onlara uymak elinden gelmez: cahildir; Hacivad’ın tumtu
raklı, arapça-farsçalı konuşmalarını hep ters anlar... —
Bu iki temel kişi, oyunun ilk iki bölümünde, «mukadde
me» ve «muhavere» de karşılıklı çene yarıştırırlar. Üçün
cü bölümde, yani «fasıbda, şartların, konunun gerektirdi-
ğince, çeşitli tipler sahneye gelirler. Bu, ikinci derecede
önemli kişiler şunlardır: kadın tipleri (Zenne’ler); erkek
tip le ri: genç âşık, mahalleye özgü kişiler; taşra tipleri:
Kastamonulu, Kürt, v.b.;
azınlık tip le ri:
Yahudi, Rum,.
Ermeni, yabancı (Firenk) v.b.; Bebe-Ruhi (aptal oğlan);
kabadayı: Zeybek,
Tuzsuz Deli-Bekir,
Çakıcı; Tiryaki:
afyon yutmağa alışmış, söyleneni anlamayan, yaşlı bir
adam. — İnsan dışı suretler şunlardır:
bazı hallerde
hayvanlar (deve, eşek, v.b.); efsanel k varlıklar: konu
şan ve insanları yutan Kavak, ejderha, cazılar, cinler.
Karagöz'le Hacivad'ın
yaşamış kişiler olduğu üze
rinde ileri sürülenler, gelenekten gelme söylentilerin da
ha ötesine gidemiyor; bunlara yukarda değindik. Yalnız,
Karagöz'ün Çingene asi ndan olduğu üzerinde söy enen-
ler oyunun gelişim tarih’ni ilgilendirir.
Oyunlarda
Ka
ragöz fırsat düştükçe Çingene olarak
gösterilir; onun
aslına değgin bu görüş XVH'nci yüzyıldan beri gelenekte
yaşamaktadır. Çingene sanatçıların, seyirlik halk oyun
larının b rçok çeşitleri gibi, Karagöz oyunlarını da işle
miş oldukları göz önünde tutulursa, Karagöz tipinin Çin
gene asıllı hayalcilerin marifetiyle gölge oyununa girmiş
olması düşünülebilir. Evliya Çelebi’den beri, pek çok Çin
gene usta oyuncuların türk gölge tiyatrosundaki payları
bilinen bir şeydir.
Karagöz oyunlarını, açık-saçık, ayıp şeylerden «ten
zih» etmek çabası gibi, Karagöz’ün — veya herhangi bir
tipin— şu ya da bu asıldan gelmesini bu ünlü halk sana
tına yakıştırmamak yersiz ve anlamsız bir alınganlıktan,
başka bir şey değildir.
222
Karagöz oyunu dört bölümden meydana g e lir:
1)
Mukaddeme. Hacivad bir semâ'î, arkasından da
bir gazel okuyarak, seyircilerin oturuşlarına göre sol ta
raftan perdeye gelir; bir eğlence ister. Bu isteğkıi hep
aynı kalıp-sözlerle tekrarlar: «Yar bana bir eğlence!...»
Böylece sanki oyunun amacını bildirir: o akşamki oyun'
her zamanki gibi, seyircileri eğlendirmek için tertiplen
miştir. — Hacivad’ın bağırmasından rahatsız olan Kara
göz, kendi evinkı bulunduğu kabul edilen (sağ taraf) yer
den fırlar, Karagöz’e çıkışır, ona vurur.
2) Bu ilk çatışmadan sonra Karagöz’le Hacivad ara
sında «muhavere» başlar. Bu bölümde çoğu kez her oyu
na uygulanabilen hazır bir «ikili-konuşma» konusu geliş
tirilir. Bu kalıplaşmış muhavereleri^ bir listesini, Metin
And’ın kitabında bulacaksınız. — Muhavere bir «tekerle
me» de olabilir; yani, Karagöz’ün ya da Hacivad’ın, ol
mayacak bir şeyi başlarından geçmiş gibi anlatmaları...
Bu maceranın, çoğu kez, bir rüya olduğu sonunda anla
şılır. «Muha/<3re»Qe, tekerlemeler dışında, müzik, edebi
yat, bilmece, v.b. gibi konular da işlenir.
3) Fasıl bölümü. Burada oyuna adını veren asıl konu
ele alınmış, sahneye konmuştur. Bunların kümelenmele
rini yukarda gösterdik.
4) Bitiş. Faslın sonunda, sahnedeki kişiler bir vesile
ile dağılırlar. Karagöz Hacivad’a bir kez daha dayak at
tıktan ve her vuruşunda Hacivad’ın
sözlerine
tekerle-
memsi cevaplar verdikten sonra Hacivad:
Yıktın perdeyi eyledin viran.
Varayım sahibine haber vereyim hemân!
der, Karagöz de Hacivad’a: «Bir daha yakan elime geçer
se...» gibilerden bir tehdit savurduktan, seyircilerden de:.
Soru 9 2 : Bir karagöz piyesi nasıl kurulmuştur?■
223
«Her ne kadar sürc-i lisan ettikse af ola!» diye özür dile
dikten ve gelecek oyunu bildirdikten sonra perdeden çe
kilir; oyun da sona erer.
Karagöz oyununun önemli bir özelliği, — tıpkı orta-
oyununda ve seyirlik köylü
oyunlarında da olduğu gi
bi— sahnenin «itibarî» bir değer taşımasıdır; oraya Ka
ragözcüler «Küşterî Meydan» derler. Genel olarak, İs
tanbul’un orta halli bir mahallesinde bir meydan, bir so
kak başı olarak düşünülebilir burası. Perdenin sağ tara
fında, dekor filân bulunmadığı
halde,
Karagöz’ün evi,
solda da Hacivad'ın ve başka kişilerinki varmış gibi ka
kül edilir. Karagöz hep sağ taraftan sahneye girer; öteki
kişiler sol taraftan. Karagözün başı ikide bir perdenin
sağ yukarı köşesinden görünür: sahnede konuşanların
sözlerine karışmak, kendi kendine bir tuhaf düşünce or
taya atmak gibi durumlarda, burası Karagöz’ün pence
resi sayılır. «Fasıl» bölümünde, yine çoğu kez Karagöz’ün
evi o tarafta sayılır; bazı konularda, perdenin sağma ve
soluna birer yeri temsil eden dekorumsu sûretler konur:
örneğin, Ferhâd ile Şirin oyununda sağda Elma-Dağı, sol
da Şirin’in kasrı vardır; Bakkal oyunu’nda,
Karagöz'ün
tarafı bakkal dükkânı farz edilir, çünkü Karagöz bakkal
olmuştur.
Karagöz’ün sağdan, öteki aktörlerin soldan girme
leri, Karagöz'ün oyunun baş-kişisi olarak önemini göste
ren bir olgudur. Karagöz bütün öteki aktörlerle devamlı
olarak karşı karşıyadır. Onun, konu gereğince perdede
bulunmadığı seyrek hallerde, sağ taraf boş kalmış olur.
Karagözcü sol eliyle Karagözü, sağ eliyle öteki kişileri oy
natır; bu yüzden de sûretler. Karagözle bütün öteki kişi
ler karşı karşıya gelecek biçimde değneğe takılmışlardır,
ve o biçimde sahneye çıkarlar.
224
Dostları ilə paylaş: |