79
sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik
mevcut ve sabittir…”
308
“…Toplanan delillerden eşinin önceki evliliğinden olan ergin olmayan
çocuklarına sürekli şiddet uygulayan davalı kadın da evlilik birliğinin temelinden
sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurludur…
309
Eşler tarafından ortaya konulan davranış ve sözlerin boşanma sebebi teşkil
etmesi için ceza hukuku anlamında mahkûmiyet hükmüyle sonuçlanması şart
değildir. Eşlerden birinin beraatla sonuçlanan haksız eyleminin, evlilik birliğinin
temelinden sarsılmasına konu olabilecek nitelikte olup olmadığını belirlemede, mülga
818 sayılı Borçlar Kanunun 53. maddesine benzer düzenleme getiren 1.7.2012
tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesinin göz
önünde bulundurulması gerekir. TBK Md. 74 hükmüne göre:
“Hâkim, zarar verenin
kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar
verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza
hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza
hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da,
hukuk hâkimini bağlamaz.” Buna göre, hukuk hâkimi ceza hâkiminin suçun
işlendiğinin sabit olmamasına ilişkin beraat kararıyla bağlı değildir. Buna karşın
mahkûmiyet hükmüyle ve suçun işlenmediğinin sabit olduğuna ilişkin beraat
kararıyla ise bağlıdır.
310
Yargıtay 2. HD., 15.5.2003, E. 2003/6547, K. 2003/7222 sayılı bir
kararında
311
, ”…davacı, hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış yanında
evlilik
308
Y 2 HD, 24.3.2005, 2728/4752(Gençcan, s. 421, dn. 1418).
309
Y 2 HD, 22.9.2008, 12388/12267(Gençcan, s. 422, dn. 1423).
310
Y 11 HD, 2009/8459 E., 2011/1487 K.:”..BK'nun 53.maddesine ve yerleşik Yargıtay
uygulamasına göre, hukuk hakimi gerek ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ve gerekse de
delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de; sanığın isnat edilen eylemi
işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile ve iddia olunan eylemin
hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleri ile
bağlıdır…”(http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=11320(erişim tarihi: 7.4.2012)).
311
UYAR, Talih/UYAR, Alper/UYAR, Cüneyt
Gerekçeli İçtihatlı Türk Medeni Kanunu, Ankara
2006, s. 1040; Y 10 HD, 1.2.2005, 2004/13237 E., 2005/530 K.: ”…ne var ki, ceza mahkemesi
kendine has usulü olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada
daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle ceza mahkemesinde saptanacak maddi olayın yargısal
80
birliğinin sarsıldığını da ileri sürerek boşanmaya karar verilmesini istemiştir. Birden
çok hukuki sebebe dayanılmıştır. Toplanan delillerden davalının eşini dövdüğü
anlaşılmaktadır. Ceza hâkiminin delil kifayetsizliği nedeniyle vermiş olduğu beraat
kararı da hukuk hâkimini bağlamaz. Evlilik birliği temelinden sarsılmıştır.
Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya karar verilmesi gerekir” demek
suretiyle bu yöne açıkça değinmiştir.
Diğer yandan şikâyete tabi bir eylem nedeniyle soruşturma ya da kovuşturma
aşaması başladıktan sonra, şikâyetten vazgeçme nedeniyle, açılan davanın şikâyet
yokluğu nedeniyle düşmesi ya da soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanması
durumunda, şikâyetten vazgeçmeye konu olaylara dayalı olarak boşanma davası
açmak mümkündür. Zira şikâyetten vazgeçme, vazgeçmeye konu haksız eylemin
evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına esas alınmasına engel değildir.
312
C. Manevi Birlik Açısından Temelinden Sarsan Olaylar
1. Cinsel Şiddet
TMK Md. 185 hükmünde yer alan eşlerin sadakat yükümlülüğü cinsel
sadakati de içermektedir. Bu sebeple cinsel şiddet içeren davranışlar eşlerin sadakat
yükümüne aykırı bir davranış olmakla aynı zamanda bir boşanma sebebi oluşturur.
313
bir kararla saptanmış olması gerçeğini, hukuk hâkimini de bağlaması gerekir. Bu hal yargıya
karşı güvenin korunmasının gereğidir. Şu halde hukuk hâkimi, ceza mahkemesince saptanan
maddi olaylarla bağlı olup, orada belirlenen kusur oranlarıyla bağlı değildir…” (Kaçak, Nazif:
Açıklamalı ve İçtihatlı Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davaları,
Ankara 2007, s. 119–120).
312
Y 2 HD, 2.7.2002, 2002/6925 E., 2002/8828 K.:“…davacının ceza ile ilgili şikâyetinden
vazgeçmesi, boşanmayı gerektiren olayları tümü ile hoş gördüğünü ve boşanma isteme
hakkından da vazgeçtiğini göstermez…” (Uyar/Uyar/Uyar, s. 104); Y 2 HD, 24.2.2005,
2005/719 E., 2005/2799 K.: ”…kocanın karısını dövdüğü sabittir. Kadının şahsi davasından
vazgeçmesi, eşini cezadan kurtarmaya matuf olup, boşanma davası yönünden eşini affettiği
anlamına gelmez. Gerçekleşen bu durum karşısında, kadının birleştirilen boşanma davasının da
kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir”(KAZANCI İÇTİHAT VE
BİLGİ BANKASI).
313
Gümüş, s. 12.