03-Evliya Chelebiye Gore Guneybati Anadolu (Aydin, Denizli, Muyula)



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə58/61
tarix04.02.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#24298
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   61

164 
 
Aynı amber üzere bir çimenlik üzerine bir namazgah yapmışlar gelen 
geçenin konakladığı bir yerdir. Burayı geçerek  güzel kokulu ağaçlar içerisinden 
geçerek burada bir çay akar. Burada güzel kokudan insanın dimağı tutulur. Burada 
defne, ardıç, servi, buhur, ispenet, karagünlül ağaçları bulunur. 
926
  Yolları dört saatte 
aşarak Kuruhisar Kalesi’ne ulaştık. Bir yalçın kaya üzerinde küçük bir viran kaledir. 
Dibinden Ovava (?) deresi akıp Gökova Körfezine dökülür.Burada Cezayirli Mustafa 
Kapudan bir kargir toloz han inşa etmiş. Kapısı bi çimenlik sofa üzerinde büyük 
ağaçlar gölgesinde bir namazgah yapmış. Güzel bir hayrattır.
927
Buradan yine güneye 
hareket ettik. Söğütçük Nehri Gökova Körfezine dökülür. Bu nehir kenarında ispet 
ağaçları ve karabuhur ağaçları arasından üç saat gidip Marmaris Beli’ne ulaştık, 
buradan Marmaris Kalesi ve körfezi görülür. Yokuş aşağı Süleyman Han yolu ile bir 
saat güneyde Marmaris.
928
Evli Çelebi bize Marmaris hakkında tarihçesiyle ilgili şu 
bilgileri vermektedir. Sene (…) tarihinde bizzat Süleyman Han Rodos fethine gitmek 
için adı geçen tarihte kaleyi inşa ettirmiştir. “Hayli büyük kale bina edin” diye 
ferman-ı şehriyari çıkarılıp taşlık ve dar yerde çevresi dört yüz adım olan bu küçük 
kaleyi inşa etmişler. Süleyman Han saadetle gelip Rodos’a giderken kaleyi gezip 
mimara hitaben; “Ya mimar bu kale azdır” demiş.  “mimar azdır” diye diye 
Marmaris diye adlandırılmıştı.
929
Marmaris Kale’si deniz kenarında bir mavi yalçın 
kaya üzerinde dört köşe sağlam, müstahkem, dört tabyalı kaledir. Etrafı dört yüz 
adımdır, yalçın bir kaya üzerinde olduğundan etrafında hendeği yoktur. Kuzeye 
bakan bir kapısı vardır. Kemeri üzerinde dört köşe beyaz mermerden bir kitabe var. 
Fakat üzerindeki yazılar silindiğinden tahrir olunamadı.
930
Kale içinde dizdar, 
müezzin, imam, kayyım hanesi birde buğday ambarları var. Başka bir şey yoktur. Bir 
kemer altında minaresiz bir mescidi var. Kale içinde otuz asker var, Dizdarı liman 
sahibi ağadır.
931
Havası ağır olduğundan halk yaz güleri dağlara çıkıp serinlenirler. 
Kaleyi nöbet ile beklerler.
932
Evliya Çelebi Marmaris’in yönetimi ile ilgili şu bilgileri 
                                                           
926
Seyahatname, s.119
927
Seyahatname, s.119
928
Seyahatname, s.119
929
Seyahatname, s.119
930
Seyahatname, s.119
931
Seyahatname, s.119
932
Seyahatname, s.120


165 
 
verir. Marmaris Menteşe hakinde olmasına rağmen Süleyman Han binası olduğundan 
Rodos’taki Süleyman Han mütevellisi hükmündedir. Bütün salb u selamet cürm ü 
cinayet onun elindedir. Hala Rodos Eyaletidir. Süleyman Han zamanında tahrir 
edilmiştir. Ama kaleden bir top menzili uzaklıktaki Gökova Kaza’sı hükmündedir.
933
Kale içindeki namazgahta her Cuma Gökova kadısı gelip dava görür. Limanın güney 
tarafı deniz aşırı Menteşe Sancağı Tarahiyye Kazası’dır.
934
Kalenin iki tarafı 
limandır. Her gece körfez taşraya Rodos’a çeker, gündüz Rodos’tan Marmaris’e 
çeker bir hikmettir. Liman bin parça gemi alır, sekiz rüzgârdan korunaklı güzel bir 
limandır. 
935
Limanın sağ tarafı daracık bir boğazdır. İnsan ayağını sığayıp geçebilir. 
“ Bir kere küffar bizim firkateleri liman ağzında kıstırıp silahlanıp yatmış, bizim 
kaptan da karşı tarafa aşırıp kurtulmuş. Sabah olunca bizim firkate boğazda yatan 
düşmana varıp vilayete de haber verince ahali boğazın iki tarafından gemilere 
saldırıp fethederler. Böyle sığ boğazdır.
936
Marmaris Kalesi’nin taşra varoşunda 
kayalar arasında elli tane kiremitli, bir camili, bir hamamlı varoştur. İskele başında 
bir hanı var.
937
Buradaki önemli dini yapılardan biri de Kale varoşunda bulunan 
camiidir. Camii dört köşe kargir bir binadır. On iki ağaç sütun üzerinde kubbe 
bulunur. Üstü kireç sıvalıdır ve minaresi yoktur. Camii önünde kaynayan bir pınar 
var cümle halk bundan istifade eder.
938
Diğer bir dini yapıda limanın bitiminde 
büyük ağaçlar arasında ki namazgahtır. Dört bir tarafı kargir duvardır. Gelen geçenin 
dinlendiği mesire yeri bir namazgahtır. Bununda önünde leziz sulu bir çeşmesi 
vardır.
939
Ayrıca Marmaris’ten kuzeye bir kurşun menzili uzaklıkta Pilav Tepesi 
denilen bir sivri tepede Yakub Baba ziyareti vardır. Yakub Baba Süleymen Han ile 
konuşarak , “var sarı oğlan (Müminlerde Allahın yardımıyla sevineceklerdir. Rum 4-
5) ayetini okuyup al” diye keşf edip bu ayet tarih olunmuştur. Süleyman Han fetihten 
sonra geldiğinde Yakub Dede’yi merhum bulmuştur. Kudduse sırrıhu.
940
Liman 
                                                           
933
Seyahatname, s.119
934
Seyahatname, s.120
935
Seyahatname, s.120
936
Seyahatname, s.120
937
Seyahatname, s.119
938
Seyahatname, s.120
939
Seyahatname, s.120
940
Seyahatname, s.120


166 
 
civarındaki boğazın sığ yerinde evliyadan Gözcü Baba medfundur. Bütün gemiciler 
her zaman itikad ederler, her zaman hediyeler gönderirler.
941
Evliya Çelebi kaleden 
başka bütün hayratın Süleyman Han’ın validesine ait olduğunu söylemektedir.
942
Marmaris’ten sekiz saat güneye sarp, dikenlik, taşlık, ormanlık dağlarda ki 
piyadeler başka, hayvanın dahi yürümesi mümkün olmayan yollardan geçtik. 
Marmaris Kalesi’nden Habip Bölükbaşı’nın fırkatesine Tokalac Ahmed Reis’i reis 
edip silahlı yetmiş bahadır ile altı atımız, beş yardımcımız ve bazı yolcular ile 
Marmaris’ten yelken açıp Allaha sığınıp körfez içinde on bir mil giderek Serçecik 
Kalesi’ne yanaştık.
943
Menteşe hakinde Darahiyye Kazası nahiyesinde deniz 
kenarında bir sarı yalçın kaya üzerinde dört köşe bir şeddadi kale imiş. İçinde 
yerleşim yoktur. Bir büyük kapılı limanı var, iki yüz parça gemi alır. Liman içindeki 
dağlardan bir ab-ı hayat su akar. Liman seki rüzgârdan emindir. Ne tarafa demir 
atsan güzel yataktır.
944
VII. Gündelik Hayat
 
Evliya Çelebi Muğlalı kadınların oldukça terbiyeli olduğunu ve ırzlarına 
düşkün olduklarını söyler. Genelde halkı külah üzerine beyaz Mevlevi destarı 
sararlar. Gayet Salih kimseleri vardır.
945
  Havası gayet güzel olduğundan seveni ve 
sevileni oldukça çoktur. Anadolu şehirlerinden olmasına rağmen halkı gayet şehirli 
ve Farsça bilir. Garip dostu bir kavmi vardır.
946
Ula şehrinin havası gayet güzel 
olduğundan seveni ve sevileni çoktur. Hepsi Cezayir esbabı giyip pala bıçak taşırlar. 
Garip dostu bir halktır. Hepsi halveti tarikatı ehli olup birlik ve beraberlik 
içindedirler. Gayet mümin kavimdir.
947
Evliya Çelebi Kiliseli civarında yaşayan 
Türklerin daha dağlarda keçi güderek yaşadıklarını söyler. Ayrıca pek misafirperver 
                                                           
941
Seyahatname, s.120
942
Seyahatname, s.120
943
Seyahatname, s.120
944
Seyhataname. S.120
945
Seyahatname, s.106
946
Seyahatname, s.106
947
Seyahatname, s.108


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   61




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə