Türk neonatoloji derneğİ doğum salonu yönetiMİ rehberi 2016 Nihal Oygür Esra Önal Ayşegül Zenciroğlu


Oksijen ihtiyacının belirlenmesi ve oksijen kullanımı



Yüklə 300,8 Kb.
səhifə3/6
tarix29.04.2018
ölçüsü300,8 Kb.
#40348
1   2   3   4   5   6

Oksijen ihtiyacının belirlenmesi ve oksijen kullanımı

  • Olağan geçiş sürecinde bebeklerin O2 satürasyonunun (SpO2), intrauterin değerlerden (%50-60) normal değerlere (%90-95) çıkması 10 dakikaya kadar uzayabilir. Bu nedenle doğumda solunum çabası yeterli, aktif, ancak siyanozu olan term bebeklere doğumu takiben hemen oksijen uygulamaya başlanmamalı, normal geçiş sürecini tamamlayacak zaman tanınmalıdır. Solunum çabaları olduğu sürece bu bebekleri sadece takip etmek yeterlidir ve dakikalar içinde siyanozlarının açıldığı görülür.

  • Solunum çabası olmayan ya da yetersiz olan term bebeklerde ise, nabız oksimetresi bağlayarak PBV uygulamasına önce oda havası ile başlamak uygundur. Gebelik yaşı < 35 hafta olan prematüre bebeklerde ise, % 21-30 konsantrasyonda O2 ile başlanır.

  • Nabız oksimetresi; i) PBV gerektiğinde, ii) yeterli solunumu ve KTA≥ 100/dk olup santral siyanozu hala devam eden bebeklerde, iv) O2 verilmesi durumunda kullanmalıdır. Oksimetre probu sağ bileğe /avuç içine (preduktal) ve cihaza bağlanmadan önce bebeğe bağlanmalıdır.


  • Serbest O2 uygulaması: Eğer i) bebekte solunum çabası var ancak zorlanıyorsa, ii) inleme/interkostal çekilmeleri varsa, iii) inatçı santral siyanozu/oksimetre ile doğrulanan hipoksisi varsa faydalı olabilir. Oksijen uygulamasına, hava-O2 karıştırıcısı kullanarak düşük konsantrasyonlarda başlanmalı, nabız oksimetresinin gösterdiği değerlere ve bebeğin durumuna göre gerekiyorsa arttırılmalıdır. Arttırma yapılırken hedef SpO2 değerleri göz önüne alınmalıdır (Şekil-2).

  • Spontan solunumu olan bir bebeğe i) O2 maskesi, ii) anestezi balonu ve maske, iii) T parça canlandırıcı ve iv) bebeğin ağzı ve burnuna yakın tutulan oksijen hortumu yöntemlerden biriyle serbest akış O2 verilebilir.

  • Serbest akış O2, kendi şişen balona bağlı maske ile verilemez.

  • Tüm yöntemlerde maske yüze yakın olmalıdır. Ancak maske yüze bastırılacak olursa, artan basınç zararlı olabilir.

  • Bebeğin gereksinimi sürüyorsa O2 nasıl verilmelidir?

  • Canlandırma sonrası, solunum yeterli olduğu ve KTA normal değerlere ulaştığı halde bebeğin O2 gereksinimi sürüyorsa, O2 konsantrasyonu hemen %100’e çıkarılmayıp, nabız oksimetresi ve dakikalara göre önerilen hedef SpO2 değerleri dikkate alınarak arttırılmalıdır.

  • Solunum çabası olan bir bebekte, serbest akış oksijene karşın siyanoz sürerse veya satürasyon %85’in altındaysa ağır akciğer hastalığı olabilir. Yeterli PBV uygulanmasına rağmen siyanoz devam ederse veya satürasyon %85’in üzerine çıkmazsa, konjenital siyanotik kalp hastalığı, yenidoğanın persistan pulmoner hipertansiyonu veya pnömotoraks düşünülmelidir (Bölüm 4).

  • Canlandırma sırasında kısa süreyle kullanılacak O2 ısıtılmamış ve kuru olabilir ama yüksek akış hızında (10 L/dk üzeri) verilmemelidir, çünkü ısı kaybı ve mukozanın kuruması önemli bir sorun olabilir. 5 L/dk hızla verilmesi yeterlidir.

  • Serbest akış oksijen ne zaman kesilmelidir?

Santral siyanoz kaybolduğunda veya oksimetre satürasyonu %90-95 arasına ulaştığında, O2 miktarı yavaş yavaş azaltılır ve satürasyon oda havasında sabit kalınca kesilir.


Öneriler

  1. Olağan geçiş sürecinde bebeklerin O2 satürasyonunun intrauterin değerlerden (%50- %60) normal değerlere (%90-95) çıkması 10 dakikaya kadar uzayabilir.

  2. Doğumda solunum çabası yeterli, aktif, ancak siyanozu olan term bebeklere doğumu takiben hemen oksijen uygulamaya başlanmamalı, normal geçiş sürecini tamamlayacak zaman tanınmalıdır.

  3. Solunum çabası olmayan ya da yetersiz olan term bebeklerde ise PBV uygulamasına oda havası ile başlanmalı ve sağ avuç içine veya bileğe nabız oksimetre probu bağlanmalıdır.

  4. Zorlu solunumu ve inleme/interkostal çekilmeleri olan veya inatçı santral siyanozu oksimetre ile doğrulanan bebeklere serbest O2 uygulanabilir.

  5. Oksijen uygulamasına, hava-O2 karıştırıcısı kullanarak, düşük konsantrasyonda başlanmalı, nabız oksimetresinin gösterdiği değerlere ve bebeğin durumuna göre gerekiyorsa giderek arttırılmalıdır.

  6. Arttırma yapılırken hedef SpO2 değerleri göz önüne alınmalıdır (Şekil 2).


3.5 Pozitif basınçlı ventilasyonla solunum desteği

  • Bebeğe PBV uygulanması gereken durumlar;

  • Apne/iç çekme tarzında solunum

  • Solunum olsa bile KTA< 100/dk olması

  • %100 serbest akış O2 verilmesine karşın inatçı santral siyanoz ve düşük SpO2 olması

  • Term yenidoğanda PBV uygulamasına %21 O2 (oda havası) ile başlanır. Prematürelerde biraz daha yüksek konsantrasyonla başlanması (% 30 O2) önerilmektedir. O2 desteği verilirken nabız oksimetresi kullanılması, oksijenin çok az veya fazla kullanımını engeller.

  • Yenidoğanda PBV, kendi şişen balon, anestezi balonu veya T parça canlandırıcıdan herhangi biri ile uygulanabilir.

  • Kendi şişen balon uygulamasında tepe inspirasyon basıncı (PIP), basınç-ölçer (manometre) kullanılmadığı sürece, balonun ne kadar güçlü sıkıldığına bağlı olarak değişir,

pozitif ekspirasyon sonu basıncı (PEEP) oluşturmak ise mümkün değildir.

  • Anestezi Balonu kullanılmadığı zaman sönmüş bir balona benzer. Yalnızca balona basınçlı hava gönderilip balonun açık ucu, (ör; maske) bebeğin yüzüne yerleştirilip, kapatılınca şişebilir. Bu sistemle PIP ve PEEP oluşturmak mümkündür.

  • T-parça canlandırıcı tercih edilen yöntemdir. Bu yöntemle de PIP ve PEEP (veya CPAP) ayarlanabilir. Anestezi balonundan farkı ve tercih nedeni, PIP’nin, anestezi balonunda olduğu gibi balonun sıkılma miktarı ile değil, mekanik bir ayar ile yapılmasıdır.

  • PBV ile solunum desteği 40-60 /dk (20-30 bası /30sn) hızında olmalıdır.

  • Yetersiz solunum çabası olan bebeklerde PIP/PEEP 20/5 cmH20 gibi uygulanmalıdır.

  • Solunum çabası olmayan bebeklerde ise ilk birkaç solukta izleyen soluklara kıyasla daha yüksek PIP basınçlarına (30-40 cmH20) gereksinim vardır. Daha sonra PIP/PEEP basınçları 20/5 cmH20 gibi ayarlanmalı, ventilasyon sırasında kalp atım hızının düzelmesine ve O2 saturasyonunun artmasına yetecek şekilde basınç değişiklikleri uygulanmalıdır. Balon-maske ile PBV yapılıyorsa aynı kıstas, sıkma basıncını arttırmak amacıyla kullanılabilir.

  • İlk basamak uygulamalardan PBV’un sonuna kadar geçen süre (ikinci değerlendirmenin sonuna kadar) 60 saniyeyi aşmamalıdır. Canlandırma gerektiren bebeklerde ilk basamak uygulamalar daha kısa tutulmalıdır.

  • Bebeğin yüzüne uygun boyutta maske kullanılmalı ve maske yüze tam olarak temas ettirilmelidir.

  • Ventilasyon sırasında iki yanlı solunum sesleri duyulmuyor ve göğüs hareketi de görünmüyorsa aşağıdaki düzeltici girişimler uygulanır:

  • M: Maskenin yeniden yerleştirilmesi

  • R: Başa yeniden pozisyon verilmesi

  • S: Ağız ve burnun aspirasyonu

  • O: Ağız açılarak ventilasyon

  • P: Basıncın arttırılması

  • A: Alternatif havayolları

  • Başarılı PBV’un en iyi göstergesi artan kalp atım hızıdır.

  • Etkili ventilasyonun diğer göstergeleri:

  • Solunum seslerinin iki yanlı alınması

  • Göğüs hareketlerinin gözlenmesidir. (prematürelerde KTA, gözle görülür göğüs hareketleri olmaksızın da yükselebilir)

  • PBV’un etkili olduğunun ve sonlandırılabileceğinin göstergeleri

  • KTA> 100/dk olması

  • O2 satürasyonunun yükselmesi

  • Spontan solunumun başlamasıdır.




Öneriler

  1. Apne/iç çekme tarzında solunum, KTA<100/dk ya da %100 serbest akış O2 verilmesine karşın inatçı santral siyanoz ve düşük SpO2 olması durumlarında PBV uygulamaya başlanmalıdır.

  2. PBV uygulamasında T-parça canlandırıcı kullanılması, hem PIP hem de PEEP sağlanabilmesi açısından tercih edilmelidir.

  3. PBV ile solunum desteğinde hız 30 saniyede 20-30 olmalıdır.

  4. Yetersiz solunum çabası olan bebeklerde PIP/PEEP 20/5 cmH20 gibi ayarlanmalıdır.

  5. Solunum çabası olmayan bebeklerde ise, ilk birkaç solukta daha yüksek PIP/PEEP (30-40/5 cmH20) basınçları uygulanmalı, daha sonra, KTA’nın düzelmesine ve SpO2‘nin artmasına yetecek şekilde basınç değişiklikleri uygulanmalıdır.

  6. İlk basamak uygulamalardan PBV’un sonuna kadar geçen süre (ikinci değerlendirmenin sonuna kadar) 60 saniyeyi aşmamalıdır.

  7. Canlandırma gerektiren bebeklerde ilk basamak uygulamalar daha kısa tutulmalıdır.




    1. Kalp masajı uygulaması (60 saniye)

  • Etkin PBV uygulamasına karşın KTA< 60/dk ise PBV’a göğüs kompresyonun eklenmesi gerekir. Göğüs kompresyonu, kalbi sternum ile omurga arasında sıkıştırır, toraks içi basıncı arttırır, kanın yaşamsal organlara ulaşmasını sağlar.

  • Kalp masajı uygulaması sırasında %100 oksijen verilmelidir.

  • Göğüs kompresyonu başparmak veya iki parmak teknikleri ile uygulanabilir. Başparmak tekniği tercih edilir.

  • Kompresyon alanı için parmaklar, meme başlarının hizasından geçen çizginin hemen altında ya da sternumun 1/3 alt kısmında olacak biçimde sternum üzerine yerleştirilir.

  • Uygulama sırasında ventilasyon hızı 30/dk, kompresyon hızı 90/dk olmalıdır. Böylece dakikada 120 işlem yapılmış olur. Üç kompresyon ve bir ventilasyondan oluşan bir döngü (90/30 ya da 3/1) 2 sn sürer.

  • Göğüs kompresyonu uygularken; i) ventilasyon sırasında göğüs hareketlerinin yeterli olması, ii) kompresyon derinliğinin göğüs ön-arka çapının 1/3’ü olması iii) kompresyonun “bırak” döneminde göğsün tümüyle genişlemesine olanak sağlanması iv) başparmak veya parmakların göğüs duvarından hiç ayrılmaması v) bası bölümünün bırakma bölümünden daha kısa olması vi) kompresyon ve ventilasyonun eşgüdümlü olması sağlanmalıdır.

  • Yenidoğanlarda göğüs kompresyonu gereksinimi, büyük çoğunlukla akciğerdeki gaz değişim yetersizliğinden kaynaklanır ve solunum yeterli desteklenirse kalp atım hızı artar. Kompresyon gereksiniminin primer olarak kalp kaynaklı olduğu canlandırmalarda, kalbi daha fazla destekleyecek şekilde, 15/2 oranı önerilmekle birlikte, doğum salonlarında bu ayırımın yapılması hem çok zordur hem de yenidoğmuş bir bebekte kardiyak nedenli canlandırma çok nadirdir. Bu nedenle 15/2 oranının göz ardı edilerek, doğumhanede ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ventilasyon-kompresyon oranının yine 3/1 olarak uygulanması tercih edilmelidir.

  • Kompresyon ve ventilasyon 60 sn uygulandıktan sonra kalp atımı değerlendirilir:

  1. KTA ≥60/dk ise kompresyon durdurulur ancak, KTA≥100/dk oluncaya kadar PBV’a, her 30 saniyede bir KTA kontrol edilmek üzere devam edilir.

  2. KTA ≥100/dk ise göğüs kompresyonuna son verilir, bebeğin solunumu kontrol edilir. Yeterli ve aktif spontan solunumu varsa PBV da sonlandırılır.

  3. KTA <60/dk ise ve bebek, daha önce yapılmamışsa, entübe edilir. Entübasyon, ventilasyon için daha güvenli bir yol sağlamış olur. Bu sırada adrenalin de verilir.




Öneriler

  1. Etkin PBV uygulanmasına karşın KTA< 60/dk ise PBV’a göğüs kompresyonun eklenmesi gerekir.

  2. Kompresyon bölgesi, meme başlarının hizasından geçen çizginin hemen altındaki sternum bölgesi ya da sternumun 1/3 alt kısmıdır.

  3. Uygulamada başparmak tekniği, iki parmak tekniğine tercih edilmelidir.

  4. Uygulama, kompresyon 90/dk, PBV 30/dk şekilde (3/1 oranında) olmalı ve 60 saniye süreyle eş güdümlü olarak yapılmalıdır.


3.7 Entübasyon

  • i) Balon maske ventilasyonunun yetersiz kalması ii) Balon maske ile ventilasyon gereksiniminin uzaması iii) Solunum yollarında obstrüksiyon yapan mekonyum partiküllerinin aspirasyonu iv) ileri derecede prematürite, surfaktan verilme gereksinimi ve diafragma hernisi gibi özel durumlarda v) göğüs kompresyonu ve ventilasyon arasındaki eşgüdümü kolaylaştırmak, ventilasyonun verimliliğini arttırmak amacıyla entübasyon yapılır.

  • Uygun boy laringoskop bıçak numarası; term yenidoğanda 1, prematürelerde 0 ve ileri derecede prematürelerde ise 00 numaradır. Laringoskop her zaman sol elde tutulmalıdır.

  • Entübasyon işlemi 30 saniyede tamamlanmalıdır.

  • Doğum ağırlığı ve gebelik yaşları için uygun ETT boyutları Tablo 3’de verilmiştir.




Tablo 3. Doğum ağırlığı ve gebelik yaşlarına göre uygun ETT boyutları

Tüp (iç) çapı (mm)

Ağırlık (g)

Gebelik yaşı (hafta)

2.5

1000 g altı

28 hafta altı

3.0

1000-2000

28-34

3.5

2000-3000

34-38

3.5-4.0

3000 g üstü

38 hafta üstü

Entübasyon basamakları:



  • Bebeğin başı koklama pozisyonuna getirilip sabit tutulur.

  • Laringoskop dili sola itecek biçimde ağzın sağ tarafından, bıçağın ucu dil köküne gelinceye kadar ilerletilir.

  • Laringoskop bıçağı (yalnızca ucu değil, tümü) hafifçe kaldırılır.

  • Nirengi noktalarına bakılır. Vokal kordlar, vertikal çizgiler veya ters “V” harfi biçiminde görülür. Alanı temizlemek için gerekiyorsa geniş bir kateterle aspirasyon yapılır.

  • Tüp, ağzın sağ tarafından, tüpün eğimi horizontal planda uzanacak şekilde yerleştirilir. Tüpün eğimi soldan sağa olmalıdır.

  • Kordlar kapalı ise, açılmaları beklenir. Endotrakeal tüp, kord vokal işareti kordların hizasına gelene dek ilerletilir.

  • Tüp sıkı bir biçimde bebeğin damağıyla işaret parmağı arasında sıkıştırılırken laringoskop çıkarılır. Stile çekilene kadar tüp yerinde tutulur.

  • Endotrakeal tüpün doğru yerleşimini gösteren belirtiler: ILCOR-2015 önerilerine göre endotrakeal tüpün trakea içinde olduğunun en iyi göstergesi endotrakeal karbondioksit (ET-CO2) saptayıcı ile verilen solukta CO2’in saptanmasıdır. Ancak ET-CO2 monitorünün bulunmadığı durumlarda aşağıdakiler tüpün doğru yerleştiğini gösteren belirtiler olarak kabul edilmelidir.

  • Yaşamsal bulguların düzelmesi (kalp hızı, renk/oksijenlenme, hareket)

  • Her iki akciğer alanında solunum sesleri olması, mide üzerinde solunum sesi olmaması

  • Ventilasyon sırasında gastrik distansiyon olmaması

  • Soluk verme esnasında tüpte buhar oluşması

  • Her solunumda göğsün inip kalkması

  • Dudak hizasında okunan uzunluğun bebeğin tartısının 6 fazlası olması

  • Tüpün vokal kordlar arasından geçtiğinin doğrudan görülmesidir.

  • Başlangıçtaki canlandırma sonrasında tüp yerinde kalacaksa akciğer grafisi ile tüpün doğru yerde olduğu (trakea ortası) kontrol edilmelidir.


3.8 Larengeal maske kullanımı

  • Yararlı olabildiği durumlar i) yüzde veya üst hava yollarında maske ile ventilasyonun etkinliğini azaltacak bir malformasyon varsa, ii) maske ile PBV etkin yapılamıyor ve entübasyon olanağı yoksa uygulamak yararlıdır.

  • Laringeal maskenin sınırlılıkları i) 34 haftadan küçük prematüreler için uygun boyutunun olmaması, ii) larinks ile maske arasından hava kaçağının akciğerlerde yetersiz basınç ile sonuçlanabilmesi, iii) göğüs kompresyonu sırasında ya da ilaç uygulaması için kullanımının ETT kadar etkili olamaması ve iv) uzamış solunum desteği için kullanımına ilişkin kanıtların yetersizliğidir.




Öneriler

  1. Balon maske ile tekrarlı PBV’a rağmen SpO2’nin yükselmemesi durumlarında, obstrüksiyon yapan mekonyum partiküllerinin aspirasyonu, ileri derecede prematürite, surfaktan verilme gereksinimi ve diafragma hernisi gibi özel durumlarda ayrıca, göğüs kompresyonu ve ventilasyon arasındaki eşgüdümü kolaylaştırmak, ventilasyonun verimliliğini arttırmak amacıyla entübasyon yapılır.

  2. Endotrakeal entübasyon deneyimi olan bir sağlık çalışanı her riskli doğumda hazır bulunmalıdır.

  3. Entübasyon işlemi 30 saniyede tamamlanmalıdır.

  4. Yüzde veya üst hava yollarında maske ile ventilasyonun etkinliğini azaltacak bir malformasyon varsa, maske ile PBV etkin yapılamıyor ve entübasyon olanağı yoksa gebelik yaşı ≥34 hafta olan bebeklere entübasyon yerine laringeal maske uygulanabilir.


3.9 İlaç uygulamaları

  • Eğer KTA, 60 saniye süreyle etkin ventilasyon ve göğüs kompresyonuna rağmen 60 /dk altında kalıyorsa; ilk yapılması gereken ventilasyon ve kompresyonun etkinliğini arttırmak için ilaç eklemektir.

3.9.1Adrenalin

  • Adrenalin kalbi uyarır ve kan basıncını arttırır. Tercihen; umbilikal venöz kateter yolu ile verilir. Altmış saniye süreyle eşgüdümlü göğüs basısı ve ventilasyona karşın KTA 60/dk altında kalırsa kullanılır.

  • Adrenalin için önerilen kullanım biçimi:

  • Konsantrasyon: 1/10.000 (0,1 mg/mL)

  • Veriliş: İntravenöz (IV) yol (umbilikal ven). IV yol açılıncaya kadar ETT düşünülebilir. Endotrakeal yol, umbilikal kateter yerleştirmekten genellikle daha hızlı ve kolay bir yoldur, ancak emilimi güvenilir değildir ve etkili olmayabilir.

  • Doz: 1/10.000 konsantrasyondaki solüsyondan 0,1-0,3 mL/kg (eğer endotrakeal yoldan verilecekse 0,5-1 mL/kg gibi yüksek doz kullanılır)

  • Veriliş hızı: Olabildiğince hızlı

3.9.2 Hacim genişleticiler

  • Bebeğin canlandırmaya yanıt vermemesi, şokta görünmesi (solukluk, zayıf nabız, inatçı düşük kalp hızı, canlandırmaya karşın dolaşımda düzelme olmaması), fetal kan kaybıyla ilgili bir durum öyküsü (ör; aşırı vaginal kanama, plasenta previa, ikizden ikize transfüzyon vb) mevcutsa kullanılır.

  • Önerilen volüm genişletici: Serum fizyolojik

  • Doz: 10 mL/kg

  • Veriliş yolu: Umbilikal ven

  • Hazırlık: Doğru hacim büyük bir enjektöre çekilir.

  • Veriliş hızı: 5-10 dk.




      1. Nalokson Hidroklorid

Doz, veriliş yolu ve güvenilirliği ile ilgili kesin bilgilerin olmaması nedeniyle doğum salonu uygulamalarından çıkarılmıştır. Canlandırma yöntemlerinin uygulanması yeterlidir.
3.10 Canlandırma ne zaman sonlandırılmalı?

  • Eğer bebek 10 dakika aktif canlandırma girişimlerine hiçbir yanıt vermiyorsa (kalp atımı veya solunum çabası) canlandırmanın sonlandırılabileceği görüşü destek bulmaktadır. Çünkü çalışmalar yaşayanlarda erken mortalite ve morbidite oranlarının çok yüksek olduğunu göstermektedir. Onsekizinci aylarında normal gelişim gösteren çok nadir olgular bulunmakla birlikte 10 dakikanın sonunda hiçbir canlılık belirtisi göstermeyen bebeklerin büyük çoğunluğunda ölüm ya da nörogelişimsel bozukluk söz konusudur.

  • Bebeğe 10 dakikadan daha uzun süre canlandırma yapıldı ve bebek geç de olsa canlandırmaya cevap verdi ise, 10. ve 15. Dakika Apgar değerlerinin rakamsal olarak kayda alınması, hem bebekte ortaya çıkacak nörolojik sekellerin erken belirlenmesi hem de yasal sorumluluklar açısından yararlıdır.




Öneriler

  1. 60 saniye süreyle ventilasyon ve göğüs kompresyonuna rağmen KTA< 60 /dk ise, ilk yapılması gereken ventilasyon ve kompresyona ek olarak adrenalin uygulamaktır.

  2. İntravenöz yol açılıncaya kadar ilk adrenalin uygulaması endotrakeal yolla yapılabilir ancak, doz daha yüksek tutulmalıdır.

  3. Bebek 10 dakika aktif canlandırma girişimlerine hiçbir yanıt vermiyorsa (Apgar değeri 0, kalp atımı veya solunum çabası yok) canlandırma sonlandırılabilir ancak, bu öneri her bebek için aynı uygulanmayabilir ve bebeğin o sıradaki durumuna göre değerlendirilerek değiştirilebilir.


3. 11 Doğumda canlandırma gereken bebeğe doğum sonu yaklaşım

  • Uzun süreli PBV uygulanan, entübasyon ve/veya göğüs kompresyonu ihtiyacı duyan bebekler genellikle ciddi stres altındadırlar ve hemen fark edilmeyen çoklu organ disfonksiyonu söz konusu olabilir.

  • AAP, Apgar skorunun 5. dakikada 7’nin altında olması durumunda, Apgar’ın postnatal 20. dakikaya kadar her 5 dakikada bir tekrarlanmasını önermekte ve düşük bulunmasının serebral palsi riski açısından fikir verici olduğunu vurgulamaktadır

  • Canlandırma sonrası komplikasyon gelişme olasılığı, canlandırmanın süre ve yoğunluğuna paralel olarak artar. Canlandırma sonrası kordon kanı ya da bebekten alınan kanda pH ve baz açığı bakılması hasarın boyutunu belirlemek için yararlı olabilir.

  • Bu bebeklerde pulmoner hipertansiyon, pnömoni ve diğer akciğer komplikasyonları, metabolik asidoz, hipotansiyon, sıvı-elektrolit dengesizlikleri, havale ya da apne, hipoglisemi, beslenme sorunları, ısı düzensizlikleri ve enfeksiyonlar gelişebilir.

  • İleri canlandırma gereken bebekler sürekli bakım hizmeti alabileceği bir ortamda izlenmelidir. Bu bakım düzeyinde; ısı denetimi, yaşamsal bulguların (kalp atım hızı, SpO2 ve kan basıncı) ve komplikasyonların yakından izlemi gerçekleştirilmelidir.




Öneriler

  • Canlandırma sonrası komplikasyon gelişme olasılığı, canlandırmanın süre ve yoğunluğuna paralel olarak artar. Çoklu organ disfonksiyonu söz konusu olabilir.

  • İleri canlandırma gereken bebekler sürekli bakım hizmeti alabileceği bir ortamda izlenmelidir.


Yüklə 300,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə