teriyle Anadoiu-Osmanlı geleneğine bağlı
Kırım,
Azer
baycan, Türkmenistan halk şiirinde iki ana - biçim vardır:
1
. koşma, 2. mâni. Bunlara «âşık edebiyatı» bölümünde
(Soru: 11) kısaca değinmiştik.
Halk şMrinin hemen he
men bütün öteki biçimleri bu iki ana-biçimden türemedir.
Koşmada her dörtlükte dördüncü dizelerin uyakları
aynıdır. Mânilerde ise uyak bakımından bentler birbirin
den bağımsız durumdadır. Mâninin özel yapısı ve «türkü»
dışındaki çeşitli kullanılışları aşağıda (soru: 79-80)
ele
alınacaktır.
Biçimi ne olursa olsun bir türküyü belirleyen, her şey
den önce, onun ezgisidir. Müzik cümlesi türkünün metnin
de çeşitli değişikliklere meydan verebilir:
a) Sözlü cümlenin genişlemesine yol a ç a r:
Uzun kavak gıcır gıcır gıcırdar.
Anne benim sol böğrümde sancı var.
Ben ölürsem benden daha genci var.
parçası sadece şiir yapısı olarak yukardaki biçimde
4 + 4 + 3 ölçülü dizelerden meydana gelmişken, dizelerin
ikisi (birinci ve üçüncü), türkü, ezgisine uyularak söylen
diğinde şu biçimi a lırlar:
Uzun kavak, ne bilem, ne bilem, gıcır gıcır gıcırdar.
Ben ölürsem, ne bilem, ne bilem, benden daha genci var.
Yani ölçüsü: 4 + (3+3) + 4 + 3 kalıbına dönüşür.
b)
Dört dizelrk bent parçalanır; son dizesini yitirir;
bu dizenin yerini önceki dizelerin nazım düzenine (pro-
sodie) uymayan bağlama ( = nokarat) öğeleri alır; kimi
zaman bu bağlama — sözleri ile— eklendiği bendin an
lamına bağlı bile değildir:
171
•
Evlerinin önü tğde.
İğdenin dalları yerde.
Benim yârim kara yerde.
Uyan Ali'm, uyan da bir tanem sar beni.
Evlerinin önü çardak.
Sol böğrümden girdi bıçak.
Beni vuran benden alçak.
Uyan Ali'm, uyan da bir tanem sar beni.
İlk bentte konuşan, nişanlısı düğün günü öldürülmüş
gelindir. İkinci bentte ise konuşan değişmiştir: öldürülen
delikanlı, genç güvey Ali'dir; ama, bağlamanın sözleri ay
nı kalmıştır: konuşmanın mantığ*na aykırı olarak, gelinin
öldürülen delikanlıya seslenişidir bunlar.
c)
Dört dizelik bent iki dizesini yitirir; türkü ya bağ*
lamasız söylenir; o zaman türküye koşulan sazın sözsüz
ezgisi bağlamanın yerini tutar, şu topal - koşma örneğin
de olduğu g ib i:
• Sana öğreteyim dağdan aşmayı.
Bir sen söyle, bir ben, topal-koşmayı (c /l)
ya da, bağlama tam bir dize meydana getirmek için ge
rekli olan hece sayısını bulamamış söz öğelerinden (ses
lenme, v.b.) ibarettir:
•
Çanakkale içinde vurdular beni.
Ölmeden mezara koydular beni.
Of! gençliğim eyvah! (c /ll)
Bağlamalar genellikle ezginin gereklerine uyarak
meydana gelmişlerdir.
Bağlamanın boyutu ünleme, ses
leniş, v.b. biçiminde birkaç kelime ile, bir yahut daha
fazla tam - dize tutan arasında değişir. Bağlama dizele
rinin ölçüsü türkünün bendine uyabileceği gibi, hece sa
yısı ondan az veya çok da olabilir.
172
En sık rastlanan düzenli biçimleri sırası ile göstere
lim :
A.
Dört dizelik bentU türküler. Dördüncü dize «bağ-
’ama» yerini tutar.
(I) Bağlama her bentte tekrarlanır:
•
İnce tütün kıyılacak.
(Aman) Kütahya’ya vanfacak.
Kolcu (da) başı vurulacak.
Beyler haberiniz olsun.
Kütahya (nın) köprüsü taştan.
(Ah) sen çıkardın beni baştan.
Hem anadan, hem kardaştan.
Beyler haberiniz olsun.
(II) Türkü, kurala uygun bir koşmadır; bentlerm dör
düncü dizeleri anlam bakımından üçüncü dizeye (hattâ
daha önceki dizelere de) sıkı sıkıya bağlıdır; ama sözleri
her bentte değişir. Âşıkların koşmalarında bu biçime ör
nekler pek çoktur; asıl halk türkülerinde o kadar sık rast
lanmaz; rastlananların hepsini, «teorik» olarak, bugün adı
unutulmuş halk şairlerinin yaratması olup sonradan «tür
küleşmiş» yapıtlara çıkarabiliriz. Örnek olarak ünlü Ger -
Ali türküsü'nü vereHm:
•
Ger-Ali’nin boyu serviden uzun.
Seyreder dağlan yaz ile güzün.
«İzmir'in içinde Balyoz'un kızın
Sararım boynuma.» diyen Ger-AII.
Kuyucak pınarı harlayıp akar.
Ger-Aii'nin kurşunu dağları yakar.
Yığmışlar kumaşı şala kim bakar.
Dağları bedesten eden Ger-Ali.
(III)
Türkü biçim bakımından
(II) deki
özellikleri
173
taşır ama ard-arda gelen bentlerin dördüncü dizeleri ara
sında uyak ortaklığı yoktur; örnek:
• İnce Memet ne yaptıydım ben sana?
iki kere everdiydim kesemden.
Eğer yerlerime sen vurulaydın
Ölesiye yatamazdım tasamdan.
Yüce dağ başında bir ulu kartal
Açmış kanadını, dünyayı örter.
Bazı yiğit vardır ölümden korkar,
Ben korkmam ölümden, er-geç yolumdur.
(IV) Üçüncü (III) tipten bentlerle,
koşma ölçüsün
de (6+5 veya 4 + 4 + 3 ), ama uyakları mâni düzeninde
olan (a a b a) bentler aynı türkü içinde bir arada bulu
nurlar :
•
Meşeler gövermiş, varsın göversin.
Söyleyin yavruya durmasın gelsin.
Kötüye varmasın, gebersin ölsün.
Köt’ adam n var ömrünü yoğ eder.
Aşamadım yaylanızın yolunu.
Saçın uzun, bağlasınlar kolunu.
Eğer anan seni bana vermezse
İnan olsun keseceğim yolunu.
(V) Birinci tipin (I) bağlaması, üçüncü ile dördüncü
dizelerin arasına sıkıştırılan düzensiz öğelerle genişletil
miştir; dördüncü dize böylece meydana gelen bağlama
ile bir bütün halindedir; bu biçim bağlamalı türküye yukar
da sözünü ettiğimiz «horoz ağıdı» nda bir örnek buluruz:
Horoz değil katır idi,
Dağdan odun getirirdi,
Her işleri bitirirdi.
174
Dostları ilə paylaş: |