359
Erkeklerdeki şizofreninin erken başlangıç formlarında özellikle dominant hemi-
sferi tutan yapısal serebral patolojinin varlığı, ailesel yatkınlık söz konusıdur. Kadın
şizofreniklerde geç başlangıç formları açık belirtiler, duygulanım özellikleri, ailesel
psikoz daha fazla olmakla birlikte ve belli bir serebral tutulum çoğu zaman olmadan
daha iyi sonuçlarla ortaya çıkmaktadır. Erkek ve kadın beyninin farklı hemisfer düzen-
de olmasının bu ayırıcı özelliklere neden olduğu ileri sürülmektedir (Flor-Henry 1990).
BİPOLAR HASTALIK
Bipolar hastalıkta (iki uçlu mizaç bozukluğunda) cinsiyet farklılıkları ve
tedaviye yansıması detaylı olarak literatür eşliğinde derlenmiştir (Karamustafalıoğlu
N ve ark., 2004).
Maninin yaşam boyu prevalansının kadınlarda %1.7 ve erkeklerde %1. 8 ol-
duğu epidemiyolojik bir çalışmada gösterilmiştir (Kessler RC ve ark., 1994).
Hipomani ve depresyon epizotları ile karakterize bipolar II bozukluğunun ise kadın-
larda daha sık görüldüğünü bildirmiştir (Dunner 1998).
Bipolar bozukluğun yaşam boyu prevalansı kadın ve erkek arasında farklılık
göstermemekle birlikte, hastalığın fenomonoloji ve gidişinde çeşitli cinsiyet fark-
lılıkları bulunmaktadır. Bipolar kadınlarda hızlı döngü erkeklere göre daha sıktır.
Kadınlarda depresyon atakları erkeklerde ise manik atak daha sık görülür. Kadınlar-
da öforikten çok disforik maninin ve mikst durumların görülmesi daha olasıdır.
DİYABET
Diyabetli olguların %90 kadarında insülinden bağımsız (tip 2) diyabetes
mellitus (NIDDM) bulunur. Bu gibi olgular genelde şişmandırlar. Plazma insülin
düzeyleri artmıştır ve bastırıcı düzenlenmiş insülin almaçlarına sahiptirler. Geri
kalan %10 olguda, insüline bağımlı (tip1) diyabetes mellitus (IDDM) bulunur. Tip 1
diyabet genetik yatkınlık ve çevresel etmenlerin zemininde gelişen multifaktoriyel
bir hastalıktır. Tip 1 diyabetin etiyolojisi bilinmemekle birlikte, genetik olarak du-
yarlı kişilerde çevresel faktörlerin pankreatik beta hücresinin yıkımına yol açan bir
immün yanıtı tetikleyebileceği düşünülmüştür. Dünyada 250 milyondan fazla diya-
betli insan olduğu, mücadele edilmezse bir nesil sonra bu sayının 380 milyona kadar
yükselebileceği bildirilmektedir. Çocukluk çağının sık görülen kronik hastalık-
larından biri olan insüline bağımlı diyabetes mellitus, uzun dönemde gelişebilecek
komplikasyonları nedeniyle tehlike arz etmektedir. 14 yaş altında insidansının yılda
milyonda 1’den milyonda 368’e yükseldiği bildirilmektedir. Yapılan bazı çalışma-
larda tip 1 diyabet insidansının erkek çocuklarda daha fazla olduğunun bildirilmesine
rağmen, bazı yaş aralıklarında cinsiyetler arası farklılığın olmadığına dair çalış-
malarda bulunmaktadır (Gale EA
& Gillespie KM, 2001). 18 yaş altındaki tip 1
diyabetli 477 olguda araştırma yapılmıştır. Bunların 261’i erkek çocuğu ve 216’sı
kız çocuğu olduğu saptanmıştır. Bu sonuçtan erkek çocuklarının diyabete daha
yatkın oldukları söylenebilir. Erişkinlerde yapılan çalışmalarda, cinsiyete dayalı
diyabet sıklığına bakıldığında ise, diyabet hastalığının kadınları daha çok ortaya
çıktığı görülmektedir.
TARTIŞMA
Erkekler kadınlardan daha fazla iş hayatında olması, sosyal strese maruz
kalması, daha fazla sigara alkol tüketmesi, daha düzensiz beslenme alışkanlıkları bir
360
çok hastalığa yakalanmakta yatkınlık oluşturmaktadır. Cinsiyet hormonları bazı
hastalıklarda kadınları korurken bazı hastalıklar için de erkekler koruma altına
alınmıştır. Kadın ve erkek arasındaki hastalıklara yakalanma ve seyrinde gözlenen
farklılıklardan başlıca cinsiyet hormonları sorumlu tutulmakla beraber davranış
biçimleri, alışkanlıklar, sosyal statü, yaşam stillerininde etkili olabileceği düşünül-
mektedir.
Cinsiyet farklılıklarına ait veriler yetersiz olmakla birlikte; cinsiyetin, birçok
hastalığın gidişi ve tedavisinde önemli rolü olabileceği şeklinde fikir birliği oluşmak-
tadır. Literatürde yer alan çalışmalar çoğunlukla retrospektif özellikte ve örneklem
seçiminde yöntemsel zayıflıklar içerdiğinden, bu konuda prospektif nitelikte siste-
matik çalışmalara gereksinim vardır.
KAYNAKLAR
1.
Gleicher N, Barad DH. Gender as risk factor for autoimmune diseases. Journal of
Autoimmunity. 2007;28:1-5
2.
Harbo HF, Gold R, Tintore M. Sex and gender issues in multiple sclerosis. Therapeutic
Advances in Neurological Disorders. 2013; 6(4) 237 –248
3.
Baflkan BM, Doğan YP, Eser F, Barça N, Özoran K, Bodur H. Romotoid Artritli
Hastalarda Cinsiyet ile Hastalık Aktivite Kriterleri, Fonksiyonel ve Psikolojik Durum
Arasındaki İlişki. FTR Bil Der 2010;13:15-20
4.
Sharma G, Sood
S, Sharma S. Seasonal, Age & Gender Variation of Guillain Barre
Syndrome in a Tertiary Referral Center in India. Neuroscience & Medicine, 2013; 4:
23-28
5.
Betteridge JD, Armbruster SP, Maydonovitch C, Veerappan GR. Inflammatory bowel
disease prevalence by age, gender, race, and geographic location in the U. S. military
health care population. Inflamm Bowel Dis. 2013 Jun;19(7):1421-7. doi: 10.
1097/MIB. 0b013e318281334d.
6.
Ciacci C, Cirillo M, Sollazzo R, Savino G, Sabbatini F, Mazzacca G. Gender and
clinical presentation in adult celiac disease. Scand J Gastroenterol. 1995
Nov;30(11):1077-81
7.
Dorak TM. Lösemide cinsiyet farklılığı. XXXI. Ulusal Hematoloji Kongresi. VIII.
Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu. 2004; 58-62.
8.
http://dorakmt. tripod. com/epi/gender. html, http://dorakmt. tripod.
com/epi/gender-tr. html
9.
Handa RJ, Burgess LH, Kerr JE, O’Keefe JA. Gonadal steroid hormone receptors and
sex differences in the hypothalamo-pituitary-adrenal axis. Horm Behav. 1994;28:464-
476
10.
Viau V, Soriano L, Dallman MF. Androgens alter corticotropin releasing hormone and
arginine vasopressin mRNA within forebrain sites known to regulate activity in the
hypothalamic-pituatary-adrenal axis. J Neuroendocrinol. 2001;13:442-452
11.
Van Den Eeden SK, Tanner CM, Bernstein AL, Fross RD, Leimpeter A, Bloch DA,
Nelson LM. Incidence of Parkinson’s Disease: Variation by Age, Gender, and
Race/Ethnicity. Am J Epidemiol 2003;157:1015–1022
12.
Brookmeyer R., Gray S., Kawas C.. Projections of Alzheimer's disease in the United
States and the public health impact of delaying disease onset. American Journal of
Public Health. 1998;88(9):1337–42. doi:10. 2105/AJPH. 88. 9. 1337. PMID 9736873.
13.
Angold A, Worthman CW: Puberty onset of gender differences in rates of depression: a
developmental, epidemiologic and neuroendocrine perspective. J Affect Disord 1993;
Dostları ilə paylaş: |