170
İsbat Kalesi limanına dökülen dere üzerinde on değirmen çalıştığını ifade
etmektedir.
965
c. Ticaret
Menteşeoğulları beyliği döneminde Menteşe bölgesinin Venedik ile güçlü
ticari bağlantılarının olduğunu görmekteyiz. Bu dönemde Milas ve Peçin önemli
ticari merkezler durumundaydı ayrıca Beyliğin limanları arasında Balat önem
kazanarak ön plana çıkmıştı. Bölgenin Osmanlı idaresi altına girmesinin ardından
buradaki ticari faaliyetler devam etmekle beraber Osmanlı yönetiminin bazı
ürünlerin
ihracına izin vermemesi Venedikle ticaretin geçici olarak durmasına bile yol
açmıştır.
966
Muğla’nın bölgelerarası ticaret yollarına uzak olması burada ticari
faaliyetleri sınırlı kılmaktadır. Muğla’nın kaza merkezi olması dolayısıyla burada
bulunan çeşitli görevlilerin nakit paraya sahip olması ve meta talebinde bulunması
Pazar esnafını özendirmektedir. Ayrıca tımar sahipleri ve köylülerin mallrını paraya
çevirme ihtiyacı burada Pazar esnafı ve çeşitli dükkânların ortaya çıkmasını
sağlamıştır.
967
Muğla, Bozüyük ve Ula çok sayıda köylü, göçebenin gelip alış veriş
ettikleri yerlerdi. Bu nedenle dükkân sayıları öbür merkezlere göre daha fazlaydı.
Menteşe Sancağında dükkânların pek çoğunun özellikle Pazar kurulduğu günlerde
açıldığı haftanın kalan günlerinde ise dükkân sahiplerinin
bir pazardan diğerine
gittikleri sanılmaktadır. Günümüzde de yine bölgede aynı pazarcılık anlayışının
devam ettiğini söyleyebiliriz.
Seyyahımız Muğla çarşısında Pazar kurulan mevkide toplam 200 dükkân
olduğunu, bütün ihtiyaç duyulan eşyalar bu dükkânlarda mevcuttu bulunduğunu
belirtir.
968
Evliya’nın Muğla çarşısında bulunan dükkân sayısı ortalama bir sayı
olmalıdır çünkü vakıf defterlerindeki kayda göre Menteşe Sancakbeyi Sinan Bey’in
Bolvadin’de yaptırdığı camiye Muğla pazarında bulunan 211 dükkânı vakfettiğini
965
Seyahatname, s.112
966
Suraiaya Faroqhı, “Menteşeoğullarından Osmanlılara Muğla”,
Tarih İçinde Muğla, 1993 Ankara,
s.19-20
967
Faroqhı,
a.g.m, s.21
968
Seyahatname, s.106
171
görmekteyiz. Ayrıca farklı vakıflara ait olan ya da olmayan dükkânlarda Muğlada
mevcut olduğunu görmekteyiz.
969
Bu dönemde Ula bir kasaba olmasına rağmen 200
civarında dükkâna sahip olması ve oldukça işlek bir Pazar yerinin bulunması hemen
hemen Muğla kadar önemli ticari potansiyeli olduğunuda göstermektedir. Evliya bu
dükkân ve pazarda her ihtiyacın giderilebildiğini ve buranın
oldukça düzenli
olduğunu belirtmesi Ula çarşı ve pazarının bölge için önemli olduğunu ortaya
koymaktadır.
970
Evliya Çelebi Tavas yolu üzerinde Sovulmaz Dağı ve Sovulmaz
Nehri arasında büyük bir Pazar kurulduğunu belirtmektedir.
971
Evliya Bozüyük pazarı ile ilgili şu bilgileri verir. “
Bozüyük kasabasından
kuzeye bir ok menzili uzaklıkta düz bir yerde Süleyman Han’ın otağı vardır. Kale
gibi geniş bir meydandır. Süleyman Han Rodos fethine giderken burada durup
buradaki kura ve kasabaların halkları çeşitli hediyelerle istikbale çıkmışlardır.
Süleyman Han burada hafta pazarı ve dükkânlar kurulmasını emretmiştir. Hala
burada yüz miktarı kargir dükkânlar ve büyük kubbeli bir camii var. Bütün binalar
kiremitle örtülüdür. Haftada bir büyük Pazar kurulur, bin adam toplanıp Süleymen
Han’a dua ederler. O gün burada kadı, müsellem ve serdar toplanırlar.”
972
Menteşe Sancağı’nın kıyı şeridinin oldukça uzun olması burada deniz
ticaretinin de önemli bir yere sahip olmasını gerektirmektedir. Menteşe Oğulları
döneminde yoğun olaran Venedikle bir ticaret söz konusu idi. Osmanlıların bölgeyi
geçirmelerinin ardından denzi ticareti aralıklarla kesintiye uğrasada devam etmiştir.
Bodrum’un ardından Rodos’un Osmanlı topraklarını ele geçirmlerinin ardından
Osmanlılar bölgedeki deniz ticaretinde daha etkili olmuşlardır. Rodos’un askeri
açıdan öneminin oldukça fazla olması Anadolu’dan buraya doğru sürekli tahıl
gönderilmesini zorunlu kılmıştır. Buraya Anadolu’dan
ticari ürünler Bodrum,
Gökova ve Marmaris üzerinden gönderilmiştir. Rodos’un ele geçirilerek güvenliğin
sağlanması Muğla, Ula, Yerkesiği, Bozüyük gibi yerlerden getirilen malların güvenli
bir iskele olan Gökova üzerinden diğer bölgelere ulaştırılması imkanını doğurmuştur.
969
Mete,
a.g.e, s.40
970
Seyahatname, s.107
971
Seyahatname, s.105
972
Seyahatname, s.108
172
Marmaris İskelesi Kanuni döneminde imar görmüş, burda ayrıca bir
han ve kale
yapılmıştır. Fakat bu yapılar Marmaris’i fazla geliştirmeye yetmemiş Marmaris
İskelesi hasat dönemleri dışında boş kalmıştır.
973
Evliya Çelebi Bodrum içi malla dolu bir rıhtımdır diye burayı
nitelemektedir.
974
Gökova İskelsi gayet önemlidir, zira bu iskele Muğla, Ula,
Yerksiği’nin, Bozüğük’ün, Menteşe ve Milas’ın Mısır iskelesidir. Yılda nice yüz
parça gemi yüklenip bu vilayete gider.
975
Marmaris’te han önünde sekiz dükkân
vardır. Bunlar hanın saçağı altındadır. Ayrıca deniz kenarında
on adet bezirgan
mahzenleri vardır. Deniz kenarı mal ile doludur.
976
Bütün mallardan gümrük alınıp
Rodos topçularına verilir. On yedi bin akçe yıllık Marmaris kullarına verilir.
977
Ticaret yolları üzerindeki önemli yapılar hanlar ve kervansaraylardır. Deve
kervanlarının güven içerisinde konakladığı, dinlendikleri bu yapılar ticaretin
gelişmesinde çok önemli bi yapıya sahiptir. Menteşe yöresini Denizli ve Yadın’a
bağlayan yollar üzerinde de çeşitli hanlar yer almaktaydı. Evliya Çelebi Muğla’da iki
mihmanhane,
978
Ula’da iki han
979
, Dümrük Karyesi’nde bir han
980
, Gökova limanında
bir han bulunduğunu bize iletmektedir.
981
Evliya Gökova Marmaris yolu üzerinde
Kuruhisar Kalesi civarında Cezayirli Mustafa Kapudan bir
kargir toloz bina olan han
inşa ettirmiş olduğunu söyler ve burayla ilgili şu bilgileri verir.
982
“
Marmaris Kalesi
varoşunda iskele başında, camii önünde bir han bulunmaktadır. Han kireç sıvalıdır,
kurşun örtülü değildir. Kapısı üzerinde ki dört köşe mermerden kitabesinde tarih
şöyle yazılmıştır: “ Bena haze’l-imarete fi ümmi(?) sultanü’l-barreyn ve hakanü’l-
bahreyn maliki memalikü’l-Arab ve’l-Acem zıllullahu fi’l-alem es-sultan ibn es-
sultan Süleyman Han ibn es-sultan Selim Şah haledallahu mülkehu ila inkirazü’d-
973
Faroqhı,
a.g.m, s.23-24
974
Seyahatname, s.111
975
Seyahatname, s.118
976
Seyahatname, s.120
977
Seyahatname, s.120
978
Seyahatname, s.106
979
Seyahatname, s.107
980
Seyahatname, s.105
981
Seyahatname, s.119
982
Seyahatname, s.119