Is ta n - / bulun / ş e k e - / ri
(4+3) = 1 + 1 + 1 + 1
hap / hup / altın / top
(2+3) = 1 + 1 + 1+1
Kimsede / yok / bizde / çok. (4 + 3) = 1 + 1 + 1 + 1
2. • Piti / pî - / ti
(4)
= 1 + 1+1
kara - / mela / sepe - / ti
(4+3) = 1 +1 +1 +1
tera - / azi - las - / tik
(5)
= 1 + 1 + 1 + 1
cim - / las - / tik.
(3)
= 1 + 1+1
Bütün oyun
tekerlemelerinde,
sayışmacatar olsun,
başkaları olsun, önemli kural hecelerin sayıları değil, ha
reketlerin belirli bir düzene uygun olmasıdır. — Halk şii
rinin türkü, mâni, destan gibi türlerinden ve biçimlerin
den gelme olanlar dışında tekerlemelerde uyak düzeni için
herhangi kesin bir kural söz konusu olamaz. Gerçi bir
takım metinlerde ikişer ikişer uyaklı dizeler görülür: a a,
b b , c c ... gibi: ama bu değişmez bir kural değildir, ve
aynı tekerleme içinde bile, yukarıdaki düzende sıralanmış
uyaklar, bakarsınız bir yerden sonra, başka bir düzene dö
nüşür. Bir örnek:
•
Çık çık, hanım, çardağa,
Yem verelim ördeğe.
Ördek başını kaldırdı.
Ayvaları çaldırdı.
Ayvacı Lefter!
Çık boyunu göster.
Yârin geldi,
Çevreyi ister.
Sürekli olarak bir tek uyak düzeninde, ve bir tek na
zım ölçüsünde tekerlemelere çok seyrek rastlanır; şu çiğ
dem tekerlemesinde görüldüğü gibi:
•
Çiğdem, çiğdem, çiçecik!
Elimi kesti bıçacık.
Yağlık getir silelim,
153
Deve-boynım binelim.
Deve-boynu bir pazar,
İçinde maymun gezer...
Soru 7 3 : Anadolu türk tekerlemelerinin benzer
lerine türkçe konuşulan başka ülkeler
de rastlanır mı?
Tekerleme türü türk aslından olan başka uluslarda
da Türkiye'deki ölçüde yaygın mıdır? ve aynı çeşitleri gös
teriyor mu? Elimizde karşılaştırmalar için yeteri kadar ge
reç bulunmadığı için bu soruya kesin bir karşılık vererni-
yeceğiz.
Anadolu masalları ile azerî, tatar, Özbek, kazak ma
sallarının tekerlemelerindeki ortak nitelikler üzerine et
raflı bilgi, benim bir incelememde (Le «Tekerleme», Pa
ris, 1963) verilmiştir. — Türkiye'deki oyun tekerlemeleri
ile, «bağımsız tekerlemeler» dediğimiz çeşitten ürünlerin
de, türkçenin konuşulduğu
başka ülkelerde karşılıkları
vardır herhalde. Bu türden metinlerde rastlanan çok eski
dil, üslûp, ölçü, uyak, baş-uyak ve ses-tekrarlamaları
özellikleri bunlardan bir bölüğünün oldukça uzak bir geç
mişi olduğu kanısını verir; böyle olunca, türk asıllı birçok
kavimlerin ortaklaşa kullanmış olacakları biçimlerde me
tinler de bulunsa gerektir. Kaldı ki, bu varsayımı doğru
layacak somut olgular da — az da olsa— var elimizde.
Kırgız akını Togolok Moldo ( = Tokalak Molla) nun iş
leyip düzenlediği halk şiirlerinden meydana gelmiş «Ço
cuk türküleri» (Baldar Irları) arasında birçok metinlerin
dizelerindeki örgü, ölçü, uyak düzenleri, Anadolu tekerle
meleri ile benzerlikler ve ortaklıklar gösterir. Kırgız oza
nının «Ürkör, Ürkör! top cildiz!» ( = Ülker, Ülker! top yıl
dız!) adlı parçasındaki şu dizelerin:
154
• Aştık aydâr ûlum bar,
Cibek sogar kızım bar...
karşılığını bir Anadolu tekerlemesinde buluyoruz:
•
Yazı yazar oğlu var,
inci dizer kızı var.
Aynı kırğız türkücüğünün ikinci bölümü, bizim zin
cirlemeli masallar arasında rastladığımız bir anlatıyı an
dırır; kırğız türküsünde, yünün içinde bulunan tarağın ku
zu ile, kuzunun kamçı ile, v.b... değiştirilmesi birinci şa
hısla ve zincirlemeli anlatılmıştır:
• Taraktı tattıma berdim,
Tattım boz toktusun berdi... v.b.
Anadolu masalının sonunda, buna benzer bir teker
lemeyi, her defasında bir öncekinden daha önemli bir nes
ne elde etmeği başaran karga (ya da başka bir kuş) söy
ler :
•
Dikeni verdim, kandili aldım,
Kandili verdim, ineği aldım... v.b.
Kuruluşu ve kelimeleri bakımından kırğız tekerleme
sine daha da çok benzeyen Anadolu metni ünlü «Elim elim
epelek» oyunundaki tekerlemenin şu parçasıdır:
•
Kuş uçtu, dala kondu,
dal bana yemiş verdi.
Yemişi manava verdim,
manav bana para verdi... v.b.
Bu son metnin çeşitlemelerine, Gagavuz ve Tarançı-
özbek tekerlemelerinde de rastlarız (bk. Radloff, Proben...
X, s. 285-286, N° 2; Radloff, Proben... VI, s. 195-197).
Dil bakımından Oğuz aslından olan ülkelerin (Azer
155
baycan, Türkmenistan), yo da uzun süre Osmanlı İmpa
ratorluğu sınırları içinde kalmış memleketlerin sözlü ge
leneklerinde Anadolu tekerlemelerine benzeyen parçalar
daha çok sayıda bulunsa gerektir; ne yazık ki bugün için
bunları geniş ölçüde karşılaştırmaya yetecek gereçler yok
elimizde. Radloff’un yukarda iki cildine değindiğimiz, ve
Türk kavimlerinin halkedebiyatı metinlerini kapsayan bü
yük yapıtından başka şu birkaç kaynakta ilk bir izlemm
için yeter tanık bulunacaktır: Gagavuz dili için, Rodloff,
Proben... X, s. 287, no. 5; s. 289-290, no. 10, s. 292, no. 16,
s. 293, no. 17, 19; Azerice için, Vincent Monteil, Sur le
dialecte turc de l'Azerbaîdjan iranien,
«Journal Asiati-
que», c. 244 (1955), s. 40-43 ile Djeîhounbey Hadjibeyli,
Le dialecte et le folklore du Karabagh, «Journal Asiati-
que», yıl 1933, s. 48-52, 54, 88; Kırım tatarcası içim, Rad
loff, Proben... VII, s. 49, 78. — Konya’da söylenen şu te
kerleme:
• Saksağanım sek sek...
ile, Ordos-Mogollarının gene saksağan için söyledikleri şu
tekerlemenin :
•
Sadzaga sag sag...
bir dizede de olsa gösterdikleri benzerlik dikkati çekecek
niteliktedir.
Türk dil birliği dışında,
birbirinden uzak, ve dilleri
ap-ayrı kümelerde bulunan milletlerin çocuk tekerleme
leri arasında da imsanı şaşırtan benzerliklerin bulundu
ğunu hatırlatmadan geçmeyelim. Türk ve İran tekerle
melerinde bazı kalıplar ve hayal buluşları ortaktır; bun
lar herhalde birbirinden alınma öğelerdir; örnek olarak
verdiğimiz şu İran tekerlemesinin başlangıcı:
• Atal matal tutule...
156
Dostları ilə paylaş: |