53
Brahmanalar’da yer alır. Bu durumun sözü edilen eserlerin hem kullanımını hem de
anlaşılmasını bir hayli zorlaştırdığı ileri sürülür.
122
Brahmanalar, Hint-Avrupa dilinde yazılmış nesirlerin bugüne kadar ulaşan en
eski örnekleridir ve yazıldığı döneme ait ritüellere ilişkin mitleri içerir.
123
Vedalar’dan hemen sonra oluşturuldukları kabul edilen ilk Brahmanalar, Kara Yacur
Veda’nın metinlerini izah eden fıkralardır. Bunlar dil ve içerdiği fikir bakımından
Veda devrine nazaran oldukça ilerlemiş durumdadır. En eski Brahmana metninin
M.Ö. 7. yy’da kompoze edildiği ve Rig Veda’nın yorumu niteliğinde olan Aittereya
Brahmana olduğu bilinmektedir.
124
Brahmanalar’ın en önemlisinin, Ak Yacur Veda’nın Brahmana’sı olan
“ Satapatha Brahmana” olduğu kabul edilir. Bu eser yüz adet konferanstan oluştuğu
için “Yüz Yolun Brahmana’sı” anlamına gelen bu adı almıştır. M.Ö. V. asra ait olan
bu kitabın, sistematik oluşu nedeniyle Hindular arasında bugün yaygın olarak
kullanıldığı ifade edilmektedir.
125
122
Dasgupta, History of Indian Philosophy, I/13.
123
Dominic Goodall, “Introduction”, Hindu Scripture.
124
Brandon, DCR, s. 151.
125
Demirci, Hinduizmin Kutsal Metinleri Vedalar, s. 45.
54
Dört Veda’ya ait Brahmanalar şu şekildedir.
126
VEDALAR
BRAHMANALAR
1- Rig Veda
a) Aittereya Brahmana b) Kaushitaki
Brahmana
2-a) Kara Yacur Veda (Taittiriya
Samhita / Krişna)
Taittiriya Brahmana (ilahiler ile mensur
izahlar ve şerhler bir arada ve birbirlerine
karışmış oldukları için kendi adisyonu
içinde bulunur.)
2-b) Beyaz Yacur Veda (Vajasenayı
Samhita/ Sukla)
Satapatha Brahmana
3- Sama Veda
a) Panchavimsa Brahmana b) Çandokya
Brahmana c) Tandya Brahmana
127
4- Atharva Veda
Gopatha Brahmana (ineklerin yolu)
c)
ARANYAKALAR
Kaynaklarda Aranyaka metinlerinin ortaya çıkışı ile ilgili bilgilerin, bir
önceki kutsal metin olan Brahmanalar’la ilişkilendirilerek açıklandığı dikkat
çekmektedir. Buna göre Brahmana türü eserlerde rahipler sınıfını oluşturan
Brahmanlar, toplumdaki diğer sınıflardan daha üst seviyede olduklarını sürekli
anlatmışlar ve vurgulamışlardır. Bunun yanında bu erken dönemde laikler de din
konularında fikirlerini beyan ederek din âlimleri olarak kabul gören Brahmanlar ile
görüş alış verişinde bulunmaya başlamışlardır. Bu durum yeni düşüncelerin ortaya
126
Bu tablo, Arthur B. Keith’in The Religion and Philosophy of the Veda and Upanishads (s. 17-19)
adlı eserindeki bilgiler dikkate alınarak oluşturulmuştur.
127
Kaynaklarda on adet olduğu belirtilmekle birlikte biz üçünü tespit edebildik.
55
çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bilhassa Brahmana eserlerinin etkisi ile Brahmanların
otoritesi her alanda hissedilir olmuştur. Hatta onlar daha da ileri giderek kendilerini
tanrıdan üstün varlıklar olarak düşünmeye bile başlamışlardır. Ancak zamanla
rahipler içerisinde, ibadet ve ibadet için Tanrının temsilcisi gibi davranan
Brahmanlar’ın bu salahiyetlerini inkâr eden ve tanımayan kişiler ortaya çıkmıştır. Bu
kimseler kendilerine başka bir kurtuluş yolu ve zihinlerini daha iyi tatmin edecek
başka hususlar aramışlardır. İşte çok kuvvetli olduğu görülen bu düşünce hareketi ve
arayışının ürünlerinin, Âranyaka (ormanda düşünüşler) ile sınırlı sayıda talebeye
öğretilen Upanishad (gizli dersler) adlı eserler olarak ortaya çıktığı ifade edilir.
128
Sruti grubu içerisinde değerlendirilen Aranyaka literatürünün, genel Hint
düşüncesi içerisindeki yerini tam olarak tespit edebilmek için, Hindu inancına göre
insan hayatının “caturashrama” adı verilen dört evreye ayrıldığı göz önünde
bulundurulmalı ve bu evrelerin nelerden müteşekkil olduğu bilinmelidir. Bu
bağlamda Brahmanalar asilâne yaşamak için hayatın dört safhaya ( açrama)
bölünmesi nazariyesini tesis etmişlerdir. Bu dört safha; öğrencilik, aile hayatı,
ormanda inzivâ-riyazet ve dilencilik dönemlerinden oluşmaktadır. Buna göre; birinci
bölüm (Bramacârin) bir Brahman’ın yanında okuma devresidir. Bu aşamada talebe
hocasına karşı mutlak bir itaat göstermek, hizmetçi gibi hizmet etmek, hocası için
yiyecek dilenme mecburiyetindedir. Bunların karşılığında, Vedalar’daki ilahileri
ezberleyinceye kadar, hocasına tekrar etmesine müsaade edilir. Vedalar’ı öğrenerek
öğrencilik hayatını tamamlayan öğrenci, daha sonraki aşamada bir aile kurmak için
evine döner. İkinci dönem olan aile hayatı evresi, dini ve içtimai faaliyetlerle geçer.
Aile reisi üzerine düşen her vazifeyi yaparak çocuklarını evlendirir. Daha sonra
128
Geniş bilgi için bkz., Arthur Berriedale Keith, The Religion and Philosophy of Veda and
Upanishads, XXXII/489.
56
isterse tenha bir yere çekilip, yalnız Tanrı’ya ibadet etmekle vaktini geçirebilir.
İsterse var olan şeylerin ve kurbanın mistik meselelerine dair düşünmek üzere dünya
işlerini tamamen terk edebilir. Üçüncü safhayı teşkil eden bu durum inziva-riyazet
devresi olarak geçer. Hatta bazen bu vânaprastra (ormanda yaşamak) hali kişiyi
tatmin etmemeye başladığında artık o ibadeti bırakır ve yalnız Mutlak ile birleşimi
düşünmeye koyulur. Bu haldeki münzeviye Samyasin (her şeyi bırakmış) denilir.
Bazen de bu gibi kimseler zahidâne ve gezginci bir hayat geçirir, mukaddes yerleri
ziyaret eder, ormanlara, manastırlara veya inziva merkezlerine (ashrama) kapanırlar.
Bu hal, dört basamaklı hayat evresinin üçüncü kısmını oluşturur.
Manastırlara yerleşmiş, dindarlığı ve hikmeti ile şöhret kazanmış mütefekkir
kimseler, derslerini dinlemek, riyazet ve çilelerine iştirak etmek üzere kendi yanına
gelen öğrencileri ile birlikte mektepler oluşturmuşlardır. İşte bu okullarda okutulan
dersler, Aranyakalar’ı ve aynı zamanda bir sonraki kutsal metin olan Upanishadlar’ı
meydana getirmiştir.
129
Aranyakalar, Brahmanalar’ın sunduğu kurban sisteminden ziyade
Upanishadlar’ın açıkladığı metafizik bilginin önceliğine vurgu yapar.
130
Brahmanalar
ve Upanishadlar arası bir dönemde yazıldıkları kabul edilen Aranyakalar’da önceki
Veda ve Brahmanalar’da yer alan kanlı kurban törenleri ile bunlara ait tasvir ve
kurallara rastlanmaz. Bunların yerine “om” gibi gizli hecelerin, dini törenlerin gerçek
anlamını kavrama, mutlak varlık üzerinde yoğun tefekkür gibi felsefi konuların ve
uygulamaların ön plana çıktığı görülür. Diğer bir ifadeyle Aranyaka türü metinler ile
birlikte Hint düşünce sisteminde somuttan soyuta doğru bir dönüşüm ve gelişim
meydana gelmiştir. Artık bundan böyle ilk dönemlerdeki kurban törenleriyle
129
Geniş bilgi için bkz., Budda, Dinler Tarihi, s. 20-21.
130
Mircia Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/285.
Dostları ilə paylaş: |