Cerrahi kongresi kongre biLİmsel programi ve biLDİRİ Özetleri

 www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
V-03 
Nadir Bir Tablo: Torsiyone Paratubal Kist Sonucu Akut Batın
Sadun Sucu, Dilara Özaydın, Ülkü Özmen
Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Zonguldak
Ovarian kist ve pelvik ağrı şikayetleri ile başvuran 17 yaşında, virgo, herhangi bir hastalığı ve 
operasyon öyküsü bulunmayan hastanın hemoglobin değeri 7,5 mg /dl ve sol alt kadranda 
rebound pozitif olarak tespit edildi. Ultrasonografik değerlendirmesinde sol adneksiyel alandan 
başlayıp douglasa uzanan anekoik kistik görünüm dikkati çekti. Ağrısı geçmeyen hastaya 
tanısal laparoskopi planlandı. Sol adnekste sol tuba ile birlikte kendi etrafında torsiyone olmuş 
6 cm’lik paratubal kist izlendi. Detorsiyon ve kist eksizyonu sonrası tubal kanlanım geri döndü. 
Nihai patoloji seröz kistadenofibrom olarak raporlandı. Paraovaryen kistlerin çoğunluğu malign 
olmayıp embriyolojik kalıntılardan kaynaklanmaktadır ve genellikle insidental olarak tespit 
edilerek, eksize edilir. En sık saptanan formu morgagni kist hidatid olup genellikle 3 cm’nin 
altındadır. Otopsi serilerinde adneksiyel kitlelerin sadece %5’ini oluşturduğu tespit edilmiş olup 
(Dorum A et al; 2005); kanama, rüptür ve torsiyon gibi komplikasyonlar ile birlikteliği sık değildir 
(Genandry R et al; 1977). Bu çalışma sonuçları göz önünde bulundurulduğunda paratubal bir 
kistin torsiyon neticesinde akut batın oluşturna ihtimali düşüktür. Fakat uzak ihtimaller dahi 
değerlendirme yapılırken akıldan çıkarılmamalıdır.
 
Anahtar Kelimeler: paratubal, torsiyon, kist, acil
 
 
başka bir açıdan torsiyone paratubal kist görünümü (sol tuba)
 
 
Yer yer nekroza gitmek üzere olan alanlar bulunmaktadır.
 
 
 

---

21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
 www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
detorsiyon ve paratubal kist eksizyonu sonrası
 
 
Detorsiyon sonrası kanlanım tekrardan sağlanarak tuba nekroza gitmeden kurtarılmıştır.
 
operasyon bitimi
 
 
 
torsiyone sol paratubal kist
 

---

 www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
 
kanlanımı bozulmuş sol tuba
 
 
 

---

21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
 www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
V-04 
Kazanılmış uterin arteriyovenöz malformasyon olgusunun histeroskopik yönetimi
Ozlem Dural, Cenk Yaşa, Emircan Ertürk, Sema Taş, Gamze Yılmaz, Funda Güngör Uğurlucan 
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İstanbul
Uterin arteriyovenöz malformasyonlar (AVM), myometriyal arter ve venler arasında oluşan 
bağlantılar olarak tanımlanır. Doğumsal ve kazanılmış olarak iki gruba ayrılırlar. Kazanılmış 
olgular genellikle tanısal veya terapötik küretaj, sezaryen ve myomektomi gibi uterin 
cerrahiler sonrası gelişir. Uterin AVM tanısı, Doppler ultrasonografi, anjiografi ve histeroskopi 
ile koyulabilmektedir. Seçilecek en iyi tedavi yöntemi açısından bir görüş birliği olmamasına 
rağmen konservatif takip, histeroskopik veya laparoskopik eksizyon, selektif embolizasyon ve 
histerektomi hastanın klinik tablosuna bağlı olarak seçilebilecek tedavi yöntemleridir. Missed 
abortus nedeniyle ilk trimesterde uygulanan dilatasyon küretaj sonrası gelişen ve anormal uterin 
kanama ile prezente olan bir uterin AVM olgusunun histeroskopik yönetimini sunmayı amaçladık. 
Hastanın yapılan transvaginal ultrasonografisinde endometrium ince ve düzenli, uterus fundus 
ön duvarda, subendometriyal alanda izlenen ve kısmen myometriumu invaze eden, yaklaşık 
1 cm’lik, içerisinde renkli Doppler ultrasongrafi ile türbülan akım izlenen hipoekoik bir lezyon 
izlendi. Yapılan anjiyografi görüntülemesinde bu lokalizasyona uyan yaklaşık 1 cm’lik uterin AVM 
tanısı doğrulandı. Hastanın istenen β-hCG değeri <5 IU/L olarak geldi. Hastanın takiplerinde 
hemodinamisinin stabil olması ve fertilite isteğinin bulunması nedeniyle uterin AVM’nin 
histeroskopik rezeksiyonu planlandı. Histeroskopik rezeksiyon herhangi bir komplikasyon 
ve transfüzyon ihtiyacı olmaksızın tamamlandı. Postoperatif dönemde yapılan transvaginal 
ultrasonografide preoperatif AVM’ye ait bulguların kaybolduğu ve rezidü bir kitlenin olmadığı 
izlendi. Histeroskopi, uterin AVM’lerde tanının konfirme edilmesine yardımcı olurken, özellikle 
hemodinamik olarak stabil olan ve fertilite isteği bulunan hastalarda güvenilir bir tedavi seçeneği 
olarak kullanılabilmektedir.
 
Anahtar Kelimeler: anormal uterin kanama, uterin arteriyovenöz malformasyon, histeroskopi,
 
 
 

---

 www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
V-05 
Histeroskopik Septum Rezeksiyonu ve İntraoperatif Masif Kanama Kontrolü
Alper Eraslan, Barış Ata
Koç Üniversitesi Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, İstanbul
Paramezonefrik kanalların (Müllerian sistem) inkomplet füzyonu ya da birleşememesi sonucu 
oluşan konjenital uterin anomaliler arasında en sık görüleni uterin septumdur ve tekrarlayan 
gebelik kaybı, preterm doğum ve infertilite gibi kötü obstetrik sonuçlara sebep olabilir. Septumun 
histeroskopik rezeksiyonu sonrası gebelik ihtimali artar. 
34yaşında primer infertilite ile şikayeti ile başvuran hastanın, yapılan transvajinal ultrason ve 
Histerosalpingografi sonucunda uterin septum tespit edilmesi üzerine histeroskopik septum 
rezeksiyonu planlandı. Preoperatif hazırlıkların ardından histeroskopi ile uterin kaviteye girildi. 
Uterin septum izlendi ve rezeke edildi. Rezeksiyon sırasında henüz myometriuma ulaşılmamışken 
septum içinden masif kanama gerçekleşti. Kanamanın optimal vizüalizasyonu bozması üzerine 
intraoperatif sıvı devir daimi düzenlenerek kanamanın olduğu damar ağzı bulundu ve koterize 
edildi. Ardından septum rezeksiyonu tamamlandı. Preoperatif Hb:11.7g/dL iken postoperatif 
Hb:9.8g/dL olarak geldi. Postoperatif dönemi sorunsuz seyreden hastanın hemodinamisi stabildi 
ve 5.saatte taburcu edildi. 
Plasentasyon ve embryo büyümesi için yeterli kanlanımı olmayan ve bu nedenle infertilite, 
gebelik kaybı ve preterm doğum gibi komplikasyonlara sebep olabilen uterin septum görece sık 
karşılaşılan konjenital bir anomalidir. Histeroskopik septum cerrahisi her ne kadar yaygın olarak 
uygulanan ve standart bir tedavi şekli olarak görünse de, normalde fibröz olan ve uterusun 
kalan kısımlarına göre görece zayıf kanlanması olduğu kabul edilen uterin septum dokusunun 
atipik vaskülarizasyonu nedeniyle septum cerrahisi sırasında beklenmedik komplikasyonlarla 
karşılaşılabilmektedir. Bu nedenle histeroskopik cerrahi sırasında en sık karşılaşılan perforasyon 
ve sıvı yüklenmesi gibi olası komplikasyonlarla birlikte atipik vaskülarizasyona bağlı kanama 
ihtimali de göz önünde bulundurulmalı ve histeroskopik septum cerrahisi konusunda deneyimli 
bir kişi tarafından uygulanmalıdır.
 
Anahtar Kelimeler: Histeroskopi, Septum Rezeksiyonu, Histeroskopik Kanama Kontrolü
 
 
 

---