03-Evliya Chelebiye Gore Guneybati Anadolu (Aydin, Denizli, Muyula)



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə42/61
tarix04.02.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#24298
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   61

114 
 
kazada önemli bir dokuma sektörünün gelişmesini sağlamıştır. Pamuk gibi böylesine 
zengin hammaddenin mevcudiyeti, boyacılık gibi sair küçük çaplı yan sanayi 
kollarıyla birlikte, Denizli’yi XVI. yüzyılın başlarından itibren önemli bir 
dokumacılık merkezi haline getirmiştir. Pamuklu dokuma tezgahları hemen hemen 
bütün kır yerleşminde faal halde idi. Bu durum Denizli pamuklu dokumalarının XVI. 
yüzyılda ün yapmasını sağlamıştır.
611
Zirai ekonominin hakim olduğu kır 
yerleşimlerinde hemen hemen sınai bi teşekkül olarak değirmenler önemli bir yer 
tutmaktadır. Hemen hemen bütün kır yerleşmlerinde değirmen bulunmakta idi, 
bunlar su, hayvan ve rüzgar gcüyle çalışan değirmenlerdir. Değirmenler halkın un, 
bulgur gibi ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir role sahipti.
612
Evliya’da sadece 
burada bir su değirmeninden bahseder.
Seyyahımız Denizli’de ki zanaât kolları ve el sanatları hakkında sınırlı da olsa 
bilgiler şu bilgileri vermektedir. Denizli’nin pamuğu, pamuk ipliği, beyaz ve rakik-i 
nazif sadelik bezi, acem bezinden daha iyi olur. Evliya Çelebi Denizli, Işıklı 
Kasabası ve Honaz’da birer tabakhanenin olduğunu söylemektedir.
613
Honaz’da 
tabakhane altında Akgöz Pınarı denen dere üzerinde birkaç değirmen bulunduğunu,
bu değirmenlerde halkın un ve bulgurlarını kendi ömürleri gibi burada öğüttüklerini 
ve tüketiklerini söylemektedir.
614
c. Ticaret
Lâzikiye şehri tarihin ilk dönemlerinden itinaren bulunduğu bölgenin ulaşım 
ve ticari merkezlerinden biri olarak gelişmiştir. Anadolu’da değişen iktisadi şartlara 
bağlı olarak düzenlenmiş olan ulaşım ağının önemli şubelerinden birini teşkil eden 
Güney Yolu’nun kuvvetlendirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Roma döneminde 
doğudan gelip Efes’e ulaşan yol üzerinde önemli bir kavşak noktası olmuştur. Türk 
fethiyle başlayan dönemde ise Anadolu içlerinden gelerek Büyük Menderes 
Ovası’ndan geçmek suretiyle Balat, Selçuk ve İzmir’e ulaşan yol üzerinde idi. 
                                                           
611
Gökçe, a.g.e, s.373-374
612
Gökçe, a.g.e, s.383
613
Seyahatname, s.102
614
Seyahatname, s.102


115 
 
Osmanlı yol şebekesi içerisinde ise Denizli bölgesinden geçen yollar ikinci 
dereceden kervan yolları konumuna düşmekle kendi nisbi önemini korumuştur. 
Denizli şehri XV ve XVII. yüzyılda faal olduğu tesbit edilen Isparta-Keçiborlu-
Tazkırı üzerinden şehre uzanan yoldan başka, buradan Kuşadası’na uzanan, Anadolu 
içlerini Ege limanlarına bağlayan yol şebekesi üzerinde önemli bir işleve sahipti.
615
Denizli Şehri’nin asıl iktisadi ve ticari faaliyetlerinin yoğunlaştığı merkezi, 
XIII yüzyılda yapılmış olup, şehrin fiziki gelişmesinede katkıda bulunmuş olan İç 
Kale’dir.  Çeşitli kaynaklardaki kayıtlardan anlaşıldığına göre, etrafı surlarla çevrili 
olup, sabah açılıp akşam kapanan kapıları ve gece bekçileriyle, meskenin dışında 
tamamıyla ticari fonksiyonlu yapılardan meydana gelmiş olan ticari bir kompleks 
olma özelliğine sahip idi. Bu kayıtlardan anlaşılacağı üzere, Denizli şehride diğer 
Osmanlı şehirlerinde olduğu gibi, cami-bedesten ve imaret siteleri üçgeninin çatısını 
teşkil eden ve İç-hisar adıyla meşhur olan bir mekanda organize olmuş çarşı-pazar 
etrafında gelişmiştir. Burada bulunan işyerleri ve dükkanlar ticari hayatın canlı 
olmasında büyük bir öneme sahip idi.
616
Evliya Denizli ticari hayatı hakkında şu bilgileri bizlere ulaştırmaktadır. 
Denizli’de Kale içinde baştanbaşa dükkânlar çoktur. Tamamı üç yüz yetmiş şenlikli 
ve bayındır alış veriş yerleri vardır. Bir kargir duvarlı ve üzeri kiremitli, iki kapılı 
sağlam ve müstahkem binalı bedesteni vardır. Tamamı yetmiş dolap dükkândır.
617
Denizli Kale içinde haftada bir büyük Pazar kurulur. Sanki Denizli adı gibi bir insan 
denizi olur. Pazardan sonra kalede Didebanlardan başkası bırakılmaz, herkes 
hanelerine gidip sabah muhafızların tabılarına vurmasını beklerler. Zira kale içinde 
ki bedestende nice Mısır hazinesine sahip tüccarlar vardır.
618
Yine kale içinde üstü 
kiremit örtülü bir tahıl pazarı vardır. Denizli’de üretilen beyaz bez Rum vilayetlerine 
satılır. Bütün halkın ürettiği ve sattığı en önemli ürün beyaz bezdir.
619
Honaz’da kale 
içinde ve kale dışında birkaç dükkân yer almaktadır.
620
Denizli’de Kale içinde birde 
han var. Fakat burada gelen geçenin kalmasına izin verilmez, sadece güvendikleri 
                                                           
615
 Gökçe, a.g.e, s.134-138
616
Gökçe, a.g.e, s.138-145
617
Seyahatname, s.101
618
Seyahatname, s.101-102
619
Seyahatname, s.102
620
Seyahatname, s.102


116 
 
bildikleri adamların kalmasına izin verirler. Didebanlar akşamları üzerlerine 
dışarıdan han kapısını kilitler.”
621
Evliya Çelebi Honaz’da bir han olduğunu 
yazmaktadır.
622
Işıklı Kasabası ve Dinler Kasabası’nda da birer han bulunmaktadır.
623
                                                           
621
Seyahatname, s.101
622
Seyahatname, s.102
623
Seyahatname, s.103


117 
 
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 
MUĞLA
Evliya Çelebi, Denizli ziyaretni tamamlayıp buradan Muğla’ya doğru yola 
çıkmışır. Işıklı Kasabası, Dinler, Uluborlu, Gölhisar, Kızılca Börklü Sovulmaz 
Pazarı, Tilkili Kasabası ve Tavas yolunu takip eden Seyyah yoldaki konakladığı 
hanlar hakkında kısa bilgiler verip çevreyi betimleyerek Yılancık Beli’ni aşmış ve 
Dümrük Karyesi üzerinden Muğla’ya ulaşmıştır.
Evliya’nın Muğla hakkında verdiği bilgilere geçmeden önce buranın 
coğrafyası ve tarihçesi hakkında bilgiler vermek yerinde olacaktır. 
I. Muğla Merkez Kazası
Güneybatı Anadolu bölgesinde, kadim dönemlerde Karya, Türkler döneminde 
Menteşe, günümüz idari taksiminde ise Muğla ili olarak anılan saha içerisinde 
binlerce yıldır kesintisiz yerleşime sahip olmuş ve günümüze kadar gelebilmiştir. 
Dolayısıyla Karya olarak adlandırdığımız bölgede ilk yerleşimin ne zaman ortaya 
çıktığı bilinmemektedir. Muğla tarihte iç Karya olarak bilinen bölgedir. Karya M. Ö. 
2 000'de Hititlerce de bilinen bir ülkedir. Tarihi coğrafyada Karya Menderes nehrimi 
güneyinden Köyceğiz gölünün güneyine kadar olan yöreye verilen addır. M. Ö. 1000 
başlarında Dorların Rodos ve İstanköy üzerinden Karya bölgesine geldikler, buradaki 
yerli halkla karışarak ticaretle uğraşmışlardır.
624
M.Ö. VI. yüzyılda Lidya krallığının 
ardından Pers hakimiyetine girmiş, Büyük İskender’in Karya’yı ele geçirmesiyle 
Pers hakimiyeti sona erdi. M.Ö 129’da Bergama Krallığı’nın varisi olarak 
Anadolu’ya giren Romalılar burayı ele geçirdiler ve Asya Eyaleti’ne bağladılar. 
Roma’nın parçalanmasından sonra Karya Doğu Roma-Bizans sınırları içerisinde 
kalmıştır. 802 yılında Harun Reşid devrinde Abbasiler Likya ve Karya’yı ele 
                                                           
624
Sevim Buluç, “İlkçağda Muğla”, Tarih İçinde Muğla, (ed. İlhan Tekeli. Ankara 1993, s.3-7


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   61




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə