Bülbülüm, bir kuşum, civcilim, civcill coh coh!
Al horozum nlc' oldu?
Aslında bu bent şöyle sona ermek gerekirdi:
Her işleri bitirirdi.
Al horozum nic' oldu?
(VI)
Dördüncü dizenin başka yollardan genişleyerek
bağlamaya dönüştüğü olur, örneğin, aşağıdaki parçada
görüldüğü üzere, bende, son dizesiyle uyaklı düzgün di
zeler eklenir:
Senin yazın kışa benzer.
Bir sevdalı başa benzer.
Çok içmiş sarhoşa benzer.
Duman eksilmeyen dağlar!
A dağlar, ah ulu dağlar!
Eşinden ayrılan dağlar!
B. Üç dizeli bentlerden meydana gelmiş türküler.
Bu biçim, daha önce incelediğimiz biçimden («koş
ma» = d ö rt dizeli biçim ve onun varyantları) dördüncü
dizenin düşmesi ve bunun yerine de aynı kıvamda olma
yan bir bağlamanın gelmesiyle meydana çıkar.
Beyler - Bahçesinde vurdular beni.
Ölmeden mezara koydular beni.
Yârin çevresine sardılar beni.
Ağla hey gözlerim de ağla, ayrılık demidir.
Söyle hey dillerim de söyle muhabbetin sonudur.
C. İki dizeli bentlerden meydana gelmiş türküler.
Bentlerdeki kısalma iki dizenin
düşmesine varacak
ölçüde ileri giderse türkü bu biçimi alır. (Yukarda ezgi
ile sözlerin ilişkileri üzerine verilen cl örneğiyle, «B» ti~
Pi için verilen, bentleri üç dizeli türküye de bakıla.)
175
İki dizeli bentlerden meydana gelmiş başka türküler
de v a rd ır:
(I) 4 + 4 + 4 + 3 = 15 ölçüsüne uyan, iki dizeli bent
lerden kurulmuş divânı örneğindeki metinler; ünlü
«Ey
gaziler» türküsü buna ö rn e k tir:
Ey gaziler! yol göründü yine garip serime.
Dağlar taşlar dayanamaz benim âh u zârıma.
Bir başka ö rn e k :
• — Ey hamamcı bu hamama güzellerden kim gelir?
— Ne bileyim, a Efendim? Günde yüz bin can gelir.
(II) 13 heceli ölçü ile kurulmuş türküler:
•
Telgırafın tellerine kuşlar mı konar?
Herkes sevdiğine, yavrum, böyle mi yanar?
Ç. Beş dizeli bentlerden meydana gelmiş türküler.
Bu biçim de dört dizelik
bentli biçimden çıkmadır;
çoğu kez bu dönüşüm üç dizelik bentli biçimden geçerek
olur; ama, dördüncü dizenin
ikileşmesiyle dört dizelik
bendin doğrudan doğruya beş dizeliğe dönüşmesi de dü
şünülebilir. Üç dizelik bentlilerden bu son biçimi ayıran,
burada düzenli bir bağlamanın (yani dördüncü ve beşinci
dizelerin) gelişmiş olmasıdır. (Aşağıda vereceğimiz örnek
leri «B» tipindekilerle karşılaştırınız.) Aynı bir türkü met
ninin iki değişik biçimini karşılaştırırsak, bentleri üç di-
zelik bir türküden, bentleri beş dizelik bir türküye geçişin
olanaklarını ap-açık göstermiş oluruz;
Birinci varyant (İzmir’e bağlı Kemalpaşa’dan derlen
miş üç dizelik bir metinden):
•
Bulut gelir koşa koşa,
Dağı taşı aşa aşa,
Sen sevdiğim binler yaşa!
Yağma yağmur, esme deli ruzigâr, yârim yoldadır.
176
İkinci varyant (Bolu’ya bağlı Mudurnu’dan derlenmiş
beş dizelik bir metinden):
•
Bulut gelir coşa coşa,
Karlı dağlar aşa aşa.
Bulutçuğum binler yaşa.
İnme bir tanem üstüne,
inme nazlı yâr üstüne.
Ünlü «Eğin türküsü» bu biçimin
güzel bir örneğini
v e rir:
• Yeşil kurbağalar öter göllerde.
Kırıldı kanadım, kaldım çöllerde.
Anasız, babasız gurbet illerde.
Ya ben ağlamayım, kimler ağlasın?
Şu garip gönlümü kimler eğlesin?
Bentleri beş dizeli türkülerde bağlama bentten ben
de değişebilir. Yukarda bir bendini verdiğimiz Eğin tür
küsünde böyledir: her bendin arkasından değişik ve da
ha önceki bentteki dizelere, duygu bakımından en uygun
düşen bağlama getirilir. Bununla birlikte türkü çok uzar
sa aynı bağlamanın birkaç bent sonra — anlatımın yakış
tığı yerlerde— tekrarlandığı da olur. Ama kimi türkülerde
— örneğin aşağıda bir bendini verdiğimiz «Burçak türkü
s ü n d e olduğu üzere— bağlama her bentten sonra değiş
meden tekra rlanab ilir:
• Sabah oldu kalktım, aşım pişirdim.
Kayın anamı peşim» düşürdüm.
Burçak tarlasının yolun şaşırdım.
Ne yaman zor imiş burçak yolması.
Burçak tarlasında gelin olması.
Bu çeşit türkülerin 4 + 4 + 5 ölçüsü de vardır; İstan
bul’un ünlü «Kâtibim» türküsü bu tipe bir örnektir:
177
• Üsküdar'a gider iken aldı bir yağmur.
Kâtibimin setresi uzun, eteği çamur.
Kâtip uykudan uyanmış, gözleri mahmur.
Kâtip benim, ben Kâtibin, el ne karışır?
Kâtibime kolalı gömlek ne güzel yaraşır!
Bu türküde de bağlama her bendin sonunda tekrar
lanmaktadır.
D.
Biçimi düzenli son bir türkü çeşidi de mâni dü-
2
ennndeki bentlerin sıralanması ile meydana gelmiş olan
tiptir. Mâni biçiminde dediğimiz parçalar ya, başka hal
lerde kendi geleneğine göre, mâni olarak kullanılan me
tinlerden alınmış, yahut da söz konusu türkü İçin düzen
lenmiş, bu halk şiirinin uyak örneğine ve ölçüsüne (4 + 3
veya 4 + 4 ) uygun dörtlüklerdir. Bu dörtlükler değişik yol
larla birbirine bağlanır.
a) Bunları birbirine bağlayan tek etken ezgidir; ezgi
düşünülmeden bakılacak olursa bunlar, herhangi bir tür
küyü meydana getirmek için kullanılabilecek hazır par
çalardır; bu ezgiye koşuldukları zaman, bu türkünün, baş
ka bir ezgiye uygulandıkları zaman da başka bir türkü
nün sözlerini ( = güftesini) meydana getirmiş olurlar. Bu
yoldan meydana gelmiş türkünün «bağlama» öğeleri var
sa, her yeni türküde elbette bu bağlamalar değişik ola
caktır.
b) Dörtlükler belirli bir türkü için yaratılmıştır; bu
durumda her dörtlükte özel bir ad olan, ya da başkaca
bir nitelik taşıyan «belirleyici», «gösterici» bir veya bir
kaç kelime vardır. Bu dörtlüğü başka bir türküye uygu
lamak için bu ayırd-edici kelimelerin değiştirilmesi gere
kecektir:
• Ada yolları kestane,
Dökülür tane tane,
On beş kızın içinde
178
Dostları ilə paylaş: |