Türk halk edebiyatı prof, pertev naili boratav



Yüklə 4,33 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə49/75
tarix22.07.2018
ölçüsü4,33 Mb.
#58205
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   75

söyleyenin  de  başlıca  amacı  dert,  acı,  sevinç,  umut  duy­
gularını  en  yoğun  bir  şiir  anlatımı  ile  dile  getirerek  iç­
lenmek,  duygulandırıp  içlendirmektir.  Bu  türkülerin  me­
tinlerinde  güzel  hayaller,  çağrışımlar,  semboller,  üslûpta 
başarı  özenmeleri  ağır  basar.
Ninniler  bir  bakıma  iş  türküleri  de  sayılabilir;  an­
neler  çocuğu  uyutmak  için  çağırdıkları  ninniyi  belli  bir 
tempoya  uydurarak  bir  iş  yapıyor  demektir.  Ağıtlar  da 
hem  «A»  bölümünde  lirik  türküler,  hem  de  «B»  böfümün- 
de  tören  türküleri  arasında  yer  alabilirler.  Bu  iki  çeşidin, 
yani  ninnilerle  ağıtların  metinlerinde  oldukça  önemli  bo­
yutta  bir  şiir  içeriği  bulunduğu, 
sağlam,  tutarlı  bir  ya­
pıları  olduğu  zaman  onları  lirik  türküler  içinde  inceleye­
biliriz.  Bu  gibi  hallerde  ninniler  de,  ağıtlar  da  gördükleri 
işle  bağlarını  koparmışlardır;  söz  konusu  olan  iş  ya  da 
törenden  bağımsız  olarak  da  ağızdan  ağıza  dolaşırlar.  «Ko- 
zanoğlu  ağıdı»,  «Taş-Bebek»  ve  «Boş-Beşik»  ninnileri  bu 
dönüşümlere  iyi  örnekler  olarak  gösterilebilir.
Gurbet  ve  ayrılık  türküleri  deyince  hem  gurbetteki- 
lerin  ağzından,  hem  de  geride  kalıp  bekleyenlerin  ağzın­
dan  söylenen  türküler  anlaşılmalıdır:  bekleyen  çoğu  za­
man  gidenin  karısıdır,  nişanlısıdır,  kimi  zaman  da  anası, 
babası,  kardeşidir.  Yukarı  Fırat  Vâdisinin  küçük  kasaba­
sı  Eğin’in  türküleri  bu  çeşidin  en  güzel  örnekleridir.  —  As­
ker  türküleri  de,  konuşan  kişiye  göre  aynı  deyiş  özelliğini 
taşırlar:  kimi  metinler  askerin  ağzından  söylenmiştir,  ki­
misi  de  köydekilerm  duygularını  dile  getirmiştir.
Taşlama  türkülerinde,  belli  bir  kişiye  yöneltilmiş  düş­
manlık  duyguları  ile  sert  sövgüler  dile  getirildiği  kadar 
somut  bir  olgudan,  bir  olaydan  hareket  edilerek  bir  ku­
rulun,  bir  düzenin  yerilmesi  de  yapılır.  Bunların  yergisine, 
kendisine  koca  olamayacak  yaşta  bir  çocuğa  zorla  veril­
miş  genç  kızın  ağzından  yakılmış:
165


Ben  güzeli  bir  çocuğa  verdiler,
Verdiler  de  günahıma  girdiler.
bağlamalı  ünlü  türkü  belirgin  bir  örnek  olanak  gösterile­
bilir.  Fransız  sözlü  geleneğinde  aynı  konuyu  işlemiş  bir 
türküye  rastlıyoruz:  adı  bazı  yerlerde 
«Küçük  Kocanın 
türküsü»  (La  chanson  du  Petit  Mari),  kimi  yerlerde  de 
«Dengini  bulmamış  kızın  tüıküsü»  (La  chanson  de  la  Mal- 
Mariee)dür.
Bu  kümedeki  türkülerin  kimileri  de  tam  anlamı  ile 
sert  bir  yergi  olmayıp  hafiften  alay,  şaka  edası  taşır; 
amacı,  gülünç  olan  kişileri,  ya  da  olayları  dile  düşürüp 
etrafı  eğlendirmektir;  ama  bu  çeşit  türkülerin  bile,  için­
den  çıktığı  ortamın  yoksulluğunu  şaka  yollu  anlattığı  za­
man,  oldukça  buruk  bir  tadı  vardır;  sevgili  horozunu  ça­
lanlara  ilenen  fukaranın  ağzından  yakılmış:
Bülbülüm,  bir  kuşum,  civciiim!
Civcili  coh  coh!
Al  horozum  nlc'  oldu?
bağlamalı  «horoz  ağıdı»  bu  tip  türkülere  bir  örnektir.  Bu 
çeşitten  birçok  konuları  türkülerle  tekerlemeler  ortakla­
şa  paylaşırlar.
Anlatı  türküleri  söz  konusu  olunca  türk  halk  şiirinin 
ana  özelliklerinden  birini  belirtmek  gerekir.  Âşık  şiirinde 
olduğu  gibi  halk  türküsünde  de  belli  bir  metnin  bölüm­
leri  arasında  düşünce  bağlantısı  ve  konu  birliği  aranmaz: 
bentler,  kimi  zaman  dizeler  bile  birbirine  içten,  S4kı  bir 
anlam  bağı  ile  değil,  «mekanik»  bir  şekilde  bağlanmışlar­
dır;  konunun  gelişmesi  bakımından  da  birbirinden  ba­
ğımsız  olabilirler.  Düzende  uyulması  gereken  tek  kural, 
bütün  bir  düşünceler  ve  hayaller  çağrışımını  harekete  ge­
tirecek  olan  dize-sonu  uyaklarının  ya  da  dize-başı  uyak­
larının  (ailiteratlon)  ve  ses  tekrarlamalarının  yerli  yerin­
166


de  kullanılmasKİır.  Bu  çağrışım  kimi  zaman  tamamiyle 
mekaniktir;  ama  kimi  zaman  da  — ustasına  düşünce— 
kelimelerin  iç-ilişkilerinden,  anlam  özelliklerinden  doğma­
dır  ve  duyguları,  hayalleri  uyandırmada  çok  verimli  ve 
başarılı  olur.  —   Anlatı  türküleri  sözlü  gelenekteki  halk 
şiirinin  bu  genel  kuralı  dışına  çıkmaz;  bunun  için  de  bu 
türkülerde  anlatı  çoğu  kez  tutarsız  ve  bulanıktır;  alışıl­
madık.  beklenmedik  düşüncelerle  gözlemler  ya  da  olay­
lar  ortaya  sürülerek  anlatı  düzeni  sık  sık  bozulur;  man­
tığa  uygun  bir  anlatı  düzeni  ve  sırası  bulunmadığı  için 
türkücünün  bentleri  keyfinin  istediği  gibi  sıralaması  müm­
kündür;  ve  türküyü  söyleyen  gibi  ilk  yakan  da  çoğu  kez 
böyle  davrandığı  için,  belli  belirsiz  izler  sayesinde  sezi­
len  olaylar  zincirinin  tersine  çevrildiği,  zaman  bakımın­
dan  sonda  söylenmesi  gereken  bir  olayın  başta  söylendiği 
olur.  Türkünün  anlatı  sürekliliğini  ve  aydınlığını  aksatan 
bu  niteliğini  gözönünde  tutan  türkücü,  türküsünde  sözü 
edilen  olaylar  üzerinde 
dinleyicilerin  de  bilgi 
edinmek 
istediklerini  sezerse,  türküden  önce  konuşma  diliyle  bir 
giriş  yapar:  türkünün  hangi  şartlar  içinde  meydana  gel­
diğini  haber  verir;  onda  amştırılan  macerayı  kısaca  anla­
tır,  kişileri  tanıtır,  biliyorsa  olayın  geçtiği  yeri  ve  zamanı 
bildirir.  Türkünün  zamanı  diye  gösterilen  tarih,  elbette 
çoğu  kez  yaklaşık  bir  tarihtir;  kimi  de  olay  için  herhangi 
bir  tarih  verilmez,  «çok  eskiden...»  diyip  geçiştirilir;  özel­
likle  efsanelere  değgin  türküler  bir  tarihe  bağlanmaz;  bu­
na  karşılık  çoğu  kez  befli  bir  yerle  ilgili  gösterilir:  bir 
türkünün  anlattığı  efsaneyi  her  bölge,  her  kasaba,  her  köy 
kendine  mal  etmeğe  eğilimlidir;  ama  bu  tipteki  türküler­
den  çoğu,  çeşitli  bölgelerden  derlenen  varyantlarının  ta ­
nıklığından 
da  anlaşılacağı  gibi,  yurt  ölçüsünde  yaygındır. 
Ünlü  tarihlik  kişileri,  olayları  dile 
getiren 
türküler  de, 
aşağı  yukarı,  konuları  efsane  olan  türkülere  benzerler  bu 
son  nitelikleriyle.  Kahramanları  iyice  bilinen,  belli  bir  ye­
167


Yüklə 4,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə