www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
SS-23
A Rare Form of Heterotopic Pregnancy: Cervical Pregnancy and Intrauterine Pregnancy
Nur Gözde Kulhan
Gynecology and Obstetric, Erzincan university, Erzincan, Turkey
INTRODUCTION: Heterotopic pregnancy, simultaneous presence of intrauterine and
extrauterine pregnancies is a very rare condition. In recent years, however, the widespread use
of assisted reproductive technologies has dramatically increased the incidence of this condition.
Combination of cervical pregnancy and intrauterine pregnancy is a rare form of heterotopic
pregnancies. A spontaneous rare form of heterotopic pregnancy that combinated cervical and
intrauterine pregnancy has been presented.
CASE: The patient (33 age, gravida: 5, parity: 3, abortus: 1) who applied to our clinic for routine
antenatal examination at eighth week of the pregnancy for the first time. After resulting of
physical examination and ultrasonographic evaluation, heterotopic pregnancy is determined.
In the ultrasonographic evaluation, there was a 7 week fetus with cardiac activity in the cervical
canal and the formation of a hyperecogenic echo that thought to be a gestational sac in the
uterine cavity. We treated hemodynamically stable women with cervical pregnancy medically
using 75 mg single dose methotrexate (MTX) intramuscular and used 200 µg prostoglandin E 1
(PGE1, misoprostol) intravaginal to provide abortion.
CONCLUSION: Regardless of the presence of any risk factors in pregnant women diagnosed with
intrauterine pregnancy, adnexa and pelvic structures should be examined in detail. The detection
of intrauterine pregnancy in the ultrasonography does not eliminate heterotropic pregnancy.
Early diagnosis before development of complications has a life saving importance.
Keywords: heterotopic pregnancy, intrauterine pregnancy, cervical pregnancy, ectopic
Pregnancy
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
SS-24
Laparoskopik myomektomi ve sağ overyan hemorajik kist eksizyonu
Hazal Kutlucan, Onur Karabacak
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı
Hastamızın(Üİ) 1 yıldır menoraji şikayeti mevcut olup öncelikle dış merkeze
başvurmuş,myoma uterisi olduğu söylenmiş ve 3 gün transamine önerilmiş.Hastanın
şikayetleri sonrasında gerileme göstermemiş ve 06.03.2017’de endometrial biyopsi
alınmış,sonucu stromal ve glandüler yıkım bulguları içeren endometrial doku olarak gelmiş.
Hasta devam eden menoraji şikayetiyle 14.12.2017 tarihinde tarafımıza başvurmuş olup
USG’sinde 3,5 ve 1,5 cm boyutlarında myoma uteri saptanması üzerine laparoskopik
myomektomi planıyla hospitalize edildi. Preoperatif rutin tetkik istemleri,eritrosit
süspansiyon hazırlıkları ve uygun barsak temizliği sonrasında hasta operasyona alındı.
Myomektomi planlanırken laparoskopinin avantajları ve hastaya uygunluğu düşünüldü ve
bu yönteme karar verildi.Operasyonda 3 kişi bulundu, primer cerrah ve karşısındaki araştırma
görevlisi cerrah kontralateral olarak çalıştı.Primer cerrah hastanın solunda olup araştırma
görevlisi cerrah hastanın sağında yer alarak primer cerrahı op kontralateral assiste etti.Genel
anestezi altında uygun üst saha örtümünü takiben veresle batına girildi.Yeterli CO2 insuflasyonu
sonrasında trokarlar standart yerlerinden girildi.Eksplorasyonda uterus global olarak büyük
olarak izlendi.Corpus posterior’da yaklaşık 4 cm boyutunda intramural yapıda myoma uteri
izlendi.Sağ overde yaklaşık 2cm boyutunda hemorajik kistle uyumlu yapı izlendi.Ardından corpus
posteriordaki myoma uteri üzerine harmonik yardımıyla yaklaşık 3 cm lik insizyon uygulandı.
Ardından disseksiyonlarla myoma uteri çıkartıldı.Myometrium farklı olarak 0 numara testere
dişi yüzlü stratafix sütur ile barbed sütür tekniğiyle kontinue kapatıldı.Daha sonra myoma uteri
morselator yardımıyla parçalanarak batın dışına alındı.Sonrasında sağ overdeki 2 cm boyutundaki
hemorajik kist eksize edildi.Kanama kontrolü sonrasında trokarlar çıkarıldı.Cilt altı 1,0 vycryl,cilt 3,0
monocryl ile tek tek sütüre edilerek kapatıldı.Alınan materyal patolojiye gönderildi.Postoperatif
komplikasyon gelişmedi.
Anahtar Kelimeler: laparoskopi, mymoektomi, barbed,
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
figure 1
figure 2
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
figure 3
figure 4
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
SS-25
Ektopik Gebelik ve ADP anomalisi birlikteliği: Olgu sunumu
Meryem Kuru Pekcan, Hüseyin Yeşilyurt
SBU Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum,
Ankara
Ektopik gebelik fertilize yumurtanın endometrial kavite dışında farklı bir bölgeye yerleşmesidir.Tüm
gebeliklerin %2’sidir. Son yıllarda görülme sıklığında artış izlenmiştir.Erken teşhis,özellikle fertiliteyi
korumada konservatif tedaviye izin vermektedir.Özellikle anamnez alırken dikkatli olunmalıdır.
Eşlik eden hastalıklar iyi sorgulanmalı ve tedaviyi belirlerken göz önünde bulundurulmalıdır.
Olgu 30 yaşında G2P0A1Y0 3yıllık evli pelvik ağrı,lekelenme vasfında kanama şikayetiyle
infertilite bölümüne başvurdu.Genel durumu iyi vital bulguları stabil olan hasta ektopik gebelik
tanısıyla servise yatırıldı.Kabulünde batın rahat;defans,rebaund,hassasiyet yoktu.Özgeçmişi
sorgulandığında hastanın ADP(adenozin difosfat) anomalisi (trombosit fonksiyon bozukluğu)
olduğu öğrenildi.Hematoloji konsultasyonu istendi.Hastaya cerrahi girişim düşünülüyorsa
trombosit süspansiyonu verilerek cerrahi işlem yapılabileceği belirtildi.Yapılan TV USG’de
endometrium:13 mm,sol over komşuluğunda 19x22 mm boyutunda içerisinde yolk sac bulunan
exu ve douglasta en derin yerde 2cm ölçülen partiküllü mayi izlendi.Biyokimyasal olarak KCFT-
BFT,elektrolit normaldi.PT:10 INR:0,9 APTT:27 fibrinojen:300 normal aralıkta idi.Hb:14 htc:42
wbc:6270 plt:232000 idi.Hastaya endometrial örnekleme planlandı.Ancak trombosit sekresyon
bozukluğu tanısı nedeniyle ilk tercih olarak metotreksat(Mtx) yapılması planlanarak Mtx
85mg im yapıldı.Takiplerinde BhCG 2275(4.gün),1863IU/L(7.gün) olarak gelmesi üzerine Mtx
başarısızlığı düşünülerek 2.doz mtx yapıldı.B-hCG geriledi.Takiplerinde şikayeti gerileyen hasta
B-hCG takibi için poliklinik kontrolüne gelmek üzere kendi isteği ve önerilerle taburcu edildi.
Yaptığımız literatür taramalarına göre olgu ADP anomalisi ektopik gebelik birlikteliği olarak ilk
olması nedeniyle dikkat çekmektedir.Özellikle invaziv girişim planlanan hastalarda işlem öncesi
gerekli hazırlıkların yapılarak müdaheleye başlanması gerekmektedir.Minimal invaziv yaklaşım
her zaman ilk tercih olmalıdır
Anahtar Kelimeler: ektopik gebelik, minimal invaziv, trombosit fonksiyon test, ADP anomalisi
Dostları ilə paylaş: |