Altın standartıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasından 1973’e kadar uluslarası para sistemi olarak uygulanan Bretton Woods Sistemi



Yüklə 1,43 Mb.
səhifə17/17
tarix20.09.2018
ölçüsü1,43 Mb.
#69376
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17

1. Tüneldeki Yılan

  • Parasal birleşme yolundaki önemli adımlardan birisi Smithsonian Kur Ayarlamaları ile doların devalüasyonu sırasında atılmıştır. Daha önce de belirtildiği gibi, 18 Aralık 1971 tarihli Smithsonian Kararları ile dolar öteki paralara göre ortalama yüzde 9 o-ranında devalüe edilmiş ve ulusal paraların dolar paritesi etrafında toplam dalgalan­ma marjı yüzde 4,5'a (± % 2.25) çıkartılmıştı. Bu ise dolar dışında iki ulusal para arasındaki dalgalanma marjları toplamının yüzde 9'a ulaşması demekti.



  • Oysa AET ülkeleri bu derece yüksek bir dalgalanmayı ilerdeki parasal bir­leşme amaçlarına uygun bulmuyorlardı. O nedenle de 1972 yılında aldıkları bir ka­rarla, ulusal paralan arasında olabilecek dalgalanmanın toplam sınırlarını yüzde 2.25'a indirdiler. Diğer yandan da paralannın dolara karşı olan bağlılıklarını Smith­sonian Anlaşması'nm öngördüğü biçimde daha geniş dalgalanma sınırlan içinde sür­dürdüler. İşte bu "İki-bağlı" (two-tier) kur sistemine "tüneldeki yılan" (snake in the tunnel) adı verilir.

    • Oysa AET ülkeleri bu derece yüksek bir dalgalanmayı ilerdeki parasal bir­leşme amaçlarına uygun bulmuyorlardı. O nedenle de 1972 yılında aldıkları bir ka­rarla, ulusal paralan arasında olabilecek dalgalanmanın toplam sınırlarını yüzde 2.25'a indirdiler. Diğer yandan da paralannın dolara karşı olan bağlılıklarını Smith­sonian Anlaşması'nm öngördüğü biçimde daha geniş dalgalanma sınırlan içinde sür­dürdüler. İşte bu "İki-bağlı" (two-tier) kur sistemine "tüneldeki yılan" (snake in the tunnel) adı verilir.

    • Kısacası, Avrupa para yılanı, üye ülkelerin birbirlerine göre dar sınırlarla dalgalanan ulusal paralarının Amerikan Doları karşısında daha geniş aralıklar içinde dalgalanmasından oluşuyordu. Daha somut olarak, iki Topluluk üyesinin paraları, birbirlerine karşı en fazla toplam yüzde 2.25 oranında değişebilirken, bunlardan her biri dolar karşısında toplam yüzde 4.5 oranında değer kazanabilecek veya kaybede­bilecekti. Böylece yüzde 2.25'lik sınır "yılanı", yüzde 4.5'luk sınır da "tünelin" geniş­liğini ifade ediyordu. Böylece yılan, tünelin sınırları içinde hareket edebilecekti!.



    Tünelsiz Yılan

    • Tünelsiz Yılan

    • Smithsonian Anlaşması'ndan sonra da uluslararası para piyasaları durulmamıştı. 1972'de para buhranları yeniden yoğunluk kazandı. 1973 Şubatında doların ikinci kez devalüasyonuna karşın spekülatif akımların ardı arkası kesilmiyordu. Bunun üzerine, yukarıda değinildiği gibi, 1973 Martının başında Avrupa döviz piyasaları iki haftalık bir süreyle kapatıldı.

    • 16 Martta piyasalar yeniden açıldığında Topluluk üyeleri, yeni bir sistem uygulamaya koyduklarını dünyaya duyuruyorlardı. Şöyle ki, ulusal paralarını dolar karşısında ayrı ayrı ve herhangi bir sınıra bağlı olmadan dalgalanmaya bırakıyorlar­dı. Diğer bir deyişle, Smithsonian Anlaşmasındaki dolara karşı yüzde 4.5'luk dalga­lanma sının kaldırılmış oluyordu. Bununla birlikte, söz konusu ülkeler, kendi parala-n arasında daha önceden belirlenen sabit kur (toplam ±%2.25 dalgalanma sınırlan içindeki) uygulamasını sürdürüyorlardı. Bu uygulama da literatürde "tünelsiz yılan" (snake without tunnel) olarak adlandınlır.



    1979 Martında kurulan Avrupa Para Sistemi (EMS-European Monetary System), Topluluk ülkeleri arasında parasal birlik yolunda sağlanan önemli bir ilerlemedir.

    • 1979 Martında kurulan Avrupa Para Sistemi (EMS-European Monetary System), Topluluk ülkeleri arasında parasal birlik yolunda sağlanan önemli bir ilerlemedir.

    • EMS'nin temeli "Avrupa Para Birimi-ECU"ye (European Currency Unit) dayanıyordu. ECU, para sepeti tekniğine göre oluşturulmuş bir hesap birimi idi; üye ülke paralarının, ekonomik ağırlıklarına göre belirlenen miktarlarının bir araya getirilmesinden oluşuyordu. Örneğin, ECU sepetinde Alman markına yaklaşık yüzde 30, Fransız frankına da yüzde 20 ağırlık verilmişti.

    • ECU, değeri sabit bir para olarak Avrupa Birliği'nin hesap birimi idi Farklı ulusal paralarla ilgili mali işlemler, örneğin ülkelerarası kredi ve faiz işlemleri, üyelik aidatları, tarımsal sübvansiyonlar, topluluk bütçesi, vs., ECU ile değerlendiriliyordu.



    Avrupa Para Sistemi'nin dayandığı Döviz Kuru Mekanizması (Exchange Rate Mechanism-ERM)'nın bazı özellikleri şöyle idi: Sisteme katılan her üye ülke­nin parası sabit bir pariteden ECU'ye bağlanmıştı; ulusal para ile ECU arasındaki bu sabit fiyata "merkezi kur" (central rate) adı veriliyordu. Piyasada kurların merkezi kur (ECU paritesi) etrafındaki dalgalanma marjı Önceleri toplam yüzde 2.25 ile sınır­landırılmıştı ("tünel" uygulamasında olduğu gibi), ancak 1993 Ağustosunda yaşanan döviz krizinden sonra bu oran ± %15'e çıkartılmıştı.

    • Avrupa Para Sistemi'nin dayandığı Döviz Kuru Mekanizması (Exchange Rate Mechanism-ERM)'nın bazı özellikleri şöyle idi: Sisteme katılan her üye ülke­nin parası sabit bir pariteden ECU'ye bağlanmıştı; ulusal para ile ECU arasındaki bu sabit fiyata "merkezi kur" (central rate) adı veriliyordu. Piyasada kurların merkezi kur (ECU paritesi) etrafındaki dalgalanma marjı Önceleri toplam yüzde 2.25 ile sınır­landırılmıştı ("tünel" uygulamasında olduğu gibi), ancak 1993 Ağustosunda yaşanan döviz krizinden sonra bu oran ± %15'e çıkartılmıştı.

    • Avrupa Para Sistemi Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, İrlanda, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda arasında kurulmuştu. İngiltere, karşılaştığı ekonomik so­runlar dolayısıyla ancak Ekim 1990'da APS'ye katılabilmiş, fakat 1992'deki eko­nomik kriz sırasında İtalya ile birlikte söz konusu sistemin döviz kuru mekanizma­sından çekilmişti. Topluluğa sonradan girenlerden İspanya, Portekiz ve Avusturya da kur mekanizmasına katılmışlar,Yunanistan ise dışarıda kalmıştı.



    Avrupa Topluluğu Konseyi'ni oluşturan on iki üye ülkenin devlet veya hükümet başkanları 1991 yılı sonlarında Hollanda'nın Maastricht kentinde toplanarak ekono­mik ve parasal birlik konusunu karara bağladılar.

    • Avrupa Topluluğu Konseyi'ni oluşturan on iki üye ülkenin devlet veya hükümet başkanları 1991 yılı sonlarında Hollanda'nın Maastricht kentinde toplanarak ekono­mik ve parasal birlik konusunu karara bağladılar.

    • Maastricht Anlaşması, Avrupa Birliği için aşamalı biçimde ekonomik ve parasal birlik kurulmasını öngörmekteydi. Ekonomik ve parasal birlik, AB içinde serbest mal, hizmet, emek ve sermayenin dolaşımı ile birlikte tek para biriminin kabulü anlamına gelmektedir.

    • Bu amaçlara ulaşmak üzere ortak para politikası uygulanması, ekonomik politikaların yakınlaştırılması ve maliye politikası başta olmak üzere daha birçok alanda uyum sağlanması gerekir.



    Maastricht Anlaşması'nda öngörülen aşamalardan geçilerek Avrupa Birliği'nin tek para birimini oluşturacak Euro, 1 Ocak 1999 tarihinde uygulamaya konmuştur. Bu tarihte parasal birliğe katılan ülkelerin para birimleri, geri dönülmez biçimde Euro'ya dönüştürülürken 31.12.1998 tarihindeki döviz kurları esas alınmış ve 1 ECU - 1 Euro olarak değiştirilmiştir.

    • Maastricht Anlaşması'nda öngörülen aşamalardan geçilerek Avrupa Birliği'nin tek para birimini oluşturacak Euro, 1 Ocak 1999 tarihinde uygulamaya konmuştur. Bu tarihte parasal birliğe katılan ülkelerin para birimleri, geri dönülmez biçimde Euro'ya dönüştürülürken 31.12.1998 tarihindeki döviz kurları esas alınmış ve 1 ECU - 1 Euro olarak değiştirilmiştir.

    • Euro yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1999 tarihinden 1 Ocak 2002 tarihine kadar yalnız bir kaydi para olarak bankacılık ve finans İşlemlerinde kullanılacak, fiziki bir-varlığa sahip bulunmayacaktı. Fiziki varlığa sahip ve piyasada kullanılan bİT para durumuna gelmesi ise 2002 yılının Ocak ayı başında gerçekleşmiştir. O tarihten son­ra altı aylık bir süre daha ulusal paraların Euro ile birlikte dolaşımı sürdürülmüş, 1 Temmuz 2002 tarihinden sonra ise ulusal paralar kaldırılmış ve Euro Avrupa Birli­ğinin tek para birimi durumuna gelmiştir



    Maastricht Anlaşmasında AB içinde güçlü ve istikrarlı bir Euroya sahip olabilmek için üye ülkelerden yerine getirilmesi istenen koşullar, diğer bir deyişle Maastricht kriterleri şunlardır:

    • Maastricht Anlaşmasında AB içinde güçlü ve istikrarlı bir Euroya sahip olabilmek için üye ülkelerden yerine getirilmesi istenen koşullar, diğer bir deyişle Maastricht kriterleri şunlardır:

    • Fiyat İstikrarı: Her üye ülkenin yıllık ortalama enflâsyon oranı, bu alanda en iyi sonuç elde eden (fiyat artış oranlan en düşük olan) üç üye ülke ortalamasının 1,5 puan fazlasını geçmeyecektir.

    • Kamu açığı: Üye ülkenin bütçe açığı, o ülke GSYİH'sının yüzde 3'ünü aş-mamalıdır.

    • Kamu borçlan: Üye ülkenin kamu borçlarının onun GSYİH'sına oranı yüzde 60'ı geçmemelidir.

    • Faiz oranları: Her üyenin ortalama faiz oranı fiyat İstikrarı konusunda en iyi durumdaki üç ülkenin faizlerinin ortalamasını iki puandan fazla aşmamalıdır.



    Euro başlangıçta on bir AB ülke­sinin katılımıyla uygulamaya girmiştir. Yunanistan Maastricht kriterlerine uyum sağ­layamadığı için önceleri Avrupa parasal birliğinin dışında kalmış, fakat 2000 yılı yazında sisteme katılmıştır. Danimarka, İsveç ve İngiltere ise bu kıstasların karşı­lanması açısından önemli sorunları olmamasına karşın sistemin dışında kalmayı ter­cih etmişler ve bugüne kadar da sisteme katılmamışlardır.

    • Euro başlangıçta on bir AB ülke­sinin katılımıyla uygulamaya girmiştir. Yunanistan Maastricht kriterlerine uyum sağ­layamadığı için önceleri Avrupa parasal birliğinin dışında kalmış, fakat 2000 yılı yazında sisteme katılmıştır. Danimarka, İsveç ve İngiltere ise bu kıstasların karşı­lanması açısından önemli sorunları olmamasına karşın sistemin dışında kalmayı ter­cih etmişler ve bugüne kadar da sisteme katılmamışlardır.



    Birliğin para politikasının yönetimi tek ve bağımsız bir kuruluş olan Avrupa Merkez Bankası'na verilmiştir. Avrupa Merkez Bankası (AMB) 1998 yılında Frankfurt'ta faaliyete geçmiştir, ilk başkanlığına bir Hollandalı seçilmiştir. AMB'nin temel hedefi Euro bölgesinde fiyat istikrarını sağlamaktır. Bu hedefi yerine getirir­ken de AB'nin sürdürülebilir ekonomik büyüme, yeni istihdam alanları yaratılması, yaşam standardının iyileştirilmesi, vs. gibi temel hedefleriyle uyumlu olmaya çalışı­lacaktır. Diğer bir deyişle, AMB, Birlik İçinde optimal bir politika bileşimi oluştur­mada önemli bir görev üstlenmiştir. Bunun yanında Birliğe üye ülkelerin, başta ma­liye politikası olmak üzere, uygulayacakları politikaların da ortak para politikası ile uyumlu olması gerekir.

    • Birliğin para politikasının yönetimi tek ve bağımsız bir kuruluş olan Avrupa Merkez Bankası'na verilmiştir. Avrupa Merkez Bankası (AMB) 1998 yılında Frankfurt'ta faaliyete geçmiştir, ilk başkanlığına bir Hollandalı seçilmiştir. AMB'nin temel hedefi Euro bölgesinde fiyat istikrarını sağlamaktır. Bu hedefi yerine getirir­ken de AB'nin sürdürülebilir ekonomik büyüme, yeni istihdam alanları yaratılması, yaşam standardının iyileştirilmesi, vs. gibi temel hedefleriyle uyumlu olmaya çalışı­lacaktır. Diğer bir deyişle, AMB, Birlik İçinde optimal bir politika bileşimi oluştur­mada önemli bir görev üstlenmiştir. Bunun yanında Birliğe üye ülkelerin, başta ma­liye politikası olmak üzere, uygulayacakları politikaların da ortak para politikası ile uyumlu olması gerekir.



    Parasal birlik aynı zamanda Avrupa Birliği içinde tek pazarı güçlendirici ve ekonomik istikran artırıcı bir gelişmedir. Böyle bir uygulamanın sağlayabileceği yararlan daha somut biçimde aşağıdaki gibi belirtebiliriz:

    • Parasal birlik aynı zamanda Avrupa Birliği içinde tek pazarı güçlendirici ve ekonomik istikran artırıcı bir gelişmedir. Böyle bir uygulamanın sağlayabileceği yararlan daha somut biçimde aşağıdaki gibi belirtebiliriz:

    • Tek para birimine geçiş ile döviz kurlarında ani ve öngörülemeyen dalga­lanmalar ortadan kalkacak, bu da bölgeye yönelik ticaret ve sermaye akımlarını hızlandırıcı etki yapacaktır.

    • Ulusal paraları birbirine dönüştürmenin gerektirdiği masraflar (alış ve satış kurları farkı ve komisyonlar, vs. gibi) ortadan kalkacak, finans ve bankacılık işlemle­ri ucuzlayacak, aynı para birimini kullanan birleşik ve daha güçlü sermaye piyasaları oluşacaktır.



    Euro, birlik ülkelerinde fiyatlara saydamlık getirecektir, böylece tüketiciler fiyatları doğrudan karşılaştırabilme olanağına kavuşacaklar, bu da firmalar arası re­kabeti artıracak ve verimliliği yükseltecektir.

    • Euro, birlik ülkelerinde fiyatlara saydamlık getirecektir, böylece tüketiciler fiyatları doğrudan karşılaştırabilme olanağına kavuşacaklar, bu da firmalar arası re­kabeti artıracak ve verimliliği yükseltecektir.

    • Tek para biriminin uygulanması bölge içinde finansmanı kolaylaştırıp yatı­rımları artırırken, bölge dışından dolaysız yabancı sermaye yatırımlarım özendire­cek, böylece de ekonomik büyümeyi hızlandıracaktır.

    • -Ekonomik büyümenin hızlanması vergi gelirlerini artırıp kamunun borç­lanma gereğini azaltarak kamunun faizler üzerindeki baskısını da hafifletebilir.



    1973 yılının Mart ayında başlıca sanayileşmiş ülkeler paralarını Amerikan doları karşısında dalgalanmaya (tek tek veya Avrupa Topluluğu'nda olduğu gibi birlik­te) bıraktılar. Böylece de sabit kurlu Bretton Woods Sistemi yıkılmış oldu.

    • 1973 yılının Mart ayında başlıca sanayileşmiş ülkeler paralarını Amerikan doları karşısında dalgalanmaya (tek tek veya Avrupa Topluluğu'nda olduğu gibi birlik­te) bıraktılar. Böylece de sabit kurlu Bretton Woods Sistemi yıkılmış oldu.

    • Bu durumda serbest dalgalanmaya geçmek, başlıca sanayileşmiş ülkeler için hemen hemen tek seçenek durumunda idi. Çünkü uygulayabilecekleri, önce­den hazırlanmış, anlaşmalara dayalı bir para sistemi yoktu. Ancak yine de dalgalı kur uygulamalarının kısa süreli olacağı düşünülüyordu. İlerde, geçmiştekine ben­zer biçimde geniş kapsamlı yeni bir uluslararası düzenleme yapılacağı bekleni­yordu. Ancak geçen zaman, ülkelerin bu uygulamalardan fazla şikayetçi olmadıklarını gösterdi. Belki o nedenle de, yeni bir sistem oluşturulması konusu bü­yük ölçüde güncelliğini yitirdi.



    Özet olarak belirtmek gerekirse, bugün dünyada bütün ülkeler tarafından paylaşılan, anlaşmalarla kurulmuş, aynı kur sistemine bağlı bir uluslararası para sistemi yoktur. Bunun yerine, sabit kur sisteminden dalgalı kur sistemine kadar değişe­bilen ve ülkelerin kendileri tarafından seçilen, farklı sistem ve uygulamalar vardır.

    • Özet olarak belirtmek gerekirse, bugün dünyada bütün ülkeler tarafından paylaşılan, anlaşmalarla kurulmuş, aynı kur sistemine bağlı bir uluslararası para sistemi yoktur. Bunun yerine, sabit kur sisteminden dalgalı kur sistemine kadar değişe­bilen ve ülkelerin kendileri tarafından seçilen, farklı sistem ve uygulamalar vardır.

    • Uluslararası Para Fonu (IMF), uluslararası mali ilişkileri düzenleme görevi­ni sürdürmektedir. Ancak Bretton Woods Sistemi'nin yıkılmasından sonra üye ülke­lerin farklı uygulamalarına yasallık kazandırmak için, IMF'nin kuruluş yasasında bir değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle, belirli ilkelere uymak kaydıyla, dileyen üyenin dilediği kur sistemini benimseyebileceği resmen kabul edilmiştir.



    Yukarıda da belirtildiği gibi, bugün çeşitli dünya ülkelerinin döviz kurlarına İlişkin uygulamaları, sabit kur sisteminden dalgalı kur sistemine kadar uzanan geniş bir yelpaze oluşturur.

    • Yukarıda da belirtildiği gibi, bugün çeşitli dünya ülkelerinin döviz kurlarına İlişkin uygulamaları, sabit kur sisteminden dalgalı kur sistemine kadar uzanan geniş bir yelpaze oluşturur.

    • Ülkelerin uyguladıkları farklı kur politikaları IMF tarafından şu şekilde sınıflandırılmıştır:



    Ayrı bir ulusal para birimine sahip bulunmayan ülkeler: Bu ülkelerin bir kısmı başka bir ülkenin parasını kendi yasal para birimi olarak kullanırlar. Çoğunlukla benimsenen para birimi Amerikan dolarıdır. Bir kısmı da ortak para alanı içinde yer almaktadır ve ortaklaşa olarak aynı para birimini kullanırlar. Bunun örneği Euro bölgesinde görülür.

    • Ayrı bir ulusal para birimine sahip bulunmayan ülkeler: Bu ülkelerin bir kısmı başka bir ülkenin parasını kendi yasal para birimi olarak kullanırlar. Çoğunlukla benimsenen para birimi Amerikan dolarıdır. Bir kısmı da ortak para alanı içinde yer almaktadır ve ortaklaşa olarak aynı para birimini kullanırlar. Bunun örneği Euro bölgesinde görülür.

    • Para Kurulu Düzenlemeleri: Para kurulu (currency board), daha önce de değinildiği gibi, ulusal paranın bir sabit kur üzerinden yabancı paraya dönüştürülmesine dayanan ve emisyon kuru­munun (merkez bankası) bu yasal zorunluluğu karşılamak üzere sıkı kısıtlamalara tabi olduğu bir sabit kur sistemidir.

    • Söz konusu sistemde ulusal para, ancak döviz karşılığı çıkartılabilir, dola­şımda olduğu sürece de yabancı varlıklarla desteklenir. Dolayısıyla para kurulu dü­zenlemelerinde merkez bankası, para arzını kontrol etmek, krediler konusunda son başvuru (lender of last resort) makamı olarak görev yapmak gibi geleneksel para politikası fonksiyonlarına sahip bulunmamaktadır. Bununla birlikte, para kurulunun nasıl oluşturulduğuna bağlı olarak para arzını ayarlama konusunda emisyon kuru­muna yine de bir ölçüde esneklik verilmiş olabilir.



    Geleneksel Sabit Kur Uygulamaları:Geleneksel sabit, kur sistemlerinde (fixed peg arrangements), ülke ulusal parasını bir büyük yabancı ülke parasına veya yabancı paralar sepetine bağlar. Bu sistemlerde döviz kurları merkezi bir kur etrafında oldukça dar sınırlar arasında (ge­nellikle ± %1 gibi) dalgalanır.

    • Geleneksel Sabit Kur Uygulamaları:Geleneksel sabit, kur sistemlerinde (fixed peg arrangements), ülke ulusal parasını bir büyük yabancı ülke parasına veya yabancı paralar sepetine bağlar. Bu sistemlerde döviz kurları merkezi bir kur etrafında oldukça dar sınırlar arasında (ge­nellikle ± %1 gibi) dalgalanır.

    • Bu amaçla, ülkenin dış ticaret veya mali ilişkide bulunduğu ülkelerin ulusal paralarından özel para sepetleri oluşturulabilir. Sepete katılan her para birimine onunla olan mal ve hizmet ticaretinin veya sermaye akımlarının payı ölçüsünde ağırlıklar verilir.

    • Yatay Bantlar İçinde Dalgalanan Sabit Kur Sistemleri:Yatay bantlar içinde dalgalanan sabit kur (pegged exchange rates within horizontal bands) sistemi diye adlandırılan bu uygulamalarda, ulusal paranın değeri yasal veya fiili bir merkezi kur etrafında geleneksel sabit kur sistemlerine göre biraz daha geniş (± %1'den büyük) sınırlar içinde değişebilir.



    Sürünen Pariteler: Sürünen pariteler (crawling peg) uygulamasında, ulusal paranın değerinde periyodik olarak, önceden ilân edilen sabit oranlarda veya belirli istatistik gösterge­lerin (örneğin hedeflenen veya gerçekleşen iç ve dış enflasyon oranları farkı gibi) sonuçlarına göre ayarlamalar yapılır.

    • Sürünen Pariteler: Sürünen pariteler (crawling peg) uygulamasında, ulusal paranın değerinde periyodik olarak, önceden ilân edilen sabit oranlarda veya belirli istatistik gösterge­lerin (örneğin hedeflenen veya gerçekleşen iç ve dış enflasyon oranları farkı gibi) sonuçlarına göre ayarlamalar yapılır.



    Sürünen Bantlar İçinde Döviz Kurları: Ulusal paranın değeri, merkezi bir kur etrafında en az ±%’lik sınırlar içinde tutulur. Merkezi kurlarda belirli aralıklarla ya sabit oranlarda, ya da belirli göstergelere göre ayarlamalar yapılır.

    • Sürünen Bantlar İçinde Döviz Kurları: Ulusal paranın değeri, merkezi bir kur etrafında en az ±%’lik sınırlar içinde tutulur. Merkezi kurlarda belirli aralıklarla ya sabit oranlarda, ya da belirli göstergelere göre ayarlamalar yapılır.



    Bağımsız Dalgalanma (Independent floating): Bu uygulamalarda döviz kurlanmn oluşumu piyasa güçlerine bırakılmıştır. Arada bir döviz piyasasına yapılan müdahaleler, fiyat dalgalanmalarını yumuşatma­ya ve gereksiz dalgalanmaları önlemeye yönelmiştir, parite kuru belirleme uygulaması yoktur.

    • Bağımsız Dalgalanma (Independent floating): Bu uygulamalarda döviz kurlanmn oluşumu piyasa güçlerine bırakılmıştır. Arada bir döviz piyasasına yapılan müdahaleler, fiyat dalgalanmalarını yumuşatma­ya ve gereksiz dalgalanmaları önlemeye yönelmiştir, parite kuru belirleme uygulaması yoktur.



    Yüklə 1,43 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
    1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

        Ana səhifə