- 617 -
Tümen’e gönderildi. İsker’e yakın bir noktada Tobolsk kale/şehri kurularak şehir askeri bakımdan
güçlendirildi. Şehirde kiliseler inşa edildi ve kısa sürede Tobolsk Rusların Sibirya’daki başkenti haline
dönüştü. İsker’de hüküm sürmekte olan Saydek ve yakın adamları Ruslar tarafından bir hile ile tuzağa
düşürüldü ve Çulkov tarafından esir alınarak Moskova’ya gönderildiler. Bu arada Küçüm Han Tobolsk
çevresinde Ruslara tabi halklara baskınlarına devam etti. Çulkov’un yerine Tobolsk’a tayin edilen Vladimir
Koltsov-Masalski Küçüm üzerine seferlere çıktı ve ona ağır darbeler vurdu. Bu arada Batı Sibirya toprakları
Ruslar tarafından yeni kale/şehir ağlarıyla örülmeye devam etti. Bu şehirlerin birçoğu Ruslar öncesinde
Sibirya’da mevcut eski yerleşim noktalarında ya da onların hemen yanında daha muhkem mevkilerde Rusça
isimlerle inşa edildi. 1593-1594 yıllarında Berezov, Surgut, Tara şehirleri kuruldu
20
. Kale/şehirlerin
kurulması bölgede Rus hâkimiyetini tesis etmek ve sağlamlaştırmak maksadı yanısıra halen tehdit olmaya
devam eden Küçüm kuvvetlerini bertaraf etmekti.
Bu arada Sibirya’daki Rus yerel idareciler Küçüm Han’ı takibe devam etti. Zira bu şehirlerin
güvenliği, bu bölgelere gelen ticaret kervanlarının emniyeti bakımından Küçüm Han tehlikesinin ortadan
kaldırılması gerekiyordu. 1598 yılı yazında Andrey Voyevkov komutasındaki askeri kuvvetler Tara
şehrinden Küçüm’ü takibe cıktı ve onunla Obi Nehri yakınlarında karşı karşıya geldi. İki taraf arasında çıkan
şiddetli mücadelede Rusların ateşli silahları yine galip geldi ve Küçüm Han burada büyük bir darbe yedi.
Öldürülenler ve esir alınanlar arasında en yakınları da bulunuyordu. Bu savaş onun Ruslarla son savaşı
oldu. Kurtulabilen az miktarda bir kuvvetle Obi Nehri yukarılarına yönelen Küçüm’ün daha sonra
Mangıtlar arasına gittiği ve orada vefat ettiği bilinmektedir. Bir iddiaya göre Kazak ordaları arasına karıştığı,
bir başka iddiaya göre ise Nogayların yurtlarına yöneldiği ve orada Nogaylar tarafından öldürüldüğü
nakledilmektedir
21
. Küçüm’ün ardından uçsuz bucaksız Sibirya’nın zaptında artık Rusların önünde ciddi bir
engel kalmamıştı.
Sibir Hanlığı’nın ortadan kaldırılmasından sonra Ruslar Sibirya’da hâkimiyet alanlarını
derinleştirmeye devam etti. Kale/şehirlerin kurulması, askeri kuvvetlerin konuşlandırılması ve techizatın
ikmâli bu hâkimiyetin perçinleşmesinde ve sürekliliğinde en güçlü dayanak noktaları idi. 1600 yılında
Voyvoda İvan Liharev tarafından Turinsk, 1611’de Tomsk, 1618’de Yeniseysk, 1626’da Krasnoyarsk, 1635’te
İrkutsk, 1656’da Afanasiy Paşkov tarafından Amur’da Nerçinsk ve Albazin şehirlerinin temelleri atıldı.
Böylece 71 yılda Ruslar Ural dağlarından Amur’a kadar tüm Sibirya topraklarını zapt etmişler, kaleler,
karakollar, kilise-manastırlar kurarak bu topraklara Rus inancını (Hıristiyan Ortodoksluğu), Rus dilini, Rus
kanunlarını, Rus gelenek ve göreneklerini taşımışlardı. Sibirya’nın güneyinde ise Rusların faaliyetleri Orta
Asya’nın zaptına yönelik uzun soluklu hazırlıklar kabilinde idi. Tomsk’un temellerinin atılmasından 7 yıl
sonra 1618’de Altay dağları yakınında Kuznetsk şehri kuruldu. Kalmuklarla ve Kazak ordalarıyla uzun ve
çetin mücadelenin ardından 1653’te Kurgan, 1659’da Yalutorovsk, 1670’de İşim, 1709’da Biysk, 1713’te
Kolıvan, 1716’da ise ileride Bütün Batı Sibirya’nın idari ve stratejik merkezine dönüşecek olan Omsk
kuruldu. 1750’de Petropavlovsk, 1757’de Semipalatinsk, 1789’da Ust-Kamenogorsk, 1791’de Buhtarminsk
kale/şehirlerin temelleri atılarak batıdan ve kuzeyden tüm Kazak stepleri Ruslar tarafından kuşatılmış oldu.
Sibirya’nın diğer hudutlarında Graf Muravyev Amurskiy Nerçinsk’ten Pasifik Okyanusu’na kadar Amur
sahillerine yerleşiyor ve burada Amur ve Primorsk adlı iki oblast kuruyor. Buralarda Blagoveşensk, Sofiysk
ve Nikolayevsk şehirleri inşa ediliyor. Ruslar Asya’da Pasifik Okyanusu’na ulaşarak Çarlığa yeni bir
uluslararası stratejik ve ekonomik kapı aralıyor
22
.
Sibirya Rusya için, Avrupalı sömürgeci devletlerin kendi anavatanlarından uzakta, Afrika’daki,
Asya’daki sömürgelerinden farklı olarak görülüyordu. İdil-Ural’ın zaptıyla birlikte genişleyen sınırlarının
hemen devamında yeni bir Rus yurdu olarak görüldüğünden bu toprakların dâimi Rus memleketine
dönüşmesi sadece idari, iktisadi tedbirler alınması ile değil aynı zamanda Rus nüfusunun, Rus dili, kültürü
ve inancının bu bölgelere teşmîli ile mümkündü. Bunu gerçekleştirmek için işgalin hemen ardından Ruslar
Sibirya topraklarına yerleşmeye başladı. Sibir Hanlığı topraklarının ardından Sibirya’nın doğusunda ve
kuzeyinde ele geçirilen yeni topraklarda kaleler, şehir ve kasabalar kurularak iç Rusya’dan nüfus göçü bazen
devlet kanalıyla bazen de kendiliğinden asırlarca devam ettirildi. XIX. asra gelindiğinde nüfus dengesi artık
Ruslar lehine dönmüş bulunuyordu.İlk gelenler Sibirya’nın zaptında rol oynayan voyvodolar, askeri
görevliler, öncü kolonizatörler (Slujilie) idi. Ardından ziraat erbabı köylüler (Paşennıh) ve onlarla birlikte İç
Rusya’dan Sibirya topraklarına gelen kaçkın köylülerden, maceracılardan, eşkıyalardan ve suçlulardan
oluşan başka bir zümre (Gulyaşşih) Sibirya topraklarında ortaya çıktı. Onları, Hıristiyan din adamları
20
Miller (1750), s.211-233.
21
Miller (1750), s.287-307; Hadi Atlasi (1993), s.129-135. Rus tarihçilerin müracaat ettiği Sibir vekâyinameleri Küçüm’ün akıbeti ile ilgili
konuda da çelişkili bilgiler vermektedir.
22
İ. Zavalişin (1862), Opisanie Zapadnoy Sibiri İ Zavalişina, Moskva: s.103-104; (1900), Kolonizatsiya Sibiri v Svyazi c Obşim Perecelençeskim
Voprosom
, Komitet Sibirskoy Jeleznoy Dorogi, S. Peterburg:, s.8-13.