59
Afsana MAMMADOVA
zar ovalarında Amazon kadınların yerleştiği konusunda aktardıkları bilgilere
dayanır .(18) Araştırmacının dayandığı diğer bir kaynak ise Nizami Gence-
vi᾿nin “İskender-namesi”dir. Burada tarif edilen Berde hükümdarı Türk kızı
Nüşabe᾿yi M.Verkhovski Amazon kraliçesi adlandırır .(17) Nizami Gencevi
Nüşabe᾿yi betimlerken bu ince detaya değinerek söyle anlatır:
Hakim (hükümdar) bir kadın varmış, adı Nüşabe,
Erkeksiz yaşayan bir dişi ceylan...
Önünde binlerce güzel kız varmış,
Hizmete ay gibi kemer bağlamış.
Bunlardan başka var yiğit, kahraman,
Otuz bin gulam - kılıç oynatan.
Kulları bir yurtta salmıştı mesken,
Yakın obanı etmişti o yurt.
Kahrından, kininden onun korkarak,
Şehrine bir erkek basmazmış ayak. (16, s. 203)
“İskender-name”deki hikâyelerde Nüşabe᾿nin cesareti, yenilmezliği anla-
tılmaktadır. Şöyle ki, Nüşabe Azerbaycan᾿ı fethetmek için büyük ordusuyla
yürüyüş eden Makedonyalı İskender᾿e bilgelik dersi vererek, onun kalbini
kazanır. Böylece büyük kumandan “güç ve kuvvette erkekten daha kuvvetli
olan bu cesaretli kadına” değerli hediyeler vererek, onun ülkesini yağmala-
madan terk eder .(16, s. 216-217)
Ayrıca, Amazon kadınlar hakkında bilgilere Karakalpak halklarına özgün
mitolojik hikâyelerde de rastlanmaktadır. Bu gibi bilgileri içeren mitolojik
destanlardan biri de “Kırk kız” destanıdır. Bu eserdeki benzer hikâyelere Orta
Asya halklarının hiçbirisinin mitolojisinde rastlanmamıştır. Araştırmacılar bu
destanın Azerbaycan mitolojisine özgün destan olduğunu iddia ederler .(6)
Destanda kırk kadın savaşçısı ile birlikte uzak bir adada yaşayan ve halkını
düşmanlardan koruyan Gülayım
4
adlı hükümdar kadından bahsedilmektedir
.(7) P. Akritas ve Y. Stefanov tarafından yapılan araştırmalar sonucunda dağ-
lar başında yaşayan söz konusu güzel bahadır kadın ordusunun tümüyle ka-
dınlardan oluştuğu anlaşılmıştır .(8, s. 47-48) Filolog Bahtiyar Tuncay benzer
efsanenin Azerbaycan᾿ın Zagatala bölgesinde hem Türk, hem de Avar nüfus
4 Araştırmacılar Gülayım karakterini Nart destanının Gabardin versiyonundaki Dakhanago
karakteri ile benzetmekteler.
60
Tarihi - Kültürel Gelişim Sürecinde Türk Kadının Konumu
içerisinde günümüze kadar yaşamakta olduğunu ve bölgede erişilmesi zor
olan kayalarda bulunan Peri kalesinin bu bahadır kadınların barınağı olduğu-
nu iddia eder .(6)
Savaşçı, sadakatli ve metin Türk kadınlarının ideal özellikleri eski Oğuz
destanı olan “Dede Korkut” destanında da anlatılır. “Dere Korkut” destanın-
daki kadın sembolleri Dirse Han᾿ın hanımı, Burla Hatun, Banuçiçek, Selcan
Hatun namuslu, sağlam düşünceli, terbiyeli olmakla birlikte, eşlerine destek
olan onurlu, mert ve mücadeleci kadınlardır .(9) Kanturalı᾿nı denemeye çalı-
şan Selcan Hatun onunla güreşerek, ok atarak, at binerek yarışır. Bu sınavları
başarılıyla geçtikten sonra Kanturalı ile evlenmeye rıza gösterir .(9, s. 117)
Şimdiye kadar herhangi bir erenin (erkeğin) “atını geçmediği, okunu yarma-
dığı” Banuçiçek de Beyrek᾿i dener ve bir pehlivan yiğit gibi onunla güreşir
.(9, s. 56) Ozan Korkut kabilenin bu kızlarını “evin ve yurdun direği” olarak
yüceltir.
Eski Orhun - Yenisey taş yazıtları da Türk kadınının konumu ile ilgili de-
ğerli bilgileri içerir. Bu kitabelerde aile hukuku, mülkiyet konularının yanı
sıra, kadınların siyasi ve sosyal fonksiyonları da tespit edilmiştir. Kadının aile
içinde hak ve görevlerde eşit olduğunu belirten eski Türk kanunları erkek ve
kadının dini inançlarında bağımsız olduklarını, toplumun ve devletin yöneti-
mine ortak katkıda bulunabileceklerini onaylar .(10, 17-25; 11, s. 50)
Eski Türk topluluğunda kutsal sayılan Ana kültü adil ve kahraman hüküm-
dar kadın imgeleriyle tam anlamıyla betimlenmiştir. İslam᾿dan önce bazı eski
Türk kabileleri arasında “Ana hakanlık” yönetim biçiminin mevcut olması
bunun en belirgin kanıtıdır. Örneğin, Kafkas dağlarının doğusunda (şimdiki
Azerbaycan topraklarında) geniş bir ovada yerleşen Massagetlerin hükümda-
rı Tomris
5
adlı bir kadın olmuştur. Onun İran şahı Kiros (Keyhüsrev) üzerinde
kazandığı şanlı zafer halk arasında efsaneye dönüşmüştür. Massaget krallığı-
nı ele geçirmek, Tomris᾿i ise esir almak isteyen Keyhüsrev bu arzusuna ula-
şamayınca Massagetlerle savaşa girişmiştir. Fakat Tomris Med çarının güçlü
ordusu karşısında sarsılmamış, kendi halkını zor durumda bırakmamak için
elçiler aracılığıyla Keyhüsrev᾿i barışa davet etmiş, barışı ret edeceği durumda
ise hileye başvurmadan cesaretle çarpışmayı önermişti. Fakat barış teklifini
bir kadına yenilmek olarak değerlendiren Keyhüsrev savaşa başlamış ve sa-
vaşta Tomris᾿in oğlu Spargapises᾿i (Afrasiyab᾿ı/Alper Tonga᾿yı) öldürmüş-
tür. Evladının kahrı ile kalbi parçalanan annenin intikamı uzun sürmemiştir.
Ateşli süren savaşta Tomris Keyhüsrev᾿i öldürmüş ve insan kanı ile dolduru-
5 Necip Ali, Tomris᾿in adını Kiyomers olarak vermektedir. (12, s. 20)
61
Afsana MAMMADOVA
lan tuluma kesilen başını atarak, açgözlü Hüsrev᾿i kanla doyurmuştur .(13,
3 c., s. 144) Tomris karakteri cesur ve adil Türk kadın hükümdarının ideal
karakteri olaraktan halk efsanelerinde kalmıştır.
Tarih boyunca öngörüsü, cesaret ve yiğitliğiyle vatanına, halkına vefalı
olan Türk kadınları zamanın tüm zorluklarından alını açık, yüzü ak çıkmayı
başarmış, pek çok yaşamsal önemi olan konularda erkeklerle eşit kararlar al-
mışlardır. Bu gibi kadınlardan bir diğeri de Doğu᾿nun ilk diplomat kadını ola-
rak bilinen, Azerbaycan devletçiliği tarihinde önemli yerlerden birisini tutan
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan᾿ın annesi Sara Hatun᾿dur.
6
Akkoyunlu
devletinin dış ülkelerle diplomatik ilişkilerinde onun büyük rolü olmuştur. O,
yalnız Doğu᾿da değil, Avrupa᾿da da usta siyasetçi olarak tanınmıştır. Uzun
Hasan tüm dış politika sorunları konusunda onunla istişare eder, en önemli
diplomatik görüşlere elçi sıfatıyla onu gönderirdi. O, sadece yabancı ülkele-
rin elçileriyle değil, hem de Timurlu hükümdarı Ebu Sait ve Osmanlı Sultanı
II. Mehmet gibi hükümdarlarla
7
da diplomatik görüşler yapmış ve Akkoyunlu
devletinin dış siyasi çıkarlarını savunacak anlaşmalar imzalamıştır. Sara Ha-
tun siyasetçi olmanın yanı sıra hem de usta bir kumandandı. Sivri zekâsıyla
o, hatta en umutsuz durumlarda bile hızla ve doğru karar vermeyi becermiş-
tir. Karakoyunlu hükümdarı Cihanşah᾿ın ordusunun Akkoyunlular tarafından
darmadağın edilmesi bizzat Sara Hatunun doğru taktiksel analizi sayesinde
gerçekleşmiştir .(19)
Maalesef, tarih sahnesine isimlerini altın harflerle yazmış olan tüm ünlü
Türk kadınlarının isimlerini bir makaleye sığdırmamız imkânsızdır. Burada
sadece onlardan birkaçının isimlerini vermekle yetineceğiz. Buryat ve Ya-
kut halkının ulu annesi Hori Tümat tahtının hükümdarı Alan - Goa, cesur bir
kadın olarak bilinen Moğol hanı Hulagu Han᾿ın kızı Yelgetlu, Osmanlı ha-
tunları arasında cesaretiyle ün kazanmış kadın Şerife hanım, Özbek hanı Ta-
ğar Han᾿ın hatunu hayırsever kadın Orduca, Atabeyler devletinin hükümdarı
Muhammed Cihan Pehlivan᾿ın politik becerileriyle tarihte iz bırakan harem-
leri İnanç Hatun ve Kuteybe Hatun, Gubalı Fethali Han᾿ın hanımı Tutu Bike,
II. Tuğrul Şemsettin İldeniz᾿in hanımı Mümine Hatun vb. (14) Bu kadınlar
arasında bilimle ilgilenen, şair ve hayırsever kadınlar da az olmamıştır: Şah
İsmail᾿in eşleri arasında şaire Hayat ve Cihan hatunlar, II. Sultan Selim᾿in
sarayında büyük nüfuz sahibi olan Sultan᾿ın nedime Ayşe - Hubbi hatun, Ka-
rabağ᾿ın son hâkimi (valisi) Mehdigulu Han Civanşir᾿in kızı, lirik gazel ve
6 Osmanlı kaynakları onun adını Gevherşah olarak vermektedir. (19)
7 1461 yılında Sultan II. Mehmet᾿le barış anlaşması imzalamış, 1468 yılında ise Timurlu
hükümdarı Ebu Sait᾿le görüşmeler yapan Akkoyunlu elçilerinin başında bulunmuştur. (19)
Dostları ilə paylaş: |