Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə117/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   307

328

Teke Türkmenleri hem bu bölgenin Türkleştirilmesinde hem de bu bölgenin 

kendi boy ismini almasında etkili olmuşlardır.

Teke yöresine, Türkmen topluluklarının iskânı, sonraki dönemlerde de de-

vam etmiştir. Nitekim 14 ve 15. yüzyıllarda Üç-Oklara mensup bazı oymak 

ve boylar, zaman zaman bulundukları yerlerden hareket ile Teke- Eli’ne gelip 

yerleşmeye devam etmişlerdir. Hatta Karamanoğulları, Menteşe ve Saruha-

noğulları beyliklerinin zayıflamalarından sonra da birtakım Türkmen toplu-

lukları da buralardan gelerek Teke Eli’ne yerleşmişlerdir (Tızlak, 2012:140).

Teke  İli’nin  tam  anlamıyla  Osmanlı  idaresine  geçmesi  II.  Murad  döne-

minde  gerçekleşmiştir.  “II.  Murad  döneminden  itibaren  Teke  İli  Anadolu 

Beylerbeyliği’ne  tabi  sancak  haline  getirilmiştir.  Bu  güne  ulaşabilen  tahrir 

defterleri  incelendiğinde  1455  senesinde  yapılan  tahrirde,  sancak Antalya, 

İstanos, Kas, Elmalu, Karahisar, Kürt, İğdir, Muslu, Bağovası ve Kalkanlu 

nahiyelerinden oluşmaktadır. 107 numaralı defterde ise Antalya ve Karahisar 

kaza olarak kaydedilmişken Elmalu, Kalkanlu, Kaş, İstinos, Kürt, Muslu, İğ-

dir, Merkumgömü ve Bağovası nahiye olarak kaydedilmiştir.1530 senesinde 

ise Antalya, Kalkanlu, Kaş, Karahisar ve Elmalu kaza olarak kaydedilmiştir.” 

(Sarı, 2008:289-290).

Osmanlı devleti döneminde Teke sancağının sınırları şu şekilde çizilmiştir: 

“Teke-ili’nin  kuzeyinde  Hamid-ili,  kuzey  doğusunda  Karaman,  doğusunda 

Alâiye ve batısında Menteşe-eli vardı. Güneyinde ise doğal bir sınır olarak 

Akdeniz bulunmaktaydı. 15. ve 16. yüzyıllara ait Teke Sancağı Tahrir defter-

lerinde sancağın sınırlan kesin olarak çizilmiştir. Sancak, batıda Eşen Çayı 

(Kocaçay) ile Fethiye’den ayrılmakta, doğuda ise Köprü Çayı ile son bulmak-

taydı” (Armağan, 2011:151).

Tanzimat’ın  ilanı  ile  başlayan  idari  düzenleme  sonucunda Teke  sancağı 

Karaman eyaletine bağlanmıştır.1865/1281 yılında çıkarılan Vilayet Nizam-

namesi ile Konya vilayetine bağlanmıştır. Bu dönemde Teke sancağının An-

talya, Akseki, Alâiye ve Kızılkaya olmak üzere beş kazası mevcuttur. Bunun 

sonucunda daha önce sancak olan Alâiye ve kazaları Teke sancağına bağlan-

mıştır. 1890/1306 yılı kayıtlarına göre Teke sancağının, İstanos (Korkuteli), 

Bucak, Kızılkaya, Beşkonak, Millü, İğdir ve Serik nahiyelerinin bağlı olduğu 

Antalya kazası, İbradi nahiyesinin bağlı olduğu Akseki kazası, Finike nahiye-

sinin bağlı olduğu Elmalu kazası ile Kaş kazasından müteşekkil olduğu gö-

rülmektedir. 1091-902/1317 tarihinde Teke sancağı, Antalya, Akseki, Alaiye, 

Elmalu ve Kaş kazaları ile 11 nahiye ve 524 köyden meydana gelmektedir. 

Daha sonra yine bazı düzenlemeler yapılmış ve günümüze kadar gelinmiştir 

(Karaca, 2012: 104).

Türkmenistan’daki Teke Türkmenleri İle Türkiye’nin Teke Bölgesindeki Türkmenler 

Arasındaki Etno-Sosyal ve Kültürel İlişkiler 



329

 Erdal AKSOY

15.  yüzyıl  ve  sonraki  dönemlerde  Teke,  Tekeler,  Tekeli,  (Tekelü,  Teke-



lüYörükanı),veya  Tekelüoğlu  cemaati  diye  de  isimlendirilen  bu  topluluk-

lar, konar-göçer yörükan taifesinden olarak karşımıza çıkmaktadır (Tızlak, 

2012:140). Teke sancağı, yörük cemaat/aşiretlerinin gerek konar-göçer ge-

rekse yerleşik yaşam tarzına bağlı olarak yaşam sürdürdükleri önemli bölge-

lerden biridir. Sancağa tabi kaydedilen yörüklerin çoğunluğu cemaatler halin-

de kaydedilmekte, bazı cemaatler ise “tire” gibi daha alt guruplara ayrılarak 

teşkilatlandığı görülmektedir. 

15. yüzyılda Teke sancağında çok sayıda konar-göçer cemaat, bir başka 

ifade ile yörük  aşiretlerinin yaşadığı görülmektedir. “Yüzyılın ilk yarısında 

1530 yılında Antalya kazasında Kızılcakeçilü, Necimler, Ulucalu yörükleri, 

Çobansa yörükleri, Uluyörük, Varsak yörükleri, Munamak yörükleri, Kara-

kök, Kökez, Yalnızbağ, Dolar, Karagöl, Depecik, Ovacık, Kürd Yörükleri, 

Devlethan Oğlanları, Arıklar, Beycük, Burdurcuk, Çukurca ve Çaltı, Ziftçi-

yan, Küreciyan, Deveciyan ve Doğancıyan;  Karahisar-ı Teke kazasında Kar-

kın (Kargın), Serik yörükleri, Tıradık yörükleri, Merdanlar, Çay yörükleri, 

Emirhan yörük1eri ve Çarıkçılar, Küreciyan ve Kalburcıyan; Elmalı kazasın-

da Çardiğin, Karacalar Urbanı, Hisarderesi, Geriş, SarucaYazırı, Alacadağ ve 

Çaylu; Kaş kazasında Sarular, Kelemen, Çeriler, Kayaluca, Kayırdona, Sü-

leyman, Dolaşalu, Bayındır, Kaş yörükleri, Kethüda-ı Kaş, Çavdır ve Beyme-

lik; Kalkanlu kazasında ise Kavacık yörük cemaatleri yaşıyordu.”(Armağan, 

2008:79-80). Teke sancağındaki konar-göçer yörük aşiretlerinden bir bölümü 

yerleşik  hayata  geçerek  köyler  oluşturmuştur. Yerleşik  yaşamı  tercih  eden 

yörük aşiret/cemaatleri kurmuş oldukları köylere kendi cemaatlerinin isim-

lerini  verdikleri  görülmektedir. Antalya  kazasındaki Yazır, Yüreğir,  Bayat, 

Kızılcakeçilü, Çavundur; Elmalı kazasındaki Eymür, Salur, Bucak, Bayındır; 

Kaş kazasındaki Kınık, Çavdır vb. köyler isimlerini bu bölgede yaşayan ve 

zamanla yerleşik yaşamı tercih ederek köyler kuran cemaatlerin isimlerinden 

almışlardır. 

15-16. yüzyılda Teke sancağında Şahkulu isyanı, Suhte ve Celali ayaklan-

maları ile Kör Bey isyanı yaşanmıştır. Bu olaylar yerleşik halkı etkilediği gibi 

yörükleri de yakinen etkilemiştir. Şahkulu Baba Tekeli veya Karabıyıkoğlu 

denilen kişi Şah İsmail’in babası Hasan Halfe isimli birinin oğludur ve Kor-

kuteli kazasının Yalımlı köyündendir. Bölgede Safevi Tarikatı’nın yayılması 

Şeyh Cüneyd’in Anadolu gezisi (1450) sırasında olmuştur. Bu dönemde Şeyh 

Cüneyd’in Toroslar’da Varsaklar arasında bulunması İran’a bağlılığı güçlen-

dirmiştir. Anadolu Türkleri’nin büyük bir kısmının Safevi Tarikatı’na bağlan-

masını sağlayan da Şeyh Cüneyd’dir. Şeyh Cüneyd amcası Şeyh Cafer ile Sa-



Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə