140
denilmiş daha sonra bu isim Peçin şekline dömüşmüştür. Evliya Çelebi, Peçin
Kalesi’nin Milas Ovasına nazır bir yalçın kaya üzerinde gökyüzüne baş vermiş,
sağlam görünüşlü, dört köşe gösterişli bir bina olduğunu ve bütün Milas Ovası’nın
buradan göründüğünü belirtmektedir. Kalenin çevresinin yaklaşık bin adım
olduğunu söylemektedir. Evliya Çelebi kaleyi şu şekilde anlatmaya devam eder.
“Kıbleye nazır bir kapısı vardır. Kapının iki tarafında da mermer aslanlar tasvir
olunmuştur. Yalçın bir kaya üzerinde olduğundan etrafında hendeği yoktur. Tek bir
taraftan kuşatılıp alınması mümkün değildir. Kapısı önünde zemberekli köprünün altı
kesme kayadan on kulaç derinliğinde hendektir”. Bu kalenin içinde ya da dışında
çarşı, Pazar, han ya da hamam olmadığını söyleyen Evliya Çelebi, Kale içinde küçük
bir mescidin ve toprak örtülü yirmi evin var olduğunu ifade etmektedir. Kale
varoşundan oldukça etkilenen Evliya buranın eskiden gayet büyük bir şehir
olduğunu, bina kalıntılarının her tarafta olduğunu yazmaktadır. O imaretten hala
yüz miktar toprak örtülü bağlı bahçeli evler var. Şehrin etrafındaki kale duvarları
burçları hala görülmektedir.”
760
Peçin Kalesi Milas’ın 5 km. güneyinde dik yamaçlar ve ova kenarında
birdenbire 180 m. irtifa ile yükselen bir yamaç üzerine inşa edilmiştir.
761
Yaklaşık üç
buçuk hektar genişliğe sahiptir.
762
Kale duvarlarında rastlanan eski çağlara ait yapı
blokları kalenin kuruluşundan bu yana geçirdiği fiziki değişimi göstermektedir.
763
Kaleye Menteşe Beyliği döneminde yapılmış olan 2,80 genişliğinde bir yolla çıkılır,
bu yolun yükseltisi arttıkça basamaklar adeta birer merdiven halini alır.
764
Giriş kapısı
bir kule ile ard arda iki duvar ile korunmaktadır.
765
Bu taraftaki kule ve burçların
şevli duvar temelleri üzerine oturtulması, kalenin bu kısmının sağlamlığına verilen
önemi bize göstermektedir.
766
Son yıllarda Peçin Kalesi civarında yapılan kazılarda
söz konusu hendeğin bir kısmının ortaya çıkarılması, kalenin zamanla işlevini
760
Seyahatname, s.110
761
Darkot, “Milas”,
İA, s.315
762
Eroğlu,
a.g.e, s.118
763
Akarca,
a.g.e, s.116
764
Uykucu,
a.g.e, s.201
765
Mete,
a.g.e, s.89; Wittek,
a.g.e, s.126
766
Mete,
a.g.e, s.89
141
kaybetmesiyle hendeğin zamanla dolarak kullanılmaz
hale geldiğinin de bir
göstergesidir.
767
Kale içindeki evler muhtemelen burada Evliya’nın belirttiği yirmi neferin
kaldığı evler olmalıdır. Bu bilgiden anladığımız kadarıyla artık kale içinde sivil
yerleşim kalmamıştır. Evliya kalede hamam yapısının olmadığını söylesede yapılan
kazılar neticesinde burada tek hücreli bir hamam kalıntısına rastlanmıştır.
768
Belkide
Seyyahımızın kaleyi ziyaret ettiği sıralarda hamam yıkılmıştı. Yine Evliya’nın
belirttiği küçük mescid ise XVI. yüzyıl defterlerinde yer almayan,
fakat mukataa
defterinde “camii kala-i Peçin olarak karşımıza çıkan yapıdan başkası değildir.
769
Bütün Milas sahrası buradan görülmektedir.
770
Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilere
göre Peçin şehri, eski önemini kaybetmiş olsa da burada bulunan kale işlevinde
birtakım değişiklikler olsa da hala kullanılmaktadır. Evliya’nın Peçin’e geldiği 1672
tarihinde artık kale savunma maksadı dışında bir hapishane olarak
kullanılmaktadır.
771
Ayrıca Evliya’nın da belirttiği gibi burada dizdar ve muhafızların
görevli olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu görevliler muhtemelen eşkıya takibi için
görevlendirilmişlerdi.
772
Zaten Evliya Çelebi’de Peçin
üzerinden Bodruma doğru yol
aldığı sırada yoldaki muhtemel harami tehlikesinden söz etmektedir.
773
Kale dışında yerleşim alanları ise, iki tarafı Milas ovasına bakan dik
yamaçlarla sınırlı ve güneyden sur duvarlarının çevrelediği, düzlük alana kadar
uzanan bölgedir.
774
Yerleşimin bulunduğu mevkiye kalenin batısındaki
Menteşeoğulları devrinden kalma üç metre genişliğinde döşemeli ve basamaklı bir
yoldan çıkılmakta idi.
775
Evliya’nın bahsettiği yıkılmış
haldeki şehri çevreleyen
surların kalınlığı 1,5 metre kadar olup, belirli aralıklarla istinad kuleleri ile
767
Mete,
a.g.e, s.89
768
Mete,
a.g.e, s.89
769
Mete,
a.g.e, s.89
770
Seyahatname, s.110
771
Seyahatname, s.110
772
Mete,
a.g.e, s.91
773
Seyahatname, s.110
774
Mete,
a.g.e, s.92
775
Wittek,
a.g.e, s.126; Akarca,
a.g.e, s.117
142
desteklenmiştir.
776
Surların kaç kapısının olduğu açık olarak bilinmemekle
birlikte en
az üçünün yeri tahmin edilebilir. Birinci ve esas girişi ovadan şehre çıkan yol
üzerinde tahmin etmek gerekir. İkinci kapı ise, surların güneydoğusundan çıkıp
vadinin ötesindeki Kepez mevkiine giden yola açılıyor olmalıdır. Üçüncü bir kapıyı
da şehrin güneybatısında surların duşundaki merkeze 1,5 km mesafede bulunan
Karapaşa Medrese’sinin bulunduğu mevkiye giden yolda aramak gerekir.
777
b. Mahalleler
Evliya Çelebi Milas’ın tamamı on iki mahalle ve yedi mihrabdan oluştuğunu
belirtmektedir.
778
XVI. asrın ortalarına kadar mahalle sayısı on iki, asrın ikinci
yarısından itibaren on üçe çıkmıştır.
779
Demek ki Evliya Çelebi’nin Milas’a geldiği
1671 tarihlerinde mahalle sayısı yeniden on ikiye inmiştir. Bu mahalleler hakkında
kısaca bilgi vererek Evliya’nın Milas şehrini ziyaret
ettiği dönemdeki durumunu
daha iyi kavrayabiliriz.
Ahmed Gazi Camii mahallesi:
780
Bu mahalle ismini Ahmed Gazi
Camii’nden almaktadır. Dolayısıyla bu yapının inşa edilmesinden sonra şehrin
güney-doğu ucu yönünde fiziki gelişmesine katkıda bulunmuştur.
781
Hâce Firuz Paşa Mahallesi:
782
Adından anlaşıldığına göre mahalle Hâce
Firuz Paşa Camii etrafında gelişmiş ve bu isimle anılmıştır. Mahalle Camii, medrese,
imaret gibi dev bir yapı topluluğu etrafında gelişerek
şehrin fiziki ve demografik
yoğunluğunu kuzeye doğru dengelemiş olmalıdır.
783
Mahalle XVI. asrın sonlarına
doğru Kızılcaburgaz olarak anılmaya başlamıştır.
784
Bugünkü konumu ise Yel
776
Akarca,
a.g.e, s.116-120
777
Mete,
a.g.e, s.93
778
Seyahatname, s.109
779
Mete,
a.g.e, s.78
780
BOA-TD-166, s.517
781
Mete,
a.g.e, s.80
782
BOA-TD-166, s.517
783
Mete.
a.g.e, s.80
784
Mete,
a.g.e, s.80