik dediğimiz mikrobiyal toksin metabolitleri sentezlemeleri bakımından önemlidir.

Streptomycine, klortetracyline, oksitetracyline ve siklohekzimin gibi önemli antibiyotikler aktinomisetlerden elde edilmiştir. Kompleks organik bileşikleri ayrıştırabilen türleri, ayrışmayan dirençli lignin gibi kompleks yapılı bileşikleri ve doğal koşullarda ayrışmamış olan organik bileşikleri ayrıştırabilirler. Örneğin; Nocardia sentetik kimyasal maddeleri ve ağır hidrokarbonları ayrıştırabilir.

Toprak aktinomisetleri tipik aerobik organizmalardır. Nemli koşullardan ziyade kuru topraklarda daha yaygındır. Bunun yanında çayır koşullarında da aktif florayı oluşturur.

Taksonomi__Ordo:_ACTINOMYCETALES'>Taksonomi

Ordo: ACTINOMYCETALES

Fam: Actinomycetaceae

Actinomyces, Agromyces, Arachnia, Bacterionema, Bifidobacterium, Rothia,

Fam: Actinoplanaceae

Actinoplanes, Ampullariella, Dactylosporangium, Planobispora, Planomonospora, Spirillospora, Streptosporangium

Fam: Dermatophilaceae

Dermatophilus, Gleodermatophilus

Fam: Frankiaceae

Frankia

Fam: Micromonosporaceae

Micromonosporaceae

Fam: Mycobacteriaceae

Mycobacterium, Mycococcus

Fam: Nocardiaceae

Nocardia, Micropolyspora, Mycobacterium

Fam: Streptomycetaceae

Streptomyces, Microellobosporia, Streptoventiculum

Fam: Thermomonosporaceae

Actinomadura, Microbispora, Saccharomonospora, Thermomonospora

Aktivite ve İşlevleri

Heterotrofik organizmalar oldukları için basit ve kompleks karbon kaynaklarından yararlanabilirler. Streptomisetler kitini ayrıştırır. Kitin ayrıca Micromonospora tarafından da ayrıştırılır. Bu cins aynı zamanda selüloz, glikozid ve hemiselülozun ayrışmasında da etkilerdir. Nocardia ise parafinler, fenoller, steroidler ve pirimidinlerin ayrışmasında işlev görür.

Streptomycetes’lerden pekçok tür hücre dışına enzim salgılayarak bakterileri çözerler (lysis). Aktinomiset’lerin çoğu mezofil (25-30 0C) olup, çok yaygın olmayan termofil formlar 55-60 0C arasında aktiftirler. Termofilik alanlar, toprak, hayvan gübresi ve kompost yığınlarında bulunur.

Toprak Ekosistemindeki İşlevleri


  1. Topraktaki dirençli bitki ve hayvan dokularının ayrıştırılması

  2. Bitki dokuları ve yaprak döküntülerinin çeşitli formlara dönüştürülmesiyle humus oluşumu

  3. Yeşil gübrelerin kompost ve hayvan gübresi yığınlarının olgunlaşması ve transformayonu

  4. Toprak kökenli bitki hastalıklarının oluşması. Örneğin; patates uyuzu ve leke hastalığı (S. scabies, S. ipomoeae)

  5. Bazı insan ve hayvan enfeksiyonları. Örnek; Nocardia asteroides, N. otitidis-caviarum)

  6. Mikrobiyal antopomizm ve toprak komunitelerinin düzenlenmesinde antagonistik etki ile kontrol sağlama. Bu rolleri antibiyotik ve enzim üretme kapasiteleri ile ilgili olup, mantar ve bakterinin çözünmesi veya gelişminin baskı altına alınmasında etken olur.

Aktinomisetleri Etkileyen Çevre Faktörleri

  1. Organik maddece zengin topraklarda iyi geliştikleri için toprağa organik madde ilavesi bunları kuvvetle uyarır.

  2. Düşük pH derecelerine toleranslı değildir. pH sınırları 6,5-8 arasında değişir. pH sınırları birçok tür için sınırlayıcıdır.

  3. Aerob organizmalar oldukları için su ile doygun koşullarda ya da %85-100 su tutma kapasitesine sahip topraklarda zayıf gelişirler.

  4. Sıcaklığın 5 0C’den 27 0C’ye doğru artışıyla gelişmeleri hızlanır. 28-37 0C’lerde optimuma ulaşır. Bu mezofilik formlar dışında 55-65 0C’de aktif olan termofilik formları da mevcuttur. 30-65 0C arasında faaliyet gösteren fakültatif termofil formlara da rastlanmaktadır.

Yüksek Protistler

Ökaryotik hücre yapısına sahip organizmalardır. Mevcudiyetine bağlı olarak yüksek protistler fotosentetik algler ve protozoalar ile mantarlar şeklinde sınıflandırılırlar. Mantar ve protozoalar kemotrofik organizmalar olup, yaşam işlevleri için kimyasal enerji kaynaklarına bağımlıdırlar.



Mantarlar

İyi havalanan işlenmiş topraklarda mantarlar toplam mikrobiyal porotoplazmanın büyük bir kısmını oluştururlar. Bu organizmalar özellikle çalılık ve orman topraklarının organik katmanında aktif olup, dominant mikroorganizma durumundadırlar. Özellikle asit karakterli topraklarda mantarlar organik madde ayrışmasının ana unsurlarıdır.

Mantarlar hif denilen mikroskobik dallanmış flamentlerden oluşur ve hifler bir araya gelerek miselleri teşkil ederler. Ancak mantarların hepsi hifli olmayabilir. Çünkü maya olarak bilinen grup üyeleri küresel veya elips şekilli hücrelerden oluşurlar. Mantar hifleri çeşitli eşeysiz sporları oluşturduğu gibi miseller yaşlandığında ya da çevre koşulları uygun olmadığında birçok mantar çekirdek bölünmesiyle oluşan sporlar aracılığıyla eşeysel olarak da üreyebilirler.

Filamentli mantarlar arasında eşysiz üremenin en yaygın yöntemi hiflerin bölünmesidir. Bölünen her parça uygun çevre koşullarında bir birey oluşturma yeteneğindedir. Bazı mantarlar uygunsuz çevre koşularına tepki olarak spor benzeri yapılar oluştururlar. Bunlara arthrospor ya da oidia denir. Ancak mantarların en önemli eşeysiz üreme yöntemi spor oluşmu iledir. Eşeysiz sporlar 2 şekilde oluşturulur;



  • Ya sporangiumdenilen keseler içinde (ki burada oluşan sporlara sporangiospor denir.)

  • Ya da doğrudan misel üzerinde konidiumlar şeklinde oluşur.

Konidiumlar hareketli olmadığı halde sprangiosporlar bazı türlerde kamçılıdır. Eşysiz sporlara ilave olarak miseller olumsuz koşullara karşı bazı dirençli yapılar oluştururlar. Örneğin; spor veya hif hücrelerinin etrafında koruyucu bir duvar oluşumu görülen chlamydosporlar, küresel bir hif kütlesi halinde sclerotium, çok sayıda hifin agregasyonu ile oluşan rhizomorf yapılar.

Toprak mantarları ya toprak yüzeyini örten döküntü katmanında ya da toprakta yaşayan mantar olarak ekolojik dağılım gösterirler. Aslında bitki döküntü katmanında yaşayan mantar türlerinin önemli bir kısmı bitki üzerinde yaşayan formlardır.



Bitki Üzerindeki Mantarlar

Bitkiler daha tohum halinde iken bir mikrofloraya sahiptirler. Tohum kabuklarına tutunan mantarlar bazı potansiyel patojenleri içerebilir. Bezelye köklerinden 40’dan fazla farklı mantar izole edilmiştir. Örneğin; Phytium, Fusarium, Gliocladium, Mortierella.

Bazı mantarlar bitkilerin yaprak dokusu üzerinde kolonize olup, dökülme ile birlikte toprağın döküntü katmanına geçerler. Örneğin Cladosporium sp., Alternaria alternata, Botrytis cinerea.
Toprak Mantarları

Bunlar filamentli (miselli) grup mantarlarıdır. Örneğin; Phycomycetes’ler bunların en yaygın olanlarıdır. Phytium, Mucor, Rhizopus, Zygorrhinchus, Trichodarma, Aspergillus, Penicillum, Fusarium. Bunlar toprakta taze organik madde bulunmadığı zaman spor olarak bulunurlar.



Çevresel Etkiler

Mantarlar heterotrofik organizmalar oldukları için güneş ya da organik bileşiklerin oksidasyon enerjilerini kullanmazlar. Aşağıdaki faktörler mantar gelişimini etkilerler;



  • pH

  • Organik madde statüsü (durumu)

  • Organik ve inorganik gübreler

  • Su rejimi

  • Havalanma

  • Sıcaklık

  • Toprak profili

  • Mevsimler

  • Vejetasyon bileşimi

Asidik koşullarda bakteri ve aktinomisetler yaşayamadıkları için eşit koşullarda mantarlar dominant florayı oluşturur. Bu nedenle bu tür çevrelerdeki biyokimyasal reaksiyonların önemli bir kısmından mantar komuniteleri sorumludur.

Toprakta organik madde miktarı arttığında mantar komunitesinin büyüklüğü de artar. Toprağa inorganik gübrelerin ilavesi toprakta asitleşmeye neden olacağından mantar gelişimi olumlu yönde etkilenmiş olur. Örneğin; amonyum tuzları içeren gübreler, mikrobiyal oksidasyonlar sonucu nitrik asit oluşur.

Mantarların kimyasal değişimleri, katalizleme kapasiteleri düşük nem koşullarında zayıflamaktadır. Buna rağmen düşük nem ve su miktarına da dirençli oldukları gözlenmiştir. Ortamda su fazlalığında O2 difüzyonu mikrobiyal gereksinimi karşılayamadığından mantar gelişimi olumsuz etkilenebilir.

Filamentli mantarlar kuvvetli aerob olmalarına karşın bazı misel kısımları O2’nin yeterli olmadığı agregat bölgelerine girebilir. O2’ye olan bu kuvvetli bağımlılıkları bu organizmaların yüzeye birkaç cm içinde lokalize olmalarını gerektirir.

Mantar türlerinin çoğu sıcaklık ilişkilerinde mesofilik özellik gösterir. Termofilik davranış yaygın değildir. Bu termofil formlara olgunlaşmakta olan kompost yığınlarında rastlanır. 37 0C’nin altında aktif olarak gelişen mantarlar toprağın yüzey horizonlarında lokalize olmuşlardır. Toprak profili içindeki optimum sıcaklık sınırları mikrofloraya ait cinslerin dağılımını etkilemektedir.

İşlenen topraklarda mantarlar yüzey katlarında bulundukları halde çayır topraklarında B horizonundan daha yaygındırlar.

Mevsimsel etkiler mantar florasını nem ve sıcaklık nedeniyle kontrol altında tutar. Nemin ve sıcaklığın uygun olduğu bahar ayları flora üzerinde olumlu etki oluşturur.

Mikroorganizmaların bazıları bitki topluluklarıyla birlik oluştururken bir kısmı da bitki çeşidinden etkilenmez. Örneğin; sürekli yulaf yetiştirilen tarlalarda sürekli mısır ve buğday üretilen tarlalara kıyasla daha fazla mantar bulunur. Bundan yulafın özel bir seçiciliği olduğu anlaşılmaktadır. Bu alanlarda Aspergillus fumigatus dominant durumdayken mısır tarlasında Penicillum funiculosum daha yaygındır.



Taksonomi

Phycomycetes

Karasal ve sucul ortamlara adapte olmuş birçok tür bu grubun içinde toplanır. Bölmesiz hif yapısına sahiptirler. Konidia ya da Zoospor (hareketli) ve Aplonospor (hareketsiz) şekillerde eşeysiz spor oluşumu gözlenir.

Bu grup içinde pek çok saprofitik toprak mantarı bulunur. Özellikle orman topraklarında dominant florayı oluşturan mantarlar bu grupta yer alır. Örn: Mucor, Rhizopus ve Mortierella.

Ascomycetes’ler

Hifleri enine bölmelidir. Eşeysiz olarak Konidia, eşeyli olarak da ascospor oluşumu ile çoğalırlar. Bu grup üyelerinin bir kısmı özellikle bitki patojeni olup meyvelerde sorun oluşturur. Aspergillina ve Penicillum saprofitik mantarlar olup toprakta yaygın bir şekilde bulunurlar (Bunlar aslında Fungi imperfecti grubunda yer alırlar). Aspergillus türleri sıcak toprakları, Penicillum ise ılıman ve nispeten nemli toprakları tercih eder. Bu iki mantar grubu substrat üzerinde düşük nem kapsamlarında bile hızlı gelişme özelliği gösterir. pH sınırları geniştir (2.0-10.0 pH). Yine aynı şekilde sıcaklık sınırları da geniştir (P. expansum -3ºC- 35 ºC). Antibiyotik metabolitler oluştururlar. Bunlar arasında Penisilin tıbbi bakımdan önemli bir bileşik olup Aspergillus flavus tarafından üretilen Aflatoksin karsinojnendir. Penicillum’un yaygın türlerinden biri olan P. cyclopium Dünya’da en yaygın mantar türü olup asit koşullu yaprak döküntülerinden kalkerli habitatlara, işlenmiş topraklardan tuzlu deltalara ve kirlenmiş nehirlere kadar değişik alanlarda rastlanır.



Basidiomycetes

Orman ve çayır vejetasyonunda yaygın olarak bulunan bu grup üyeleri içinde mikorhizal yaşayanlar da vardır. Bu grup üyelerinde hifler bölmeli olup eşeysel spor oluşumu vardır. Bu grup üyeleri çoğunlukla saprofitiktir. Selüloz ve lignin parçalayıcı organizmalardır. Şapkalı mantarlar, kurt mantarları, kav mantarları ve pas mantarları bu gruba girer. Agaricales (Agaricus campestris – tarla mantarı), Aphyllophorales, Polyporales (Kav mantarları).



Deuteromycetes (Fungi imperfecti)

Heterojen bir gruptur. Birbirleri arasında filogenetik bir ilişki bulunmaz. Hifleri bölümlüdür. Konidial evreleri Ascomycetes’lere benzer. Penicillum ve Aspergillus gibi birçok Ascomycetes’in konidial evresi (kolaylık olması bakımından) bu sınıf içinde değerlendirilir. Bu grup ekonomik önemi olan, ayrıca insan ve bitkilere patojen olan, endüstriyel olarak önemli birçok yaygın toprak saprofitlerini kapsar. Birçok bitki hastalığı yanında depolarda saklanan sebze ve meyvelerin bozulmasına bu grup mantarlar neden olmaktadır.

Bu grup içinde; Aspergillus, Botrytis, Gliocladium, Verticillium, Alternaria, Cladosporium, Cylindro carpon, Fusarium.

Myxomycetes (Slime molds) Sıvaşıcı küfler, Cıvık Mantarlar

Mantar benzeri özellikleri olmakla beraber protozoa’lardan amiplere benzer yapı ve hareket oluşturan farklı bir toprak organizması grubudur. Yaşamlarının belirli bir döneminde amip şeklinde olurlar; çevre koşulları uygun olunca myxomycetes sporları amiplere dönüşümü ile ortamda belirler. Toprağın organik madde katmanında daha yaygındırlar. Dominant cinsleri; Acrasis, Acytostelium, Dictyostelium, Polysphondylium.



Mayalar

Tek hücreli organizmalar olup bölünme ya da tomurcuklanma ile çoğalırlar. Bir kısmı ascospor oluşturur, bir kısmı oluşturmaz. Topraktan izole edilen örnekler; Candida, Hansenula, Pichia, Rhodotorula, Torula, Torulaspora, Torulopsis, Saccharomyces. Bu organizmaların toprakta bulunuşları ve düzeyleri çevre faktörlerine bağlıdır.



Mantarların işlev ve aktiviteleri

Mantarlar beslenme davranışları bakımından parazit ya da saprofit şeklinde, substrat üzerinde kolonizasyonları bakımından da primer ya da sekonder kolonizerler şeklinde gruplandırılabilir. Bir kısmı hızlı ayrışan maddeleri (şeker), bir kısmı ayrışmaya dirençli maddeleri (selüloz, lignin, humus) parçalar.

Mantarlar klorofil içermediklerinden hücre sentezini gerçekleştirebilmek için C açıklarını organik moleküllerden sağlar. Kullandıkları karbon kaynakları şekerler, organik asitler, disakkaritler, nişasta, pektin, selüloz, yağ ve ligninlerdir. Bu maddelerin çoğu bakteriyel ayrışmaya kısmen dirençli bileşiklerdir. Bunlar mantarlar tarafından daha basit yapılı çeşitli bileşiklere ayrıştırılırlar.

Azot gereksinimi çoğunlukla amonyum ve nitrattan sağlanırsa da proteinler, nükleik asitler ya da diğer azotlu organik bileşikler azot kaynağı olarak kullanılır.

Mantarlar arasında predasyon olayı da görülür. Birçok mantar türleri protozoa ve nematod gibi toprak faunası ile beslenir ve bu organizmaların aktivite ve büyüklüğünü sınırlayarak topraktaki mikrobiyal dengeyi kısmen sağlarlar. Arthrobotyrs, Dactylaria, Dactylella ve Harposporium toprakta nematodları yakalama (nematofagus) özelliği geliştirmiş mantarlardır.

Humus oluşumunda mantarların rolü bakterilerden daha fazladır. Mantarlar biyokütlenin oluşturulmasında da bakterilerden daha ekonomik bir aktivite gösterirler. Çünkü mantarlar ayrıştırdıkları bileşiklerin C ve N’nun büyük bir kısmını kendi dokularının oluşturulmasında kullanırlar ve daha az miktarda CO2 ve amonyak gibi yan ürünler çıkarırlar. Küf mantarların ayrıştırdıkları organik maddenin %50’sini mantar dokusu şekline çevirdikleri saptanmıştır. Alternaria, Aspergillus, Cladosporium, Dematium, Gliocladium, Helminthosporium, Humicola, Metarrhizum gibi örnekler taze organik kalıntılardan humus oluşumunu sağlarlar.

Bazı mantar türleri de patojen özelliktedir. Bazıları bitkilerde hastalığa neden olur. Örn: Armillaria, Fusarium, Phytophotora, Phytum, Plasmodiophora, Rhizoctonia, Sclerotium, Verticillium.

Toprak kaynaklı mantarlar insan ve hayvanlarda da hastalığa neden olurlar. Bunların bazıları toprak yüzeyinden rüzgarla taşınarak solunum sistemine ulaşır. Bazıları ayak ya da vücudun diğer kısımlarındaki yaralara yerleşir. En çok bilineni Histoplasma capsulatum. Bu mikroorganizma kümes hayvanları dışkısıyla bulaşmış topraklarda koloni oluşturur, sonra hava hareketleri veya doğrudan temasla çevreye ve canlılara yayılır.



Yüklə 223,93 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə