Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə170/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   166   167   168   169   170   171   172   173   ...   307

472 Pîr-i  Türkistan Ahmed Yesevî’nin Hayatı, Eseri  ve Etkileri  

eserleri:  Cevâhiru’l-ebrâr  min  emvâci’l-bihâr,  Menbâ‘u’l-ebhâr  fî  riyâ-



zi’l-ebrârHuccetü’l-ebrârTeselliyu’l-kulûbCâmi‘u’l-mürşîdîn ve Hazînî 

Dîvânı’dır.  

Dîvân-ı Hikmet ortada olmasına rağmen, hikmetlerin Yesevî’ye ait olup ol-

madığı, kimler tarafından ne zaman kaleme alındığı gibi tartışmaların ortaya 

çıkardığı bir ortamda, Hazret Sultan Yesevî’nin tarihi misyonunun gölgelen-

mesi tehlikesi, Hazînî’nin bilhassa, “Cevâhiru’l-Ebrâr Min Emvâc-ı Bihâr” 

ve “Menbâü’l-Ebhâr Fi Riyâzi’l-Ebrâr”



27

 eserlerinin yeniden ve günümüz 

alfabesi ile transkripsiyonu yapılarak yayınlanması ile ortadan kalkmıştır. 

Bir kez daha isbatlanmıştır ki, söz uçar, yazı kalır !..

Sonuç

Bildirimin  sonunda  ‘Ahmed  Yesevî’nin  tarih  içerisinde  oluşan  manevî 

portresinin Türklük için yerine getirdiği en büyük hizmet nedir?’ sorusunu 

sorarak cevabını irdelediğimizde, Türkler arasında ilk tasavvufî örgütlenmeyi 

sağlayarak  nesiller  boyu  İslâm’ın  özünü  kavramış  sufîlerin  ve  bu  sufîlerin 

dizi dibinde aldıkları eğitim ile cihadın manevî yönlerini de kavrayan der-

viş-gâzilerin, özel tanımı ile “alp-eren”lerin yetiştirilmeleri çığırının başla-

tıcısı olması öne çıkar. Gerçekten de İslâm ile birkaç kuşaktır tanışmış olan 

Türk yurtlarında tasavvufî boyut kazanarak derinleşmiş bir İslâm algısının, 

sufîce yaşanan bir müslümanlık olgusunun mimarı Ahmed Yesevî olmuştur. 

İşte bu yüzden Ahmed Yesevî’yi zamânenin şeyh ve cemaat önderleri ile ben-

zeştirmek büyük bir gaflet olur. 

Tek cümle ile özetlenecek olunursa, ilk birkaç asır boyunca Türk yurtla-

rında yatay olarak, yüzeyde yayılan İslâm’ın, irfanî bir boyut kazanarak de-

rinleşmesi Yesevî ve takipçisi dervişlerinin Türk halkları içerisindeki yoğun 

eğitim faaliyeti ile mümkün olmuştur. Yesevî’nin Türk tarihinde icra ettiği 

kilit rol, işte burada sahneye çıkar. 

“Hazret Sultan Yesevî Bugün Yaşasaydı…” kendisinden nasihat isteyenle-

re ne söylerdi, ne tavsiye ederdi? sorularına doğru bir yanıt verebilmek için 

Hoca Ahmed Yesevî’nin Dîvân-ı Hikmet kitabında neler söylediğini anlama-

ya çalışmak; neleri öğütlediğine dikkat etmek yeterli olacaktır.



Pîr-i  Türkistan’ın  sohbetine,  bugün  katılmak  isteyen  bir  kişi  hemen 

Dîvân-ı Hikmet’e başvurmalıdır. Hattâ konuyu Mesnevî okuyarak Mevlanâ 

Celâleddin  Rûmî;  Dîvânı’nı  okuyarak Yunus  Emre,  Niyâzi  Mısrî  ve  diğer 

27 Hâzinî, Menbâü’l-Ebhâr Fî Riyâzi’l-Ebrâr, Haz. Mehmet Mâhur Tulum, İstanbul, 2009.



473

Hayati BİCE  

eser vermiş sufî mürşîdler ölçeğinde genişletmek mümkündür ve gereklidir.

28

Bugünkü teknolojik imkânlar, günümüz dünyasının iletişim ve ulaşım ko-



laylıkları, Hazret-i Türkistan Yesevî’nin tarihî misyonunu ifa ettiği dönem-

deki şartlarla kıyaslanırsa asırlar öncesinden bugüne ulaşan Yesevî azâmeti 

daha da belirginleşir. 

Ahmed Yesevî  dün  olduğu  gibi  bugün  de  dünya Türklüğünü  dizleri  di-

binde bir araya getiren manevî yol göstericimiz olmağa devam etmektedir. 

Ahmed Yesevî’yi, gerçek kimliğiyle tanımamız Türkiye ve Türkistan Türkle-

ri’nin kardeşliğini güçlendirecek ve dünyanın Türkçe konuşan insanları ola-

rak ortak manevî atamız durumundaki Ahmed Yesevî’nin dergâhında kucak-

laşmamızı da sağlayacaktır. 

O dergâh, Orhun’dan Tuna’ya kadar uzanan bütün Türk yurtlarını içine 

alacak genişliktedir. 

28 Son yıllarda çeşitli belediyelerin kültür faaliyeti kapsamında ve Türkiye Yazarlar Birliği, 

Selçuklu  Vakfı,  Ülkücü  Yazarlar  Derneği  (ÜLKÜ-YAZ)    gibi  sivil  toplum  kuruluşları 

tarafından  düzenlenen  Dîvân-ı  Hikmet  Okumaları,  Yunus  Emre  Okumaları,  Mesnevî 

Okumaları  ve  Niyâzî  Mısrî  Okumaları  gibi  etkinliklerin  çoğalmış  olması  memnuniyet 

vericidir.  İlgili  okurların  bu  türden  etkinlikleri  araştırıp  devam  ederek  tasavvuf  kültür 

mirasımızdan yararlanmağa çalışmalarını tavsiye ederim.




Türkmen Şair 

Devletmammet Azadî’nin Şiirlerinde Dini Temalar

Hidayet PEKER 

1

XVIII. yüzyılın önemli bir şairi olan Devletmammet Azadî, hem bir şair 

olarak hem de bir din bilgini olarak Türkmen kültür hayatında önemli etkiler 

bırakmış biridir. Türkmenlerin Milli şairi Mahtumkulu Firaki’nin de babası 

olan Azadî, başta oğlu Mahtumkulu olmak üzere, Seydi, Zelili, Mollanefes 

gibi sonraki Türkmen şairlerine etki etmiş, bu yönüyle de Klasik Türkmen 

şiirinin yönlendiricisi kabul edilmiştir. Türkmenlerin “akıldar” şairi Mahtum-

kulu’nun bir beyitinde;

“Altmyş bäşde, newruz güni, luw ŷyly

Turdy ecel, ŷolun tusdy atamyň”

2

şeklinde ifade ettiği gibi, Azadi 1695-1760 yılları arasında arasında ya-



şamış ve 65 yıllık bir ömür sürmüştür. Türkmenlerin Göklen boyundan olan 

şair, ilk eğitimini köyünde aldıktan sonra, kısa bir dönem Buhara’da, ağırlık-

lı olarak da Hive medreselerinde eğitimini tamamlayıp yaşadığı topraklara 

dönmüştür. Geçimini çiftçilikle karşılayan Azadi, ömrünün sonuna kadar din 

adamlığı ve öğretmenlik yapmış, bu nedenle de “Garrı molla” ve “Garrı şa-

hır” olarak adlandırılmıştır.



Her  mütefekkir  kendi  döneminin  çocuğudur. Ve  onun  eserleri  ken-

di çağını öncelikli olarak yansıtır. En geniş anlamıyla Azadi’yi anlamak 

için 18. yüzyıl Türkmen hayatının kısaca panoramasını vermek yerinde 

olacaktır. Buna göre, 18. yüzyıl Türkmenlerle birlikte Asya’daki diğer Türk 

boylarının da sıkıntılı günler geçirdiği bir dönemdir. Bu yüzyılda Asya’da-

ki Türklerin tamamı merkezî ve güçlü bir otoriteye bağlı olmadan muhtelif 

devletçikler veya hanlıklar halinde yaşamaktaydılar. Merkezî bir idarenin ol-

maması çeşitli bölgelerdeki beylerin, hanların başlarına buyruk hareket etme-

lerine, komşu bölgeler üzerinde egemenlik kurmak için her türlü baskın ve 

saldırıların gerçekleşmesine zemin hazırlamıştır.

Birbiriyle sıkı ilişkileri olmayan boylar halinde hayatlarını sürdüren Türk-

menlerin bir kısmı Buhara Emirliği’nin, bir kısmı Hive Hanlığı’nın ve diğer 

1  Yrd. Doç. Dr., Uludag Üniversitesi

2   Magtymguly, Hazrılayan ve neşreden, Annagurban Aşyrow, Aşgabat İlim Neşriyat 2013, 

s. 41



Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   166   167   168   169   170   171   172   173   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə