Thank you for your contribution



Yüklə 10,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə231/243
tarix16.08.2018
ölçüsü10,37 Mb.
#63316
1   ...   227   228   229   230   231   232   233   234   ...   243

486

Turkish theatre has been a subject of study for many 

researches in fields of history, culture, and literature. In 

this process, it is seen that the researches done about 

musicals and their composers are extremely inade-

quate. Turkish theatre has a historical background in 

terms of musicals. Therefore,  it is thought that musical 

stage plays have an important place in Turkish theatre 

for both music and theatre arts.

The aim of this research is to investigate musicals 

and composers of Turkish Theatre in Republic Period, 

and to look for the problems on account of suggesting 

solutions in this field. The research was made through 

configured interview technique, and in this scope, inter-

views were made with 9 composers. The works of those 

composers in fields of theatre and stage music were 

considered. And, seven main problems were determined 

at the end of the interviews.

In the staging of musicals, it has been observed that the 

most important problems are inadequacy of material 

opportunities and qualifications of mature performers. 

The available documents show that this field is not 

emphasized enough by neither theatre performers nor 

the related parts of the government. Another important 

problem is the inadequacy of musical background of the 

performers. Hereby, in the research, some suggestions 

regarding the determined problems in the interviews 

were put forth.



Sahne Sanatlarında Cumhuriyet Öncesi ve 

Batılılaşma Dönemi

Türk tiyatrosunda müzikli oyunlar konusu, aslında 

Tanzimat Döneminde başlayan, Meşrutiyette gelişen ve 

Cumhuriyet Döneminde devam eden bir süreçtir.  Mü-

zikli tiyatro etkinliklerinin kökenini, batılılaşma hareket-

lerinin bir sonucu olan  askeri alandaki yenilikler oluş-

turmaktadır. Batılılaşma kavramını Mardin şu şekilde 

tanımlamaktadır, “Osmanlı İmparatorluğu’nda başlayıp 

Cumhuriyet Türkiye’sinde yeni boyutlar kazanan, Batı 

Avrupa’nın toplumsal ve fikirsel bileşimini erişilmesi 

gereken bir hedef olarak gören yaklaşım.” (Mardin,2009, 

s.9) Askeri alanda yapılan bu yeniliklerin müzikle olan 

bağlantısı, II.Mahmut tarafından 1826’da Mehter top-

luluğunun kapatılıp yerine batılı anlamda askeri bando 

toluluğu olan Muzıka-yı Hümâyun’un kurulmasıdır. 

Batılı anlamdaki bu askeri müzik topluluğu, müzikteki 

batılılaşma hareketlerinin ilk somut adımı olarak de-

ğerlendirilebilir. İtalya’dan getirilen Giuseppe Doni-

zetti, Muzıka-yı Hümayûn’nun başına şef olarak tayin 

edilmiştir. Bu sayede saray ve çevresinde batılı anlamda 

müzikli temsiller dönemi başlamıştır. Donizetti’nin vefatı 

ile şef olarak getirilen Callisto Guatelli döneminde de bu 

etkinlikler devam etmiştir.  Bu dönemde yabancı toplu-

lukların yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan 

azınlıkların da temsiller yaptığı ve önemli bestecilerin 

yetiştiği görülmektedir.  

Batılılaşma akımının müzikli temsiller üzerindeki 

etkisini Hrant Papazyan şu şekilde dile getirmektedir. “ 

Tanzimat’ın ilanından sonra memlekette bir batılılaşma 

havası estiğinden çok sesli musikiye karşı da büyük bir 

alâka uyanmış bulunuyordu. İşte bu devirdedir ki Türk 

Opereti doğmuştur. Çuhacıya’nın Opera- komikleri ile 

başlayan ve yanı sıra Kemâni Haydar Bey’in müzikli ko-

medileri ile devam eden bu parlak devir maalesef uzun 

sürmemiş ve Gedikpaşa Tiyatrosu’nun yıkılması ile sona 

ermiştir.” (Papazyan,1975, s.10)

Papazyan’ında belirttiği gibi bu bestecilerden en önem-

lisi, Tanzimat Dönemi içerisinde değerlendirilen Emeni 

asıllı Osmanlı vatandaşı olan Dikran Çuhacıyan’dır. 

Çuhacıyan, Türk Tiyatrosunda batılı anlamda müzikli 

oyunların ilk önemli temsilcisi olarak değerlendirilebilir. 

Gazimihal, Çuhacıyan’ın Osmanlı İmparatorluğu ta-

rafından kompozisyon eğitimi almak üzere Milano’ya 

gönderilişini şu şekilde değerlendirmektedir, “Bir de 

Türkiyeli kompozitör yetiştirmek ihtiyacı o sahneli 

musiki tecrübeleri sırasında ister istemez duyulacaktı. 

Ne tekim kompozisyon öğrenip dönüşte Türkçe opera ve 

operetler yazması için Avrupa’ya giden Dikran Çuhacı-

yan’ın bu tahsili sarayca tensip edildiği ve Donizetti’nin 

memleketi olan Milano’ya gönderildiği söylenmektedir. 

İlk dersleri Donizetti’den almış ve ondan teşvik görmüş 

olabilir” (Gazimihal, 1939, s.124) Çuhacıyan eserlerinin 

büyük bir çoğunluğunu müzikli tiyatro kapsamında 

değerlendirilen operetler oluşturmaktadır. 

Pars Tuğlacı opera ve operetlerini şu şekilde belitmiştir. 

“Şair evlenmesi (1874), Mekteb Ustası (1874), Mekteb-i 

Seyri (1874), Arşak II Olympia (1868), Arif’in Hilesi ilk 

Türk opereti (1872), Köse Kâhya (1874), Leblebici Horhor 

Ağa (1875), İndiana (1897), Aleksinaz (1876)” (Tuğla-

cı,1986. s. 135-136) Bu eserler arasında Arif’in Hilesi 

ilk Türk opereti olması açısından önemlidir. Leblebici 

Horhor Ağa ise günümüze kadar popülerliğini korumuş 

halen seslendirilen bir operettir.

Tanzimat döneminde Muzıka-yı Hümayûn’da görevli 

önemli bir başka besteci ise Kemani Haydar Bey’dir. İlk 

operet besteleyen Türk bestecisi olarak tarihe geçmiş-

tir. Eserini ismi Çengi operetidir. Musahipzade Celâl’in 

Kemani Haydar Bey için söyledikleri, kendisi hakkında 

çok az şey bildiğimiz besteciyi tanımamız açısından 

önemlidir. 

“Merhum Haydar Bey’in alaturka musiki ile bestelediği 

Çengi namındaki ilk Türk opereti yazı sahne edilmiş. Bu 

Çengi operetinin mevzuu Ahmet Mithat Efendi tarafından 

tertip edilmişti. Haydar Bey musikişinaslarımız arasında 

teferrüt etmiş, hassas bir şahsiyettir. Sahne musikisin-

de gösterdiği kudreti el’an eserlerini dinleyenler teslim 

etmektedir. Çengi operetinden sonra, Pembekız operetini 

yapmış ve gittikçe inkişaf eden bu istidatın taktirkârları 

çoğalmıştır. Haydar Bey az zamanda iştihar etmiş, binbaşı 

rütbesi ile Muzikai Humayun muallimlerinden bulunduğu 

için eserleri müteaddit defalar, sarayda da oynanmıştır.” 

(Musahipzade, 1932, s.7)  




Yüklə 10,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   227   228   229   230   231   232   233   234   ...   243




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə