132
Psİkolojİ
- Büyüklerle bilhassa ebeveyinleriyle gayet iyi ilişkileri vardır. Bu
arada babasından güven almakta, annesi ona anlayış ile yanaşmakta ve
genç kişi annesiyle daha yakın ve duygusal olarak bağlıdır.
- Genç kişinin kendi ailesi ve daha geniş toplumsal birliğin men-
subu olduğunu hissetmekte, toplumun normları ve değerleri konusunda
bilinçlidir.
Şunu bilmek gerekiyor ki normallik kavramları kişinin yaşı, zihin-
sel gelişme seviyesi, eğitim derecesi ve sosyal mensubiyetine göre değişir.
Kişinin normallik ölçütleri ayrıca toplumsal koşullar, kültür, gelenekler ve
adetlere bağlıdır. Örneğin Afrikanın Zulu kabilesinde kadınların halüsi-
nasyonları olması normaldir.
Antipsikiyatriye göre, kişinin normalliği her şeyden evvel yaşamak-
ta olduğu ortamdaki diğer insanlar tarafından ne denli kabul edildiğine
bağlıdır. Sadece hasta değil, onun etrafındaki insanlar da soru altındadır.
Ortam karar verdiği anda bir kişi ruh hastası olarak işaretlenebilir, çünkü
onun davranışları genel olarak kabullenen normlara aykırıdır. Bunun tersi
de söylenebilir: toplumsal yaşamın tüm gereksinimlerini tatmin edeme-
yen kişi psikolojik hastadır.
Tuhaf, alışıla gelmeyen, tahmin edilemeyecek şekilde davranmayan
tek bir insanın bile olmadığı bir gerçektir. Ancak bu anormal kişiler gru-
buna koyulmalıdırlar anlamına gelmez. Sonunda şunu da söyleyelim ki
normallik kavramı bilimde tezatlıdır ve psikiyatrist ve psikologlar arasın-
da tartışmalara yol açmaktadır. Şunu göz önüne almak gerekiyor ki, kişi-
nin gelişimi dinamik bir süreçtir, öyleki kişinin normalliği de bir süreç ve
eğilimdir.
AGRAVASYON VE SİMÜLASYON
Agravasyon
( agravo - Latince, zorlaştırmak, ağırlaştırmak), mevcut
hastalık semptomlarının bilinçli olarak kötüleştirilmesi demektir. Bu his-
terik semptomlardan farklıdır, bu arada şunu vurgulamak gerekir ki semp-
tomlar her zaman bilinçli ve kasıtlı olarak kötüleşmeyebilir, vegetatif ve
senzomotor bozuklukların belirmesiyle, karakteristik mekanizmaları var-
dır. Bazan iki bile durum gözlenir, buysa teşhis koymakta güçlük yaradır.
İhtilafl ı soruların halledilmesinde, hasta karşısında iyi niyetli ve anlayış İle
133
sağlık mesleki okullar için
dolu davranış, onun durumunu analyabilme yeteneği ve ekspertizin hedef
ve ödevlerini anlatabilme yardımcı olmaktadır.
Simülasyon
( simulatio-latince, benzetim) tıpta uydurulmuş, mev-
cut olmayan hastalık demektir (hasta takliti yapmak). Komple klinik re-
siminin reprodüksiyonu mümkün değildir, bundan dolayı hastalığın
sadece bazı semptomları simüle edilir. Psikolojik açıdan sağlıklı olan in-
sanlarda gerçi simülasyon az görülür, psikolojik zeminli kısmi simülasyon
daha sık rastlanır. Bu arada hasta mevcut bozuklukları (agravasyon) ya
daha kötüye götürür, ya da daha önce mevcut semptomların uzatılmasına
eğilir(metasimülasyon). Bu durumların halledilmesinde, hasta ailesinin
durumla alakalı psikolojisi, özellikle afektif davranışları göz önüne alın-
malıdır. Çoğu olaylara hastanın tutumlarına aile ve akrabalar üzerinden
etki edilebilir ve bu şekilde mevcut durumların aşılmasına katkı sunula-
bilir.
BİLİNCİN ÖZEL DURUMLARI
Bilinçli olmak dış olayları tanımak, ama kendi iç durumlarını, dü-
şünceler, algılamalar, temsiller ve duyguları tanımak demektir. Darbe, ya-
ralanma ya da anestezi durumunda dış olaylar ve iç dünyamız ile kontakt
kesilmektedir.
İnsanda bilinç değişikliğine yol açabilecek çok sayıda durum vardır:
stimülasyon eksikliği veya aşırı derecede mevcut olması, telkin, medi-
tasyon, hipnoz, uyuşturucu veya alkol kullanımı vb. ve her şeyden ev-
vel uyku ve rüya.
Bilincin değişik durumları, insanın normal sağlığının
bozulması, aşırı yüksek hararet, organizmanın susuz kalması, uykusuz-
luk, sara nöbetleri, zehirlenme veya bazı ilaçların kullanımı sırasında da
gözlenebilir. Bu durumlarda illüzyon, halüsinasyon, bedensizlik duygusu,
kendi vücudundan ayrılmışlı duygusu, bedenin tuhaf şekil ve büyüklük
duygusu, zaman ve alan algılanmasında bozukluk, reailete anlamında
bozukluk belirebilir. Bu durumları yaşayan kişiler bunların genelde tarif
edilemeyeceklerini söylüyorlar. Bu durumlar genel olarak introspeksiyon
ile tanınabilir. Onların kayda alınıp denetlenmesi için objektif yöntemler
yoktur (BBG ve bazı diğer fizyolojik testler hariç).
134
Psİkolojİ
UYKU VE RÜYA
Önceleri insan uyurken bilinçsiz ve pasif olduğu düşünülmekteydi.
Günümüzde bunun tamam olmadığı biliniyor. Uyumak oldukça bileşik
bir aktivite ve bilinç değişikliği demektir: dikkat, hissetmek, bellek, öğren-
mek vs.
Uyku esnasında meydana gelen değişiklikler konusunda yapılan en
son araştırmalar, insanın uyanık olduğu zamandaki bilinç durumlarını da
daha kolay anlayabilmemize yardımcı olacaktır.
Her insanın uyuma gereksinimi vardır. Çocuklarda bu gereksinim,
büyüklere kıyasen oldukça daha büyüktür. 3 yaşına kadarki çocuklar 16
saat uyur, 5 yaşına kadarki çocuklar ortalama olarak 11 saat uyur. Büyükler
ortalam 8 saat uyurlar. Yaşlı insanlar ortalama olarak 6 saat uyurlar, ancak
uykusu kalite açısıdnan da farklıdır, onlar genelde derin uyku aşamasına
girmezler.
İnsan daha uzun zaman uyuduğu sırada davranışlarında değişiklik-
ler meydana gelir: yorgunluk duygusu, başağrısı, algılama değişiklikleri,
konsentrasyon - dikkat güçlükleri, dezoryentasyon, hafıza kaybı kaydedi-
lir, bazı durumlarda paranoya fikirleri ve halüsinasyonlar da belirir. Bu
gibi durumlarda beyinin elektrik aktivitelerinde de anormalliklerin mey-
dana geldiği kaydedilmiştir.
DEĞİŞİK BİLİNÇ DURUMLARINDA BEYİNİN
ELEKTRİK AKTİVİTESİ
Elektroensefelograf elektrotları insan kafatasına dokunduğunda, ci-
haz insan beyninde devamlı olarak elektrik aktivitesinin mevcut olduğunu
kaydedecektir. Aralarında fark olan ve insanın farklı aktivitelerini yansıtan
değişik elektrik dalgaları mevcuttur (Res.22).
EEG (elektroencefelograf) tekniği yardımıyla uyuma esnasında iki
tamamen farklı durum kaydedilmiştir: REM durumu ve NREM durumu.
REM durumu beyin ve bütünsel olarak organizmanın çok yoğun aktivite
durumunu temsil etmektedir. Beyinde uyanık durum ve zihinsel aktivite
durumları için alışıla gelen elektrik dalgaları belirmeketdir (beta dalgalar),
Dostları ilə paylaş: |