302
anlamak ve empati sahibi olmak söz konusudur ( Dökmen, 2012).
Kültürün Kimliğe etkisi ve Dünya genelinde ‘Kültürlerarası’ iletişim
üzerine bir araştırma
Culture’s Consequences (
‘Interculturele’ communicatie- Mondiaal)
Çok kültürlü toplumlar arasında dünya genelinde karşılaştırma yapıldığında,
bazı etnik-kültürel gurupların, hangi ülkede yaşıyor olursa olsun, hemen hemen her
zaman ortak (aynı) özellikleri ortaya koyduklarını görmekteyiz. Bunun da sonucu
olarak çok farklı olan, hatta birbirleriyle hiç ilgisi olmayan ülkelerin toplumlarında
birbirine çok benzeyen toplumsal olaylara şahit olmaktayız. Bunun nedeni, söz
konusu ortak kültüre sahip topluluğun kültürünün derinliklerindeki ortak paydadır
(Hofstede, 1986). Hofstede, Amerikada 1980 yılında yayınlanmış olan ‘Culture’s
Consequences’ kitabında 40 farklı ülkenin toplumlarında hologeistisch (dünya
çapında) adı verilen araştırma sonuçlarını ortaya koymuştur. Sözü edilen bu araş-
tırma, IBM firmasının farklı ülkelerdeki yerel çalışanları arasında, kültürel değerler
(alışkanlık, örf ve adet) üzerine yapılan çalışmanın bir bölümünü oluşturmaktadır:
örneğin elemanlar arasında sağlıklı bir rekabetin firma için yararlı olup olmadığı ve
firmadaki iyi bir şefin birçok konuyla ilgili olarak elemanlarına danışarak karar verip
vermemesi gibi sorular sorulmuştur. Bu araştırma kapsamında toplam olarak yüz bin
adet soru hazırlanmıştır. Soru sorulan IBM elemanları aynı kurumda çalışmakta
olmalarına rağmen, verilen cevaplara bakıldığında aynı milliyetten olan insanların
cevaplarının birbirine benzediği açık bir şekilde görülmüştür. Bu durum araştırma
süresince defalarca tekrar etmiştir. Farklı ülkelerin kültürlerinden gelmiş olan
insanların verdikleri cevaplar dört ayrı boyuttan incelenmiştir:
İnsanlar kendi
ülkelerinde yetki ve sosyal eşitsizliğe karşı nasıl hareket ediyorlardı, güvensiz
ortamda nasıl hareket etmektedirler, bireyin gruba karşı davranışları nasıldır ve
cinsiyetler arasındaki görev bölümü nasıldır.
Farklı ülkelerden gelmiş olan elemanlara, IBM verilerine göre, sözü edilen bu
dört boyut çerçevesinde puan verilmiştir. Elde edilen veriler daha sonra başka
alanlardaki verilerle karşılaştırılmıştır: her elemanın vatandaşı olduğu ülkenin
ekonomik durumu ( kişi başına düşen milli gelir, coğrafi, politik, inanç, hukuk, sağlık
ve sosyal durumu) sorulara verilen yanıtlarla karşılaştırılmıştır. IBM verileri ayrıca
o ülkenin öğrencilerinin ortalama durumu ve toplumun ortalama seviyesiyle
karşılaştırılmıştır. Bu çalışma yöntemiyle çok farklı ülkelerdeki farklı durumlar, aynı
kategoriler altında ifade edilebilmiştir.
Yukarda sözünü ettiğimiz dört boyuttan biri, Amerikalı örgüt sosyologu
James G. March’ın tabiriyle ‘
güvensiz ortamdan kaçma’ (Uncertainty Avoidan-
ce)dır. Bu boyut altında insanların karmaşık durumlarda ve gözle görülen bir düzenin
bulunmadığı toplumlarda, hangi düzeyde korku içinde yaşadıklarını ortaya koymak
içindir: örneğin yabancı insanlarla tanışmak, bize çok ters düşen hareketler veya
başkalarının bizim düşüncelerimize ters düşen düşünceleri. Korkunun hâkim olduğu
toplumlarda ‘ farklı olan şeyler tehlikelidir’ duygusu hâkimdir(sözü
edilen bu değer
yargısına araştırmada çok yüksek puan verilmiştir). Bu gibi ülkelerde toplum
içindeki düzensizlik (kuralsızlık) daha sıkı yasalarla kontrol altına alınmaya
çalışılmaktadır. Çok katı kurallar ve inanç, çok güçlü bir şekilde ortaya çıkmaktadır.