VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
72
study on the Educational Value of Halil İbrahim Yurdseven's Yurd Bilgisi Course
Books Book, which attracted attention with different narration style among the Yurd
Bilgisi textbooks written for the 5th grade students in the Republican period. The
textbook is written in poetry language for the students and the students. It consists
of 138 pages. In the book, the titles such as Parliamentary Counsel, President,
Prime Minister, Budget, military duty, and taxation duty are handled with simple
complexity, concrete abstract, close surroundings and poems composed of
couplets as front runners. Being written by the people of high rank in the state
administration, it is evaluated that the poetry language has an effect on the point of
increasing the enthusiasm and excitement further.
Key words: Yurt Bilgisi, Teacher, Poetry, Teaching, Halil İbrahim
Yurdseven
VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
73
TÜRK SİNEMASINDA KOMEDİ FİLMLERİ VE KAHRAMANLARININ
DÖNÜŞÜMÜNDE TOPLUMSAL DEĞİŞİM ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
(THE EVALUATION OF THE EFFECTS OF SOCIAL CHANGE IN
TRANSFORMATION OF TURKISH COMEDY FILMS AND HEROES)
Özcan DEMİR
ABSTRACT
The first film produced by a Turkish filmmaker was the documentary
named “The Fall of the Russian Monument in Aya Stefanos” which was shot on the
14th of November 1914 by Fuat Uzkınay. The first movie outher than the
documentary genre is “Himmet Ağa’nın İzdivacı” which was adapted from a Moliere
play. The Turkish cinema went on its development with the leadership of theatre
players till 1939 like the other examples in the history of cinema.
Cinema started to take part with diversified range of productions in Turkish
entertainment culture during the following years. Theatre play adaptations and
saloon comedies took attention of viewers. 1960’s is the era which the Turkish
comedy cinema and comedy film players’ fame was consolidated and the interest
of viewers to the productions was increased. The character based movies were
started to be produced. The production of character dependant movies which slang
language was used went on during 1970’s.
The transformation of Turkish cinema because of socio-cultural and
economic reasons went on from 1970’s to present day. Young generation viewers
met the popular films and heroes of comedy genre in 1990’s with the establishment
of private enterprise television stations. Following these years, social criticism
themed comedies were viewed again. The migration phenomenon, social injustice
and economic problems were among the main themes of Turkish comedy.
The transformation of the themes of Turkish comedy movies were effected
from the process of socio-cultural and socio-economic change of the society. In
this paper, the historical development of Turkish comedy is evaluated from the
perspective of the transformation of comedy film heroes.
Key words: Turkish cinema, comedy film, hero, sociological transformation.
GİRİŞ
Sinema filmlerinin, konu, karakterler, kostüm, çekim için seçilen mekânlar
gibi ortak özellikleri gözetilerek gruplanması film çalışmalarının en temel
kabullerindendir. Tür olarak kabul edilen bu gruplama sistemi film incelemeleri
yapılmasını kolaylaştırmıştır. Böylece filmler aynı tür altında olsa da benzerliklerinin
ve farklılıklarının daha net biçimde analiz edilebilmesinin önü açılmıştır.
Güldürü filmleri tür sınıflamasının en çok beğenilen ve sinema sektörü
tarafından üretilen ürünlerindendir. Bu türe konu olan “gülünçlük, çoğunlukla,
olması gerekenin beklenmedik, şaşırtıcı bir biçimde tersyüz olmasından doğar”
(Özön, 2008:226).
Öğr. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf ve Video Bölümü,
Ankara.
VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
74
Zaman zaman kişilerden, zaman zaman belirli bir toplumsal olgunun
etkisinden doğan ya da o etkiye dikkat çekilmesi için başvurulan güldürü tekniği,
bireylerin tepkilerini diler getirmesi ya da onları gündelik hayatın getirdiği
baskılardan bir süreliğine uzaklaştırması ile izleyici tarafından benimsenmiştir.
“Film yapımcıları daha ilk yıllardan başlayarak melodramın yanı başında güldürü
filmlerinin halkın en çok aradığı tür olduğunu anlamışlar; buna göre sinema filmi
üreten çeşitli ülkelerde bu türe özel önem vermiştir” (Onaran, 2012:97).
Bireylerin tüm medya içeriklerinde olduğu gibi güldürüyü nasıl tükettiği de
önemli bir çalışma konusudur. Gülünen içerik ve tiplerin değişimi toplumsa değişim
açısından da ipucu verebilmektedir. Bu anlamda, film türlerinin incelenmesi
yalnızca sinema sanatı açısından değil sosyolojik analizler yapılabilmesi açısından
da önemlidir. “Türler, içinde oluştukları ilişkiler ağının ötesindeki ekonomik ve
kültürel yapılanmalarla, öteki temsiliyet sistemleriyle de etkileşim içindedir” (Abisel,
1995:29). Güldürü filmlerinin ve kahramanlarının tarihsel süreç içerisindeki
değişimlerinin incelenmesi toplumsal yapının belirli bir dönem için kesitinin
alınmasında faydalı olabilmektedir.
Türk toplumu, bu çalışmanın konu aldığı 1960’lı yılların sonundan
günümüze değin siyasal ve ekonomik alanda pek çok değişim yaşamıştır. Yaşanan
değişim toplumsal yapıyı ve bireylerin olayları değerlendiriş biçimini de etkilemiştir.
Bu çalışmada, söz konusu durumun betimlenmesi açısından Türk Halkının, Turist
Ömer (Sadri Alışık), Şaban (Kemal Sunal) ve Recep İvedik (Şahan Gökbakar)
tiplemelerine gülmesinin sosyolojik temelleri üzerinde durulmaya çalışılmıştır.
Bildiriye konu olan komedi filmi tiplerinin değişiminin ortaya konulabilmesi
açısından karakter analizi yapılmıştır. Bu kapsamda, tiplere ilişkin göstergebilimsel
kodların çözümlenmesine çalışılmıştır. Çalışmaya konu olan kahramanlarının tüm
filmlerinin analiz edilmesi yerine tiplemelerin değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir.
Ulaşılan sonuçlarla, Türk toplumunun güldüğü tiplerin değişinimin kendi değişimiyle
ortak noktaları olup olmadığı değerlendirilmeye çalışılmıştır.
1- Türk Komedisinin Değişiminde Sosyolojik Etkiler
Tiyatro etkisinde gelişen Türk komedi sinemasının başlangıcını Moliere’den
uyarlanan ve Fuat Uzkınay tarafından bitirilen “Himmet Ağa’nın İzdivacı” (1918)
isimli filmle tarihlendirmek mümkündür. Sinema tarihindeki diğer örneklerde olduğu
gibi Türk komedisi de 1940’lı yıllara kadar tiyatro oyuncularının önderliğinde devam
etmiştir. Bu filmlerin genelinde “senaryosuz kaba güldürüye dayalı doğaçlama
tekniği” (Şahinalp, 2010:79) hakimdir.
Bu yılların ardından, İsmail Dümbüllü’nün yıldızlaştığı gözlemlenmiştir.
Dümbüllü geleneğine bağlı ve bu gelenekle içi içe geçmiş Türk komedisi, mütevazı
yapımlarla, komik mimik ve jestlere dayalı filmlerle 1960’lı yıllara kadar varlığını
sürdürmüştür.
Türkiye’nin kalkınma çabalarını takip eden 60’lar ve sonrasında toplumda
sosyolojik anlamda pek çok değişimi tetikleyecek olan köyden kente göçler
başlamıştır. Yeni bir toplumsallaşma eşiğine geçilen bu süreçte; şehre göçmüş
çoğunlukla karın tokluğuna çalışan, yaşam şartları zor, eğitimsiz, tam olarak kentli
ya da köylü olamayan bir toplumsal kesim ortaya çıkmıştır. Turist Ömer bu
dönemin önemli tiplemelerindendir.
1970’li yıllar, köyden kente göçün tüm hızıyla sürdüğü bir dönemdir. Göç
sonrasında şehirlerde oluşmaya başlayan yeni sınıflar arası çatışmaların konu