dan düdük ( = sipsi) çıkartılırken, ya da bazı böcekleri
uçurtmak, havada görülen turnalara takla attırmak için
söylenenleri sayabiliriz.
Soru 7 0 : Törenlerle ilişkili tekerlemeler hangile
ridir?
Bunları, çocukların tekelinde olan törenlerde söyle
nenlerle büyüklerin katıldıkları bazı törenlere değgin
olanlar diye ikiye ayırabiliriz.
Çocuk törenlerinin en önemlilerinden
biri yağmur
yağdırma amacıyla tertiplenendir. Anadolu'nun kimi böl
gelerinde Çömçe-Gelin diye adlandırılan bir kuklayı gez
direrek yiyecek toplayan çocuklar, kapı kapı dolaşırken
özel bir ezgiye koşulan tekerlemeler söylerler.
Bir başka çocuk töreni de, Orta-Anadolu’da yaygın
olan «Çiğdem - Pilâvı» adlı bahar bayramıdır. Bunda da
çocuklar evden eve gidip törene özgü tekerlemeler söy
lerler; topladıkları erzakla yemek yapıp bir arada yerler.
Bir üçüncü örneği, Hıristiyanların Paskalya yortu
larına rastlayan günde (ama, Hıristiyanların bulunmadık
ları bölgelerde de) çocukların kutladıkları kızıl-yumurta
törenlerinin çeşitli aşamalarında,
bu arada, yaktıkları
ateşin üzerinden atlarken söyledikleri tekerlemelerde bu
luruz.
Sayacı türküleri adıyla, Anadolu'nun birçok bölgele
rinde yaygın tekerlemeler, kış-yarısına rastlayan günler
de kutlanan bir törene bağlıdır. Bu daha çok çobanların
bir bayramı niteliğ-indedir. Orada söylenen kalıp-sözler,
tekerleme ile tören türküleri arasında yer alan özellikleri
taşırlar. Hayvancılığın gelişmiş olduğu bölgelerde, örne
ğin Kuzey-doğu Anadolu'da, bu türkü-tekerlemelerin çok
zengin çeşitlemeleri vardır.
149
Sora 71 : Oyunlardan ve törenlerden bağımsız,
salt söz canbazlığı niteliğinde tekerle
meler var mıdır?
Nasıl masal tekerlemeleri içinde, sadece kısa for
müller halinde ve masalın belirli yerlerinde,
bir görevi
düşünülerek söylenen, masaldan ayrı düşünülemeyecek
tekerlemelerden başka, bir de kendi başına söylenmesi
bir hüner, dinlenmesi bir zevk konusu olan geniş boyutlu
ve usta kuruluşlu tekerlemeler varsa, bu anlatı türü dı
şındaki tekerlemeler içinde de böyle, kendi başlarına bi-
sr söz sanatı olanları vardır. Bunların, adı belli bir sa
natçı eliyle ve belli biçim kurallarına uyarak gelişmiş ör
nekleri, âşıkların şiirlerinden güldürü öğesi ağır basan
larda görülür; keza Karagöz ve Orta-oyunu gibi seyirlik
halk yapıtlarında tekerleme adıyla anılan ve oyunun ko
nusu ile ilgisi olmadığı halde oyuna eklenen parçalar da
aynı nitelikte yaratmalardır.
Bu tekerlemeleri bir söz canbazlığı olarak tanımla
yabiliriz. Bunları söylemekte usta kimseler vardır. Onlar
gelenekten gelme tekerlemeleri, tadını çıkararak
söyle
mekte çok hünerli oldukları gibi, onları kendi yaratmala
rıyla zenginleştirip geliştirmekte de etkili olurlar. Bu te
kerlemelerin bütün
görevleri
dinleyicileri
güldürmek,
eğlendirmek, şaşırtmaktır. Etkileri zırva, saçma, ipe sapa
gelmez sözleri bir araya getirmekle, mantık-dışı olayları
birbiri ardına sıralamakla elde edilir. Uyaklar, ses ben
zetmeleri, kimi kez de türlü taklitlerin, el-kol hareketleri
nin. yüz mimiklerinin de işe karışması onlardaki anlatım
gücünü artırır.
Bu oyunların son bir çeşidi olarak bir söz canbaz-
lığını daha saymamız gerekir; buna da çocuk geleneğin
de rastlanır; yanıltmaca diye adlandırdığımız bu söz oyu
nunda artık şiirle, ya da başkaca anlatım özenmeleriyle
150
ilgili bir öge kalmamıştır; daha çok bir sınama niteliğin
dedir; bu bakıma da bilmece'ye yaklaşır bunlar. Bu ya-
nıltmaca-tekerlemelerde ses yapısı bakımından söyleyişte
güçlükler taşıyan, ya da yanılındığı zaman söyleyeni kü
çük veya gülünç düşüren anlamlar kazanan cümleleri
süratle söylemek gerekir; tuzağa düşenin beceriksizliği,
ya da farkına varmadan söylediği şeylerin tuhaflığı, din
leyicileri eğlendirir. Yanıltmacalara örnekler:
• Keşkekçinin keşkeklenmemiş keşkek kepçesi.
• Şu köşe kış köşesi, şu köşe yaz köşesi, şu şişe
su şişesi.
Soru 7 2 : Tekerlemelerin biçimlerindeki özellik
ler nelerdir?
Yukarda 71'inci soruda değindiğimiz yanıltmacatarın
büyük bölüğü ile, anlatı biçimindeki masal tekerlemeleri
(masal bölümünde soru 34'e bakıla) genellikle nesir di-
lindedir; ama bunların bile içlerine şiir dif ve üslûbunun
öğelerinden birşeyler katıldığı olur.
Oyun tekerlemelerinin ise çoğunluğu nazım parçala
rından meydana gelmiştir. Yalnız ikili-konuşma biçiminde
olanların kimi metinlerinde nazma özgü ölçü bulunmaz,
ama uyaklar, ses tekrarlamaları, şaşırtıcı hayal zincirle
meleri bunları beylik sözlerden ayırır.
İki örnek göre
lim:
1. — Dede! gönlün nerde
— Aladağ’da.
— Ne eker?
— Çimen eker.
— Ne biçer?
— Kar biçer.
151
2. — O ne, Kelcem! nereye vardın?
— Dayım gile.
— Ne serdiler?
— Perde.
— Oturdun mu?
— Kuru yerde.
Nazım biçimi oldukça düzenli olan tekerlemelerde
ağır basan
7 heceli ölçüdür
(çoğu kez 4 + 3 duraklı).
Ama başka ölçüler de kullanılır. Kimi zaman aynı bir te
kerlemenin çeşitli ölçülerde dizeleri vardır; şu örnekte ol
duğu gibi:
•
Bas bakalım bardak kadar oldun mu?
(4 + 4 + 3 )
Çök bakalım, çömlek kadar oldun mu?
(4 + 4 + 3 )
Sek sek, Salim'in kızı,
(7)
Bir kocakarının kızı,
(8)
Seki ver de görsünler...
(4+3)
Sayışmacalarda ağır basan 4 + 4 ya da 4 + 3 durakla-
malı ölçülerdir. Ama dizeler, tekerlemenin kendine özgü
bir kuraldaki hareketlere uyarak 4 tempo üzerine söyle
nir. Bir örnek verelim:
•
İnne / minne, / ucu / tfinne
(4+4) = 1 + 1 + 1+1
filfil / lice, / kuş dil / lice
(4+4) = 1 + 1+1 + 1
Arab / oğlu / selâm / etti.
(4+4) = 1 + 1 + 1 + 1
v.b...
Başka katışık tempolu, ve dizelerinde çeşitli ölçülü
düzenlere de rastlanır; sözlerle hareketler için çeşitli dü
zenler gösteren iki metin:
1. • İğne/battı/(can(ı)m ı/yaktı
(4 + 4) = 1 + 1 + 1 + 1
tom - / bul / kuş
(3)
= 1+1 + 1
ara - / baya / koş
(5)
=
1
+
1
+
1
ara - / bamın / teke - / ri
(4+3) = 1 + 1+1 + 1
152
Dostları ilə paylaş: |