VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
105
GÖÇLERİN EĞİTİM ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE İLGİNÇ BİR ÖRNEK; AĞRI
AN INTERESTING EXAMPLE FOR THE EFFECT OF MIGRATIONS ON
EDUCATION: AĞRI
Faruk KAYA
ABSTRACT
One of the important factors which have an effect on the education
structure of the population is the extent of the migration to and from Ağrı.
Migrations that took place between the years 2000-2015 were analyzed in order to
make a numerical evaluation about migrations to and from Ağrı. According to 2015
ADNKS results from Ağrı, 50,6% of 28.043 migrating people who are 6 years of
age and over are male population, whereas 49.4% of them are female population.
4,3% of the migrating population are illiterate, whereas 95,7% of them are literate.
It is obvious that with these ratios the migrating population decrease the literacy
rate of that county.
When the educational background of the population is evaluated in today’s
world, the quality of the education, the level of the education and the way of having
education are of particular importance beyond the literacy. Accordingly, the
migration of highly educated people due to the inadequate employment
opportunities is the most important reason for the literate rate (89.3%) in Ağrı being
below the Turkey average (95.4%). Thus, the movements of migration seen as a
human geography event have negative effects on the education structure of Ağrı
population and also may be considered as one of the factors that influence rate of
literacy. The reason for the lack of education in Ağrı is the advers physical and
human geography factors, as well as socio-economical nature of that region.
Key words: Education, Migration, Ağrı, literacy.
GİRİŞ
Göç, nüfusun belirli bir bölümünün çeşitli nedenlerle bulunduğu yerden
ayrılıp başka bir yere yerleşmek amacıyla gitmesidir (Başol, 1995: 209).
Sığınmacılar (mülteciler), yerinden edilmiş kişiler, yerinden çıkarılmış kişiler ve
ekonomik göçmenler, düzensiz göçmenler ve çeşitli nedenlerle yerinden edilmiş
insan kümeleri de bu tanım içinde yer alır (Perruchoud, 2009). Başka bir tanımda
göç, belirli bir sosyal yapı içindeki birey ve kitlelerin sosyal, ekonomik, siyasal ve
kültürel nedenlerden dolayı bir yerden başka bir yere gitmeleri şeklinde
tanımlanmaktadır (Ozankaya, 1971, 235). Göç yakın bir yere olabileceği gibi uzak
bir yere de olabilir, geçici bir süre olabileceği gibi geri dönmemek üzere de olabilir.
Sosyoekonomik, sosyokültürel, siyasi, ekolojik veya bireysel sebeplerle, bir
yerden başka bir yere gerçekleştirilen kısa, orta veya uzun vadeli geriye dönüş
veya sürekli yerleşim hedefi güden coğrafik, toplumsal ve kültürel bir yer değiştirme
hareketi olarak tanımlanabilecek olan göç olgusu ile Türkiye ciddi anlamda ilk kez
1950’li yıllarla birlikte ortaya çıkan kente yönelik göçler şeklinde karşılaşmış ve
yoğunluğu giderek azalmakla birlikte hala devam eden bu sürecin ortaya çıkardığı,
Doç. Dr., Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi.
VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
106
sosyoekonomik, çevresel vb. sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Göç olgusunun
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, olumlu yönleri (kentleşme ve canlılık
sağlamakla) bulunmakla birlikte sosyal, ekonomik ve çevresel birçok problemi de
bünyesinde barındırdığı aşikârdır (Kaya,2014:538-539).
Yirminci yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hızlı ulusal ve uluslararası bir göç
olgusu ile karşı karşıya kalan Türkiye’nin bu durumunu açıklarken, sosyolojinin
‘itici’ ve ‘çekici’ olarak tanımladığı faktörler karşımıza çıkmaktadır. Bir nüfus
hareketi olarak göçte karşımıza çıkan itici etkenler; toplulukları doğdukları yerden
kopmaya ve uzaklaşmaya zorlayan çevresel, ekonomik ve toplumsal şartlarken,
çekici etkenler ise; toplulukları belli bir coğrafi alana cezbeden iktisadi ve sosyal
şartlardır. Kısaca bunlar kırsal yerleşmelerin itici ve kentin çekici faktörleri olarak ta
özetlenebilir (Tümertekin, Özgüç, 1998:311, Doğanay, 1994:168, Yalçın,
2004:114).
Göç, değişik açılardan ele alınmakla birlikte, sanayi toplumunda ve sanayi
toplumundan küresel topluma geçiş aşamasında, eğitimi ve okulu değişik açılardan
etkilenmektedir. Terör olaylarından dolayı, coğrafi koşulların çetin olması, sanayi
toplumu ve fabrikaların büyük kentlerde olması ve küreselleşmeyle birlikte bilgi
toplumunda, hizmet sektörünün merkezlerde toplanması, taşradan kente göçü
kaçınılmaz kılmıştır. Bu anlamda göç olgusu eğitimi ve okulu da etkilemiştir.
Tezcan (1985). Ülke içinde bir yerden bir yere göç sonucu yer değiştiren
öğrenciler, yeni çevreye, okula, arkadaşlarına ve öğretmenlerine belirli bir süre
uyum sağlayamamaktadırlar.
Doğu Anadolu Bölgesi genelinde ve Ağrı özelinde, insanları göçe iten temel
faktörlerin başında ekonomik olanlar gelir. Bilindiği üzere göçlerin varış yeri,
genelde sanayi ve ticaret merkezlerine yöneliktir. Göç eğilimi insanların eğitim
düzeyleri ve mesleki becerileriyle doğru, yaşlarıyla ters orantılı olarak ortaya
çıkmaktadır. Doğu Anadolu insanında yaygın göç eğilimi eğitim, sağlık ve kültürel
olanakların yetersizliği yanında bölgenin olumsuz iklim koşullarıyla yakından ilişkili
görülmektedir.
Ağrı İlinde Göçlerin Eğitim Üzerindeki Etkisi
Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Murat–Van Bölümü sınırları içerisinde yer
alan (Harita 1) ve yüzölçümü 11.099 km² kadar olan Ağrı ilinin nüfusu 1927-2016
yılları arasında genel olarak artış göstermiştir. Nitekim ilk nüfus sayımının yapıldığı
1927 yılında 104.435 olan ilin nüfusu 2016 yılı ADNKS sonuçlarına göre 542.255
kişiye ulaşmış ve bu nüfus büyüklüğü ile 81 il arasında 39. sırada yer almıştır. Ağrı
ili özellikle 1990 yılından sonra kademeli göç olgusunun yoğun olarak yaşandığı
illerden biri olmuştur.
Harita 1. Çalışma Sahasının Lokasyon Haritası