Sevdiceğim bir tane,
Ada yolları düz gider...
Ada yolları toz olur».
Bu türküde belirleyici nişan «Ada yolları» sözleridir.
(«Ada» sözü, türkünün derlendiği
Mudurnu'da, Adapa
zarı anlamına kullanılıyor.) — Geçen yüzyılın sonu ile
yüzyılımızın başlarında ün salmış Ça-kırcalı ( = Çakıcı Efe)
üzerine yakılmış türkü (I), aşağıda görüleceği üzere, Kur
tuluş Savaşının başlarında bir çeteye kumanda etmiş
olan Yörük Ali Efe üstüne söylenen bir türküye (II) uygu
lanmıştır. (İkinci varyant gene birinoinin ezgisi ile söy
lenir.)
(I) • Ödemiş minaresi,
Candarma süvarisi,
Çakıcı Efeyi sorar isen
İzmir’in bir tanesi.
Dağlar dumansız.
Çakırcalı dinsiz imansız.
(II)
• Şu Dalman'ın çeşmesi,
Ne hoş olur içmesi,
Yörük de Ali'yi sorarsan
Efelerin seçmesi.
Hey gidinin Efesi... Efesi.
Efelerin Efesi.
Bu türlü ufak tefek değişikliklere uğrayarak eski bir
türkü daha
yeni bir olaya yakıştırılıyor;
yeni metinde
macerası anılan, yeni olayların kahramanı, eski türküde
^ n ı anılan kişinin — bir bakıma— mirasına konmuş olu
yor. Aynı olguya toplum olayları
(siyas,
askerî, veya
başka) anlatan türkülerde de rastlarız. Aşağıdaki Erzin
179
can türküsü (I), 1905 Rus - Japon harbi sırasında Rus
ordusundaki Kırımlı - Tatar askerlerinin ağzında, Port-
Artür’deki savaşlar
üzerine bir türküye (II)
uygulan
mıştır :
(I)
• Erzincan’da bir kuş var,
Kanadında gümüş var.
G itti yârim gelmedi
Eibet bunda bir iş var.
(Anadolu türküsü)
(II)
• İstanbul'da bir kuş bar,
Kanetinde kümüş bar.
Port-Arturga giden kaytmay
Elbet onca bir iş bar.
Ayleme anem, ayleme babamî
Belki Mevtam kutkarır
(Kırım türküsü)
c)
Mâni biçimindeki dörtlüklerden (4 + 3 veya 4 + 4 )
meydana gelmiş birtakım başka türküler de vardır, anıl
mağa değer bir olayı anlatmak üzere yakılmış, daha baş
tan sağlam bir örgü ile özel öğelerden meydana getiril
miş olduktan için dörtlükleri bütüniyle saklayabilmişler
dir. 1915 yılının başındaki Sarıkamış bozgunu üzerine ya
kılmış olan şu türkü (bir çeşit ağıt) bunlara örnektir:
• Sarıkamış’ta var maşın.
Urus yığmış ağır koşun.
Bizim asker açık, çıplak.
Dağlarda buyumuş kışın.
Çadırlar dağa kuruldu.
Hücum borusu vuruldu.
Bir Sarı-Kamış uğruna
Doksan bin fidan kırıldı.
180
ç) Doğu Anadolu'da çift sürülürken söylenen horovel
(Azerbaycan'da: holola) gibi iş türküleri ile, toplu oyun-
kırda, eğlentilerde söylenen kimi türküler, örneğin Azer
baycan'da kızların söyleştikleri, ve her dizesinden sonra
hakuşka (veya hahışka) kelimesi tekrarlanan, ve bunun
için hakuşka/hahışka demlen türküler de birbiri ardına
zincirleme mâni metinlerinin eklenmesiyle meydana ge
lir; bu türlü türkülere Kars bölgesinde akışka derler.
d)
Son olarak mâni uyaklı (a a b a, c c d c,...) ama
ölçüsü 11 li (6+5 veya 4 + 4 + 3 ) koşma ölçüsü olan, bent-
ferf dörder dizeli türküleri anmalıyız; böyle bir türküden
iki b e n t:
•
Kırım'dan gelirim, adım Sinan’dır.
Kılıcımın suyu kandır, dumandır.
Haber geldi Macar Tuna'ya inmiş,
Haddin bildirmeğe ahdim yamandır.
Gâh köle olursun ve gâhi âsi.
Er sözün fehm etmez elin kahpesi.
Gizli işim yoktur, bilmeyen varsa.
Dizgin kırmak için meydan burası.
(E. C. Güney. Halk türküleri, i. s. 62)
* * *
Az rastlanan, düzensiz biçimlere gelince: bunlardan
bir bölük yukarda
«düzenli biçimlersin «A» bölümünde
incelediğimiz tiplerden III üncü ve IV üncü, düzensiz bi
çimler arasında da yer alabilirler. Bunlarda ya 11 heceli
mâni düzeninde bentlerle, 11'li koşma düzeninde bentler
bir araya getirilm iştir (IV üncü tip), ya da dördüncü di
zeleri aralarında uyaksız, koşma düzeninde bentter birbi
rine eklenmiştir (III üncü tip).
Düzensiz başka biçimlere birkaç örnek verelim.
A. Sayışlı türküler. Bunların çeşitleri vordtr:
181
a) Ard-arda gelen bentlerin veya bağlamaların dize
sayısı gitgide artar; uyaklar herhangi bir kurala uymaz;
coğu kez aynı cümleler tekrarlanır. Bu çeşide Mudurnu'
da derlenmiş bir ö rn e k :
• — Başım ağrıyor, başım.
— Başına kurban olayım.
Yarın pazara varayım,
Başına başlık alayım.
Başlık başına,
Kurban olayım.
ir
— Gözüm ağrıyor, gözüm.
— Gözüne kurban olayım.
Yarın pazara varayım,
Gözüne gözlük alayım.
Başlık başına,
Gözlük gözüne
Kurban olayım.
★
v.b...
b) Türküde sözü edilen kişi veya nesnelerin sayılan,
düzenli aralıklarla ard-arda sıralanıp söylenir. Aşağıdaki
örnekte uyaklar ikişer-ikişer düzenlidir; ama başka uyak
düzenleri de vardır;
Yenge kızın bir tane,
Saçları tane tane.
Yenge kızın İkidir,
Küçüğü benimkidir.
Yenge kızın dokuzdur,
Sırma saçı topuzdur.
c)
Sayışlı türkülerin karşılıklı söyleşme biçiminde
182
Dostları ilə paylaş: |