Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
169
evrimcilerin belirttiği gibi bu sürecin gözlemlenmesi mümkün
değilse, gözlemci ve tümevarımcı bir bilimsel metot ve bilgi
teorisi açısından Evrim Teorisi’nin gerekli desteği olmadığı
söylenmelidir. Evrim Teorisi’nin ayırt edici iddiasını doğru-
layan (verification) gözlemler mevcut değildir; Darwin’in atıf
yaptığı, birçok tikel önermeden tümevarıma ulaşmayı tavsiye
eden Baconcı metodoloji açısından bilimselliğin kriterlerini
karşılayamamaktadır.
GÖZLEM, DENEY, ANALOJİ VE EVRİM TEORİSİ
Darwin, teorisini doğrulayacak olguları gözlemleyip tüme-
varıma ulaşamadığı için, bunun yerine tür içindeki değişimlerle,
türden türe değişimler arasında analoji (benzerlik) kurmuştur.
Örneğin hayvan yetiştiricilerini gözlerken, yetiştiricilerin da-
mızlıkları seçme suretiyle çiftleşmeleri sağlamalarıyla, türün
daha verimli hayvanlarının elde edilebileceğini tespit etti.
368
Darwin’in teorisini ortaya koyarken çok önem verdiği bu göz-
leminde iki analoji vardır. Birinci analoji, hayvan yetiştiricileri
(yapay seleksiyon) ile doğa (doğal seleksiyon) arasında kurul-
muştur. İkinci analoji ise, bir türün içindeki ıslah faaliyeti so-
nucu oluşan değişim ile bir cinsten diğer cinse değişim ara-
sında kurulmuştur. Analojinin bilimsel metot açısından kabul
edilebilir bir akıl yürütme olduğunu ve Darwin’in birinci ana-
lojisinin doğru olduğunu kabul etsek bile, ikinci analoji yine
de sorunludur. Darwin, analojik yaklaşımıyla şu şekildeki bir
çıkarımı savunmaktadır:
1. Türlerin içinde bazı değişiklikleri gözlemliyoruz.
2. Demek ki bir cinsten, familyadan ve takımdan diğer
bir cinse, familyaya ve takıma geçiş de mevcuttur.
368 Charles Darwin, The Origin of Species, s. 71-100.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
170
Bu iki önermeden gözlenen, yani olgulara dayanan önerme
birinci önermedir. Oysa Darwin’in iddia ettiği gibi teorisinin
Baconcı ilkelere dayanması için ikinci önermede ifade ettiği
olguların gözlenmesi gerekirdi. Evrim Teorisi’ne karşı çıkan-
ların bile kabul ettiği birinci maddede ifade edilen değişim,
rakip teorilerce de savunulduğu için, Evrim Teorisi’ni destek-
leyen gözlemlerin bulunduğunu göstermez. İspinoz kuşlarının
gagasının değişimi veya ineklerin daha çok süt vermesinin sağ-
lanmasındaki değişim ile analoji kurularak, kuşların kanatları-
nın oluşumu veya memelilerin sütle yavrularını beslemelerinin
evrimle oluşumu savunulamaz. Var olan organların farklılaş-
ması ile canlının yepyeni organlar veya özellikler kazanması
arasında çok büyük fark vardır. Günden güne değişen hava
durumu yüksek ve alçak basınç alanlarıyla açıklanabilir. An-
cak mevsimler arasındaki hava durumu farkını, günlük hava
değişimlerine neden olan faktörler ile analoji kurarak açıkla-
maya kalkarsak hata yaparız. Mevsimlik hava değişimleri için
astronomik olaylar gibi diğer faktörlerin ele alınması gerek-
mektedir.
369
Türlerin yeni organlar kazanmaları gibi değişik-
likler yapı değişikliğiyken, bir organın büyüklüğünde (ispinoz
kuşları) veya renginde (pulkanatlı güveler) veya verimliliğin-
deki (hayvan yetiştiricilerinin yetiştirdiği ineklerde) değişik-
likler dereceli değişikliklerdir. Bu yüzden Darwin’in derece
açısından farklı değişikliklerle yapı açısından farklı değişik-
likleri açıklaması bilimsel açıdan meşru bir analoji olamaz.
Canlılardaki yepyeni özelliklerin oluşum sürecini gözlem-
lemenin mümkün olmamasını Evrim Teorisi’nin eleştirmen-
leri bir hareket noktası yapmışlardır. Örneğin Jeremy Rifkin,
şöyle demiştir: “Asgariden söylemek gerekirse, önümüzde uta-
nılacak, şaşılacak bir durum vardır. Bir düşünce ki, bilimsel
olduğunu söylüyor, ama bilimsel ölçüme elverişli olamıyor.
369 Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis, s. 87.
Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
171
Gözlemlenemiyor, yeniden türetilemiyor, ölçülemiyor. Ama
savunucuları, hayatın başlangıcı ve gelişimi konusunda onun
yüce ve çürütülemez bir gerçek olarak görülmesini istiyor-
lar!... O halde, bilimsel gözleme dayanmayan bu evrim görüşü
kişisel bir inanç meselesi olmalıdır. Teori hakkında söylene-
bilecek en iyi şey, onun, hayatın nasıl geliştiğine dair birçok
insanın paylaştığı, ne kanıtlanabilen ne de yanlışlanabilen bir
inancı temsil ettiğidir.”
370
Bazı ünlü felsefeciler de gözlemsel verilere dayandırılma-
dan Evrim Teorisi’nin savunulmasındaki soruna dikkat çek-
mişlerdir. Bunlardan biri olan Wittgenstein şöyle demiştir:
“Örnek olarak Darwin teorisi hakkında yapılan yaygarayı ele
alalım. Teoriyi destekleyen ve ‘Tabii ki’ diyen çevreler var-
dır, bir de ‘Tabii ki hayır’ diyen çevreler vardır. Hangi man-
tıkla ‘Tabii ki’ denilebilir? Tek-hücreli organizmaların zamanla
daha karmaşık organizmalara dönüştükleri ve memeli hay-
vanlardan insanlara kadar geliştikleri düşüncesi savunuluyor.
Peki, bu süreci gözlemleyen biri var mı? Hayır. Peki, bu sü-
reci şu anda kimse gözlemliyor mu? Hayır. Yapılan gözlem-
ler bir damla suyun kızgın bir taşa damlatılması gibi. Buna
rağmen binlerce kitapta bu teorinin akla en yatkın çözüm ol-
duğu yazmaktadır. İnsanlar çok zayıf kanıtlara rağmen bu teo-
rinin doğruluğundan emin. ‘Bilmiyorum, bu ilginç bir hipotez
ama daha fazla güçlendirilmesi gerekir’ gibi bir tutum savu-
nulamaz mıydı? Bu, nasıl herhangi bir şeye ikna olunabilece-
ğini gösteriyor. Sonunda cevapsız kalan sorular unutuluyor ve
kişiler bunun mutlaka böyle olduğuna kanaat getiriyorlar.”
371
Bilgi teorisindeki yaklaşımları açısından gözlemi ve tüme-
varımı bilimsel bilginin yegane kaynakları olarak kabul eden
370 Jeremy Rifkin, Darwin’in Çöküşü, s. 90-91.
371 Ludwig Wittgenstein, Estetik Betimleme Din ve Freud Hakkında Dersler, çev:
Zeki Algün, İlya Yayınevi, İzmir (2001), s. 68-69. Bu kitap, Wittgenstein’ın verdiği
derslerin talebeleri tarafından kitaba çevrilmesiyle oluşmuştur.
Dostları ilə paylaş: |