55
Gerçekte, eğer bir insanın kullandığı tüm mallar insan emeğinin herhangi
bir müdahalesi
olmaksızın doğa tarafından tam olarak şu an bulundukları miktarda sağlanmış olsalardı,
değerlerini kaybedecekleri ya da şimdikinden farklı bir oranda mübadele edileceklerini
varsaymak için hiçbir sebep olmazdı (ibid, s. 24).
Malların göreli değerlerini, Malthus’u incelediğimiz kısımda bahsettiğimiz gibi,
her bir tarafın metaya sahip olma konusundaki isteği ve karşılığında vereceği metayı
elde etmek için gereken zorlukla açıkladı.
Üç üretim aracı vardır: emek, doğal kaynaklar ve kaçınma (Senior, 1965: 57-
58). Politik iktisat literatürüne Senior’un soktuğu ve daha sonra Marx tarafından alay
konusu edilecek kaçınma, “kişinin kontrol ettiği varlıkları [sermayeyi] verimsiz
kullanımdan sakınmak ya da, yakın sonuçlar yerine gelecek için üretimde kullanmayı
tercih etmesidir” (ibid, s. 58). Kaçınmanın yokluğunda diğer iki üretim faktörü
etkinsizdir. Üretimin maliyeti ise üretim için ihtiyaç duyulan emek ve kaçınmanın
toplamıdır.
Ücret, üretimde sermaye kullanılmadığı durumda sıradan emeğin sarfettiği çaba
ve zorluğun karşılığını sağlamaya yetecek tutardır. Kâr ise kaçınmanın emeğin
verimliliğini artırması sonucu elde edilen ilave üründür (ibid, s. 130-131). Yani
Senior’un analizinde kâr, emeğin ürününe haksızca el konulmasının sonucu değil,
kaçınma fedakârlığı neticesinde biriktirilen sermayenin, emeğin üretkenliğinde
yarattığı artışın karşılığıdır. Kaçınma, ve neticesinde sermaye, üretimden, tam da
katkısı kadar pay almıştır.
Senior, ücretlerin genel düzeyinin, ülkenin sahip olduğu sermayenin işçi sayısına
oranı olduğu görüşünü reddetti; emeğin geçimi için sahip olunan fonların, istihdam
edilecek işçi sayısına oranı olduğunu söyledi (ibid, s. 153, 174, 198). Yani ücretler
emeğin geçimi için ayrılan fona ve işçi nüfusuna bağlıdır. Bu fonun büyüklüğü,