Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə167/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   163   164   165   166   167   168   169   170   ...   307

466 Pîr-i  Türkistan Ahmed Yesevî’nin Hayatı, Eseri  ve Etkileri  

ve cezaî takibata uğratılmışlardır. 1972 yılında yayınlanan Özbek edebiyat 

tarihçisi Prof. Dr. Ergaş Rüstemov’un “Ahmed Yesevî Hikmetlerinde Tarih 

ve Hayat Sedası” başlıklı yazısının komünist rejimin tahkir ve takibine maruz 

kaldığı kaydedilmiştir.

 

16.  asrın  gayretli  Yesevî  dervişi  Hazînî,  Ahmed  Yesevî  Hikmet’lerinin 



daha 16. yüzyılda kendisine has bir makâm ile bestelenmiş olarak okundu-

ğunu kaydetmiştir. Bugün de, gerek Türkistan’da, Özbek ve Kazak Türkleri, 

gerek  İdil  havzası Türk-Tatarları  arasında,  hikmetlere  özel  besteler  olduğu 

bilinmektedir.  Bugün  için  sadece  birkaç  eserden  oluşan  Yesevî  repertuarı, 

himmet sahiblerinin ilhamı ile zenginleşerek albümler teşkil edecek hacme 

ulaştırılmalıdır. ‘Yesevî-Han Meclisleri’nin coşkulu zikir ve hikmetlerinin ic-

rası ile, Yesevî diyârından gelen esintiler gönülleri dalgalandıracaktır.

Ahmed Yesevî’nin Etkileri

Hazret Sultan Yesevî’nin ‘Yesevîyye’, ‘Yesevîlik’ gibi isimlerle anılan eği-

tim metodu, İslâm tasavvuf geleneğinin bir parçasıdır. Türkistan’da Yesi kenti 

merkezindeki maddî ölçülerle küçük olduğu asla söylenemeyecek, fakat asıl 

önemlisi mânâca çok muazzam olan Yesevîlik âsitânesi olan dergâhında eğit-

tiği ve o zamanın bilinen dünyasının dört bir köşesine gönderdiği temsilcileri 

ile kısa sürede dünya tarihini etkileyecek bir manevî akım oluşturan kurucusu 

da bir tarîkat önderidir. Yesevî’nin insan, şair, düşünür, olarak tüm nitelikleri 

tasavvufî işlevi göz ardı edilerek anlaşılmaz ve kavranamaz.

Şah-ı  Nakşbend  olarak  bilinen  Bahaeddîn  Buharî’nin  manevî  eğitimi, 

üveysiyyet  kanalından  Abdul-Hâlık  Gucduvânî  etkisinde  olduğu  için  Ah-

med Yesevî de Hâcegân silsilesine dâhil edilebilir. Nakşbendîlik bir yandan 

Bahaeddîn Buharî’nin mürşîdleri Kusem Şeyh ve Halil Ata vasıtasıyla Ye-

sevîlik etkisine girdiği

18

 gibi, diğer yandan da Yûsuf Hemedânî halîfeliğinde 



Abdul-Hâlık Gucduvânî ile halef-selef olmaları, itibarıyla da birçok yönden 

Yesevîlik ile benzerlik gösterir. 

Ahmed Yesevî’nin  büyük  manevî  tasarrufu  ile  yayılan  ve  asırlardır  ya-

şayan Yesevîyye  tarîkatı,  “bir  Türk  tarafından  ve  Türkler  arasında  kurul-



muş olan ilk tarîkat”tır.

19

 Bu tarîkat Türklüğün sadece gönül gözünü ışıtıp, 



ruhunu manevî zevklerle süslemekle kalmamış, Türklüğe asırlar boyu yeni 

hedefler  ve  fetihler  nasib  eden  bir  kaynak  olarak  etkisini  bugünlere  kadar 

taşımıştır. Yesevîyye’den gelen tarîkatlar olarak kabul edilen bütün dünyada 

18 Tosun, Necdet, Bahâeddin Nakşbend, İnsan yay., İstanbul, 2002, s.100.

19 Köprülü, M. Fuad, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, DİB Yay., Ankara, 1966, s. 114.



467

Hayati BİCE  

yaygın olan ve sülûk silsilesi bakımından Ahmed Yesevî’ye doğrudan irtibatlı 

Nakşbendîyye ve Bektâşîyye tarîkatları ile Kübrevîyye, Çiştiyye gibi Türk 

kökenli sufîlere isnad edilen daha lokal tarîkatlar da bir derecede bu çerçeve-

de değerlendirilebilir.

Ahmed Yesevî, -tıpkı mürşîdi Yûsuf Hemedânî gibi- Hanefî mezhebinde 

bir fakih, bir şeriat âlimi olduğundan şerîatle tarîkatı ustalıkla kaynaştırdı; 

dinî  emirler  karşısında  dikkatsizliğin  tarîkat  adâbıyla  bağdaşamayacağını 

yaymağa çalıştı. 

Ahmed  Yesevî’nin  haleflerinden,  öz  yeğeni  Sufî  Muhammed  Dânîş-

mend’in Mir’âtü’l-kulûb isimli eserinde Yesevî’den naklettiği, âhir zamanda 

“sahte şeyhler”in ortaya çıkacağı şeklindeki rivayet, günümüz için son de-

recede uyarıcıdır. Yesevî şeyhlerinden Hoca İshâk’ın Hadîkâtü’l-ârifîn’inde 

İmâm Ebû Mansûr Mâturîdî’ye atıf yapılması, Yesevîyye mensuplarının di-

ğer Türkistan Türkleri gibi akaid yönünden Mâturîdî ekolüne yakın olduğunu 

göstermektedir.

Bir fâni olarak Ahmed Yesevî’den Türk yurtlarına kalan miras düşünül-

düğünde, Yesevîyye Mürşidleri ve Yesevîlik Tarîkatı öne çıkar.  Ahmed Ye-

sevî, Yesi’ye yerleştikten sonra Türkistan’ın her yerinden gelen ve eğitimini 

tamamladıktan sonra bütün Türk yurtlarında İslâm’ı tebliğ ile görevlendire-

ceği mürîdlerine İslâm’ın zâhirî ve bâtınî inceliklerini öğretir ve irşad görevi 

ile dünyanın değişik köşelerine yönlendirir; farklı ülkelerde görevlendirirdi. 

Ahmed Yesevî’nin Türk yurtlarında kendinden önce ve sonra benzeri görül-

medik kalıcı bir etki bırakmasındaki en önemli faktör, yetiştirdiği ve Türk 

dünyasının dört bir tarafına gönderdiği mürîdleri olmuştur.

Yesevîlik  hakkındaki  kaynaklar  incelendiğinde  Yesevî  etkisinin  dünya 

üzerinde  başlıca  üç Türk  sahasında  yayılmış  olduğu  görülmektedir:  Hazar 

Denizi’nin Doğu kıyılarından Çin seddine kadar uzanan uçsuz bucaksız Tür-

kistan bozkırları, Doğu Türkistan sahasının kuzeyinde İdil boyunca uzanarak 

Kazan etrafına kadar giden Kıpçak sahası ve Hazar’ın batısında Anadolu’yu 

boydan  boya  içine  alarak  Rûmeli’ye  atlayan  Oğuz  sahası.  Bu  durum  aynı 

zamanda bugün üzerinde Türk topluluğu yaşayan hiçbir yeryüzü parçasının 

Yesevî etkisinden uzakta kalmadığını da ifade eder.

Yesi’deki  dergâhında  etrafına  toplanan,  çevresinde  halkalanan  Türkler, 

Buhara, Semerkand veya Horasan şehirlerinde olduğu gibi Arapça’ya, Fars 

dili ve edebiyatını bilen; İslâmî ritüeller ile ülfet etmiş sufîler değil, İslâm’la 

yeni tanışmış, fakat çok güçlü bağlarla inancına bağlanmış, saf inançlı, duru 

gönüllü, temiz yürekli insanlardı. 




Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   163   164   165   166   167   168   169   170   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə