157
sağlık mesleki okullar için
Şizofren bozuklukların gelişimi farklı
ve kişiseldir çünkü bazı hastalar remisyon-
lardan geçmekte diğerleri ise kronikleşmek-
tedirler. Bazı araştırmalara göre, tedavi edilen
hastaların yüzde 10-15-i bir yıl içerisinde bir-
kaç kere residif olmaktadırlar, üçte ikisinde
kişide kronik bozukluklar meydana gelmek-
te, geri kalan üçte biri ise hayati boyunca ye-
teneklerini kaybetmekte veya psikiyatrik ens-
titülere alınmaktadırlar.
Res. 23 Şizofreni hastası tarafından
çizilen bir resim
duğundan şikayet etmekteymiş. Öğretmen çok çaba harcamış. Bütün
bu güçlükler ergenlik olarak yorumlanmış. Annesi çocuğun son iki yılda
çok çekingen olduğunu, arkadaşlarının bile eskisi gibi gelmediklerini,
düşünceli olduğunu, belli bir neden olmaksızın tepesi attığı ve kırıp geç-
tiğini ekledi.
Hastaneye alındıktan ertesi gün, psikomotor uzursuzluk belirmiş:
anadan doğma soyunmuş, koridorlarda koşmaya başlamış, diğer hasta-
lara saldırmaya başlamış, aynı kelimeleri defalarca tekrarlamaya başla-
mış. Yere tükürüyor, anlamsız konuşuyor, kendisiyle temasın kurulması
mümkün değilmiş.
Hastanede kaldığı sürece epilepsi, ehopraksiya oluyor, sık sık ster-
yotip sorular soruyor, kuş sesleri taklit eder, mıyavlar, havlıyor, dört
ayakta yürüyor, yataklar altında gizleniyor, halüsinasyonlar yaşıyor-
muş. Kulak deliklerini kağıtla, izmaritlerle dolduruyormuş.
Daha sonra yemek güdüsünde artış oluyor, aç gözlülükle yiyor,
başkalarının tabaklardaki gıdayı parmaklarla yiyor ve kilo alıyormuş.
Uzun süreli tedavi sonucunda durumu biraz değişmiştir. Psikolojik
incelemeler sayesinde kişiliği çok bozulan bir şahıs, aff ektif boşluk, uy-
gun olmayan duygusal tepkiler, kendi geleceği için ilgisizlik, steryotip
düşünceler enfantil istekleri varolduğu keşfedilmiştir.
Hastaya şu tanı konulmuştur: Hebefren Şizofreni
158
Psİkolojİ
Manik-depresif psikozu
- genelde duygusal davranışlarda görülen
değişiklik ve bozukluklar olarak ifade edilmektedir. Bu psikozda iki durum
gözlenmektedir: manik durumu- yoğun zenginlik, neşe, fikir zenginliği,
öneri, telkin duyguları yani bir sözle yoğun etkinlik ifade edilir, depresif
durum
- yoğun üzüntü, değersizlik, suç, intihar fikirleri belirmektedir. Bu
hastalığın bazı şekilleri için maniya ve depresyon durumlarının ikide bir
değişmesi karakteristiktir.
Örnek 18
46 yaşındaki emekli S.D. vakası. Kliniğe dokuzuncu kez alındı.
Hastalık ilk kez 19 yaşlarında bulunduğu zaman belirmiş. O zamandan
beri devamlı olarak manik ya da depresyon aşaması olarak meydana çık-
maktadır. Bilgileri oğlundan aldık: Yine aynı mesele tekrarlanıyor, dok-
tor. Ancak bu kez çok daha huzursuzdur. Birkaç günden beri hep daha
az uyuduğunun farkına vardık, sürekli hareket ediyor, durmadan evde
bir şeyler arıyor, elbise değiştiriyor, süslenip püsleniyor, evimize yabancı
insanları getiriyor, bizim olmadığına karşın, yaşamakta olduğumuz evi
satışa çıkarıyor, dış ülkelerden ne isterlerse getireceğini vaad ediyor, bir
takım sözleşmelere imza atıyor, kendi eşyalarını hediye ediyor, kadınlara
sarkıntılık ediyor, bütün gün şarkı söylüyor, bedenini açıyor, yarı çıplak
giyiniyor, soğuk suyla yıkanıyor, hiçbir türlü bir yerde toparlanamıyor. Az
yiyor....
Hastaneye yerleştirildikten sonra hasta doktorları tanıyabiliyor.
Onlara neşeyle yanaşarak, samimiyetle hitap ediyor: “Nerdesin birader,
hadi arabayı al da Aleksandar Palasa gidelim. Ben iki kız bulacam...
Meraklanma param var, hanımına haber et, acil vaka çıktığını söyle.
Oğluna dönerek: hadi eve yaylan, annene de merak etmesin söyle, sen ki-
tabı eline al ve oku. Benim ve doktorun önemli işimiz çıktı. Doktor bey
ben H3 buldum, bir iğne yapıyorsun, gençliğin geri dönüyor...Bana ba-
kınız (paltosunu çıkarıyor, kollarını sıvıyor, kaslarını gösteriyor)”. Neşeli,
keyfi yerinde, devamlı harekette bulunuyor, boğuk sesle bir aşk şarkısı söy-
lemeye çalışıyor...Hadi doktorum, şu işinizi bırakın, şu abileri de bırakın
gitsinler (hasta bakıcılara gösteriyor), hele benim güzellerim ne yapıyor,
bir bakalım, diyerek, doktor odasını terkediyor, bölümüme gidiyor, hemşi-
releri kucaklıyor ve beni beğeniyor musunuz, diye soruyor.
159
sağlık mesleki okullar için
Psikozlar etiyoloji etkenine göre, endojen (kalıtsal) ve egzojen (edi-
nilen) de olabilir.
Psikoz nedenleriyle ilgili anlayışlar farklıdır. Bazı müellifl er, bu ağır
hastalıkların ardında fizyolojik bozuklukların durduğunu, diğerleri ise
psikoloji etkenleri yani bireyin hayat problemlerini halletmekte yeteneksiz
olmasına bağlamaktadırlar. Bazı diğer bilim adamlarına göre, bu ruhsal
hastalıkların belirmesi için organik önkoşullar mevcuttur, ancak hastalık-
ların meydana çıkması her şeyden önce psikolojik faktörler, birey halledil-
mesi zor olan durumlarla yüzleşip yüzleşmeyeceğine de bağlı olmktadır.
Psikotik bozuklukların tretmanı psiko-farmakolojik tedavi, psiko terapi ve
sosyal terapiyi dahil etmektedir.
Hastaneye yatırılması olayını sakin kabul ediyor ve kaldığı bölüm-
de reorganizasyonun yapılması için hemen kollarını sıvıyor. Hoplayıp zıp-
lıyor, “çeki düzen veriyor”. Hastaları bir yataktan diğerine taşiyor, onlara
erkeklik gücü konusunda ders tutuyor.
Ertesi gün daha da aktift ir. Yalınayak, paçalarını sıvamış şekilde,
beline kadar çıplak halde yürüyor. Göğüs kafesine mürekkep ile dövme
yapmış, kızılderili gibi maske komuş, odasındaki duvara kadın resimleri
çiziyor, hastalar arasında yarışmalar tertipliyor (ekmek parçalarıyla ka-
dınların göğüslerine isabet etmelerini tembihliyor), Hastalarla kucaklaşı-
yor, şarkı söylüyor, sigara ikram ediyor, yemeyi reddedenleri zorla besliyor,
kendisi hiçbir şey yemiyor. Az uyuyor,kalkıp koridorlarda dolaşıyor, oda-
dan odaya giriyor, hastaları örtüyor, horlayanları uyandırıyor, diğerlerini
tuvalete gönderiyor.
On gün sonra bir grup hastanın kapıcıya “saldırı düzenlemeleri,
benti yarmaları ve denize açılmalarını organize ediyor”. Bölüm şefine
protesto mektupları yazıyor, dışarı salınmadığı halde tünel kazıyacağını
ve tüm hastaları dışarı çıkaracağını tehdit ediyor.
Birkaç haft a süren tedaviden sonra hasta sakinleşiyor ve iyileşmiş
durumda evine taburcu ediliyor.
Manik-depresyon psikoz grubundan Manik tanısı olan hastanın ta-
rifidir. Ancak bu hasta belli bir süre sonra depresyona düşebilir.
Dostları ilə paylaş: |