72
belirli görevler, sorumluluklar ve ayrıcalıklar belirlenmiştir. Toplumdaki çeşitli
kastlara mensup kişilerin sahip olduğu imtiyazlar, onların ahlaki ve hukuki
sorumlulukları işte Dharmaşastralar olarak adlandırılan bu literatürde açıklanmıştır.
Kaynaklarda, Manusmriti, Yâcnavâlkyasmriti, Vishnusmriti, Parasarasmriti,
Dakshasmriti, Samvartasmriti, Vyasasmriti, Haritasmriti, Satatapasmriti,
Vasishthasmriti, Yamasmriti, Apastambasmriti, Gautamasmriti, Devalasmriti,
Sankha-Likhitasmriti, Usanasmriti, Atrismriti, Saunakasmriti olmak üzere 18
Dharmaşastra hakkında bilgi bulmak mümkündür.
Şastra, “ bir bilgi üzerine metin kitabı, el kitabı” demektir. Baudhaya’nın
Dharmaşastra’sı bu türdeki eserlerin en meşhurudur. Dharmaşastralar, yalnız yüksek
sınıf Hindularının değil, bütün cemiyetin sosyal enstitülerinin temelini oluşturur ve
anane, akaid, hukuk konularını içerir. Manu Kanunnamesi adıyla bilinen
‘Manusmriti’ bunların en meşhurudur. Bundan başka Yajnavalkya Kanunnamesi,
Vishnu Sutra, Nârada ve Brihaspati Sutra, Apastamba, Guatama, Vasistha ve
Baudhayana’nınsutraları Dharmaşastraları oluşturan diğer eserler arasında yer alır.
Toplumda büyük itibar gören Manu’nun Dharmaşastra’sı on iki kitaptan
oluşur ve belli başlı dört konuyu inceler. Bunlar;
1-Ezeli gelenekler, işler (açara) 2-Hukukî ve idari işler (vyakara) 3-Cezai işler
(prayaşçitta) 4-İşlerin sonuçları, meyvaları (karmaphala) ile ilgili mevzulardır.
Manuşastra’nın milattan birkaç asır öncesine kadar geri giden bir tarihi
olduğu kabul edilir. İçeriğiyle ilgili verilen bilgilere göre söz konusu eser, evrenin
yaratılış hikâyesi ile başlar, insanın ahlaki ve sosyal görevlerini sayar, ideal bir
73
kişinin ve ruhunu kurtuluşa eriştirmek isteyen kimsenin nasıl yaşaması gerektiğini
anlatarak son bulur.
162
Hindular için kutsal ve önemli sayılan edebi eserler bu kadarla kalmaz. Bunların
dışında Sutralar
163
, Vedângalar
164
, Upavedalar
165
ve Mezhepsel Metinler
166
olmak üzere
dört kategoride değerlendirebileceğimiz bilim, sanat, uygulama vb. konuları içeren kitaplar
da bulunur.
162
Kemal Çağdaş, Hint Eski Çağ Kültür Tarihine Giriş, s. 70-71.
163
Sutra, “klavuz, kaide” demektir. Asırlar boyunca ağızdan ağıza geçen ananeler ile yoğrulmuş olan
düsturlara Sutra adı verildiği kaynaklarda yer alır. Bunlar arasında kurban gibi resmi ibadetin usul ve
erkânını gösterenlere “ Şrautasutralar”, gayri resmi olan evdeki ibadetin nasıl yapılacağına dair
bilgiler içeren kılavuza ise “ Grihyasutralar” denir. Ahlaka ait düsturları ve hukuki vazifelere ait
kanunları ihtiva eden “ Dharmasutralar”, Grihyasutralar’a bağlı olduğu bilinmektedir. Toplumda her
sınıfın kendine has bir Dharma’sı vardır. Dindar bir Hindu’nun nasıl yaşadığı bu eserlerden
öğrenilebilir. Bir Hintlinin ana rahmine düşmesinden itibaren, ölünceye kadar hayatının her safhasında
okuyacağı duaların, yapacağı ayinlerin bu kitaplarda bulunduğu ifade edilir. Her ne kadar Vedalar
devrinden sonra kitaplar halinde toplanmış olsalar da, Sutraların çok eski zaman dilimlerine ait
hatıralar sakladığı öne sürülür. Bkz. Budda, Dinler Tarihi, s. 22.
164
Kaynaklarda Şikshâ (Fonetik), Çandaş (Şiir Ölçüsü), Vyâkarana (Gramer), Nirukta (Etimoloji),
Cyotisha (Astronomi) veKalpa (Ritüel) olmak üzere altı Vedanga türünden bahsedilir. Bkz., K.
Klostermaier, Hinduism, s. 54-55. ayrıca geniş bilgi için bkz., http://www.answers.com/topic/vedanga
165
Ayurveda (Yaşam Bilgisi, Tıp), Gandharvaveda (Müzik ve Dans Bilgisi), Dharnurveda (Okçuluk),
Stâhapatyaveda (Mimari) olmak üzere dört Upeveda’nın bulunduğu bilinmektedir. Bunların Vedalara
bağlı olmayan bilimler olduğu belirtilir.
166
Mezhepsel eserler; Samhitâlar (Vishnucu), Agamalar (Şivacı) ve Tantralar (Şaktacı)’dan oluşur.
Tantralar; yeni dini inançların yer aldığı, yazarı bilinmeyen, düzensiz efsaneler, inançlar, törenler
içeren kutsal metinlerdir. Aslında kaneviçe demek olan Tantranın sonraları “sihir, gizli bilgi”
anlamında kullanılmış olduğu, M.S. bin yıl içinde olgunlaşarak vedaların yerine geçtiği ifade edilir.
“Agamalar” da denilen Tantralar’da yeni bir inanç olan “Şaktizm” in ortaya çıktığı, bu itibarla
Tantristlerin (Şaktacılar) kitaplarına “beşinci veda” ismini verdikleri zikredilir. Bkz., Meriç, Bir
Dünyanın Eşiğinde, s. 159.
74
İKİNCİ BÖLÜM
UPANİSHADLAR’IN HİNDUİZMİN KUTSAL METİNLERİ
ARASINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
Hint kutsal metinlerini ve Hinduizme mensup insanların kutsal kitap
anlayışını ele aldıktan sonra asıl konumuz olan Upanishadlar üzerinde duracağız. Bu
bağlamda Upanishadlar’ın Hint kutsal literatürü arasındaki yerinin ve öneminin
ortaya konulması adına söz konusu metinlerin genel özelliklerine ve içerdiği temel
konulara değinmenin yararlı olacağı kanaatindeyiz.
I) Upanishadlar
167
ve Genel Özellikleri
167
Vedik ve sonraki dönem Upanishad listesi topluca Muktika Upanishad’da yer alır. Burada 108
Upanishad’ın listesi verilir. Diğer taraftan Hint dini edebiyat tarihçisi J. N. Farquhar, 123 adet
bağımsız Upanishad tespit etmiştir. Bunları, “Hindistan Dini Edebiyatının Ana Hatları” An Outline of
the Religious Literature of İndia (Delhi-1920; Reprint, Delhi-1967, s. 364) adlı çalışmasında
listelemiştir.
Sonraki yüzyıllarda modern dillerde yapılmış geniş bir Upanishad yayını göze çarpar. Ancak
bu yayınların pek çoğu Upanishadlar’ın gerçekleriyle ve orijinalleriyle örtüşmemektedir. Bunun
nedeni orijinal Upanishadlar’ın oldukça gizemli yapıda oluşlarıdır. Upanishadlar’ın İngilizce en
objektif çevirilerinden biri Rober Ernest Hume’nin The Therteen Principal Upanishad” (Oxford-
1949) adlı eseridir. Bu eserde çevirisi yapılan Upanihadlar’ın çoğu Vedik döneme aittir ve bunlar
olduğu gibi kalmıştır. Sarvepalii Radhakrishnan’nın “ The Principle Upanishads” ( New York-1953)
adlı çalışmasında çevirisi yapılan Upanishadlar’ın Sanskritçeleri de yer aldığından Hume’nin
çalışmasına nazaran daha iyi ve akıcı olduğu öne sürülür. Bu eserde, Hume’nin 13 çevirisinden
ziyade 16 Upanishad tercümesi bulunur. Her ne kadar Radhakrisha’nın çalışmasının çoğu onun yeni
ve çağdaş Vedantik eğilimini yansıtsa da okuyucular bu çalışmada kendilerine yardımcı olacak
tefsirler bulabilirler.
Swami Nikilananda’nın dört ciltlik “ The Upanishads” (New York, 1949-1959) adlı çalışması
da bu alanda önemli kaynaklardan biridir. Swami Nikhilananda’nın yaptığı çeviri bütün olarak
Upanishadlar’ı doğru bir şekilde ele alır. Nikhilananda’nın yapmış olduğu tercümenin yararlı ve
değerli oluşunu kabul etmede tereddüt gösterilmez. Bu çalışma araştırmacılara eski dönem Hinduların
dini düşüncelerini anlamalarında yardımcı olacak bilgiler ihtiva eder.
Sonraki dönem Upanishadlar’a ilgi duyan okuyucular şu eserlere bakabilirler: Paul Duessen “
Sechzig Upanishad’s des Veda (Leipzig, 1987), K. Narayanasvami Aiyar “Thirty Minor Upanishads
(Madras, 1914) ve Jan Varenne “ upanishads du yoga” (Paris, 1974).
Sadece Vedik Upanishadlar’dan oluşan seçme bir çalışma arayan okuyucu Sarvepalli
Radhakrishnan’ın eseri olan ve bu çalışmayı basılmak üzere tek cilt halinde düzenleyen Charles
Moor’un “ A Source Book in Indian Philosophy (Princeton, 1957) adlı kitabının 37 ile 96. sayfaları
arasına bakabilir. Yine bu doğrultuda metinleri teistik bir anlayışla boyanmış olsa da, Juan
Mascora’nın “The Upanishads (Baltimore, 1965) adlı eserinden istifade edebilir.
Upanisadik düşünceyle ilgili kısa girişler ve sunumlar arayan okuyucular, Paul Deussen’in
“The Philosophy of the Upanishads (1906), Arthur Berriadele Keith’in iki ciltlik “ The Religion and
Philosophy of the Veda and Upanisads” (1925) ve Surendranath Dasgupta’nın “A History of Indian
Philosophy” adlı eserine müracaat edebilirler. Bkz., Mircia Eliade, The Encyclopedia of Religion, C.
15, Macmillan Publishing Company, NewYork-1986, s. 152.
Dostları ilə paylaş: |