38
depolarını azaltır, ancak etkileri saatler içinde başlar. Bu uygulamalara yanıt alınmazsa,
diyaliz veya kan değişimi yapılabilir.
b. EKG’de hiperkalemi bulguları yoksa:
Diüretik (furosemid) ve potasyum değiştirici reçineler kullanılır. İnsülin ve glukoz da
verilebilir; inhale albuterol kullanımı tartışmalıdır (Tablo 16).
Tablo 16. Yenidoğanda hiperkalemi tedavisinde kullanılan
ilaçlar
Ġlaç
Doz
Etki baĢlama
zamanı
Etki
süresi
Etki mekanizması Uyarılar
Ca glukonat
(%10’luk)
1-2 ml/kg 5dk
içinde infüzyon
Hemen
30 dk
Hücre membran
stabilizasyonu ile
aritmiyi önler
Digoksin
toksisitesini
kötüleştirebilir
Sodyum
bikarbonat
1-2 mEq/kg,
%8.4 NaHCO
3
2kat sulandırılır
10-15dk içinde
Hemen
Değişken Potasyumu hücre
içine taşır
Hiperozmolar,
pretermlerde
İVK riski
İnsülin +
Dekstroz
İnsülin
0.1-0.15 U/kg +
Dekstroz
0.5 g/kg iv
15-30 dk
2-6 saat
Potasyumu hücre
içine taşır
Hipoglisemi
olabilir, KŞ
izlenmelidir
Albuterol
0.15 mg/kg, 20
dk arayla 3 doz,
sonra 0.15-0.3
mg/kg
15-30 dk
2-3 saat
Potasyumu hücre
içine taşır
En düşük doz
2.5 mg
Furosemid
po: 1-4 mg/kg/
doz,1-2 kez/gün
i.v:1-2 mg/kg
doz, 12-24 st
arayla
15 dk-1 st
4 saat
Potasyumun renal
atılımını artırır
-
Kayexalate
1-2 g/kg rektal,
6 st arayla
1-2 st
4-6 st
GİS de potasyumu
sodyumla değiştirir
ve uzaklaştırır
Sorbitol içerir,
GİS’te nekroz,
sodyum
retansiyonu
riski
39
HĠPOKALEMĠ
Tanım: Serum potasyum düzeyinin 3.5 mEq/L altında olmasıdır. Orta derecede hipokalemi
2.5-3 mEq/L, ağır hipokalemi <2.5 mEq/L olmasıdır.
Etiyoloji ve patofizyoloji
En önemli nedenleri, kronik lup ve tiyazid diüretiklerin kullanılması, renal tübüler defektler
ve orogastrik veya ileostomi tüplerinden K
+
kaybıdır. Diüretik kullanımında böbrekte su ve
sodyum atılımının artması nedeni ile distal K
+
sekresyonu olur. Ayrıca aldosteron,
katekolaminler, vazopressin ve alkaloz nedeni ile de hücre dışı sıvıdan hücre içine K
+
girişi
olur ve hipokalemi gelişebilir. pH değerindeki her 0.1 artış K
+
değerinde 0.3-1.3 mEq/L
azalmaya neden olmaktadır. Hipokalemi nedenleri Tablo 17’de gösterilmiştir.
Tablo 17: Hipokalemi
nedenleri
YanlıĢ değerlendirme
Lökosit sayısının fazla oluşu
Transsellüler geçiĢ
Alkaloz
İnsülin
β-adrenerjik ilaçlar
İlaçlar (teofilin, baryum)
Hipokalemik peryodik paralizi
AzalmıĢ alım
Ekstrarenal kayıplar
Diyare
Laksatif kullanımı
Terleme
Renal kayıplar
Metabolik asidozla birlikte
Distal RTA
Proksimal RTA
Üreterosigmoidostomi
Asit-baz dengesizliği olmadan
Akut tübüler nekroz diüretik dönem
Postobstrüktif diürez
Hipomagnezemi
Metabolik alkalozla birlikte
Kusma
Klor kaybettiren diyare
Kistik
fibrozis
Lup/tiyazid diüretik kullanımı
Bartter
sendromu
Gitelman sendromu
Klinik
Yenidoğan bebekler genellikle asemptomatiktir ve digoksin alan hastalar dışında K
düzeyi < 2.5 mEq/L olmadıkça bulgu vermez. Ancak halsizlik, paralizi, solunum kaslarında
güçsüzlük, ileus, idrar retansiyonu ve aritmiye neden olabilir. Hipokalemide en fazla iskelet
ve kalp kasları etkilenir. Elektrokardiyografide T dalgasında düzleşme, ST segmentinde
40
çökme ve U dalgası görülebilir. Hipokalemi özellikle dijital alan hastalarda önemlidir çünkü
kalp dijitale bağlı aritmiler açısından daha da riskli olur.
Tanı
Öncelikle bazı soruların yanıtlanması gerekir:
1.Örnek nerden alınmıştır? Topuktan alınmışsa venöz bir kan örneği alınmalıdır, çünkü
kapiller değer venöz değerden daha yüksek olabilir.
2.Bebeğe K
+
kaybettiren bir diüretik veriliyor mu?
3.Bebeğe ne kadar K
+
veriliyor? İdame olarak 1-2 mEq/kg/gün K
+
desteği yapılmalıdır.
4.İshal veya orogastrik drenajı var mı?
5.Serum elektrolitleri, BUN ve kreatinin düzeyi nasıl? BUN ve kreatinin düzeyine bakılarak
böbrek fonksiyonları değerlendirilir.
6.Kan gazı nasıl? Kan gazı değerlendirilerek alkaloz veya asidoz olup olmadığına bakılır.
7.Spot idrarda K
+
atılımı nasıl? Bebek diüretik kullanılıyorsa sonuçlar yanıltıcı olabilir.
8.EKG bulguları var mı? EKG çekilerek düzleşmiş T dalgası, deprese ST segmenti ve U
dalgası ile aritmi varlığı kontrol edilir.
9.Digoksin kullanılıyor mu? Digoksin kullanılan bebekler digoksine bağlı aritmi açısından
risklidir.
10.Karın grafisi: Distansiyon varsa ve ileustan şüpheleniliyorsa karın grafisi çekilir.
Tedavi
Hipokalemi tedavisini hastanın potasyum düzeyi, klinik belirtileri, renal fonksiyon
testleri, devam eden kayıpları ve hastanın oral potasyum tedavisini tolere edip edemeyeceği
belirler.
Ciddi semptomatik hipokalemi daha hızlı tedavi edilirken, böbrek yetmezliğinin
olduğu bir durumda hipokalemi daha yavaş ve dikkatli düzeltilir. Hiperkalemiye yol
açılabileceği için oral tedavi tolere edilebiliyorsa oral potasyum başlanmalıdır. İdame verilen
potasyuma ek olarak 1-2 mEq/kg/gün K
+
eklenmesi genellikle yeterlidir. Potasyum düzeyi
düzelene dek 4-6 saat aralıklarla K
+
düzeyine bakılarak hiperpotasemi gelişmesi önlenmelidir.
Eğer hipokalemi ciddi ve semptomatik ise 0.3 mEq/kg KCl i.v (1 saat içinde infüze edilebilir
(metabolik asidoz varsa KHCO
3
veya potasyum sitrat, ancak Türkiyede bulunmuyor). Bu
sırada EKG monitörizasyonu ile aritmi takibi yapılmalıdır.