74
Dyer ve diğerleri (1990) asimetrik olarak ayağa kalkmak için
gerekli olan denge, gövde rotasyonu ve lateral fleksiyonun göreceli
olarak geç gerçekleştirildiğini göstermişlerdir. Bu durum genel
olarak, hipotoni ve eklemlerin hipermobilitesi ile kombine olmuş
postür denetimi problemlerine atfedilmektedir. Lauteslager (1995)
ayağa kalkmanın esas olarak simetrik bir tarzda
gerçekleştirildiğini, genellikle vücut rotasyonu olmadığını ve
el-ayaklardan maksimum destek alındığını belirtmiştir. Denge
kaybı olabildiğince önlenmeye çalışılmıştır. Yazar bunları,
yetersiz ko-kontraksiyonlar ve hipotoninin ışığında yorumlamış ve
sonuç olarak yetersiz stabilitenin gelişmiş olabileceğini belirtmiştir;
postüral denetim eksikliği görülmüştür. Özetle; iki yazardan biri,
kalitatif motor durumun gerekli olduğu asimetrik olarak ayağa
kalkmanın göreceli olarak geç geliştiğini belirtmiştir. Diğer yazar
ayağa kalkmanın, gövde rotasyonu olmadan ve olabildiğince
maksimum destekle, telafi edici simetrik hareketlerle karakterize
olduğunu belirtmiştir. Gösterilen sebepler, postüral denetim
problemleri (denge ve ko-kontraksiyon eksikliği), eklem
hipermobilitesi ve hipotonidir.
Parker, Bronks ve Synder (1986), 5 yaşındaki 10 DS’lu çocuğun
film materyallerinin bilgisayar analizlerini kullanarak, DS’lu
çocukların yürüme paternleri ile ilgili bilgi sağlamışlardır. Bilgi
hareket eğrileri, ritim, adım boyu ile ayakta durma ve salınma
evreleri ile ilgili toplanmıştır. Bu veri, engelsiz çocuklardan alınan
materyal ile karşılaştırılmıştır. Yazarlar yürüme paternlerinde
önemli ölçüde farklılıklar olduğunu belirtmişlerdir. Daha küçük
bacak boyu anlamına gelen küçük averajlı adım boyu olduğunu
rapor etmişlerdir. Genel postür, instabiliteyi telafi etmek için
göreceli olarak daha fazla fleksiyon (gövde, kalça ve diz)
göstermiştir. Bilek hareketleri sırasında, azalmış eklem kontrolünü
ifade eden dalgalanmalar gözlenmiş ve kasların güçsüzlüğü ya da
anormal bir nöromüsküler kontrol olduğu önerilmiştir.
Ulrich ve diğerleri (1992), yürüme bandına konan 11 aylık 7 DS’lu
çocuğun kayış postüründe birbiri ardı sıra adım paternlerinin
ortaya çıkışını incelemişlerdir. Bu verileri engelsiz çocukların
bilgileriyle karşılaştırmışlardır. Test yapıldığı zaman, çocuklar
yürüyemiyorlardı. Yazarlar; DS’lu çocukların yürüme bandı
stimülasyonuna, engelli olmayan küçük çocuklarınkine benzer
4.2.8 Ayağa kalkma
4.2.9 Yürüme
75
şekilde tepki verdiklerini bulmuşlardır. Yazarların görüşüne göre,
adımlama paternini gerçekleştiren nöromüsküler beceri, yeterli
şekilde yürümek için gerekli olan diğer esaslı öğelerden daha önce
gelişmektedir. Engelsiz çocuklarla ilgili olarak, Ulrich ve diğerleri burada
güç ve postüral kontrol yokluğuna atıfta bulunmuşlardır. DS’lu
çocuklarla ilgili olarak gecikmiş postür reaksiyonları, eklem
hipermobilitesi, ekstra kilo, kas stabilitesi yokluğu ve daha az aktif keşif
gibi ilave faktörlere de gönderme yapmaktadırlar. Dyer ve diğerlerinin
araştırmasından (1990), Bayley Bebek Gelişimi Ölçeği’ndeki
motor beceride, yürüme ile ilgili öğelerin gelişim açısından
göreceli olarak geciktiği sonucu çıkarılmaktadır. Bu da postüral kontrol
eksikliği, hipotoni ve eklem hipermobilitesine bağlanmaktadır. Lydic ve
Steele (1979), 104 çocuğun %34.7’sinin açık bacakla ve Duchenne
yürüyüşü ile yürümekte olduğunu ve bunun yanında göreceli büyük
miktarda kalça dış rotasyonu ve anormal kol pozisyonu bulunduğunu
belirtmişlerdir. Çocukların %29’u ise henüz yürümemektedir. Onların
bakış açısına göre özellikle yeterli gövde rotasyonu bulunmamaktadır.
Akerström ve Sanner (1993) yürürken dizlerde aşırı ekstansiyon ve
yürüyen beş çocuktan ikisinde ayakta eversiyon gözlenmiştir. Yazarlar
tarafından belirtilen sebep müsküler hipotoni ile bağ gevşekliğinin
kombinasyonudur. Lauteslager (1995) hipotonik bacak aksiyonuna,
denge problemlerine (34 ila 46 aylık), eksorote ve abdükte kalçalarla
gövde rotasyonsuz açık bacaklı yürümeye işaret etmiştir (34 aylık).
Gösterilen sebep, hipotoniye bağlı olarak yetersiz postüral kontrol,
yetersiz gövde rotasyonu ve denge gelişimi sonucunda
ko-kontraksiyonların stabilizasyonunun yokluğudur. Özetle; yedi
yazardan ikisi kalçaların dış rotasyonda olduğu açık bacaklı yürüyüş,
gövde rotasyonu yokluğu ve ayak-bileklerde koordinasyon problemi
olduğunu tanımlamışlardır. Bununla birlikte, daha küçük çocukların aşırı
ekstansiyonda dizler ile yürüdüğünü belirtmişler; ama DS’lu çocukların
bu yaşı takip eden beş yaşta kalçalarda, dizlerde ve gövdede engelsiz
çocuklara oranla daha fazla fleksiyon ile yürüdüğüne işaret etmişlerdir.
Bayley Bebek Gelişimi Ölçeği ile ölçülen yürüme, gelişimde geri
kalmıştır. Birkaç yazar aynı zamanda yürümede denge problemleri
olduğunu belirtmiştir. Buna ek olarak azalmış adım uzunluğu, daha kısa
ayakta durma safhası, Duchenne yürüyüşü, anormal kol pozisyonu ve
hipotonik bacak aksiyonu da not edilmiştir. Adımlama paternlerini
üretmek için nöromüsküler mekanizmaların, yürümeyi mümkün
kılabilmek için güç ve postüral kontrolden daha önce meydana geldiği
ortaya çıkmıştır. Tanımlanan sebepler ise şöyledir: Postüral kontrol
yokluğu, hipotoni, eklem hipermobilitesi, müsküler stabilite yokluğu,
obezite ve zihinsel engelden kaynaklanan daha az aktif keşif...
76
Gözden geçirilen 11 makale DS’lu çocukların motor problemlerinin,
rudimenter hareketlerin gelişmesi periyodunda olduğunu işaret
eder. Spesifik postür ve hareket paternlerinin tanımlama ve analizi,
DS’lu çocukların motor bozukluklarını düzenlemek için motor
davranışlarını nasıl adapte ettiklerine açıklık getirmektedir. Bu
adapte edilmiş motor davranışın yorumu, bir hipotezin oluşumunu
stimüle etmektedir. Tablo 4.1, her yazarın spesifik motor
davranışın ortaya çıkışı için açıklayıcı bir model sağladığını
göstermektedir. Bunun bir kısmı kuramsaldır, yazarlar tanımlanan
motor problem için varsayılmış bir açıklama öne sürerler. Öte
yandan Cowie (1970), Rast ve diğerleri (1985), Shumway-Cook
ve diğerleri (1985), Haley (1986), Dyer ve diğerleri (1990) bilimsel
bazlı öğeleri formüle edilecek teorik sistemin bir parçası olarak
sunarlar. Rats ve diğerlerinin (1985) bulgularının, Shumway-Cook
ve diğerleri (1985) ile Haley’in bulgularını (1986) desteklemesi
ilginçtir. Bu yazarlar DS’lu çocuklarda yetersiz postüral
reaksiyonlar olduğu yönünde birleşmişlerdir. Haley (1986),
Rast ve diğerleri (1985), yeterli postüral reaksiyonların normal
postür ve hareket paterni gelişiminde önemli bir koşul olduğunu
belirtmişlerdir. Bu koşul DS’lu çocuklar tarafından yerine
getirilmez. Bu sonuçlar, Dyer ve diğerlerinin (1990) bulgularıyla
örtüşmektedir ki, postüral endişelerle ilgili olan Bayley Bebek
Gelişimi Ölçeği’ndeki öğelerin DS’lu çocukların gelişiminde,
engelsiz çocuklara oranla daha gecikmiş olduğunu gösterdiği
ortadadır. 11 yazar postür sağlamaktaki problemleri
tanımladıklarında da bunun şekli çizilecektir. Yetersiz postüral
kontrolün önemli bir öğesinin de yetersiz denge reaksiyonlarından
kaynaklandığı söylenebilir. Bobath (1982) tonusun uygun
denetiminin ve postür / hareket paternlerinin gelişimi için yeterli
ko-kontraksiyonların önemini vurgular. Cowie (1970), DS’lu küçük
çocuğun azalmış kas tonusunu net bir biçimde ispatlar. Bu azalmış
kas tonusunun, DS’lu çocuğun postür ve hareket paternlerinin
gelişimi üzerinde dezavantajlı etkileri olacaktır. Bu hipotezin teorik
bir sisteme yerleştirilmesi gereklidir.
Akerström ve diğerleri tarafından öne sürülen; hipotonus ile
serebellum ve beyin sapının nöroanatomik bozuklukları arasında
bağlantı olduğu varsayımına daha fazla önem verilmelidir.
11 çalışmanın 3’ünde hipermobiliteden (Dyer ve diğerleri, 1990;
Ulrich ve diğerleri, 1992; Akerström ve diğerleri, 1993);
3 çalışmada ise eklem instabilitesinden (Parker ve diğerleri 1986;
4.3 Teorik sistem
Dostları ilə paylaş: |